kurabiye

kafanın çok yoğun bir şeyle meşgul olduğu sırada beyin hücrelerinin ölümünü takiben miğde bulantısı eşliğinde, yüzlerce sigara tüketmiş tatsız dilin pc ekranına yazılanları sesli bir şekilde okumaya çalışırkenki hede hödö edi büdü...

dünyadaki yeni bilimsel gelişmeler ışığında yılan derisinden yapay üreme organının takılmasıyla sonuçlanabilecek korkunç hadisedir. değişik de olur hani. şekilli şüküllü değişik desenli. ama buz olur o organ yine bir işe yaramaz.yine de görünüşü kurtarmak lazım demiş birey odaklı kapitalist dünya. ey dünya sen ne hayal ürünlerine ne fantazilere kadirsin.

yaptıran için hayatındaki ender rahatlama anlarından biridir. sırtı yumuşatır. kart kurt çıt pıt gibi sesler de ayrıca psikolojik rahatlama sebebidir. bunun dışında yapan için yaptığı kişiye göre ya zevk ya da eziyet olan, süre uzadıkça virgülden önceki ilk "ya"yı da içine alacak şekilde ızdıraba dönüşen şeydir.görsel olarak estetiktir ve bazen erotik öğelerin içine dahil edilesidir.

her türlü ilk cinsi münasebettir. zannımca dokunmatik olduğu kadar konuşmatik olanının da bir ilki vardır, dolayısıyla konuşmatik olan da bu kavramın içine sokuşturulabilir. bunun dışında uzun süre adet görülmemesi ve bazen bunun aylar sonra zaferle sonuçlamsı ile vuku bulan kanamalı hadisenin de hatunlar arasında milli olmakla eş değer olduğu, hatta ve hatta bizzat söylemle desteklenerek bu konunun meşrulaştığı görülmüştür. kavramın yüzeysel anlamı ise "hadi bakalım seks dünyasına adımını attın. çakal seni!" gibi bir şeydir.

"kimse oha falan olmasın,
sözlükte okumanın yazmış olmak için yazmaktan daha değerli olduğu bilinsin,
her şaşı bakan zekeriya beyaz, her altına sıçan bebe değildir bilinsin,
sizin bizatihi kendinize ait yaşamınız ve yaşam alanınızdaki ayrıntılar bilgiçlerin zerre umrunda değil, farkına varılsın,
görüşlerin ya da bilgiçlerin kendilerine ait söylemlerinin nerelere dokunduğu, düşünce özgürlüğünün başkasının bireysel olarak onurunu zedeleyeceği boyutlardaki kısıtlayıcılığına dikkat edilsin," tadındaki söylemlerin derin ve anlamlı bir derlemesidir zannımca.

iki türlüsü vardır:
1) kadın silahı.
2) maganda silahı.

bazı heyecanlı tiplerin boşaltım sistemidir zannımca. yalnız bu eylem için heyecan yetmiyor yanına bir de beyin fonksiyonlarının yeterince çalışmaması ekleniyor ki işte o vahim oluyor. ha peki silahı sevinç gösterisine dahil etmek bir zihniyet midir? hangi savaş kazanılmıştır da neyin sevincidir bu? savaş ifadesi yanlıştır çok iyi bilmekteyim ve fakat gelin görün ki bir spor müsabakasını savaş olarak algılamak işte bu zihniyetin eseridir.aynı zihniyet düğünlerde falan da döne döne saçar kurşunları etrafa. bu efendilerin kafaları karışık ve beyin salgıları biraz problemli işlemektedir. bu şeker insanlar geçmişten inatla ders almamakta ve kendilerini "ben yaparsam bir bok olmaz" yüceliğinde alabildiğince şişirmektedir. bu delikanlılar sevinçleriyle başkalarının yaşamının içine etmektedir. bu pek sevimli spor sever arkadaşlar kulakları kıçlarında gözleri çok münasip bir yerlerinde insanları korkutmaktan başka bir halt etmemektedir. onların zihniyetleri tartışma götürmez bir saçmalığın yap-boz parçaları gibidir.

orjinali, denizde dalga hoşgeldin abla ile başlayan çocuk şeysidir.

değişik.

bastırılmış psikopatlığın son nokatsıdır. son anda dışavurumcu bir tepkidir zannımca. gerçi yine içeatımcı hayat versiyonunun dışapüskürtmeci groteskleşmiş halidir. freudcu bir yaklaşımla penis kıskançlığından falan da söz edilebillir. ama fuco amca olsa iktidara bok atardı. tamamen bireyci bir yaklaşımla ise manyaklıktan başka bir şey değildir. ama tabi ben ölürüm izim hüküm sürer diyen biri için rekorlar kitabında, gazetelerin malum sayfalarında ne bileyim arkadaş toplantılarında "oğlum"la başlayan akıcı geyiklerde falan şık durabilir. saygı duymak lazım.

"sevgili sözlük bugün kırmızı ayakkabılarımın bana vermiş olduğu ekstra bir güçle yolda yürüyen bebeto suratlı bir çocuğun yavşak gülümsemesinden ilham alıp saçlarımın sarı gölgelerini koyulaştırmaya ve alt tarafa da biraz kızıl attırmaya karar verdim. kuaförüm bulunduğum noktaya tahminen 17 km uzaklıkta olmakla birlikte, metroya binmek için kartımı basacağım sırada esmer tenli fakat ateş kızılı saçlı bir kızın benden önce davranıp sıramı gaspettiğini gördüm. kızın suratına bakmak geldi içimden. o sırada küçükken yaptığım salaklıkları hatırladım ve kafam bu düşüncelerle meşgulken bir de baktım güvenlik görevlisi kassız fakat göbekten iri kıyım pala amca paso dedi ve göbeğini kaşıdı. bütün bunlar olurken aklımdan sözlükte ateş kızılı, koyulaştırılmış sarı gölgeler, kassız fakat göbekten iri kıyım pala güvenlik görevlisi gibi entryler olup olmadığı, yoksa da açabilecek olmamın verdiği derin huzurla her şeyden vazgeçip bilgisayarımın başına döndüm. geldiğim vakit annemle aramda enteresan bir diyolog geçti, annem bana "manyak" kelimesini kullandı ve dedim tamam bu orjinal lafı hemen kullanmalıyım sözlükte...." gibi bir şey olsa gerek.

tartışmaya oldukça açık bir konudur. bir kere poposu enine büyük olan şişkomsu kızların da belleri ince görünmektedir, buna rağmen gayet sıfır beden olup kalıbına oranla poposu dar olduğundan kalın belli gibi gözüken kızlar da vardır. ama belki o kızlar kilo alsalar kalçaları enine genişlerse belleri de ince gözükebilir. ha bir de yerli yerince ve normalinden daha hallice göğüsler de ince belli gözükmeyi bedenen motive eder ya da ince belli ayarı o durumda yalan olur. veyahut bunların hepsi bahanedir ince bel allah vergisidir, saygı duyup bok atmamak gerekir.

annelerin her yaşta çocuklarına tavır almak amacıyla kullandıkları cümle veya cümleciktir. cümleciktir, çünkü eşek kadar olmuş çocuk bu sözün mahiyetini anlama kapasitesine sahiptir. gerçek bir cümle kapasitesinde ise henüz ekmeğe pepe diyen çocuk için bir felakettir. çocuğun henüz taze beyin kıvrımlarında mutlak olumlu ya da olumsuz seyreden algılar, annenin anneliğinden vazgeçtiğini ima eder ki sonuç oldukça vahim olur. sonra gelsin borderline çocuklar, gelsin manik depresyonlar, bağımlı kişilik bozuklukları of of... ekmeğe pepe diyenlere söylenmesin, hadi diyelim söylendi açılayabilen varsa mahiyetini açıklasın ya da bir gün gelip çocuk da aynı cümlenin farklı versyonlarını kullanırsa ’amanın ben yandım da’, ’höst’ ya da türevleri şekilde karşılık verilmesin, hadi diyelim verildi tutumun değişmediği görüldüğünde kafalar taşlara vurulmasın, hadi diyelim vuruldu...

ninni gündemdir, çobanın çaldığı kaval gündemidir, annenin yaptığı uydur kaydır kakala gibidir.

- nurullah koş burda jediyi sevmeyen biri var!
- iyi.
- başıma diyor... bir iş gelmeyecekse diyor... yok sevemedim gibi şeyler söylüyor...
- o da olur.
- manyaklaşma nurullah heyecan yapacaktın.
- hadi ya... peki.

kendinden küçüklerle bir tartışma esnasında kırmızı suratlı ve heyecanlı amcaların sözün tükendiği yerde açığa çıkardıkları; sözde ezici,yıldırıcı, caydırıcı çemkirme nidası ve mimiklerle beslenmiş höykürme karışımı cümleleridir . amaç sözle değil, yıl farkı ve sözde yaşanmışlıklarla ezmektir. kırmızı suratlı bu amcaların tahminimce zekalarıyla ilgili bir sorunları olmasa da, gözlemler bu amcaların totiklerini kullanmaktaki başarısızlıları hakkında bilgi vermektedir. tabi her kırmızı suratlı amca böyle yapar diye bir genelleme yapılamaz. ya da her heyecanlı amca böyle yapmaz. neticede bu belirtiler yeni nesille cebelleşmenin vermiş olduğu sıkıntının eseridir. bu amcaların teyze versyonları da mevcuttur. replikse şudur:
-ben senin anan yaşındayım.

itinayla yüzeysel yaklaşımlara olanak veren başlıktır, genellemedir. toplu katliamlara giden yol da böyle genellemelerin eseridir. taze beyinlerin ve genç neslin de böyle genellemeler üzerinde çalışıyor olması ayrıca bir enteresandır.

sizin zahmet edip de dile getirmediğiniz götlüklerini anlamadığınızı sanıp, yavşak hallerine devam eden insan evlatlarıdır. hatalarını kafasını kuma sokarak gizlediğini sanan bu arkadaş tiplemesi oldukça sevimli; ancak tiksindirici derecede yapay edalarıyla iğrenç yaşam parıltılarını tepeleme önünüze yığar ve sizin donuk bakışlarınızı yumuşatmaya çalışır. alttan laf sokarsınız anlamaz, üstüne laf yığarsınız şaka diye güler. bu tipler ayık mı gezmezler, doğuştan hayvanlık dürtüsüyle mi doğarlar bilinmez.

henüz üç günlük bebeğini göremeden ölen motorsikletçidir.

ilk öpücükle ne kastedildiğine bağlı olan şeydir. her aşkta bir ilk öpücük vardır mesela. aşksız alemlerde bir adam ya da hatun kişisi de ilk ve son kez öpülebilir. ha bir de en en en ilk öpücük vardır ki o, hakikaten öpücüktür. hüpletme, dürtletme, hayvani dürtülerle karşıdakin dudağını yalak gibi kullanma eylemlerinden uzaktır. kafaların üst kısmında kalpcikler falan çıkar, bir de pıt pıt atar ki onlar...