confessions

orqn

- Yazar -

  1. toplam entry 6868
  2. takipçi 2
  3. puan 134688

erkek

orqn
benim gözümde 3 kategoriye ayrılır;

evlenilecek adam;

toplum tarafından en çok beğenilen ve takdir edilen cinstir. gençlik yıllarını sıradan bir erkek çocuğu şeklinde geçirdikten sonra bu kategoriye girerler ve ilerleyen yıllarda aile babası sıfatını alırlar. iyi bir işi vardır. bu çok önemli. mutlaka gelir düzeyleri yaşadıkları ortamda bir aileyi ayakta tutabilecek düzeyde olmalıdır. düzenli bir hayatı vardır. bu da çok önemli. ne yaptığının bir önemi yok ama ne yapıyorsa yapsın düzenli yapmak zorunda. ileride iyi bir baba olabilecek kadar yumuşak kalpli ve düşüncelidir. türkiye’ deki 35 milyon 901 bin 154 erkekten yaklaşık 25 milyonu bu kategoriye girer. 25 milyon erkek sizin için evlenilecek erkek olmayabilir; ama onlar birileri için evlenilecek erkektir.

kadınların uğruna kocalarını aldattığı adam;

bu adamları çevresindeki insanlara sorsanız her biri farklı farklı cevap verecektir. bulundukları farklı ortamları birbirine karıştırmak istemezler. işte başka bir adam, annelerinin yanında başka bir adam, alışverişte başka bir adam olurlar. hayatta başarılı olmuş insanlardır. mutlaka bir şeyler kazanmışlardır. esasında toplum tarafından beğenilseler de özellikle annelerinin arkadaşları tarafından ’ bir aile kuramamakla ’ suçlanırlar. kendilerine sadıktırlar, bencildirler. yanlarındaki kadınları mutlu ederler; ama asla onun sorumluluğunu almak istemezler. türkiye’ deki erkeklerin 1 buçuk milyonunun bu kategoriye girdiğini düşünüyorum.

görmezden gelinen adam;

hayatta yükselebilecekleri en önemli mertebe hoşlandıkları kızın yakın arkadaşı olabilmektir. daha öteye gidemezler. sıradanlık ve başarısızlığın bir vücutta birleşmiş halidir bu adamlar. muhtemelen çok iyi bir evlattırlar. kuzenleri falan pek bir severler bunu. 30 lu yaşlarına kadar hep bir basamak aşağıda durduktan sonra kendileri gibi bir kadın bulup evlenirler... pardon, evlendirilirler. türkiye’ deki geri kalan yaklaşık 9 buçuk milyon erkek bu kategoriye girer.

istanbul

orqn
gezmenin, yaşamanın, aşık olmanın, aşık olamamanın, terk edilmenin,...., karşıdan karşıya geçerken önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakmanın çok keyifli olduğu şehirdir.

seviyorum ben bu şehri. kim ne derse desin seviyorum. kimsenin bir şey dediği de yok aslında ama seviyorum işte yine de. biri bir şey derse ağzını burnunu kırarım; seviyorum çünkü. deseneze bir şey oğlum?

şarkı

orqn
en önemli yerinin sözleri olduğunu düşünüyorum. sözlere o kadar odaklanıyorum ki çoğu zaman müzik dikkatimi bile çekmiyor. klasik müziği bu yüzden sevemedim sanırım. bir de serdar ortaç’ ı sevemedim hiç. onu da yeri gelmişken söyleyeyim dedim.

fizy mood

orqn
güzel bir şey bu. hep aynı şeyleri dinlemekten sıkılan insanlar için çok çok güzel bir şey hatta. yalnız radyo programları gibi şarkı sonlarını ufaktan kırpıyorlar. öyle yapmasalar daha güzel olur.

enes kanter

orqn
draftta ilk iki sıradan seçilmeyeceği kesinleşti gibi artık. 3 ve 4 için adı geçiyor hemen her yerde. 3 te utah, 4 te cleveland olduğunu düşünürsek 3 onun için çok daha güzel olacak diyebiliriz. memo’ yla 4-5 oynarlarsa tadından yenmez.

mad men

orqn
aldığı ödülleri - ki aslında tam olarak hangi alanlarda ödül aldığını bilmiyoum - sonuna kadar hak eden dizidir. dizi ya da film izlemeye tahammül edemeyecek kadar sabırsız olan beni bile koltuğa oturtmuş, oradan kalkmama izin vermemiştir. dizide süper kahramanlar, cüceler, mistik olaylar ya da ışın kılıçları yok. sadece sıradan, normal bir hayat var. bütün bu gerçekliğe rağmen bu kadar çekici ve başarılı bir iş yapmak hiç ama hiç kolay değil. emeği geçen herkesin elini sıkıyorum.

bu diziyle alakalı çok söylendi, artık geyik muhabbetine döndü ama gerçeklik payı olduğu için söylemek zorundayım; kesinlikle oyuncuların sağlığı bozulmuştur. bu kadar çok sigara ve alkol tüketilen bir yapım daha hatırlamıyorum. alkol konusunu kotarmış olabilirler ama sadece tüketilen sigara bile insanın ömründen bir kaç ay alacak miktarda. bundan sonrası spoiler;

------------------------------- (bkz: spoiler) -------------------------------

don draper dizi boyunca onlarca defa karısını aldattı. hatta bir kaç bölümden sonra bu sıradan bir durum haline geldi izleyen için. ve bir izleyici olarak ben o sahneleri izlerken kötü bir şey hissetmedim doğrusu; ama betty’ nin don’ u aldattığı sahne evde koltukları tırmalamama sebep oldu. ister erkek kafası deyin, ister bencillik ister geri kafalılık. dizinin geri kalanı boyunca hep betty’ nin mutsuz olmasını bekledim. ben buyum.

------------------------------- (bkz: spoiler) -------------------------------
40 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol