confessions

ludingirra

- Yazar -

  1. toplam entry 548
  2. takipçi 1
  3. puan 18499

baba

ludingirra
içten gelen derin bir sessizlik gibi tanıdık, kanımın kaynadığı sıcacık güzel insan. aynı acıları aynı gözyaşlarından süzerek baktık 33 yıldır güneşe.
seni sevmek güzel şey be baba.

etom

ludingirra
bilgi sözlük ve etom...



çok sevgili, sayfaları paha biçilemez sözlüğüm.

bu da böyle bir anın senin...kaydet, milattır, dursun!

çok şey kendi içinde çelişiyor senin!.

olayların sorumluluğu kimindir, kimlerindir tartışmak çok zor. ama görünür haliyle önce kendini ele al, irdele, özeleştiri yap, kanımca az çok bulacaksın cevabı.

geçmişte tüm sorunlarının sorumluluğunu büyük bir yüreklilikle üstlenen sevgili jedin, ilk defa sözlük içi çatışmanın müsebbiplerine değil, tamamen seni oluşturanlara uyguladı yaptırımlarını.

sessizce giden her yazarın giderken bıraktığı ayak seslerinin her biri değil miydi sendeki fay hatlarına neden olan? herbirimizi sarsan? sendin kan kaybeden; ya “seni” oluşturan kim? yazarların olmasa sen nesin hiç düşündün mü?

kendileri gitmeyi seçti ya da gönderildiler. konu “gitmek” değil miydi sonuçta. ne şekilde olduğu hiç önemli değil. birileri, artık gelecek olası tepkilerden korkmuyor mu da her şeyi üstlenmiyor hala! “baskı” daha ne kadar inkar edilecek sözlük?

yaptırım uygulayanlar değil miydi senin konseptini asıl çiğneyen? imam osurursa cemaat sıçmaz mıydı? bu cemaat niye sıçtı soran var mı kendine o birkaç kişi içinde? yok sözlük!

sen kendi iç çatışmalarını, çatlaklarını, aksaklıklarını halletmedikçe neye yarar büyümen? yoksa birilerinin “miadın dolması” diye bahsettiği şey gerçekten bu mu?

evet ihtiyaçların artıyor. ama bu ihtiyaç “kalite” ihtiyacı! “yazar” ihtiyacı değil ki. bugün ego tatmini, yüzyüze olmayan bir fikir alışverişiyle kendini daha çok gösteriyor. kimlerde bu ego tatmini? yazarların çoğunda. bugün bir “gammaz”ının çömez olmasını kim açıklayabilir bizlere? o “gammaz”ı kışkırtan her şeyi neden dökmedin ortaya? göbeğindeki kocaman kara deliğe, o bomboş deliğe neden birkaç paket pamuk dahi tıkmadın sözlük? neden hala bomboş duruyor orası? o “gammaz”a ve birkaç tabir-i caizse “lokomotif”lerine mi yükleyecektik bu yaptırımı sadece? senin böyle bir lüksün var mı sözlük? hiç düşündün mü?

iğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batırman gerekmiyor mu?

kuyruk acılarından tut da, egolara kadar kendini gösteren buydu sende! etom gitti, ahmet gitti, mehmet gitti, fikret de, saffet de, erdem de adem de gidecek! kendisi uçurulmayı talep edecek yahut uçurulacak!

bu mudur? 5. nesil’le mi güzele gidecek her şey? aramızda görmekten mutlu olacağımızı söyleyip, “allah aşkına gel, buyur gel sen lazımsın bize, sen!” diyerek çağırdığımız, binbir kaprisle sözlüğümüze teşrif eden güzide yeni yazarlar haftada 15 dakika uğrarken, bizler ”aman dursun da, ne olursa olsun” mantalitesiyle eforu onlara harcarken, sana asıl emek verenler değil midir pamuklara sarılması gereken? ya gidenler?

senden soğumak için birileriyle atışmak ya da bir kuyruk acısı gerekmiyor artık sözlük!

sayfaların dökülüyor kabul et!

alt tarafında yazan yazıya bak! “bilgi sözlük’ü şuan x kişi okuyor” cümlesine bir bak, gözyaşları, hıçkırıklar, tüm yaşanmışlıkların orada senin! 2 gündür burada olanlara, yaşananlara bakma! 2-3 gündür burada olup yankı yapmaya çalışanlar değil sana emek verenler! onlar yaşanmışlık değil! onlar ve içindeki “görmemiş”ler, beylik yapanlar bitirecek seni!

umuyorum bu kanla birlikte yeni bir kan daha kaybetmezsin.! bunu gerçekten umuyorum, gittiğin yer, yer değil sözlük! sözlüğüm...

son olarak;

- bütün nesillerin tadını almış, seni “sözlük” yapanlardan biri!
- tilki gibi gitmiş gitmiş dönmüş. seni kürkçü dükkanı seçecek kadar seven biri.
- belli bir saygı görmekle birlikte (bir elin parmaklarını geçmeyecek kişiler tarafından hariç) her dönmek istediğinde, “gel ulan” desende sevdiğin bir yazar olmadı. olmak da istemedi. o seni sevdi...yetmez mi?

- ne uçmaya (ki fobisi vardı zaten lakin uçmayı en iyi o bilir. bağışık da aynı zamanda) ne de seni terk etmeye niyeti vardı. sadece söylediklerinin arkasında durma, mahallenin doğrucu davut’u olma takıntısına boyun eğdi.

...ve seninle alakalı ne söylediyse, ne yazık ki doğru söyledi, “dokuz kere”, “aynı köyden” kovuldu.



-------------spoiler---------------

“…son zamanlarda tanıştığım, kibarlığı ve yakınlığı ile iyi bir insan olarak beğenimi kazanmasının yanı sıra, sözlüğü bu kadar sevmesi ile de saygımı kazanmış bir bireydi kendisi. iş olsun diye konuşmazdı, söylediklerinin altında her zaman düşünülmüş ve üzerinde durulması gereken mesajlar ve satırlar bulunan bir yazardı. yazar olarak çok çok beğendiğim, ilginçliği ve birikimi ile sözlüğe uzun zaman çok fazla şey verdi. en zıt olduğum zaman dahi iyi niyetinden kuşku duymadım. bana, insanların alması gereken sorumlulukları yüklenmekten kaçındığı zaman neler olduğu ile ilgili olarak hep sözlüğü örnek göstermiş adam…sevgili etom.

teşekkür ederim.”

--------------spoiler---------------


...ve her zaman bir parçam olmuş ve her şeye rağmen olmaya devam edecek olan canım sözlüğüm! şimdi beni iyi dinle!!!

ulan harbiden bir şeyi çok istiyorsan yapabileceklerin seni şaşırtırmış! kusura bakma da amına koyayım bu ne lan! ne yaptın lan! şahdın şahbaz oldun, şaşırdın, bi tuhafsın!

şifresiz kanal anten almaz sözlük, kimler aybaz anlamazsın...cambaz her tarafta parantez açmaz!.

bu cevabı koy cebe!
tuzla buzsun! lakin umarım bunu da ucuz atlatırsın!
gidene saygıyla...

allah kavuştursun!
artık her şey, herkes o “x”in içinde. dön bak! bak oraya, orada kimler var!!

"bilgi sözlük’ü “x” kişi okuyor”!!!!!!!!!

sunset of age

ludingirra
keder tahtı,
ölümün özünde,
ağlayan güzellik,
engellenmiş atmosfer...

umudun unutulmuş okyanusları,
ihanete uğramış ses yitimi,
tehlikesiz cennette öfke dolu sessiz kahkahalar.

sessiz kır manzarasını daima araştıran (biri gibi)
güneşin battığı çağın ortasında,
neşeli maskeli baloyla birlikte...
yazlar öldü !

sunset of age

ludingirra
uykuda boşalma...ölen sevgiliyle rüyada istemsiz buluşup çiftleşmek. uykunun büyüsünde onunla derin özlemini bundan daha güzel gideremezdin...istemsiz. sessiz. bi nevi ölüme eşlik, aynı anda yok olanla varoluş. anlık bir hipnoz, bunalım, acı...bir mum, bir sigara, derin bir uğultu, sessiz çığlık, nefes nefese...sıcak. uzaklaşan nefesin acı tokadı.

bundan daha ötesi olamazdı...

...

anathema’nın the silent enigma albümünden aşmış parça.

throne of grief
...in a dying essence
crying beauty
...the fettered aura

forgotten oceans of hope
...betrayed aphony
sullen laughter in unventured paradise

(as one)forever searching
for landscapes serene
amids the sunset of age
with joyous masquerade
...the summers died

11 inci uluslararası akdeniz gençlik senligi

ludingirra
6-10 mayıs 2008 tarihleri arasında antalya akdeniz üniversitesi’nde gerçekleştirilecek geleneksel uluslararası gençlik festivali. bu yıl 11.’si düzenlenen festivale yurtiçi ve yurtdışından katılacak üniversitelerin dans, film, müzik, güzel sanatlar, tiyatro ve dağcılık kulüpleri, değişik etkinliklerle festivalde yer alacaktır. festivale türkiye’den 18, yurtdışından 13 üniversite katılacaktır.

festivalin teması bu yıl "akdeniz" olarak belirlenmiş. akdeniz kavramı çok geniş ve ortaklık temsil eden bir kavram olmasından ötürü, bu yılki buluşma, en ortak ve en keyifli seçkiyle, halkların kardeşliği ve birbirinden hiç ayrılmamasını temsilen dionizyak ile biçimlendirilmiş. festival süresince;

6 mayıs, merkez kampus gölet çevresi’nde;

“söylenesi şarkılar” teması ile; fatih erkoç, demet tuncer, hakan aysev

7 mayıs, şenlik alanı gençlik sahnesi’nde;

pinhani

9 mayıs, şenlik alanı gençlik sahnesi’nde;

dolapdere big gang
ışın karaca

10 mayıs, festivalin kapanış günü gecesi ise yine şenlik alanı gençlik sahnesi’nde;

”akdeniz barış gecesi” teması ile;
zülfü livaneli & jocelyn b. smith

konserleri gerçekleşecek.

festival hakkında daha fazla bilgi için;

http://www.akdeniz.edu.tr

kırmızı noktali entryler

ludingirra
sözlüğün erotik, tutti-frutti entryleridir. gece kuşağı, gündüz kuşağı tanımazlar bazen. gece yazılır, gündüz de görülür. 18 yaş altı nesilden saklamak pek mümkün değildir ne yazık ki. yazanı kesin, okuyanı da çoğunlukla penisine-kukusuna götüren entryler olmakla birlikte, bu durum yazana ve okuyana işkence mi, hediye mi bilemedim ben şimdi.

-----bu entry erotik öğeler içermektedir-----

gazete bayisine giren 30’ lu yaşlardaki kapıcı eşi sevtap, "nuri bey bana 4 posta 1 sabah 1 akşam verir misiniz?" dedi...çok şuh nefes alıyordu sevtap. nuri’ninki kalktı, o vaziyette yalpalayarak gazeteleri uzattı sevtap’a. sevtap, ilerleyen yaşına rağmen harika bir kadındı ve nuri’nin bunu görmemesi mümkün değildi. sevtap, gazeteleri aldı ve eve götürdü. evde, onu kocası coşkun bekliyordu.

dur adamım, hemen boşalmak yok! bekle...müzik lazım. çıstırıçıstırıçıstırı....

coşkun, sevtap’ın dudaklarına yapıştı, sendeleyerek tuttu, sevtap da onu tuttu; ahhhhh coşkun derken boşaldı coşkun. sevtap iyi geldi o gün coşkun’a...ama sevtap, normalde de çok iyi geliyordu.

-----bu arada çabuk kalktı farkedersen-----

evet. entrynin üstüne ve altına yerleştirilecek

"---şşşt ayıp---",
"--- +18 ---",
"---geç bakim diğer entrye---",
"---.---"

gibi ibarelerle, 18 yaş altının bir sonraki entrye inmesi sağlanabilir. ben sanmıyorum, farkındaysan "sağlanabilir" dedim, "sağlanır" demedim.

yasaklar tahrik eder adamım ! sen hiç tv’de kırmızı noktayı ya da +18’i görünce kanal değiştirdin mi söylesene?

sevgilisine ağda yapan erkek

ludingirra
"sevgilisine epilasyon aleti alma hadisesinden bihaber" olsa da her ne kadar, herkesin tuttuğu da yolduğu da kendine.

kadın tüylerini ağdayla temizleme yoluna gitmişse ve kendi de yapamıyorsa bunu, ağda salonlarına gitmesindense erkek arkadaşının yapması -ki eğer midesi kaldırıyorsa- çok da tuhaf değil.

gerçek sevgiden bahsediyorsak, bu tarz şeylerin ilişkide reklam arası olduğunu da akıldan çıkarmamak gerek. zaten temel sağlam değilse, hapşursam da midesi bulanır adamın, o ayrı.

tüm bunlara rağmen ben yine de, period da dahil, kadına özgü herşeyin özel kalması gerektiğinden yanayım, normal şartlar altında en doğrusu da budur. ha doğrusu bu olsa da, sevgilisinin periodunu takip eden ya da ağdasını yapan erkek de anormal kategoriye sokulmamalıdır kanımca.

sözlükte büyük harflerin küçük çıkması

ludingirra
#175950

sözlükte bu uygulama başlamadan önce yazılmış bir entry. görüntü kirliliği yaratmakla birlikte, karışıklık da yaratıyor evet. sade bir görüntü değil. her ne kadar günlük hayatımda noktadan sonra küçük harfle başlama alışkanlığı bende feci şekilde hasıl olsa da word’un yardımıyla hallediyorum sorunu. ancak, bu uygulama, sözlüğün belki de en güzel, en isabetli uygulamalarından biri.

url’lere gelince;

#373743

yine, büyük harflerin küçük görünmesi nedeniyle, link verilirken zorluk çekilmesi bir yana, görüntü kirliliği de yaratmış bu url sözlükte, ister istemez.

bunun için jedi; link vermek istediğimizde, büyük harfli url’lerde kolaylık olması için, textbox’ın hemen altına bir kutucuk koydu bizim için. nedir bu kutucuk? büyük harfli url’leri kutucuğa yazıyorsunuz, standart bir link veriyor o kutu size, linke erişim için. dünyayı ele geçiriyoruz bir nevi.

böylece hayat daha kolay, sözlük daha sade ve zevkle okunabilir oluyor. evet.

(bkz: başlığın başınıza kalması)

stella

ludingirra
saksıdaki çiçek susuz kalır,
herşey öksüz,
yoruldu o...
didinip durdu...
ki toprak bile, gök bile, deniz bile
bir yerde yorulur...
kaldı süpürge duvarda...
sabun kovada...
anne yok artık yanında...

...hayır anne var. önce bunu bilmen gerek. anne hiç gitmeyecek.
ne kadar acı duyduğumu ifade edemem bile. ne kadar paylaşılırsa işte, payıma düşeni almaktan başka birşey gelmiyor elimden.

tanımış olmama gerek yoktu seni, tüm bunları hissetmek için. aynı çatı altında, ortak paydada buluşmadık mı?

ben anneciğine rahmet, başta sana olmak üzere tüm ailene sabır, başsağlığı ve metanet diliyorum. atlatmak zor, bugüne kadar kendisi yaşadı; bundan sonra onu yaşatma görevi senin.

dik dur! ne diyebiliriz ki başka?
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol