kurabiye

kesinlikle yanlış bir iddiadır. yazınca klavye aşınır, üstündeki harfler silinir geriye bir sürü ne olduğu belirsiz tuşlar kalır. ama evet o hala bir klavyedir.

yaylı sistem mi ki bu ya? olmaz öyle.
(bkz: yok öyle bir şey) kendiliğinden deliktir o.

iç sesin psikopata bağlayıp, ağız mağız dinlemeyip her düşündüğünü dışarı haykırması. öcü yutmak gibi bir şeydir bu.

şaşkın, cin görmüş gibi bakan bir heriftir bu abimiz . zilli güzel komşuya öyle her defasında mal mal bakar durur.

gerisi pek bir kalaylı gelen cümledir.
"bundan böyle ... sen dur! bak daha neler olacak!" ve arkasından bir sürü bıdı bıdı gelir.

ya karşı tarafın susması için söylenen ikna cümlesidir ya da kişi gerçekten kendini suçluyordur. ama muhtemelen birinci ya’lı cümle daha baskındır.

hatırımı sordular karşı masadan, "yuvarlanıp gidiyoruz" dedi cesedim. kısacası depresyondayım demektir.

anlamsız bir teoman şarkısıdır. "sanki seni benim için yapmışlar" nedir ya? sanki hamurdan yapılıyor.
- bunu senin için tasarladık teoman abi.
- ne bu?
- motosikletli kız.
- tam benlik, aferin elinize sağlık.

annelerin kafalarında enteresan bağlantılar kurarak yarattıkları uydurmaca şeylerdir. o kadar uyduruktur ki bazen sizinle hiç mi hiç alakası bile yoktur.
-minik oğlum gelmiş.
-haydaaa!

kafanın arkasında ayçiçeği gibi açılmış bir saç , aynada şişmiş bir yansıma, göz bebeklerinin bir sağa bir sola kaymasıyla birlikte "bugün ne yapsam acaba?" efekti ve hiç bir şey yapmama.

şansın defolu çıkmasıdır. hatta böyle durumlarda telaffuz edilen cümle ben böyle şansı...

eğer üçüncüyseniz, insanı çatlatan şeydir.

çoğu zaman aç olan biri için tok yatmamaktır. sabah miğdeden gelen düdük sesleriyle uyanılır.

sırf sevgili aldı diye bir şeyi beğenmek zorunda kalmanın kendisi yanlıştır bir kere. beğenilmez, evet hatta bir şekilde itiraf da edilebilir bu ki aslında itiraf etmeye de gerek yoktur. kes sesini otur. sonra o gidince bir yere koyarsın, bir daha da bakmazsın olur biter. ha yok "ben dayanamam çatlarım, söylemem gerek" diyorsan da uygun bir dille öküzlük yapmadan söylersin. "bu ne be?" denmez.

puanı ne kadar düşükse o kadar subjektif yazan bireyin kendini avutmak için uydurduğu sözdür.

göbek bağı doğru kesilmiş insanlarda hoş duran şeydir. pörtlemiş göbeğe yakışmaz.

unutmak mümkün değildir sadece daha az hatırlanır o kadar. düşen kabuğun yerinde izi kalır; ama acımaz artık. hatta görünce o yara ufak dokunuşlarla kim bilir belki minicik bir öpücükle sevilir bile. zaman yarayı sizin bir parçanız yapar. şimdi orada öylece kanayıp duran o eğreti çirkin şey zaman sayesinde derinize dahil olur. zamanın getirdiği güzellikler sizinle beraber ona da işler.

uykuyla uyanıklık arasında kendini olası dış müdahalelere karşı hazırlamış insandır. bu anlamda savunma mekanizması fazla gelişmiş olup yıldırma politikasına karşılık yıldırma politikasıyla cevap verir.

ölüm sebebini bünyenin kendisinin bile isteye yaratmasıdır. sebep bahanedir. ha bir de "gülmekten ölmek" vardır ki bu konuyla alakasızdır.

kuyruklu şapkadır.