kırmızı rengin ağırlıkta olduğu salatadır.
sigara içen herhangi bir şahsiyetin sigara içmeyen ya da daha doğru bir ifadeyle hayatında hiç sigara tüketmemiş herhangi bir bünyeye göre sigaranın zararlarını daha iyi bilmesi kaçınılmaz bir gerçektir. dolayısıyla sigara içen hamile kadın ile sigara içen hamile olmayan kadın arasında bu bilinç açısından fark yoktur. dolayısıyla sigara içen hamile kadın figürü ile sigara içen uzun saçlı kadın ya da ne bileyim sigara içen iri göğüslü bekar kadın arasında da bir fark yoktur.
"bana yemek yap" , "hadi yemek yiyelim" , "ulan evde yemek yok ne halt edeceğim?" , "keşke ezan okunsa" , "allahım ne yesem acaba?"... gibi anlamlara gelebilen nida.
e artık (bkz: anket).
çağın hastalıklarından "bilgisayar bağımlılığının" tam tanımıdır. kişi bilgisayar başında sabahlamanın dışında bir çok belirti daha gösterir:
gün boyu bilgisayar açıktır.
çoğu zaman uykuda dahi bilgisayar kapanmaz.
bilgisayar başına başkasının oturması, on kaplan desibelinde çemkirme sebebidir.
gün boyu bilgisayar açıktır.
çoğu zaman uykuda dahi bilgisayar kapanmaz.
bilgisayar başına başkasının oturması, on kaplan desibelinde çemkirme sebebidir.
az uykunun yan etkisi, çok zırlamanın da doğal sonucudur.
başlığın bir tür damgalama ifade etme durumunun ta kendisidir. ha bu damgalama haksız bir bok atmadan ibaret midir? hayır tabi ki! peki bu bokları bütün kadın sürücüler hakeder mi? ne münasabet. o zaman bir kadının araç kullanması ile erkeğinki arasında bir fark yoktur.
canı nasıl isterse öyle giyinen kız modelidir; fakat er kişiler için bir hayal kırıklığı olması kaçınılmazdır.
bu tür er kişilerin standartlarla ilgili ciddi problemleri vardır. hayallerindeki kadınları hayatlarındaki kadınlarla kıyaslarlar. ruhlarla işleri yoktur. onlar için yalnızca iyi seks ve kaymak vücut vardır.
kocaman adımlar atmak.
ishal soyundan gelenlerin cıvık olması, kabız soyundan gelenlerin hacimli ve acıtıcı derecede katı olması gibi; aynı soyun malının aynı olması.
gripinin en güzel şarkılarından biridir. iç acıtır, yavaş yavaş kanına girer, zayıf noktanı yakalar oraya işler inatla hüznü üstüne tepelemesine yığar, seni kendi çukurunda kendinle yüzleştirir.
bulunması en zor olan şeydir. kaldı ki bulunsa da insanoğlu yapısı icabı rahat durmaz, bir yerlerden kendi huzurunu kaçıracak bir şeyler bulur. yani bulunduktan sonra mutlaka elde var hüzünle ya da elde var kafa karışıklığıyla biten durgunluk dönemidir.
bazıları daldırma da der. kaynamış suyu bardağa koyarsın ipinin ucundan tutar daldırır çıkarırsın, bakarsın renk vermedi, bir daha daldırırsın, yok yine renk vermediyse verene kadar daldırır daldırır çıkarırsın. en son işlem de çay kaşığı yardımıyla "ipinin" içinde çay olan ufak "poşetçik" kısmına dolanması ve süzülmesidir.
insanın içine içine işleyen romantik ve tuhaf bir sonbahar ayıdır. bu ayda aşık olması bir başkadır.
ilişki muhtemel seyrinde giderken ortaya çıkmış olan dolayısıyla sonradan gelmiş olmasından ötürü ikinci olan, ama ilişki içindeki yeri üçüncülük olan, ama belki de birincilik bayrağını elinde bulunduran kadındır. konumu kesinlikle ilişkiye ilk başlayan kadına göre ikinciliktir, fakat neticede birinci kadın da ikinci kadını ötekileştirebilir. yani bu durum ötekileştirmeyle de alakalı olabilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?