confessions

melankomik

- Yazar -

  1. toplam entry 9888
  2. takipçi 3
  3. puan 200582

sosyallesmek

melankomik
çok saçma bi kere.

bir süre sonra adını bile unutacağın insanlarla, sırf konuşmuş olmak için havadan sudan muhabbet ediyorsun, bildiğin soruları tekrardan soruyorsun. var mı bundan daha sıkıcı bir şey?

sırf aynı sınıfta ders alıyorsun diye adını bilmediğin tipinden hiç hazzetmediğin bir insana selam vermek zorunda kalıyorsun, allahım korkunç bir şey!

"şunu sorsam kırılır mı, ne düşünür, ne yapsam mutlu olur" diye düşündüğün insanla bir kaç gün içinde bütün bağların kopabiliyor. bağlar kopuk haldeyken başına neler geliyor neler yaşıyor hiç umrunda olmuyor ama tekrar sosyal bağ kurduğunuz an yaşadığı küçük bazı şeyleri bile uzun uzun konuşuyorsunuz. ve bu hoşuna gidiyor insanın, hiç anlayamayacağım ben bunu.

hiç tanımadığın, ilk kez gördüğün ve büyük ihtimalle bir daha da görmeyeceğin insanlara daha iyi görünmek için en güzel şeyleri giymeye çalışıyor, en iyi etkiyi bırakacak şekilde davranmaya çalışıyoruz.

telefonun ucundaki müşteri hizmetleri temsilcisiyle konuşurken bile bi sosyalleşme çabası, rahatsız edici bi yapaylık..

yapaylığın kaynağı ise sosyalleşme gerekliliği dürtüsünün kaynağı olan bencilliği saklama isteği. evet bencillik.

şimdi kimse "lan yarraam, sözlükte on bin tane entryin var, niye paylaştın bunca şeyi insanlarla" demesin. o da bencillik sonuçta. ne independence benim babamın oğlu ne de ben insanlara bilgi verme, onlarla bir şeyler paylaşma arzusuyla yanıp tutuşan bir sevgi kelebeğiyim. neticede mutluyum buraya bir şeyler karalamaktan, canımın en çok sıkkın olduğu zamanlarda bir şeyleri unutmamı, ufkumu açmamı sağlıyor. ha yalnız başıma bi yerlere de yazamaz mıyız bunları? yazarım. ama bu şekilde yapınca daha değerli oluyor, boşa gitmediğini hissediyorsun en azından.

sosyalleşmek de böyle bir şey işte. yalnız başınıza oturup konuşsanız, konuştuklarınız ne kadar mantıklı, ne kadar gerekli şeyler de olsa size takacakları sıfat bellidir. oysa bir başka insanla ne kadar boş ne kadar çok konuşursanız konuşun bu sizin hanenize artı olarak yazılır hep. ve hep sevilir sosyal olma "kaygısı güden" insanlar, o tanımsız yapaylık duygusuyla birlikte.

sosyallik denen şey...aa bi dakika.. arkadaşım yemeğe çağırıyor, gideyim, şampiyonlar ligi finalinin geyiğini yapacağız daha. ehe mehe.

sevgilini giderken tanirsin

melankomik
onu değil, kendini tanırsın. aslında ona karşı ne kadar da korumasız olduğunu, yapmaman gerektiği halde gereğinden fazla güvendiğini.. sonra; sizi en çok üzebilecek şeyi yaptıktan sonra "üzülme" der belki, üzülme. ne kadar kolay gelir o an bir insanı avutmak. çaresizliği tanırsın. "giderken nasıl böylesine değişti, nasıl bu kadar başka biri oldu" diye düşünürken sevgiyi tanırsın, aslında onda güvendiğin tek şey olan sevgisinin çok çok bencilce bir duygudan ibaret olduğunu.

sevgilini, belki ama; sevgisini, giderken tanırsın.

canlı bomba

melankomik
tuhaf bir şeymiş harbiden. canlı bombalar değil de muhteşem insanlarımızın bakışı.

ne kimsenin ülkesi işgal altında diye -masum olmasalar bile- sivilleri öldürmeye hakkı vardır, ne de bu canlı bombalar yüzünden ülkesi işgal altında olan tüm halkı katil ilan etmeye. bu adamlar nasıl canlı bomba oluyor sanıyorsunuz..

olmaz ama bir gün türkiye’den bir terör örgütü çıkıp da başka bir ülkede bombalı eylem gibi bir şey yaparsa, biz canlı bombaya karşı olduğumuz halde dünyadakilerin bizi, hepimizi barbar ilan edişini kahrolarak izlemeden anlayacağını sanan varsa beyin kıvrımlarını kulak arkasını koltukaltını falan neresini bulursam sikeyim rahatlayayım bi güzel.

aaa, ne kadar kolaymış konuşmak.

edit: ne güzel açıklamış sigarakahveçikolata, biz çekiyoruz o bombaların pimlerini, bilerek ya da bilmeyerek.. #781000

steven gerrard

melankomik
çıkardığı otobiyografik kitapta, 2003’te galatasaray’a yenildikleri, kırmızı kart görüp türlü çirkeflikler yaptığı maçı, kendini tek mağdur gibi göstererek ballandıra ballandıra anlatmış, nobel edebiyat ödülüne göz kırpmıştır. e futbol hayatı da şunun şurasında bitmek üzere, hafiften provokatörlüğe, reklama başlayayım diyor sanırım.

gözlerimin etrafindaki çizgiler

melankomik
gözlerimin etrafındaki smileyler artık belli oluyor
bütün o smileyler son bir yılda oldu
sana bana bize koyarken
ben independence olmuşum kimin umrunda
spoiled çoktan gitmişken
bu ne garip bir entrydi böyle
ben ayar yedim sen oy alırken

ama neden, neden hala böyleyim
neden hala sözlükteyim
belki de

ben seri eksi oy veren, ibneyim
işte tam burda entryindeyim
ya şimdi bas berbata
ya da bir daha söz etme houstonda

çok çok çok meşhurum zaten

pointerım iki butonun arasında
gezinip duruyor
bugün sol frame akmasın dursun
ben içine sıçacağım

peki ben, neden hala böyleyim
neden hala sözlükteyim
belki de

ben seri eksi oy veren, ibneyim
işte tam burda entryindeyim
ya şimdi bas berbata
ya da bir daha söz etme houstonda

çok çok çok, meşhurum zaten...
55 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol