confessions

kurabiye

- Yazar -

  1. toplam entry 763
  2. takipçi 1
  3. puan 17429

türklere özgü davranışlar

kurabiye
sadece türkler’e özgü olan davranışlar:
yemek tabağının içine sigara söndürmek
erkek çocuklarının şeysini komşulara akrabalara göstertirmek
babaların çocuklarına küfrederken kendilerine de küfretmesi(örneğin eşekoğlueşek )
pazarcıların çocukları yaşlarındaki kadınlara "abla" "teyze" demesi
özellikle ağaç diplerinin sümkürme ve balgam söktüreç duvarı olarak kullanılması
büyüme çağındaki kızların göğüslerine fincan kapatılması
özellikle büyük araçların arkalarına ve hatta toplu taşıma araçlarının içine "belalım,aslanım,gülü seven dikenine katlanır"gibi şeyler yazılması
engellilerin kullanımı için özel hazırlanmış toplu taşıma araçlarına bir engellinin binmesi durumuyla karşı karşıya kalındığında adam ya da kadıncağazın araca karga tulumba bindirilmesi
evlerde oturma grubuyla döşenmiş ama asla bir misafir gelmeden oturulamayan müze görünümünde bir odanın bulunması ve ola ki çocuk merak edip de odaya şöyle bir kafasını uzatmak isterse annenin canavara dönüşmesi

sigara yakılası anlar

kurabiye
iliklerine kadar işlemiş bir şarkı eşliğinde, geçmişinle hesaplaşırken ve düşündüğün tüm yanlışlarını temize çekmeye çaılışıken. omuzundaki kanatları daha fazla taşıyamayacağını anlayıp, kozana tekrar dönmeyi istediğin an... yalnızlığının geçmişinle hesaplaşmaya yetmeyecek kadar ağır geldiği her an.

aşkın ömrü üç postadır

kurabiye
kıvılcım-yangın-kül.bu üç şey şuna tekabül eder: beyaz giymeyi seviyorum- gri bana yakışıyor-siyah beni açmıyor. bunların diğer bir adı popüler kültür aşklarıdır ya da başka bir deyişle kırık leblebi aşkları. hem ucuzdur hem nefs köreltir.

eski sevgili ile aynı evde yaşamak

kurabiye
gündüz kanka takılıp akşam karı koca olmak. genelde gece yaklaşırken hep aynı diyalog yaşanır:
-ya bak ben çok rahatsız oluyorum bu durumdan bugün ayrı yatalım tamam mı?
-evet ya bence de.
-ya da yanyana yatsak bile birşey olamasın tamam mı?
-hayır zaten bundan sonra olamaz, katılıyorum yani..
-ama sarılıp yatmaca olsun bunda bi sorun yok bence
-evet bence de bu masum sayılabilir
-son bi kez öpüşelim o zaman ama bak bu son tamam mı?.....

yaran diyaloglar

kurabiye
uykunun en samimi yerinde telefon çalıyor(zıııııırrrrr).
bilinçaltıyla cebelleşilmekte. rüyada yapılmış bir mantık hatası bütün vücudunuza yansımış durumda.telefon sesi zaten rüyaya konu olmuş çoktan. ama telefonun ısrarla çalışı gerçek hayata geri dönmenize neden oluyor güya. ve lakin bilinç olarak hala çok yarımsınız tabi...
- alo!
-x hanım merhaba. ponpanız geldi mi?
o sırada düşünülen şey tam olarak şu: "allhım pompa neydi?" "pompa ne demekti?"
-pompa?
-evet pompa. ben bıdı bıdı sudan arıyorum. pompa vereceklerdi size ama vermemişler.
- haaaaaa. ha?
- pompa diyorum. size kalmamış o gün verememiş arkadaşlar.
bir an için yarım bilinç saçmalıyor ve duruma üzülüyor. kendini dışlanmış gibi hissediyor.
-offff! evet ya vermediler bana pompa. nap’cam ben şimdi?
fakat kadın işini çok ciddiye almış. pompa olayını çözecek.
-merak etmeyin siz. ben hemen halledeceğim o işi.
sonra bir ara bilinç azcık canlıyor ve hatırlıyor ki pompa var evde.
-ya ama benim pompam var ki?
-e vermemişler ya?
of allahım gel de açıkla. mümkün olduğunca en kısa yoldan açıklama yapmak için:
-vardı işte?
-ha tamam o zaman. e peki kart verdiler mi?
düşünülen şey: "kart ne ya?"
- kart. numaranız var mı yani?
bilinç yine sıfır o an:
-ev var bi de cep var.
-hayır abone no.
yine bilinç aşırı saçmalamaya tepkileri kontrol edememeye konuşmayı kendince bir şeylere yormaya başlıyor:
-ayyyyy... offf! vermediler valla. nap’caz peki? niye vermediler ki sanki?
-e bize ulaşabileceğiniz bi numara var mı peki?
-vardır heralde.
-e var tabi de x hanım. sizde var mı diye soruyorum?

- bi’ dakka düşünmem lazım.
-ben anladım. o da yok. tamam x hanım arkadaşlar sizi o gün çok ihmal etmişler.
-yaa. (yarım bilinç bu duruma bir üzülüyor bir üzülüyor). e nap’caz peki?
- ben bu işi hemen çöz’cem siz hiç merak etmeyin.
kadın yaptığı işi ciddiye alırken komikleşiyor. fakat gelen cevap çok daha vahim:
-tamam ama çabuk olun!

orospu oldum aspirin içsem geçer mi

kurabiye
gripinin eski kapak resmindeki kadının şuh tavırlarını akla getiren ironik başlıktır kendisi. ancak aspinin kapak tasarımı konuyu esgeçmiştir. dolayısıyla halkın merak ettiği soru an itibariyle ikiye çıkmıştır:
1. gripin resmindeki şuh kadının asli görevi nedir?
2. gripinle aspirinin kardeş ya da kankigillerden olduğu varsayımından hareketle, bir aspirin kutusunda; şuh tavırlarıyla başını tutup dudağını hafif aralayan kırmızı rujlu hatun kişisi rekabet ortamını tetiklemez mi?

zira şuh bir soru var ortada, bakınız uydurmuyor aynen alıntılıyorum:
orospu oldum aspirin icsem gecer mi ?
çok alakasız gibi görünmekle birlikte ayrıca aynı nitelikteki başka bir sorunun bizzat gazetenin şuh köşesinden aynan alıntılanmış hali de şu şekilde:

"bel soğukluğu varmış bende, ama belimi üşüttüğümü hatırlamıyorum. sıcak tutsam geçer mi ?"

havuz problemleri

kurabiye
inatla delik havuza su doldurmaya çalışmakla ilgili problemlerdir. bu da yetmiyormuş gibi bir de havuzun çeşitli yerlerindeki vanaları açmak zorunda kalır, vana ekler vana çıkarır delik açar ve delik sıvarsınız. bir de bunları saat hesabına vurmak zorunda kalırsınız.

tarantula yutarak intihar etmek

kurabiye
bastırılmış psikopatlığın son nokatsıdır. son anda dışavurumcu bir tepkidir zannımca. gerçi yine içeatımcı hayat versiyonunun dışapüskürtmeci groteskleşmiş halidir. freudcu bir yaklaşımla penis kıskançlığından falan da söz edilebillir. ama fuco amca olsa iktidara bok atardı. tamamen bireyci bir yaklaşımla ise manyaklıktan başka bir şey değildir. ama tabi ben ölürüm izim hüküm sürer diyen biri için rekorlar kitabında, gazetelerin malum sayfalarında ne bileyim arkadaş toplantılarında "oğlum"la başlayan akıcı geyiklerde falan şık durabilir. saygı duymak lazım.

ince belli kızlar

kurabiye
tartışmaya oldukça açık bir konudur. bir kere poposu enine büyük olan şişkomsu kızların da belleri ince görünmektedir, buna rağmen gayet sıfır beden olup kalıbına oranla poposu dar olduğundan kalın belli gibi gözüken kızlar da vardır. ama belki o kızlar kilo alsalar kalçaları enine genişlerse belleri de ince gözükebilir. ha bir de yerli yerince ve normalinden daha hallice göğüsler de ince belli gözükmeyi bedenen motive eder ya da ince belli ayarı o durumda yalan olur. veyahut bunların hepsi bahanedir ince bel allah vergisidir, saygı duyup bok atmamak gerekir.

yirmi yaş dişi

kurabiye
"ulan köfte daha çıkacağın yeri bilmiyorsun, karaktersizsin bir kere hemen çürümeler, bana ne ben yan yatcam, yanağa oynayacağım demeler... çık ulan hayatımdan!" dedirten dişler kümesidir. hayır bir de dişe benzese içimiz yanmaz. sonradan geldiği yetmezmiş gibi diğerleriyle cebelleşir bir de utanmadan. daha dünkü bebe gelsin yirmi küsür yıllık bünyenin içine etsin. olacak iş değil.

güneşte dinlenen işçi

kurabiye
onuncu kattan dışarı bakarken gördüğün ve sen serin serin evinde, yavşak yavşak online oyun oynayıp sigarını tellendiriken kafana balyoz gibi inen,"başkaları da yaşıyor lan"dedirten; koşup bir termos çay ve kocaman bir şişe buz gibi su götürmek istediğin işçidir.götürmezsin üşenirsin.sonra anlarsın ki ona değil sana acınmalıdır.evet götürmezsin yine de, tembelin tekisindir ve bari dersin buraya yazayım ki herkes tanısın güneşte dinlenen işçiyi.

popo

kurabiye
bir insanda karakter analizinin en iyi yapılacağı yerdir.
kendine güvenen bireyin poposu genelde rahat bir pozisyon alırken,güvenmeyenlerin popoları genelde gergindir, dolayısıyla bacaklarını kasarak yürürler. popoları dar insanlar hem sempatik hem de zor kişiliklerdir. popoları dışa doğru ve kocaman olanlar ise zaten çok seksi olduklarından bunu farkındadırlar ve dolayısıyla genelde bünye bu durumu narsistlikle sonuçlandırır. ama bunların geneli mutsuzdur ve bunların tamamı atmasyondur.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol