confessions
  1. toplam entry 272
  2. takipçi 1
  3. puan 10621

18 eylül 2007 olympique marseille beşiktaş maçı

nickullah entryoglu
maalesef ki, beşiktaş’ın sahaya bir puana razı bir biçimde çıkmasından dolayı, berabere dahi bitiremediği, ne bir organize atak üretebildiği, ne de adamakıllı pas yapabildği maç olmuştur. yine de, marseille’lı ’’fitbolcu’’ların hayvani futbolları karşısındaki dirençleri vasat olsa da, beşiktaş tat tuz vermemi$tir efendim...

bu arada, zairi diye bir efendi gördük, ki gattuso’nun fason malı mıdır nedir, ’’zairi misin nesin; zehir gibisin!’’ dedirtti... o nasıl gidiştir topu önüne alıp da be kardeşim. bu gidişle, bu birader 3 - 4 sene içinde böyle devam ederse, sağlam bir takıma monte eder kendisini.

kokoreç

nickullah entryoglu
önceleri bünyemin de, ’’nası yiyosunuz la bu b.k yumağını!’’ gibilerinden tepkiler verip, ardından mahalle arasında gece yarısı gördüm mü, karnımın aç olmamasına rağmen, büyük boy ayranla, ya da acılı şalgam ile, mideme kıyak geçtiğim, türk i$i icat, nobel ödülü alması gereken, mucidine hürmetler ilettiğim, muhteşem yiyecek.

her ne kadar, kurban bayramında, bağırsakları deşilen hayvancağızların bağırsakları, ama babaanne, ama yenge tarafından, kokoreç yapılmak üzere alınıp da, o biçim temizlenip, iki gün boyunca sodalı suda bekletilse de, gece yarısına gelince , ortalığı kötülüklerden korumak için, yarasa modunda dolanan `batman` misali, sokakın köşesine çıkan seyyar arabalı dayılar gibi kimse yapamaz efenim bu mereti...

hele hele, ’selamunaleyküm abi, bi yarım yapsana’’ deyişinizi sanki yarım kilometre öteden vahiy almış gibi, kendisine doğru yöneldiğinizi gören kokoreççi seyyar dayı da, hemen marifetlerini gösterir efenim; artık seyyar arabayı hazırlayana kadar üzerinde ne bulundurduğunu bir kendisinin bir de allah’ın bildiği ortası daha da kararmış tahtaya uçurur, halka misali kokoreç parçasını; makbulu de budur zaten, `şampiyon` denen gubik yerler temizim diye geçinse de, onların yaptığı imitasyondur, `nike `’ın ’mike’ versiyonu olsa gerektir efendim; - kanmayınız, kandırılmayınız - neyse, yanına bir de, o anda kokoreçi dört gözle bekleyen kişinin, yıkanıp yıkanmadığı da pek bir zikinde olmayan ’domatis’ de bitmesin diye, seyyar dayının göz kararı ile haşır huşur kokoreç ile bir güzel seviştirilir; daha da üzerine olması gereken baharat modu gelir efenim; ki burada da kokoreçi kıvırmaya çalışan dayının maharetini izleyiniz efenim, o nasıl bir efekttir, ki dayı ya da bilimum amca işte her ne b.ksa, iki usta el hareketi ve tuz serpeleme şeklini andıran karizmamsı bir hareketle, kokoreç ve ’domatis’i, allah’ın izni ile kokoreçe kavuşturur; kömürün üzerinde takriben 1 dakika boyunca sıcağa maruz bırakılmış ekmek de, midenize doğru yolculuğa hazırlanmışken, ekürilerini de (kokare$, domatis, baharat - maharat) yanına alıp, diğer yarımına arabadan el sallayıp, otobüsü ya da bilimum gemisi olan, üzerinde ’’afiyet olsun turizm’’ yazan kağıda sarınıp da, midenize doğru yol alır.

fakat, bilimum acılı şalgam ya da büyük boy ayran olmadan, kolpa arabalı kooperatif turlarına binmiş gibi hisseder midenize doğru yol alırken; bu nedenden mütevellit, bir varan bir ulusoy konforu için, bol bol ayranla yiyiniz ki, şahane, enfes, muhteşem olsun efenim...

yeyiniz, yediriniz...

ömer üründül

nickullah entryoglu
efendi efendi, mülayim adam modunda maçlarını yorumlasa da, her izlediği maçı, diğerinin kopyasıymış gibi yorumlayan adam. ’her izlediğin maç aynı mı be adam da, hepsini aynı yorum tarzı, stiliyle piç ediyorsun’ diye ahlar çektirir insana. yine de, fırtına sonrası dinginliği andıran bakışları, ve de sıram gelmeden konuşmam şekli ile, artı puan hanesini her zaman dolduran kişidir efenim kendileri.

ismail soyberk

nickullah entryoglu
hemen hemen her türlü ses kaydını yapmış, her kesimden şarkıcının albümünde çalıp da, çalmadığı kimsenin neredeyse kalmadığı, 1954 doğumlu, gurol agirbas ve nurhat sensesli ile birlikte ’’türkiye’nin en iyi basçısı’’ olarak kabul gören süper basçı abimizdir kendisi... yaklaşık olarak 25 yaşında bu işe başlamış olmasına rağmen, harbici ken smith’ci olup, kendisine has tarzı, çaldığı şarkıların hemen hemen hepsinde hissedilir; ’’ooo, bu şarkıyı da ’ismail baba bas’lıyo’’ diye...

heat

nickullah entryoglu
robert de niro ’nun kötü olarak kabul edilebilecek bir karaktere hayat verse de, filmi izledikçe, izleyenlerin kötünün yanında olmasına olanak sağlayacak derecede mükemmel oynadığı, eşi benzeri olamayacak derecede, görüntülere, çekim kalitesine, oyunculuklara, repliklere, ’hepsini geçtim’, cast a sahip, mükemmmel ötesi 5 dakikayı bulan bir banka çıkışı çatışma sahnesine de sahip, 1995 yapımı michael mann filmi.

sinan çetin

nickullah entryoglu
en iyi yaptığı işlerden birisi olarak çiçek abbas ı gösterebileceğim, bunun yanı sıra propaganda ile, zamanında çekmiş olduğu sorunları da, iyi dile getirebilmiş, kurduğu plato şirketi ile, parayı çuvallayan, ’’saçları yapıştırma mı?’’ ’’yoksa altına kutu mu koyuyor, bu kadar düz olamaz lan’’ diye merak ettiren, sinemacı kişisi..

yemyeşil bir deniz

nickullah entryoglu
arabesk tınılar içerse de, ilhan irem ’in tatlı yorumuyla, insanı huzurlandıran, enfes parça.. hele hele sözleri de çok güzeldir; ’’kim yazdı acaba bu sözleri, nedir bu sevginin kaynağı’’ diye düşüncelere sevk eder. yine de, aşıksanız dinlemeniz tavsiye edilmez; koyma ihtimali de, pek bir iricenedir.

melisa sözen

nickullah entryoglu
daha 1985 doğumlu bir güzellik olmasına rağmen, kadrosunda bulunduğu bıçak sırtı adlı dizide, 10 yıllık evliliğe sahip bir bayanı, başarıyla canlandırmaya başlayarak, ne kadar iyi bir oyuncu kumaşına sahip olduğunu kanıtlamış, gönülün ’’daha çok gözüksün, daha fazla izleyelim’’ leri içerisinden geçirdiği, ayrı bir güzelliğe sahip, bayan oyuncu.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol