etom

ludingirra
bilgi sözlük ve etom...



çok sevgili, sayfaları paha biçilemez sözlüğüm.

bu da böyle bir anın senin...kaydet, milattır, dursun!

çok şey kendi içinde çelişiyor senin!.

olayların sorumluluğu kimindir, kimlerindir tartışmak çok zor. ama görünür haliyle önce kendini ele al, irdele, özeleştiri yap, kanımca az çok bulacaksın cevabı.

geçmişte tüm sorunlarının sorumluluğunu büyük bir yüreklilikle üstlenen sevgili jedin, ilk defa sözlük içi çatışmanın müsebbiplerine değil, tamamen seni oluşturanlara uyguladı yaptırımlarını.

sessizce giden her yazarın giderken bıraktığı ayak seslerinin her biri değil miydi sendeki fay hatlarına neden olan? herbirimizi sarsan? sendin kan kaybeden; ya “seni” oluşturan kim? yazarların olmasa sen nesin hiç düşündün mü?

kendileri gitmeyi seçti ya da gönderildiler. konu “gitmek” değil miydi sonuçta. ne şekilde olduğu hiç önemli değil. birileri, artık gelecek olası tepkilerden korkmuyor mu da her şeyi üstlenmiyor hala! “baskı” daha ne kadar inkar edilecek sözlük?

yaptırım uygulayanlar değil miydi senin konseptini asıl çiğneyen? imam osurursa cemaat sıçmaz mıydı? bu cemaat niye sıçtı soran var mı kendine o birkaç kişi içinde? yok sözlük!

sen kendi iç çatışmalarını, çatlaklarını, aksaklıklarını halletmedikçe neye yarar büyümen? yoksa birilerinin “miadın dolması” diye bahsettiği şey gerçekten bu mu?

evet ihtiyaçların artıyor. ama bu ihtiyaç “kalite” ihtiyacı! “yazar” ihtiyacı değil ki. bugün ego tatmini, yüzyüze olmayan bir fikir alışverişiyle kendini daha çok gösteriyor. kimlerde bu ego tatmini? yazarların çoğunda. bugün bir “gammaz”ının çömez olmasını kim açıklayabilir bizlere? o “gammaz”ı kışkırtan her şeyi neden dökmedin ortaya? göbeğindeki kocaman kara deliğe, o bomboş deliğe neden birkaç paket pamuk dahi tıkmadın sözlük? neden hala bomboş duruyor orası? o “gammaz”a ve birkaç tabir-i caizse “lokomotif”lerine mi yükleyecektik bu yaptırımı sadece? senin böyle bir lüksün var mı sözlük? hiç düşündün mü?

iğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batırman gerekmiyor mu?

kuyruk acılarından tut da, egolara kadar kendini gösteren buydu sende! etom gitti, ahmet gitti, mehmet gitti, fikret de, saffet de, erdem de adem de gidecek! kendisi uçurulmayı talep edecek yahut uçurulacak!

bu mudur? 5. nesil’le mi güzele gidecek her şey? aramızda görmekten mutlu olacağımızı söyleyip, “allah aşkına gel, buyur gel sen lazımsın bize, sen!” diyerek çağırdığımız, binbir kaprisle sözlüğümüze teşrif eden güzide yeni yazarlar haftada 15 dakika uğrarken, bizler ”aman dursun da, ne olursa olsun” mantalitesiyle eforu onlara harcarken, sana asıl emek verenler değil midir pamuklara sarılması gereken? ya gidenler?

senden soğumak için birileriyle atışmak ya da bir kuyruk acısı gerekmiyor artık sözlük!

sayfaların dökülüyor kabul et!

alt tarafında yazan yazıya bak! “bilgi sözlük’ü şuan x kişi okuyor” cümlesine bir bak, gözyaşları, hıçkırıklar, tüm yaşanmışlıkların orada senin! 2 gündür burada olanlara, yaşananlara bakma! 2-3 gündür burada olup yankı yapmaya çalışanlar değil sana emek verenler! onlar yaşanmışlık değil! onlar ve içindeki “görmemiş”ler, beylik yapanlar bitirecek seni!

umuyorum bu kanla birlikte yeni bir kan daha kaybetmezsin.! bunu gerçekten umuyorum, gittiğin yer, yer değil sözlük! sözlüğüm...

son olarak;

- bütün nesillerin tadını almış, seni “sözlük” yapanlardan biri!
- tilki gibi gitmiş gitmiş dönmüş. seni kürkçü dükkanı seçecek kadar seven biri.
- belli bir saygı görmekle birlikte (bir elin parmaklarını geçmeyecek kişiler tarafından hariç) her dönmek istediğinde, “gel ulan” desende sevdiğin bir yazar olmadı. olmak da istemedi. o seni sevdi...yetmez mi?

- ne uçmaya (ki fobisi vardı zaten lakin uçmayı en iyi o bilir. bağışık da aynı zamanda) ne de seni terk etmeye niyeti vardı. sadece söylediklerinin arkasında durma, mahallenin doğrucu davut’u olma takıntısına boyun eğdi.

...ve seninle alakalı ne söylediyse, ne yazık ki doğru söyledi, “dokuz kere”, “aynı köyden” kovuldu.



-------------spoiler---------------

“…son zamanlarda tanıştığım, kibarlığı ve yakınlığı ile iyi bir insan olarak beğenimi kazanmasının yanı sıra, sözlüğü bu kadar sevmesi ile de saygımı kazanmış bir bireydi kendisi. iş olsun diye konuşmazdı, söylediklerinin altında her zaman düşünülmüş ve üzerinde durulması gereken mesajlar ve satırlar bulunan bir yazardı. yazar olarak çok çok beğendiğim, ilginçliği ve birikimi ile sözlüğe uzun zaman çok fazla şey verdi. en zıt olduğum zaman dahi iyi niyetinden kuşku duymadım. bana, insanların alması gereken sorumlulukları yüklenmekten kaçındığı zaman neler olduğu ile ilgili olarak hep sözlüğü örnek göstermiş adam…sevgili etom.

teşekkür ederim.”

--------------spoiler---------------


...ve her zaman bir parçam olmuş ve her şeye rağmen olmaya devam edecek olan canım sözlüğüm! şimdi beni iyi dinle!!!

ulan harbiden bir şeyi çok istiyorsan yapabileceklerin seni şaşırtırmış! kusura bakma da amına koyayım bu ne lan! ne yaptın lan! şahdın şahbaz oldun, şaşırdın, bi tuhafsın!

şifresiz kanal anten almaz sözlük, kimler aybaz anlamazsın...cambaz her tarafta parantez açmaz!.

bu cevabı koy cebe!
tuzla buzsun! lakin umarım bunu da ucuz atlatırsın!
gidene saygıyla...

allah kavuştursun!
artık her şey, herkes o “x”in içinde. dön bak! bak oraya, orada kimler var!!

"bilgi sözlük’ü “x” kişi okuyor”!!!!!!!!!
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol