confessions

invincible

- Yazar -

  1. toplam entry 119
  2. takipçi 1
  3. puan 8399

yaran diyaloglar

invincible
bu entry deki kisiler ve mekanlar tamamen gercekir.hayalle hic alakasi yoktur..
gayet masum bi sekilde minibusten inmeye hazirlaniodum...
ben:sofor bey ilerideki isiklarda inebilir miyim?
sofer:ne o karanliktan korkuon mu?
ben:?...

system of a down

invincible
bu grubun albumunu alan cikiosa burdan diyecek bisey bulamiyorum...adamlar bize tonla hakaret ediyo bizim saflar da gidip albumunu aliyo konseri olsada gitsek diye yirtiniyo konserlerinde turk bayragini yakip turkler we kopekler giremez diye anirdilar siz hala gidip cdlerini alin konser gununu bekleyin(cok beklersiniz)!!!!!!!
hadi tamam yapacaksaniz bi esseklik mesela korsan cdlerini ve korsan tisortlerini alin!

endüstri mühendisliği

invincible
girmek isteyip de giremeyenlerin surekli elestirip bok atmaya calistiklari, verimliligin (verimlilik= cikan/giren) artmasi icin ugras gosteren muhendislik dalidir. proje yonetimi,dani$manlik,uretim planlamasi,simulasyon,inventory yonetimi,tesis planlamasi gibi konularda cali$an ve uzerine ba$ka hicbir muhendislik disiplininin sahiplenmedigi i$lerin de yikildigi muhendislik dali.bir de benim okudugum bolumdur...

öğretmen öğrenci diyalogları

invincible
o gun nobetci olan yuksek matematik hocasi cevat bey koridorlari gezmektedir..bu arada koridorun sonundaki erkekler tuvaletinde bir sigara merakliligi sormayin gitsin.herkes pofur pofur sigara iciyordur.cevat bey dalar tuvalete kimsenin ummadigi bi anda herkes mors olmustur.cunku bilirler ki cevat bey cok sinirlidir ve tahammulu yoktur bu konularda.
cevat bey:ne yapiosunuz siz burda?
oysa ne yapildigi acikca ordadadir.her taraf duman icindedir.
ahali:.....?
cevat bey:ceketlerinizi giyin len!
der ve cikar.

faten

invincible
kendisi bir gunde nasil populer olunur bunu kanitlamistir.ayrica sozluge girdigimde bana kisa sureli sok yasatmistir girdigi entrylerle gerekli gereksiz bir suru baslik acmistir...rekora dogru gitmektedir kendileri. entrylerinin devamini diliyoruz bi de allah akil fikir versin diyoruz...

itirafçıların aslında söylemek istedikleri

invincible

god_is_lone; cinsiyet: kadin; yas: 25; il: adana
eski sevgilim banyodan ciktiktan sonra ona "sihhatler olsun" dedigimde, "sana da duvar saatleri olsun!" derdi. "merhaba" dedigimde ise, "sen essek ben araba!" kendime soruyorum; boyle bir adamla nasil olmus da dort yil paylasmisim? hem de ayni evde, her banyo sonrasi ayni cumleyle!

meali:acaip geyik bir sevgiliye dort senemi verdim.o kadar esseklik ettim ki bi de onla ayni evi paylastim.muhtemelen bu dort yil icinde hayat fonksiyonlarim durmus olmali ki bu okuze katlandim.

çan eğrisi

invincible
hocanin keyfine gore not verdigi lanet olasi sistemdir.her sinav sonrasi karniniza agrilar girer cunku ortalamayi bilemezsiniz,gecip gecmemenin sadece sizin elinizde olmadigi,ilk yillarda ise yarayan ama zaman gectikce ders calismaya programlanmis elemanlarin arasinda ezilmenize sebep olan sistem.

scorpions

invincible
iste size bir scorpions tarihcesi:

1968 yilinda, almanya’nin hannover kentinde, rudolph schenker adli genc ve iddiali bir gitarist, yine hannoverli uc arkadasiyla biraraya gelerek adini kisa surede tum dunyanin duyacagi scorpions grubunu kurdu.kendisi grubun gitarist ve vokalistligini ustlenirken, diger uyelerden karl-heinz vollmer gitarda, wolfgang dziony davul ve geri vokalde, achin kirchoff ise bas gitarda yerlerini aldilar.
ancak daha ilk iki sene icinde grupta anlasmazliklardan dogan ayriliklar meydana geldi. rudolph schenker’in kardesi michael schenker, karl-heinz vollmer’in yerine gitara gecerken, lothar heimburg da achin’in ayrilmasiyla bas gitara gecti. ancak asil ses getirecek degisiklik 1970’ten gunumuze grubun vokalistligini yapan (bkz: klaus meine) ’nin bu gorevi grubu kuran rudolph schenker’den devralmasiydi. bu kan degisikligiyle guclenen ve cesaretlenen topluluk kisa surede almanya’da sahnelerin tozunu atmaya basladi.

ilk kontratini 1971 yilinda imzalayan grup ayni yil ilk albumunu de doldurdu. daha cok sakin parcalarin yeraldigi "lonesome crow" isimli bu ilk albumde "i’m going mad", "in search of the peace of mind" ve "lonesome crow" dikkat ceken parcalardi. 1972’de scorpions; rory gallagher, ufo ve uriah heep tarafindan desteklenen 136 gunluk bir konser programi gerceklestirdi. adini bir anda almanya’da duyuran grup, "das kalte paradise (soguk cennet)" isimli besteleriyle uyusturucu karsiti bir filmin muzigine de imzasini atmis oldu. ’

’73’te michael schenker’in ufo’ya gecmesiyle topluluktaki sorunlar yeniden su yuzune cikti. kisa bir sure icin dagilan scorpions, uyelerden meine ve schenker’in cabalariyla bas gitara francis buchholz, davula da jurgen rosenthal’in gelmesiyle tekrar faaliyete gecti. bu kadroyla rca records ile sozlesme imzalayan scorpions, almanya disinda amerika ve ingiltere’de de cikacak olan ikinci albumleri "fly to the rainbow"u piyasaya surdu. "speedy’s coming", "fly people fly" ve albume adini veren "fly to the rainbow" goze carpan parcalardi. album henuz cikmisti ki rosenthal gruptan ayrildi, yerine belcikali davulcu rudy lenners gecti.



1975 yili scorpions icin son derece basarili gecti. bu yil icinde grup ilk kez almanya disinda bir turneye cikarak sahne deneyimini artirdi. scorpions’u dikkatle izleyen dieter dierks grubun yapimciligini ustlendi. toplulugun calismalarina hiz kazandiran bu gelismeden sonra yaza dogru ucuncu albumleri "in trance" geldi. "top of the bill", "living and drying", "robot man" ve "in trance" adli parcalari hayranlarinca buyuk ilgi ve begeniyle karsilandi. bu yogun ilgi nedeniyle ayni yil, sahneyi bob marley and the wailers ve wishbone ash ile paylasacagi offenburg acik hava festivaline davet edilen scorpions, kasim ayinda london’s marquee club’da calarak ingiltere’deki ununu de artirmis oldu. ’76 yilinda grup turne ve studyo calismalarina daha da agirlik verdi.

1977’de davulcu lenners kalbindeki bir problem yuzunden topluluktan ayrilmak zorunda kaldi. yerine ise herman rarebell geldi. ayni yil piyasaya surulen ve "pictured life" ve "catch your train" parcalarinin one ciktigi "virgin killer" albumuyle, scorpions otoritelere dogru yolda oldugunu gostermis oldu. grup, japonya’da da buyuk ilgi goruyordu, japonya’da "virgin killer"in ciktigi hafta tukenmis olmasi bunun kanitidir. hayranlari her gecen gun artan grup 1977 sonunda tekrar koln’deki studyoya kapandi. 1978’de ise yeni albumleri piyasaya cikti: "taken by force". "we’ll burn the sky" ve "born to touch your feelings" parcalarinin da bulundugu bu son albumlerinin basarisiyla iyice cesaretlenen scorpions, solugu japonya’da aldi. tokyo’s sun plaza hall’da muhtesem konserler verdikten sonra konserlere avrupa’da devam edildi. ancak topluluk basaridan basariya kosarken, gitarist ulrich roth ayrildi. bunun uzerine scorpions roth’un yerini tutabilecek bir gitarist aramaya koyuldu. bu arayislara tam 170 kisiden cevap geldi. ancak uzun suren bir elemeden sonra yeni gitarist, ufo’nun gitaristi paul chapman oldu. sik sik yasanan ayriliklardan bikmis olacaklar ki grup uyeleri chapman’in yaninda bir gitaristi daha kiralik olarak cagirdi. bu, gitar calmayi kucuk yasta tek basina ogrenen, hukuk fakultesinden terk, genc hannoverli matthias jabs’dan baskasi degildi. bir sure bu kadroyla calistiktan sonra scorpions’tan chapman da ayrildi ve yerine jabs gecti.

bu arada scorpions’un konser albumleri olan "tokyo tapes" ve "best of scorpions"u da piyasaya suren rca records ile baglarini koparan topluluk, ingiltere’de harvest(emi), amerika’da ise phonogram/mercury ile anlasti. scorpions anlasmalardan sonra tekrar studyolara dondu. ancak bu sefer rudolph schenker, o siralarda ufo’dan ayrilan kardesi michael’i de davet etti. 1979 yilinda piyasaya surulen "lovedrive" albumundeki parcalardan "loving you sunday morning", "always somewhere", "is there anybody there?" ve unutulmaz bir sarki olan "holiday" dikkat ceker. scorpions’un amerika ve ingitere’deki en buyuk basarisi bu albumle geldi. albumden cikan 45’lik "is there anybody there?" amerika’da ilk 50’ye girme basarisi da gosterdi. album henuz sicakken amerika’da bir turne yapma karari da alan scorpions, ilk gosterilerinde 68000 kisiye caldi. sahneyi ted nugent, journey ve aerosmith ile paylastilar. amac amerika’yi fethetmekti. grup elemanlari gordukleri yogun ilgi uzerine bu ulkede kalmaya karar verdiler. 1980’e gelindiginde topluluk yeni albumleri "animal magnetism"i okyanusun iki kiyisinda da piyasaya suruyordu.

george simpson ve brad warnaar’dan esinlenmeler tasiyan bu albumun hitleri arasinda "make it real", "don’t make no promises", "lady starlight" ve "the zoo" sayilabilir.

albumden sonra avrupa’nin cesitli sehirlerinde konserler vermeye devam ettiler. ayni yil davulculari herman rarebell bir solo album cikardi. 1981’de scorpions rock muzigin zirvesinde yerini almisti ki, vokalist klaus meine bogaz dugumlenmesi teshisiyle hastaneye kaldirildi ve ancak uzun suren bir tedavi sonrasinda iyilesebildi. hastaneye yatirilmadan once planlarindaki "blackout" albumunu de carcabuk doldurdular. "blackout" ne kadar aceleye getirilmis olursa olsun, rock tarihine altin harflerle yazilmis albumlerden biridir.

basta "blackout" olmak uzere "no one like you", "dynamite" ve "now" asil ilgi ceken parcalardir. bunlarin yaninda, "you give me all i need" ve "when the smoke is going down" da hit olmus sarkilardir. 1982’de "blackout" albumu listelerde amerika’da onunculuga, ingiltere’de ise onbirincilige yukselmistir. ilkbahar geldiginde ise scorpions, rainbow’un "straight between your eyes" adli turnesine misafir grup olarak katildi. 1984 yili ise scorpions’u gunumuz rock dinleyicisine tanitmasi acisindan buyuk onem tasiyordu. "love at first sting" albumuyle piyasayi yeniden altust ettiler. "bad boys running wild", "rock you like a hurricane", "big city nights" ve unutulmaz "(bkz: still loving you)" parcalarinin ayri bir onem tasidigi bu album sonrasinda bir de toplama album geldi: "gold ballads". yil sonunda ozel ucaklariyla bir de dunya turnesine ciktilar. kurulmalarindan beri yasadiklari en basarili gunler ise "world wide live" konser album serisinin yayinlanarak listelerde uzun sure bir numarada kalmasina rastlar. topluluk, bu yorucu calisma temposu ve dunya turnesinden sonra 1988 yilina kadar sessiz kaldi. o yil cikardiklari "savage amusement" ve "’88 russian tour" ile yeniden dikkatleri uzerlerine topladilar. "rhythm of love", "walking on the edge" ve "believe in love" listelerde hayli basarili yerlere gelmislerdir. bu albumden sonra da yaklasik uc sene sessizligini bozmayan topluluk, 1991’de bir baska mukemmel cikisla, yeni albumleri "crazy world" ile donmuslerdir. her albumde oldugu gibi bu albumde de digerlerinin onune gecen bi sarki vardir: "winds of change". ayrica "don’t believe her", "to be with you in heaven", "crazy world" ve "send me an angel" albumde dikkate deger diger parcalardir. crazy world’un alti milyon satmasinin ardindan basci francis buscholz scorpions’tan ayrilanlar kervanina katildi.

1993 mart’inda yerine ralph rieckermann geldi. gelir gelmez de koklerine, "animal magnetism" ve "lovedrive" donemine donmeyi planladiklari yeni albumleri "face the heat"in kayitlarina basladilar.

ancak "crazy world", scorpions’un basariyi yakaladigi son albumu olacakti. ozellikle "face the heat" albumunu izleyen ve bas gitarda ralph riekermann ile davulda james kottak’in gorev aldigi "pure instinct"ten sonra, ayni sarkilari birbiri ardina yayimlayarak dinleyenleri biktiran yapimcilarinin da katkisiyla scorpions hayranlarinin gozunden dusmeye basladi. bunu farkeden yapimcilar son bir hamleyle, bir yilda tam dort eski albumu yeniden piyasaya surduler. scorpions’un daha kendi basina buyruk oldugu zamanlarda cikardigi ve dinleyicilerce ozlenen "lovedrive", "animal magnetism", "blackout" ve "love at first sting" 1997 yili icinde cikiverdi. bunlara sayilari onbesi bulan toplama albumler de eklenince, scorpions’un yapimcilarca tuzaga dusurulup kullanildigini anlamak zor olmuyor.

1999’a gelindiginde, zirvede kalmak isteginin getirdigi bir endisenin yanisira unutulmak istememelerinin sonucunda dogan acelecilik ve dusen kalite ile eski cizgisinden tamamen kopan bir scorpions goruyoruz. grup su an jabs matthias, klaus meine, rudolph schenker, james kottak, ralph rieckermann’dan olusuyor. "to be no.1" isimli 45’likleri, ilkinde dort, ikincisinde bes sarki icerecek sekilde iki defa satisa sunulan scorpions, "10 light years away" 45’ligi ile de eski gunleri yakalamak istiyor. bakalim yeni albumleri "eye ii eye" ile hayranlarinin gonlunu almayi basarabildimi bilinmez!

televizyon makinası

invincible
yine beklicem televizyon makinasini derken kanepenin uzerinde uyuya kalmisim.gecenin bir vaktinde(3.17)uyandim hala televizyon acikti ve bilin bakalim kim vardi karsimda:
(bkz: kusum aydin)!
kader mi diyelim zaten aydin icin beklemistim (pardon uyumusum ama) allahtan muhtesem kirmizi kart sarkisina yetistim...

ayet el kursi

invincible
kuran i kerimin en damardan ayetlerinden biridir.aciklamasina bakin da siz de karar verin:

allah’tan baska hicbir ilâh yoktur. o daima diridir, butun varligin idaresini yurutendir. o’nu ne gaflet basar, ne de uyku. goklerde ve yerde ne varsa hepsi o’nundur. izni olmadan huzurunda sefaat edecek olan kimdir? o, kullarinin onlerinde ve arkalarinda ne varsa hepsini bilir. onlar ise, o’nun diledigi kadarindan baska ilminden hic bir sey kavrayamazlar. o’nun kursisi, butun gokleri ve yeri kucaklamistir. onlarin her ikisini de gorup gozetmek o’na bir agirlik vermez. o cok yucedir, cok buyuktur.

hocaların ilginç özellikleri

invincible
hayatimda gorecegim en ilginc hocalarla karsilastim.mesela bizim lisedeki fizikcimiz surekli nihat bilgin diye bi herifin kitabini tanitirdi ve bize zorla kitabi aldirirdi derse mi geliyoduk kirtasiyeye mi giriyoduk belli degildi her ders farkli kitaplari getirirdi bi de ustune ustluk beni tahtaya cikarip (kitap elimde mankenlik yapioduk)kitabin tanitimini bedavaya da getirmiyomuydu ya deli oluyodum.

seviyeli bir sohbet arayanlara verilen cevaplar

invincible
++tatli bir merhabayla baslayacak olan bir sohbette bana eslik etmek istermisiniz?
sonbaharda sararip dallarindan dusen yapraklari pencerendes seyretmeyi yada en iyisi sahile vuran dalgalarin kulagindaki pasi silerken birazcik islanmayi severmisiniz?
ama en onemlisi sicak bir omuz veren olsa
dermisiniz?
--nerden copy paste yaptin len bunlari...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol