confessions

muque

- Yazar -

  1. toplam entry 5534
  2. takipçi 1
  3. puan 70547

ecstasy

muque
beynimizdeki mutluluk hormonu serotoninin aşırı halde salgılanmasını sağlayan bir çeşit kimyasal maddedir kendileri.

etkisi: günlük yaşamda ara ara yaşadığımız mutlulukların temelinde yatan serotonin, bu hapı almamız durumunda bir sağnak yağış şeklinde beyin içerisinde gezinmesi ve kişinin "obaaarreeey! ne kadar mutluyum aslında dünya ne kadar güzel bir yer,kuşlar,böcekler,gel seni bir öpeyim" şeklinde çok fena bir şekilde kendinden geçmesidir.bilinç kaybı yaşanmaz,fakat çok yapay ama çok güçlü bir enerji ve mutluluk hissi yaşanır. göz bebekleri büyür,beyinde yaşanan savaş nedeniyle bakışlar şaşkınlaşır.kendinizi bulunduğunuz yerin kralı/kraliçesi gibi hissettirir.içerisindeki kimyasalların dozuna göre çene kontrolünüzü elinizden alır.kitlenmeler ve dişlerin birbirine vurmaları gibi haller yaşanır.

vücut vites boştaymışcasına hareker eder.yürür,koşar, aşırı enerji ve ter sarf eder. fakat "patlamak" denilen anlarda bunların hiçbirini farketmez,yorulmaz,acıkmaz hatta ve hatta işemez.

ama bir nokta vardır ki; bu da yarrağı yemekte olduğunuz anların başlangıcıdır.beyin aşırı hızda ve çoklukta salgılanan mutluluk hormonlarından bezerek, bu hormonları salgılayan portları bi süre sonra içeri çeker, kişi "düşüş" dediğimiz moda geçer ki bu durum; bıkkınlık,mutsuzluk,nefret,depresyon gibi haller demektir.kişi beyni 24 saat içinde bu gibi seri değişimlere uğrar.

ve en bomba yer ise; her hap kullanımında azalan mutluluk hormonlarının bir süre sonra çalışmaz hale gelen portlardan salgılanmamasıdır.kişi depresyondan dönemez,hap düzeyi her seferinde hormon azalması sebebiyle fazlalaşır.ve sonunda her uyuşturucu filminde görebileceğiniz üzere ya over dose’dan ya da intihar ederek ölürsünüz.

vücudun en önemli yeri olan beyni sikmek için ideal bir uyuşturucudur.sizi mutlu eder, hemde çok mutlu eder...ama bu mutlu olduğunuz kısa süreleri ilerde 5 katı olarak geri alır.

(bkz: yapmayın etmeyin)

the boy with the bubblegun

muque
tom mcrae imzalı mükemmel bir $arkı,bir kaybolu$...


welcome to the second reel glad that you can make it
we thought your fate was sealed it’s not what we expected
but you punch above your weight and you’re stronger than you look
and the ending’s not the same they changed it from the book
i’m the boy with the bubblegun
i’m taking aim
i cannot hit to hurt or cause you pain
if words could kill i’d spell out your name
it’s time to kill the king it’s written in the scripture
see what tomorrow brings got to get a bigger picture
so forgive me forgive me for i am born to be what i must be and i must be
the boy with the bubblegun i’m taking aim
i cannot hit to hurt or cause you pain
if words could kill i’d spell out your name
i’m the boy with the bubblegun
the boy with the bubblegun
i’m the boy with the bubblegun with work to do
if songs could kill this one’s for you.

mene tekel peres

muque
nabudkadnezar tarafından babil’e sürgüne gönderilen yahudiler, esaret hayatına devam ederken; zalimliği ile ünlü olan kral baltazar, bir gün kudüs süleyman mabedinden getirilen altından mamul maşrapa ve kâselerle, etrafındaki müşrik ve dalkavuk mahiyeti ile beraber şarap içmek ister.

kral baltazar içkiyi büyük bir keyifle yudumlamaya başlayınca, birden sarayın duvarında gizli bir elin bir takım şekiller çizdiğini, yani yazılar yazdığını görür ve dehşete kapılır. bu olay muharref tanah’ta şöyle geçer:

“şarap içtiler, altın, gümüş, tunç, demir, ağaç ve taş ilahlara hamd ettiler. hemen o saat, bir insan elinin parmakları göründü ve şamdanın karşısında kral sarayının duvar sıvası üzerine yazdı ve kral, yazan bu elin ayasını gördü. o zaman kralın beti benzi değişti ve düşünceleri kendisini üzdü ve belinin oynak yerleri çözüldü ve dizleri biri birine çarptı.” (daniel; bap 5, 4-5)

büyük bir korkuya, paniğe ve dehşete kapılan kral baltazar, derhal ülkenin büyücü, kâhin ve sihirbazlarını çağırarak sarayın duvarında yazılan yazıyı okumalarını ve ne anlama geldiğini çözmelerini ister ama nafile, bir türlü okuyamaz ve yazının anlamını çözemezler. bunun üzerine, babil sürgünü döneminde yahudilerin önderi (peygamberi olan daniel as.) çağırılır ve sarayın duvarındaki meçhul elin yazdığı yazıyı okur ve anlamını kral baltazar’a söyler. duvarda şöyle yazmaktadır: “mene tekel, peres.”

daniel peygamber söze başlar: “ey kral! mene: allah senin krallığını saydı ve sona erdirdi. tekel: terazide tartıldın ve eksik bulundun, hafif çıktın. peres: allah ülkeni böldü, medlere ve perslere verdi.” ve gerçekten o gece kral öldürüldü. ülke bölündü, çöktü ve med (pers) kralı darius, babil’i ele geçirdi.

69 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol