nucleus

yildirim akbulut'tan bile daha etkisiz bir basbakandir. bugun o gidip ahmet mehmet ayse baska herhangi bir figur gelse yerine, ne gundelik hayatimizda, ne ekonomide ne de siyasi kulturde en ufak bir fark olmaz. kotu bir akademisyen ve cok kotu bir disisleri bakaniydi, cok etkisiz ve silik bir basbakan oldu. anilarinda ne yazacak acaba?

(bkz: emel) in best of albumu. 90larda cikan hitlerinin buyuk cogunlugunu bir araya toplayip, genelde vasat duzenlemelerle yeniden kaydetmis. vokal konusunda hic bir sorunu yok, zaten cok iyi sarkicidir. sarkilar da genelde turkce popun iyileri. keske duzenlemelere biraz daha calisip, biraz da az piyasa isi, biraz daha yenilikci bir seyler deneselerdi. yine de, her turlu iyidir. arkasindan yonca evcimik, izel ve demet gibi 90'lar agir toplarinin da devreye girebileceklerini ongorebiliriz.

guvenlik diye mac yok ama sabah kalkip otobuslere, metrobuslere dolusup, tikali yollara girip ise gitmemizi bekleyecek devletten maas alan vali, polis ve digerleri?

guvenlik saglanamiyorsa, mac oynanmiyorsa, facebook ve twitter devlet tarafindan surekli yavaslatiliyorsa, o zaman hayatin geri kalani da durmali.

kimsenin cani bedava olmasa gerek, degil mi?

2014'te kimsenin adini bilmedigi aykurt nuhoglu'nun kadikoy'de 72% oyla belediye baskani secilmesiyle, olayin selami bey veya tuhaf reklamlari ile alakali olmadigini gostermistir.

kadikoy ritmini bozmuyor deyip, darbuka calmisligi da vardi eskiden.

adi irkci antisemit zehirlenmesi.

bu aralar ne salliyor acaba dedirtendir.

derin chp'ye ve hatta pek de derin olmayan yorumlara gore, kilicdaroglu'ndan sonraki chp genel baskani.

90'larda anapli dypli refahli cok kotu bakanlar gorurduk, ciddiyetsiz, zeka noksanligi cekermis gibi hareketler yapan, utanmaz, yuzsuz, sanki bizimle alay ediyormus gibi konusan.

bunlar, onlari da gecti.

ucak iki saat havaalaninin etrafinda donup pist aramis ve sonrasinda bu feci kaza olmustur.

iki saat inemeyen bir ucak nasil baska bir havaalanina divert edilmez, yonlendirilmez diye dusunuyor insan. her diktatorluk gibi rusya'da da tum yatirim silaha, orduya ve yasli erkeklerin egolarini besleme kanallarina yapiliyor, sivil havacilik alaninda dunyanin acik ara en kotusu.

biyik kimseye yakismaz ama bu adama hic yakismamis. bir biyik bir insani 30 sene geriye goturur mu, goturmus.

fenerbahceden daha kucuk sirketlerin, daha az parali isinsanlarinin universite kurdugu dusunulurse normal karsilanabilir. zaten hayli kotu olan turkiye'de yuksekogretimin genel kalitesi icin olumlu bir adim olmayacagi da asikar.

2008'de istanbul bana dar isimli sarkiyla cikis yapmisti.

2. dunya savasi ve sonrasinda cesitli tarihsel anlarda olusan, avrupa'nin belirli (guney) bolgeleri ile turkiye'nin ayni cercevede dusunulebilecegi ya da birbirlerine benzedikleri algisi, hepimizin malumu oldugu uzere 2000 yili sonrasi kolay kolay geri gelmeyecek sekilde kayboldu.

bu saatten sonra, turkiye'yi avrupa icinde, onun bir parcasi olarak tahayyul etmenin imkansiz oldugunu gormemek zor.

avrupa'nin cogunlugu turkleri, kurtleri ve turkiye'yi begenmez ve kucumser, daha ufak bir kesimi de alenen dusmanlik eder. orta-kuzey avrupa'da, ozellikle de avusturya-almanya-hollanda-fransa ekseninde, bu dusmanlik ya da derin hosnutsuzluk hissi zirve yapar.

kirmizi-siyahli cok guzel, turkuazli olanin kimin zevkine hitap ettigini bilen bilir.

yeme-icmede dunya zirvesi, zeytinyagi da dahil buna, sarap da, deniz mahsullu muhtelif yemekleri de, pinco ve tapas gibi yoresel lezzetleri de, ileri gastronomik seviyelerdeki lokantalari da...

orhan pamuk'u ve daha nicelerini derinden etkilemis, turkce edebiyatin gelmis gecmis en buyuk yazarlarindandir. bu ulkedeki her lise mezununun, olmadi her universite mezununun butun eserlerini okumasi, zor kullanilarak bile olsa, saglanmalidir.

kanyon alisveris merkezi gibi, eski havasindan pek eser yok. asyali sefler artik burada degiller ve yemek kalitesindeki dusus cok bariz. fiyatlari acildigi yillara gore daha uygun olsa da, insanin gidesi gelmiyor cunku genelde iyi yemek gelmiyor onunuze. yine de pek cok zincir restorandan daha iyidir.

kurgusal sosyoloji deneyi. "adada" tanimadiginiz tiplerle ne yapardiniz canlandirmasi. her turlu karakter-kisilik bozuklugu mevcut. dogal olarak carpisiyor-carpistiriliyorlar ve izlenme oranlari artiyor. bazen de hayli absurd-komik karsilasmalar oluyor. gay var, siyah var, erkeksi kadin var ama kurt yok, galiba... ilginc.
sonuc ne dersen, bol dedikodu, agir cehalet, dusuk ozguven, derin guvensizlikler, ciddi ifade bozuklugu... turkiye ortalamasindan hallice.

bir de bu sene hic parlayamadan sonmus bir sarkici, modasi gecmis bir manken ve taraftarlari haric pek taninmayan bir futbolcudan baska unlu yok. unluler ciftligi bile daha unlu dolu olurdu..

arda turan yakisikli degil, karizmatik degil, hatta yildiz futbolcu bile denemez ona. en fazla, daha gencken biraz sevimliydi, belki... durum boyleyken, en sinekten yag cikarma meraklisi reklam ajansinin, boyle yerlere dusmeye en tesne firmaya kitledigi reklamdir. arda turan da parasina bakar, turkiyedeki her ortalama vatandas gibi. yildiz degil demistim zaten.

istifasinin neden mansetlerden haber oldugunu anlayamadigim, secilememis bir ilce belediye baskan adayi. bir baska secilememis adayin da eski karisi.
burasi iskandinav ulkeleri gibi hic bir seyin olmadigi, haber kitligi cekilen bir yer mi ki bu basarisiz siyasetcinin partisinden istifasi onemli bir gelisme sayilsin?