confessions

milky

- Yazar -

  1. toplam entry 123
  2. takipçi 1
  3. puan 6951

the sims 2

milky
oyunda ; ilişkiniz iyi olan birini moved in yaptığınız zaman belli bir para geliyor.bazen fazla bazen az.ama daha sonra bu kişiye bilgisayardan veya gazeteden find own place seçeneğini seçtirdiğiniz zaman evden taşınıyor ama taşınmasına rağmen geldiğinde size vermiş olduğu para sizde kalıyor.bunu art arda hemen yapsanız bile parası sizde kalıyor.bu biraz saçma geldi bana.yapmamaya çalşıyorum.bunlar ayıp şeyler.*

mutsuz olmak için yapılması gereken 9 şey

milky
mutsuz olmak için yapılması gereken dokuz şey

bir: sevmediğin işi yap. diyelim ki günde sekiz saat çalışıyorsun, bu haftada 40 saat mutsuzluk demek. tabii sevmeyerek yaptığın bu işin öfkesini, evine ve gittiğin her yere de bulaştıracağın için, aslında etkisi çok daha büyük olacak. eğer biri, “niye sevmediğin bir yere her gün gidiyorsun?” filan diye sorarsa da, sen kendine sorma. o sana sorsun. ona verdiğin cevaba kendini inandır. değiştirmeyeceğin bir şey olarak gör işini, işine bakışını, patronunu.

iki: sürekli parayı dert et dur. daha fazla paranın, mutluluğu artırmadığı ispatlandı. demek bu senin için doğru hedef. parayı her şeyden öne koy. evinin kirasını, faturalarını, çocuklarının masraflarını ödeyebiliyor da olsan, daha fazlası yok diye kaygılan. ayağını yorganına göre de uzatma. yorganın ayağına geleceği günü bekle.
üç: sevdiğin bir alışkanlığın olmasın. mutluluk hareket sever. hareket edenler, mutlu oluyor. sen etme. ne bileyim yürüme, etme, ayağına gelen topa bile vurma, bisikletin olmasın. sevdiğin bir sporu özellikle yapma. unutma, hep sevmediğin şeyler yapacaksın. hatta hiçbir şey yapmayacaksın.
dört: boş boş düşün dur. uzaklara dal git. günün yarısını, başka şeyler düşünerek geçir. araştırmalar göstermiş ki, başka şeyler düşünüp duranlar duygusal olarak düşüşe geçiyor. ihtiyacın olan o düşüş. hayali olana odaklan, olan olana odaklanmak yerine. meditasyon falan yapayım deme, öyle şeyler seni şu ana taşıyıverir.
beş: al, al, hep bir şey al! içinde bulunduğun boşluğu, ürünlerle tamamla. bir şeyin daha sahibi olursan daha iyi olur diye düşün. içeriden değil, dışarıdan bekle her şeyi. alarak çoğalmaya çalış. tükettiğin her şey eve gelince boş çıkarak, içini biraz daha boşaltacak.
altı: yalnız ol. yalnız kalmayı, insanlarla olmaya her zaman tercih et. insanlarla ilişki kurmanın sağlığa ve mutluluğa katkısı çok. bundan kaçın. kendini eksilt. bir arkadaş istersen laptop’una git. ailenle kopuk olman da mühim. onlar da mutluluk kaynağı. yeni arkadaştan kaçın. kimse sana layık değil.
yedi: ülkeni, şehrini sevme. hep şikayet et. başka yerlerle karşılaştırıp, eksiklerini gör. her gün gazetelere bakınca biraz daha bunal ve şikayetinin dozunu artır. katkıda bulunmayı ya da taşınmayı düşünme bile. madde bir’de dediği gibi, değiştiren bir eleman olma. kurban ol. yaşadığın yere bir tasmayla bağlı olduğunu düşün. hayatın boyunca şikayet edip durduğun bu yere mahkûm olduğunu unutma.
sekiz: evde hayvan besleme. onlar sıcaklık verir, hayat verir. uzak dur onlardan. karşılıksız sevgi veren, bu mahluklar sende yersiz sevinç yapar. hele hele ihtiyacı olan bir tanesine yardım edersen, kendini durduk yere iyi hissedersin.
dokuz: kendini sevme. bak bu çok önemli. ne olursa olsun, hiçbir şeyi sevememek için önce kendinden başlamalısın. kendinden memnun olmamak, sürekli rahatsız bir sandalyede oturmaya benzer. ne kendini, ne etrafını rahat ettirirsin. kendin tarafından sevilmeyi hak etmediğini düşün. hep eksik, çirkin, aptal ve şanssız olduğunu hatırlat kendine aynada.
“bunlarla uğraşamam, en iyisi mutlu olayım” diyorsanız, artık ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
lütfen önden buyrun...
nil karaibrahimgilin hürriyette yazdığı köşe yazısı

ıstaka ucuna sürülen garip şey

milky
bilardoda ıstakanın ucuna sürülen tebeşirin adını ben somaki olarak biliyorum sürülmezse çok pis çıtlama yapar. sürüldükten hemen sonra topa vurulduğunda çıkan tok ses, insanı huzurdan huzura sürükler. her vuruştan önce sürmek ister bünye. yeni bir somakiyi kullanmak nispeten zorken, hafif yer etmiş somakiler, ıstakanın ucunu saracağı için daha efektif kullanılabilir.

deneyim

milky
dün barda otururken bişi dikkatimi çekti izmirde ilk seneleri olduğu belli olan iki hatun barda kola söyledi.. süzdüm şöyle bi ve aklımdan geçenler o anda; bunlar bu sene kola seneye bira daha sonraki senelerde her nevi alkol ve değişik kafa yapıcı maddeler. sonra biraz daha düşündüm ki bunlar kullandıkları alkole göre sex hayatlarınıda değiştirecekler, önce kola demiştim ya bu dönemlerde öpüşmeyi öğrenirler, daha sonra elleşmeyi daha sonra sevişmeyi ve artık kesmeyince fantazileri, daha da kesmeyince partnerlerini ve sayısını deneme yanılma yöntemi ile deneyecekler görecekler öğrenecekler...

yalanların gerçeği

milky
aşırı sevgi baskı doğurtur. baskı kısançlığa döner ve yalanlar üretir. yalan karşında ki insanın baskısında kaçmanı sağlayan tek kamuflajdır. ama eğer bu kamuflaj açılırsa kaçan sen değil karşındaki olur. yalan esasen bir gerçektir kısmi olarak, sebebi ise karşındaki insanın bunun kaldıramayacağını biliyor olmandır, tabii bir insanın neyi ne zaman kaldırıp, kaldıramayacağını kestirmek ise çok güç ve zordur farklı bir paradoks oluşumu oluşturur. en iyi yalan söyliyen en iyi hafızaya sahip olandır.yalan kötüdür ama karşındaki kişin mutluğu söz konusu olduğunda ise en büyük gerçektir, ancak bu durumda sana farkı bir sorumluluk yükler bunu asla unutmama gibi eğer, unutursan karşındaki kişin mutsuzluğuya birlikte güveni sarsılır ki güven en zor oluşan bir varlıktır kurulumu yıllar alabilir, yıkılımı ise saniselerle sınırlıdır. onun için yalan söylemenden önce iki defa düşünmek ve hafızana güvenmek gerekir. en önemlisi buna önce kendin inanmalısın yoksa kimseyi inandıramazsın.kendin inanmadığın bir varoluşa kimseyi inandıramazsın.ve yalanların en büyüğüyse kendi söylediğin yalandır, çünkü buna inanmazsın ama hep varolmuş gibi yaşarsın ki buda seni içten içe çürütür. inanmamana rağman yaşatıryor olmak en ağır cezadır.

hancı

milky
bir tanju okan şarkısıdır.

gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
aman karanlığı görmesin gözüm,
beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
sıla burcu burcu ille ocağım...
çoluk çocuk hasretinde kucağım
sana her şeyimi anlatacağım,
otur başucuma sor yavaş yavaş.

güç bela bir bilet aldım gişeden,
yolculuk başladı haydarpaşa ’dan...
hancı, ne olur, elindeki şişeden
bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

ben o gece hem ağladım hem içtim,
iki gün diyardan diyara uçtum
kayseri yolundan niğde’yi geçtim,
uzaktan göründü bor yavaş yavaş...

garibim, her taraf bana yabancı,
dertliyim çekinme, doldur be hancı!
ilk önce kımıldar hafif bir sancı,
ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

bende bir resmi var yarısı yırtık,
on yıldır evimin kapısı örtük...
garip birde sarhoş oldu mu artık
bütün sırlarını der yavaş yavaş...

işte hancı! ben her zaman böyleyim,
öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
şu benim hesabı gör yavaş yavaş...

cennet

milky
cennet ile cehennem adlı iki filmden birini seçmek zorunda kalsanız hangisini seçerdiniz? yaşamak için cenneti seçeriz.
ve sonunda canımız sıkılır mutluluktan.
seyretmek için ise cehennemi
...
işte sanatın özü budur.
sanatçı cehennemden yani doğayı var eden o büyük karmaşadan haberler getirir.
cennet ise sığındığımız ve sonunda hep canımızı sıkacak büyük huzurdan başka bir şey değildir. (emre yilmaz)

özgürlük

milky
vitrinde kıyafetler var alıp giyebilirsin..kızma bana kardeşim, ihtiyaçlarını karşılayacak ortamı sağlamıyorsam sana özgür olman içindir..eski püskü bul buluştur giy işte; ne kirlenmesini nede daha fazla yırtılmasını dert edersin..hatta iyisimi hiç giyme 1960’ların alman plajlarındaki gibi çırılçıplak özgür ol kardeşim!özgürsün kardeşimm, daha ne istiyorsun?mesela ülken içerisinde hemen hemen heryere gidebilirsin.müzelere girebilirsin-giriş ücretleri biraz fazla ama alacağın özgürlüğün yanında hiçbirşey bu-, yani biraz bakımsız ki bu da onlara mistik bi hava vermek için, altarında pek açıklama yok eserlerin ancak bunların hepsi senin düşünceni etkilemeyip tamamen özgür kanı getirmen için.ögürsün bak cidden!tamam benzin çok pahalı diyorsun ama arabanın içine hapsolma diye be kardeşim! dağ bayır yürüyerek git delik ayakkabının içine özgür hava dolsun.şansın yaver giderde bir mayına falan basarsan kuş gibi özgür olup uçabilirsin.sana yanlış gelen bir şeyi dile getirmekte özgürsün hani demokraside fikirler değil icraatlar yargılanır ya..düşün kendi kendine kitap falan yazma o bir icraattir..konuşma provakasyondur!müzik yapma şeytanın işidir..vergileri abartıyoruz , sana senin için neyin iyi olduğunu söylemek için değil bu ha-alkol,sigara içmekten keyif alıyorsan, düşen hayat standartını(wtf), performansını ve yitip giden sağlığını dert etmemekte özgürsün ama çağımızın koşulları işte kolay elde edince keyif almazsın diye kısıtlıyoruz işte..inan bizde sağlığını düşünmüyoruz bak %14 lük kar artışı için gıda maddelerinin ta amına koyuyorlar bizde destek fonu açıyoruz..maksat sen daha fazla ye..özgür özgür ye ..sağlık sigortalarını ’körlere’ yazdırıyoruz ki belirli bikaç ilaca bağımllı olarak değil özgürce yaşa..hayatına son verme özgürlüğünde var ama gözünü seveyim iyi araştırıp yap bu işi yoksa es kaza kurtarır hastaneye yatırısak seni güzel bi fatura bekliyor olucak seni..mesela bayanlarda özgür şekilde giyinebilirler;kendilerini nasıl iyi hissediyorlarsa o şekilde giyinsinler tabi ki.aldırmayın siz vay aq orospusu,delik le bu yorumlarına bunlar inanın özgürlüğünüzü hatırlatmak için yapılıyor.uzun saç seven erkekler,uzatın kardeşim.işe falan almazlar sizi özgür özgür gezersiniz işte.eşcinsel kardeşlerim inanın sizi dışladığımız falan yok , tabiki içinizden nasıl gelirse öyle yaşayacaksınız.gazetelerde falan skandal olarak çıkmasına aldırmayın bunlar aslında bak o da eşcinselmiş demekki kimliğimiz gizlemeye gerek yok diye düşünülsün diye yapılıyor.renk veriyorsan bizim suçumuz ne? selamın aleyküm yerine merhaba yı seçiyorsan banane? belki yerine olabiliri seçiyorsan banane?!öyle bi özgürsün ki reklam firmaları istedikleri kadar bilinçaltına oynasınlar etkileyemezler seni!öyle bi özgürsünki kardeşim aşık bile olabilirsin..dertten tasadan tadını çıkaramıyorsan bana ne...tamam dağıtmayalım..ev m alamıyorsun?ulan daha ne istiyorsun kiradan güzel biirşey varmı? uğraşmıyacaksın vergiyle falan biraz orada biraz burada takılacaksın işte..evde hayvan besleme özgürlüğünde var ama yan komşunun horultusundan daha bile az ses çıkarırsa köpeğin boku yedin.milletin uyku özgürlüğünü tehdit edemezsin..hem sal hayvanı sokağa özgür özgür koşsun işte..tekma falan yesin ne bileyim araba çarpsın ki veterinerlerde para kazansın..yani çok pis özgürüz....neydi o söz "kimsa özgür olduğunu sanan birinden daha iyi köle olamaz"

öpücük

milky
yurt dışında yaşayan adam karısına bir mail gönderiyor:
sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum.
sen benim bir tanemsin.
kocan allen

karisi da ona cevap veriyor,

sevgili aşkım,
gönderdiğin 100 öpücük için teşekkür ederim.
masraflar söyle;

1- sütçü bir aylık süt için 2 öpücüğü kabul etti,
2- elektrikçi 7 öpücükten sonra anlaşmaya razı oldu,
3- ev sahibi kira için hergün 2-3 defa uğruyor,
4- bakkal sadece öpücüğe razı olmadı, ona ilave başka şeyler de verdim,
5- diğer masraflar toplam 40 öpücük..

. beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayı çıkarabilirim.
gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmalıyım?
lütfen bilgi ver.

sevgili karin josephine

yalnız dinlendiğinde depresyona sokan şarkılar

milky
hypnogaja - here comes the rain again
here comes the rain again
falling on my head like a memory
falling on my head like a new emotion

i want to walk in the open wind
i want to talk like the lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you?

so baby,
talk to me, like lovers do
walk with me, like lovers do
talk to me, like lovers do
ooh oh

here comes the rain again
raining in my head like a tragedy
tearing me apart like a new emotion

i want to breathe in the open wind
i want to kiss like the lovers do
i want to dive into your ocean
is it raining with you?

so baby,
talk to me, like lovers do
walk with me, like lovers do
talk, to me, like lovers do
yeeeeaaah

yarrak siken kelebek

milky
gece 1 gibi başladım hikayesini okumaya sabah 7 hala okuyordum. kah gözlerim doldu, kah düşündürdü, aldı götürdü yerden yere vurdu beni.ne uykum geldi ,ne de başka bir şey bütün gece okudum. bu nasıl bir akıcılıktır, bu ne güzel bir hikayedir. gerçektir ya da değildir bilemem ama yazdığını kitap yapsa yeridir.

ama

milky
en tehlikeli kelime nedir olric ?
- "ama"’dır efendim bana göre.
neden olric ?
- önceki söylenen her söylemi ve kelimeyi öldürür !
mesela seni seviyorum "ama" gibi ...

körlerle sağırlar birbirini ağırlar

milky
kötü nitelikte olan kişi grupları için söylenmiş olan süper bir atasözü,nankörlük,riyakarlık,hırsızlık,yalan konuşma,ırz düşmanlığı,fesatlık gibi konularda insanlığın yüz karalığını yaşayan kişiler ,bunları yapan ve yaşayan diğer kişilerle iyi anlaşırlar.çünkü onların bekledikleri de ,yaptıkları da bundan ibarettir birbirlerine kızmazlar gücenmezler ruhları kör olanlar görmemiş gibi davranır manevi kişilikleri sağır olanlar duymamış gibi davranır birbirlerini idare ederler
6 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol