confessions

invincible

- Yazar -

  1. toplam entry 119
  2. takipçi 1
  3. puan 8402

katatonia

invincible
katatonia merakla beklenen albumunun cikis tarihini acikladi 13 subat 2006 pazartesi’da raflarda yerini alacak olan olan albumun adi the great cold distance sarki siralamasi ise soyle:
1. leaders
2. deliberation
3. soil’s song
4. my twin
5. consternation
6. follower
7. rusted
8. increase
9. july
10. in the white
11. the itch
12. journey through pressure


albumden once my twin adli single album 13 subat 2006 pazartesi da piyasaya surulecek. www.katatonia.com adresinden my twin adli parcayi indirebilirsiniz.

rosalında

invincible
dizi tam bir pembe dizi ornegi teskil etmektedir.zira dizide rosalindanin basina gelenler pismis tavugun basina gelmemistir. dizi kisaca ozetlenmesi gerekirse;rosalinda bir kenar mahalle kizidir,fenando jose ise yakisikli bi muzisyen mi avukatmiydi her ne haltsa,asik olurlar ama kader aglarini ormustur cunku onlar dusman aile cocuklaridir.olanlari ogrenen rosalinda ve fernando once birbirlerini yerler sonra da dayanamaz barismaya calisirlar ama hep bi aksilik cikar kavusamazlar.neyse bokunu cikardik. dizinin sonundaki sahne cok etkileyicidir ve mutlu sonla biter...vatana millete hayirli olsun.

levent kırca

invincible
151320041017 defa sarhos taklidi yapan ,hep kendine bi ezilen kitle bulan,kameralar karsisinda karisiyla didisen,sonra yine kameralar karsisinda karisiyla evlenen,gundemden dusunce tekrar karisiyla ayrilan,durmadan birilarine bok atan kir kafali adam.

still loving you

invincible
tamam simdi de size bu sarkinin turkcesi:

seni hala seviyorum
zaman, sadece zaman meselesi
askini tekrar kazanmak
vazgecmeyecegim.
ask, yalnizca ask
senin sevgini geri getirebilir bir gun
vazgecmeyecegim

savasacagim, savasacagim yavrum
askini tekrar kazanmak icin
vazgecmeyecegim
ask, yalnizca ask
bir gun (aramizdaki) duvari yikabilir
vazgecmeyecegim

eger herseye bastan baslayabilseydik
askimizi olduren seyleri
degistirmeye calisirdim
ama senin gururun
aramiza asamayacagim bir duvar ordu
hic sans yok mu gercekten
tekrar baslamak icin?
seni seviyorum hala

gayret et yavrum, gayret et
askima tekrar guvenmek icin
vazgecmeyecegim
ask, bizim askimiz
firlatilip atilmaz boyle
vazgecmeyecegim

eger herseye bastan baslayabilseydik
askimizi olduren seyleri
degistirmeye calisirdim
ama senin gururun
aramiza asamayacagim bir duvar ordu
hic sans yok mu gercekten
tekrar baslamak icin?

eger herseye bastan baslayabilseydik
askimizi olduren seyleri
degistirmeye calisirdim
evet, gururunu incittim
ve neler cektigini biliyorum
bana bir sans vermelisin
bu (askimizin) sonu olamaz
seni hala seviyorum
seni hala seviyorum, askina muhtacim
seni hala seviyorum

scorpions

invincible
iste size bir scorpions tarihcesi:

1968 yilinda, almanya’nin hannover kentinde, rudolph schenker adli genc ve iddiali bir gitarist, yine hannoverli uc arkadasiyla biraraya gelerek adini kisa surede tum dunyanin duyacagi scorpions grubunu kurdu.kendisi grubun gitarist ve vokalistligini ustlenirken, diger uyelerden karl-heinz vollmer gitarda, wolfgang dziony davul ve geri vokalde, achin kirchoff ise bas gitarda yerlerini aldilar.
ancak daha ilk iki sene icinde grupta anlasmazliklardan dogan ayriliklar meydana geldi. rudolph schenker’in kardesi michael schenker, karl-heinz vollmer’in yerine gitara gecerken, lothar heimburg da achin’in ayrilmasiyla bas gitara gecti. ancak asil ses getirecek degisiklik 1970’ten gunumuze grubun vokalistligini yapan (bkz: klaus meine) ’nin bu gorevi grubu kuran rudolph schenker’den devralmasiydi. bu kan degisikligiyle guclenen ve cesaretlenen topluluk kisa surede almanya’da sahnelerin tozunu atmaya basladi.

ilk kontratini 1971 yilinda imzalayan grup ayni yil ilk albumunu de doldurdu. daha cok sakin parcalarin yeraldigi "lonesome crow" isimli bu ilk albumde "i’m going mad", "in search of the peace of mind" ve "lonesome crow" dikkat ceken parcalardi. 1972’de scorpions; rory gallagher, ufo ve uriah heep tarafindan desteklenen 136 gunluk bir konser programi gerceklestirdi. adini bir anda almanya’da duyuran grup, "das kalte paradise (soguk cennet)" isimli besteleriyle uyusturucu karsiti bir filmin muzigine de imzasini atmis oldu. ’

’73’te michael schenker’in ufo’ya gecmesiyle topluluktaki sorunlar yeniden su yuzune cikti. kisa bir sure icin dagilan scorpions, uyelerden meine ve schenker’in cabalariyla bas gitara francis buchholz, davula da jurgen rosenthal’in gelmesiyle tekrar faaliyete gecti. bu kadroyla rca records ile sozlesme imzalayan scorpions, almanya disinda amerika ve ingiltere’de de cikacak olan ikinci albumleri "fly to the rainbow"u piyasaya surdu. "speedy’s coming", "fly people fly" ve albume adini veren "fly to the rainbow" goze carpan parcalardi. album henuz cikmisti ki rosenthal gruptan ayrildi, yerine belcikali davulcu rudy lenners gecti.



1975 yili scorpions icin son derece basarili gecti. bu yil icinde grup ilk kez almanya disinda bir turneye cikarak sahne deneyimini artirdi. scorpions’u dikkatle izleyen dieter dierks grubun yapimciligini ustlendi. toplulugun calismalarina hiz kazandiran bu gelismeden sonra yaza dogru ucuncu albumleri "in trance" geldi. "top of the bill", "living and drying", "robot man" ve "in trance" adli parcalari hayranlarinca buyuk ilgi ve begeniyle karsilandi. bu yogun ilgi nedeniyle ayni yil, sahneyi bob marley and the wailers ve wishbone ash ile paylasacagi offenburg acik hava festivaline davet edilen scorpions, kasim ayinda london’s marquee club’da calarak ingiltere’deki ununu de artirmis oldu. ’76 yilinda grup turne ve studyo calismalarina daha da agirlik verdi.

1977’de davulcu lenners kalbindeki bir problem yuzunden topluluktan ayrilmak zorunda kaldi. yerine ise herman rarebell geldi. ayni yil piyasaya surulen ve "pictured life" ve "catch your train" parcalarinin one ciktigi "virgin killer" albumuyle, scorpions otoritelere dogru yolda oldugunu gostermis oldu. grup, japonya’da da buyuk ilgi goruyordu, japonya’da "virgin killer"in ciktigi hafta tukenmis olmasi bunun kanitidir. hayranlari her gecen gun artan grup 1977 sonunda tekrar koln’deki studyoya kapandi. 1978’de ise yeni albumleri piyasaya cikti: "taken by force". "we’ll burn the sky" ve "born to touch your feelings" parcalarinin da bulundugu bu son albumlerinin basarisiyla iyice cesaretlenen scorpions, solugu japonya’da aldi. tokyo’s sun plaza hall’da muhtesem konserler verdikten sonra konserlere avrupa’da devam edildi. ancak topluluk basaridan basariya kosarken, gitarist ulrich roth ayrildi. bunun uzerine scorpions roth’un yerini tutabilecek bir gitarist aramaya koyuldu. bu arayislara tam 170 kisiden cevap geldi. ancak uzun suren bir elemeden sonra yeni gitarist, ufo’nun gitaristi paul chapman oldu. sik sik yasanan ayriliklardan bikmis olacaklar ki grup uyeleri chapman’in yaninda bir gitaristi daha kiralik olarak cagirdi. bu, gitar calmayi kucuk yasta tek basina ogrenen, hukuk fakultesinden terk, genc hannoverli matthias jabs’dan baskasi degildi. bir sure bu kadroyla calistiktan sonra scorpions’tan chapman da ayrildi ve yerine jabs gecti.

bu arada scorpions’un konser albumleri olan "tokyo tapes" ve "best of scorpions"u da piyasaya suren rca records ile baglarini koparan topluluk, ingiltere’de harvest(emi), amerika’da ise phonogram/mercury ile anlasti. scorpions anlasmalardan sonra tekrar studyolara dondu. ancak bu sefer rudolph schenker, o siralarda ufo’dan ayrilan kardesi michael’i de davet etti. 1979 yilinda piyasaya surulen "lovedrive" albumundeki parcalardan "loving you sunday morning", "always somewhere", "is there anybody there?" ve unutulmaz bir sarki olan "holiday" dikkat ceker. scorpions’un amerika ve ingitere’deki en buyuk basarisi bu albumle geldi. albumden cikan 45’lik "is there anybody there?" amerika’da ilk 50’ye girme basarisi da gosterdi. album henuz sicakken amerika’da bir turne yapma karari da alan scorpions, ilk gosterilerinde 68000 kisiye caldi. sahneyi ted nugent, journey ve aerosmith ile paylastilar. amac amerika’yi fethetmekti. grup elemanlari gordukleri yogun ilgi uzerine bu ulkede kalmaya karar verdiler. 1980’e gelindiginde topluluk yeni albumleri "animal magnetism"i okyanusun iki kiyisinda da piyasaya suruyordu.

george simpson ve brad warnaar’dan esinlenmeler tasiyan bu albumun hitleri arasinda "make it real", "don’t make no promises", "lady starlight" ve "the zoo" sayilabilir.

albumden sonra avrupa’nin cesitli sehirlerinde konserler vermeye devam ettiler. ayni yil davulculari herman rarebell bir solo album cikardi. 1981’de scorpions rock muzigin zirvesinde yerini almisti ki, vokalist klaus meine bogaz dugumlenmesi teshisiyle hastaneye kaldirildi ve ancak uzun suren bir tedavi sonrasinda iyilesebildi. hastaneye yatirilmadan once planlarindaki "blackout" albumunu de carcabuk doldurdular. "blackout" ne kadar aceleye getirilmis olursa olsun, rock tarihine altin harflerle yazilmis albumlerden biridir.

basta "blackout" olmak uzere "no one like you", "dynamite" ve "now" asil ilgi ceken parcalardir. bunlarin yaninda, "you give me all i need" ve "when the smoke is going down" da hit olmus sarkilardir. 1982’de "blackout" albumu listelerde amerika’da onunculuga, ingiltere’de ise onbirincilige yukselmistir. ilkbahar geldiginde ise scorpions, rainbow’un "straight between your eyes" adli turnesine misafir grup olarak katildi. 1984 yili ise scorpions’u gunumuz rock dinleyicisine tanitmasi acisindan buyuk onem tasiyordu. "love at first sting" albumuyle piyasayi yeniden altust ettiler. "bad boys running wild", "rock you like a hurricane", "big city nights" ve unutulmaz "(bkz: still loving you)" parcalarinin ayri bir onem tasidigi bu album sonrasinda bir de toplama album geldi: "gold ballads". yil sonunda ozel ucaklariyla bir de dunya turnesine ciktilar. kurulmalarindan beri yasadiklari en basarili gunler ise "world wide live" konser album serisinin yayinlanarak listelerde uzun sure bir numarada kalmasina rastlar. topluluk, bu yorucu calisma temposu ve dunya turnesinden sonra 1988 yilina kadar sessiz kaldi. o yil cikardiklari "savage amusement" ve "’88 russian tour" ile yeniden dikkatleri uzerlerine topladilar. "rhythm of love", "walking on the edge" ve "believe in love" listelerde hayli basarili yerlere gelmislerdir. bu albumden sonra da yaklasik uc sene sessizligini bozmayan topluluk, 1991’de bir baska mukemmel cikisla, yeni albumleri "crazy world" ile donmuslerdir. her albumde oldugu gibi bu albumde de digerlerinin onune gecen bi sarki vardir: "winds of change". ayrica "don’t believe her", "to be with you in heaven", "crazy world" ve "send me an angel" albumde dikkate deger diger parcalardir. crazy world’un alti milyon satmasinin ardindan basci francis buscholz scorpions’tan ayrilanlar kervanina katildi.

1993 mart’inda yerine ralph rieckermann geldi. gelir gelmez de koklerine, "animal magnetism" ve "lovedrive" donemine donmeyi planladiklari yeni albumleri "face the heat"in kayitlarina basladilar.

ancak "crazy world", scorpions’un basariyi yakaladigi son albumu olacakti. ozellikle "face the heat" albumunu izleyen ve bas gitarda ralph riekermann ile davulda james kottak’in gorev aldigi "pure instinct"ten sonra, ayni sarkilari birbiri ardina yayimlayarak dinleyenleri biktiran yapimcilarinin da katkisiyla scorpions hayranlarinin gozunden dusmeye basladi. bunu farkeden yapimcilar son bir hamleyle, bir yilda tam dort eski albumu yeniden piyasaya surduler. scorpions’un daha kendi basina buyruk oldugu zamanlarda cikardigi ve dinleyicilerce ozlenen "lovedrive", "animal magnetism", "blackout" ve "love at first sting" 1997 yili icinde cikiverdi. bunlara sayilari onbesi bulan toplama albumler de eklenince, scorpions’un yapimcilarca tuzaga dusurulup kullanildigini anlamak zor olmuyor.

1999’a gelindiginde, zirvede kalmak isteginin getirdigi bir endisenin yanisira unutulmak istememelerinin sonucunda dogan acelecilik ve dusen kalite ile eski cizgisinden tamamen kopan bir scorpions goruyoruz. grup su an jabs matthias, klaus meine, rudolph schenker, james kottak, ralph rieckermann’dan olusuyor. "to be no.1" isimli 45’likleri, ilkinde dort, ikincisinde bes sarki icerecek sekilde iki defa satisa sunulan scorpions, "10 light years away" 45’ligi ile de eski gunleri yakalamak istiyor. bakalim yeni albumleri "eye ii eye" ile hayranlarinin gonlunu almayi basarabildimi bilinmez!

yaran diyaloglar

invincible
bu entry deki kisiler ve mekanlar tamamen gercekir.hayalle hic alakasi yoktur..
gayet masum bi sekilde minibusten inmeye hazirlaniodum...
ben:sofor bey ilerideki isiklarda inebilir miyim?
sofer:ne o karanliktan korkuon mu?
ben:?...

msn den nefret etmek

invincible
msn den nefret etmenin nedenleri;
1.zirt pirt taninmadik elemanlar tarafindan taciz edilirsiniz.
2.sizde durmadan resim,webcam gibi aparatlarin olup olmadigini ogrenmeye calisirlar.olmadigini solediginde de inanmazlar.onlari inandirmak gibi bi isleviniz olur.
3.garip garip winkler atarlar.
4.engellediginde bile bi sekilde seni bulurlar.hele bi de sapigin birine dusmussen!
5.oynasan harfleri gormek...canim ben senin gobek atan d’lerini yada ziplayan z’lerini gormek zorundamiyim...
neyse ya yeter bu kadar....

tuncay şanlı

invincible
her daim yanaklarini kirmizi gordugum ,caanim takimimin guzide oyuncusu,milli takimin savascisi,macina gore oynayan,ozellikle manchester gibi takimlarda gaza gelen,diger takimlara karsi sonen,roportaj vermemesi gereken ,bi ara da saclarini kizila boyatmis olan,at yeleli golcu.

nejat işler

invincible
gazeteye verdigi bi roportajda"mal oldum ben ,mal" diyerek kendisini acindiran,o vurdumduymaz tavirlariyla herkesi cileden cikaran ama yine de ona kizamadigim guzel insan. ah bi de aliye’de hipokrat yeminini hice saymasa..

itirafçıların aslında söylemek istedikleri

invincible

god_is_lone; cinsiyet: kadin; yas: 25; il: adana
eski sevgilim banyodan ciktiktan sonra ona "sihhatler olsun" dedigimde, "sana da duvar saatleri olsun!" derdi. "merhaba" dedigimde ise, "sen essek ben araba!" kendime soruyorum; boyle bir adamla nasil olmus da dort yil paylasmisim? hem de ayni evde, her banyo sonrasi ayni cumleyle!

meali:acaip geyik bir sevgiliye dort senemi verdim.o kadar esseklik ettim ki bi de onla ayni evi paylastim.muhtemelen bu dort yil icinde hayat fonksiyonlarim durmus olmali ki bu okuze katlandim.

itirafçıların aslında söylemek istedikleri

invincible
nomenocry; cinsiyet: kadin; yas: 25; il: istanbul
babam mac seyrederken cok heyecanlanir. sinirlendigi zaman da yerinde duramaz. annem de, turkiye-isvicre macinin ilk yarisinda sinir krizleri geciren babami devre arasinda banyoya goturdu ve saclarini boyadi! boylece babam; saclarindaki boya oraya buraya bulasmasin diye maci put gibi, uslu uslu seyretti ama acayip kasildi tabii!
meali:tavsiye edilir sizin de kocaniz mac hastasiysa ve izlerken yerinde duramiosa saclarini boyayin acaip ise yario.test edildi ,onaylandi...
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol