ludingirra

baştan sona takiyye.ciddiye almamak lazım.

yaş sınırı var bu filmde üzgünüz. sharon stone gitti yerine jenna jameson geldi. battle without honor or humanity ile desteklenmiş yoğun atmosfer...

olaylar gelişemez, o ayrı...

lütfenn fragmanvari kısıkk birr sesle okuyunuzzzz !

bir adam...kadınlar için çıldıran bir adam...bir kadın...hayır iki, üç...hepsi üstte...adam altta...ve bir görev...her şeyi değiştirebilir...vibratörlü uyuşturucu kaçakçısı katilin üste çıkışı...her şey onun elinde...(pisipisipisinepisipisipisine) abdülhey rolünde vilyım mak oneıl...polat alemdar geri döndü...efsaneye hazır olun...(cenderecenderecendere) "kurtlar vadisi pussy"...sinemalarda...

ortada açacak falan yoksa pekala başvurulabilir böyle arkadaşlara. sadece fazlasıyla göt isteyen, ancak iyi göt kası yapmış bireyin gerçekleştirmesi mümkün olacak hadise. twist-off’da zorlanır azıcık, o kadar. ama çok yüreklendrilirse, tezahürat falan, ben biliyorum, güveniyorum halleder o.

madem gençler bu derece cozuttu ve böyle bir girişim var, vah vahh diyor, naçizane destek olması açısından önerimizi sunuyoruz:

periyodik cetvel dikine bir şekilde (1a yukarda, 8a aşağıda) yüze dönük şekilde ölçü alınır yanlamasına. şu kuralları unutma genç:

kural 1: sendeki çük maşşallah çubuk gibi dimdikse ve soldan sağa kütle numarasının artacağı göz önünde bulundurulursa,

1a grubu < çük < 8a grubu

bu limitler dışındaki çükler ya kadının ya da erkeğin bi şekilde zevk almamasına ya da zorlanmasına, sonuç olarak etkisiz bir birleşmeye varır. sözkonusu çük, belirttiğimiz grubun içinde gözle görülür biçimde kayboluyorsa erkeğimize, gruptan açıkara fırlıyorsa kızımıza yazıktır.

penis sağa doğru eğri ise, bir daha sağ elle masturbasyon yapmaması için abinin kafasına sözkonusu cetvel indirildikten sonra, cetvel yatay bir şekilde arkadaşın penisinin soluna konur. zaten de öyle penisin banane iyon çapından, yörüngesinden.sen önce onu git düzelttir abicim.

kural 2: penis boyu ölçtük, maşşallah halojenlere kadar attırdı abi. o zaman da abiye sorarlar: penis boyun ne? abi de halojenlere attırdığını söyleyip hava atmak için;

"fahişe clara’nın bornozuna istemeden attırdım"

şeklinde karizmatik bir cevap patlatarak hem attırdığı bornoza, pardon elementlere güzide selamını çakar, hem leziz bir tarifte bulunur, hem bizi bizden alır, akabinde ve detayında hastası oluruz onun.

çivi yazısında, yazıya geçilmeden önceki karakterlere, sembollere verilen ad. karakterlerden yazıya geçiş ile birlikte çivi yazısında ideogram son buldu.

(bkz: ideogram)

cyperaceae familyasından bir su bitkisi ve eski çağlarda bu bitkinin gövdesinden hazırlanan yazı kağıdının adıdır.eski mısırlıların yelken, bez, hasır ve yazı kağıdı olarak kullandıkları papirüs, yunanlılara ve daha sonra romalılara intikal etti ve m.s. 3. yüzyılda yerini parşömen alıncaya dek kullanımı sürdürüldü.

eski dildeki karşılığı "hatt-ı mıhi" olan çivi yazısı, tarihin kesin olarak bilinen ilk yazı türüdür.sümerlerin icadıdır. çivi yazısı, sembollerle başladı.sembollerin, daha sonra yazıya geçildiği dönemlerde de, aynı şekilleriyle kil tabletler üzerine çizilmiş olduğunun saptanması ile, önemleri daha da arttı.
bu yazı türü, papirüsün bulunması ile son buldu.

birbirinden bağımsız site denilen şehir devletleri halinde yaşayan tarihteki ilk medeniyet. tekerlek ve yazıyı icad eden; ünlü gılgamış destanı, yaradılış destanı ve tufan hikayesi eserlerine sahip toplumdur. en önemli şehirleri, ur, uruk, kiş, lagaş, zabalam, umma, eridu, ve nippur’dur. bu şehir devletleri ensi veya patesi denilen rahip-krallar tarafından yönetiliyordu. bütün mezopotamya ülkesine hakim olan krala ise lugal-kalma denir. krallar başkomutan, başyargıç ve başrahip yetkilerine sahiptirler.

baş tanrıları en-lil’di.hissedilen her nesnenin bir tanrısı vardı ve insan görünümündeydiler, fakat insanüstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı. tanrılar, insanlara ne istediklerini bildirmez, insanlar onlara kendilerinden istenileni sorarak öğrenebilirdi.

sümerce’ye, çivi yazısı işaretleri hakimdir.bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir.

kırk yılda bir yemek için seremoniyle arkadaş grubu toplanır, sallana sallana yemekhaneye gidilir. o gün mutlaka ya bamya vardır ya da kuru fasulye-pilav-turşu.cümbür cemaat kampüsteki fast food’cuya el öpmeye gidilir.

eğer bir ortamda çirkin bir kadın varsa, o ortamda ya az votka vardır ya da hiç yoktur.

aha oldu derken, olmaz olduran, oldurmayan parça.insanın yalnızlığına saklaması gereken türden, güzel bir teoman şarkısı.
sözleri de şöyle;

bir iskambil falında
çıkmıştık birbirimize
o güzel kupa kızıydı
sinek valesiydim bense
gece yarısı o perşembe
rastladım köprü üstünde
ağlama dedim o ağladı
trabzanlardan indiğinde

saçların mı ıslak yoksa
ıslak mı yaşamak dedim
senin için rüzgarda hep yağmur mu var
gözlerin mi daldı yoksa
sıkıldın mı sorulardan
hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar

bir kar tanesi ol kon dilimin ucuna
bir kar tanesi, eri ağzımda

sırılsıklamdı soyundu, vücuduma dokundu
biraz pürüzlü tenimde yaşam hücrelerimi buldu
mutluydum o uyudu, sarıldım sayıklarken
tanımadığım o adları yanımda çırılçıplak

saçların mı ıslak yoksa
ıslak mı yaşamak dedim
senin için rüzgarda hep yağmur mu var
gözlerin mi daldı yoksa
sıkıldın mı sorulardan
hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar

bir kar tanesi ol kon dilimin ucuna
bir kar tanesi, eri ağzımda

rüyamda gururluydum
biliyordum diyordum
inanmak lazımmış meğer
iskambil fallarına
uyandım bakakaldım hayali bir parmağın
bıraktığı yazıya
pencere camının buğusuna
hoşçakal...

mutluluğu, huzuru içkide bulduğunu zanneden sevgili. çok zor,çok acı bir durumdur.

çaresizlik ve uykusuz geceler birbirini kovalarken, aynı noktada buluşamamak, hiçbir şeyi tartışamamak, konuşamamak. çekip gidemezsin, oturup izleyemezsin, o halini görüp yerden yere vururken kendini, onunla zaten içemezsin. yardım etmek için çırpınır durursun.boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz.

en başında farketseydin, zaten başlamazdın.bilirsin.aileden öyle gördün.başıboş bırakmamayı, yarım bırakmamayı hiçbir şeyi.korkup kaçmamayı...

bir de seviyorsun. hayvan gibi.

ilişkiye güzel anılar sıkışır çoğu zaman.hatırlanmak için.güzel tek anı,sevgilinin kanında sıfır alkolle sana kurduğu cümleler, titremeden elini tuttuğu zamanlar...

ağlarsın...uyumaz yanında,içi geçmiş sızmış vaziyette gecenin kör karanlığında uyanmayacağını bile bile ağlarsın.uyanmayacağını bile bile sessiz...

bir gün lavabo yanında sızmış bulursun, bir gün kanepe kenarına. belli ki düşmüş!

1 hafta, 1 ay, 1 yıl dönümleri önemsiz artık.o nerede olduğunun farkında değil ki.sevgilim olur musun prenses dediği gün ışıl ışıl bakan gözleri kan çanağı.ellerini tuttuğu ilk gün hatırında. şimdi sadece et ve kemikten ibaret 90’lık dede gibi titreyen eller onlar.

-sevgilim ben geldim.!
-uyuyor musun?

inandır kendini.o kadar yoruldu ki,uyuyor o! iki büklüm sızdığı yerde etrafında devrilmiş içki şişelerine bakma! o uyuyor, sızmadı.

yok. o yorgun değil, işten de gelmedi.

nereye kadar? 3 yıl oldu. tam 3 yıl önce sevinçten ağlarken elini ilk tuttuğunda, 3 yıl sonra şu an iki büklüm, sızmış, kusmuş içinde olmayanı...anne perişan.

-ayık gezdiği tek bir an yok! bişeyler yap ne olur. oğlum ölüyor!

birgün olur da bakarsa geriye, olur da ayık kafa ile bulursa kendini bakmak için ezdiklerine, harcadıklarına, işte o an anlar neler tüketti. neleri ezip geçti. şimdi avucunda olmayan...gencecik.

öldü. ellerinde...hayallerindeki güçlü adam, ilk erkek, boğuldu. kendi içinde.habersiz koştururken sen, tedavi için nereye yatacağını sorup soruştururken!

ağlarsın. artık hıçkıra hıçkıra...

-sevgilim alkolikti.yakınımda olup uzağı seçmiş olandı.bana hayatımda duyduğum en güzel cümleleri kuran, ama artık zırvalayan adamdı.

gitmedin, bırakamadın! çünkü hem içmeden duramayan, hem karşında her uzvu ağlayan, acı çeken adamdı! kurtar beni diye ne çok yalvardı!

dost bırakılmazdı!

şu an toprağın altında bir iskeletten ibaret olsa bile...

bitmez demiştin! bitmedi...


15 mart ’08 02:54

(bkz: abdurrahman yalçınkaya)
(bkz: yargıtay cumhuriyet başsavcısı)

herşeyden önce tehlike çoktan burdayım diyordu zaten.
herkesi dürte dürte.

amacına ister ulaşsın, ister ulaşmasın; cumhuriyete sahip çıkılıyor. icraatla.
kendisi için herhangi bir partinin kapatılması olarak görünmesi gereken bir olayda cumhurbaşkanı’nın taraflı bir açıklamayla olaya karışması, ne kadar acı.
en çok dikkat çeken de buydu benim için.

fethullah gülen davalarının düşmesi ile aynı günlere denk gelmesi de tesadüf(!).

bu partiyi kapatmak, yanlış yaptığını düşündüğümüz insanların arasına girip onların yaptığı işleri doğru bildiğimiz şekilde yaparak, başkalarına doğru bildiklerimizi dikkatle ve azimle işleyerek olabilirdi ancak.bu partiyi halk kapatmalıydı.olmadı.
herşeyin çözümü değil kapatılması ama ilk adım bu.

tehlikenin çoktan farkındaydık.
yargı, sistemi ciddi bir hatadan ve virüsten kurtarıyor.
lüzumsuzdu, söndürüyor.
canımız sağolsun.

yazarın rte ve yandaşlarına notu: bıdı bıdı gak guk demokrasiye darbeden falan sözetmeyin, zira ortada demokrasi falan yok. biz de olması için çabalıyoruz zaten.!siz ananızın da biletini hazır tutun!

y:heeyyy
y:bugün harika bişi oldu
y:1 dk kapı döncem
y:döndüm.
y size bir titreşim gönderdi
y:orda mısın?
y:bak diyorum, aldık diyorum.kime diyorum!
y:orda değilsin.
y:ben buralardayım gelince tıklat
y:dizi bitti heeeyyy.
y:nerdesin olm yaaa
y size bir titreşim gönderdi
y:insan away yapar beee
y:tel 1 dk
y:döndüm
y:offfff.

o an vatandaşın yazdığını gördüm.aniden çıkmam gerekti ve msn’i kapadım.
2 saat sonra msn’i açtım:

çevrimdışı anlık ileti aldınız.

y:mnskym.

1) 5 karbon (c), 11 hidrojen (h), 1 azot (n), 2 oksijen (o) atomundan oluşan aminoasit.biyokimyada sembolü büyük v’dir.protein sentezine katılır.

2) hoşgelmiş yeni çömez.

(bkz: ahmet çakar bu defa yokini giysin)

(bkz: rasta)

(bkz: dredlock)

kafayı palmiye ağacına benzetmenin en güzel yoludur.bitli, tiftik, kabuk, battaniye vs. olmuştum da palmiye olmamıştım.
"arayın abi bit falan yok bende" dememle birlikte, sarı-kırmızı-yeşil beremle birlikte akabinde pkk’lı damgası da yedim. sinirliyim.
buradan kolumu çekiştiren maço görünümlü öğütücüye selam falan da etmiyorum.