huni delisi

tam bir ilişki denilemez daha çok çelişkidir.kafa karıştırır.iki olgu arasında devamlı gelip gitmeler yaşanır.en kestirmesi bitirip tercihe göre platonik devam edilmelidir veya gemileri yakıp ilişkiye tam verimli katılmaktır.arada kalmak en kötüsü bence.

savaşın artasında açlık ve hastalıkla boğuşup 250 kg ağırlığındaki mermiyi tek başına sırtlanıp topa sürmek ve nişan alıp kocaman bir gemiyi batırmak.

-iyi günler bi tavuk ihbbar edicektim.
+evet buyrun.
-şey horoz da oluyomu?
+kanatlı olsun gerisi teferruat.
-bu ihbar ediceğim biraz garip horoz gibi bağırıyo ama yumurtluyo nedir bu?
+hımm ilginç siz yerini söyleyin biz hallederiz.
-peki tavukmu yumurtadan çıkar yumurtamı tavuktan?siz bilirsiniz uzmansınız değilmi?
+dııt dııt dııt...
-alov aloov.çook yalnızım alçaklaar konusun benimle..

bu işlemi ankesörlü telefonda uyguluyorsa delidir efendim uzaklaşın ordan.

-hocam istediğiniz güne ayit güvenlik kamerası görüntüleri buyrun.
+getirin evladım.evet sonunda secdeye yatan müminlerimizi taciz eden sapığı tespit edebilicez.

bir yaşına daha basmış bilgicimiz.önünde daha mutlu nice seneler var umarım birdahaki doğum gününe kadar tüm hayalleri gerçek olur da yaş gününde kara kara düşünür "acep ne dilesem" şeklinde.

hakem utanmasa yere düşen seyirci için bile maçı durdacak.volkanda ekmeklerine yağ sürdü zaten.fener yine ilk maçta olduğu gibi kendisiyle mücadele etmeye devam ediyor.ama bu maç böyle bitmez bitemez.burdan ilker yasin kişisine sesleniyorum maçın başında bize uğur getiren hakem dediğin ağzı düdklü insan aka boka faul çalıp sarı kartlarını esirgememektedir fenerden.umarım talihsiz bir yorum daha yapmazsın.

oyunun sonuna geldiğimde az kalsın salya sümük ağlamaya başlıyacaktım efendim.birde harika tarafı oyunun diğer versiyonlarında omuz omuza carpıştığım karakterlerin bu versiyonda da bulunması.çok sıkı fıkı oldum ayrılmak koydu gerçekten.köpek fobisi sahibi bir kişi olarak oyun birçok kez kalp krizi geçirmeme sebep olmuştur.o iğrenç yaratıkların sesini beş kilometre uzaktan duyup savaşı falan bıraktım etrafta köpek nöbetine yattım devamlı.zorluk derecesi yükseldikçe oyunun seyride gerçek anlamda değişiyor.bir siperde onbeş dakika kafamı kaldıramadan yattığımı bilirim.oyunun bir bölümünde hava desteği alma olanağı tanınmış ki eğer dalgınlıklarına gelse de koymasalar o seçeneği o bölümü geçmenizin imakanı yok neredeyse.belirtmekte fayda var bu oyun harala gürele kurşun sıkıp sağa sola gönlünüzce bomba atacağınız tarzda değil bazen gölge gibi sessiz,bazen ağır silahlarla takımını havadan koruyan bir şahin,bazen arkadaşlarını yüreklendiren bir komutan oluyorsunuz.batmakta olan bir geminin makine dairesinden sizi güvertede bekleyen helikoptere yetişmeniz gerekmekte.tabi ilk oynadığımda nası olsa burda ölme ihtimalim olmaz diyerek ve sek sek sekerek önümde sağa sola çarparak koşan arkadaşlarımı takip ediyordum ki kendimi bir anda kopan demir merdivenlerin altında buldum.tekrar denediğimde yolu kaybettim ve bende gemiyle birlikte mavi sulara gömüldüm.tam umudumu kesmiştim ki altıncı denememde başardım nihayet ve birdaha oyunu ciddiye almamazlık etmiyeceğime yemin etmek zorunda kaldım.oyun enfes,imkanı olan mutlaka oynasın diyorum.

-pardonm ateşinizi alabilirmiyim?
+yürü lan çakal daha yeni keşfettik benimsedin hemen.
-tamam be sanki senin ismini vericekler icadına.
+icad değil ayı keşif bu.
-her ne zikimse işte.

-ouv hacı manita yapmışız.
+bu benim bireysel başarım selim neden kendini de işe dahil ediosun.
>ay salih nebiçim konuşuyosun.
+afedersin meleğim dayanamadim.

4.nesil bilgiç hoşgelmiş.#766779 ayrıca sözlüğümüzü duyduğu yer de pek ilginçtir zira gerçekse ne yazdığını çok merak ettim.tahmin yürütmek bile istemiyorum.

-size baba diyebilirmiyim?
+de ama bu aramızda gelişecek olan diyalog mantık olarak baba oğul diyaloğu olmaz.yanlış başlıktayız.
-adın neydii amca.
+mistır spayk.
-tahmin ettim kulaklardan zaten.
+mantıklı.

tam olarak doğru olmadığını düsünsemde özünde haklı gerekçeleri olan bir söylemdir.tanrının bir dine ihtiyacı yoktur kendisi adına.fakat tanrı herzaman tarafsızdır.bizim yaşam alanımız içinde iyi ve kötüye eşit davranır.fakat gösterdiği bir yol ve bu yolun sonunda da belirttiği durumlar vuku bulacaktır.işte büyük ayrım bu noktada olur ve yaşam sona erince tarfını anlayabileceğiz.söylem doğrudur fakat eksiktir.evet tanrı dinsiz sadece evrendeki hayat sona erinceye kadar.

genelde bozulan ortamları anlatmak için kullanılan cümle.eskiyle kıyas yapmak mecazi biçimde.gerçek anlamını da kullananlar mevcutur şöyle ki:

-eskiden buralar hep dutluktu neacati.
+oha sahildeyiz kamil abi.palmiye desen bi nebze.
-yok yok çok eskiden yani daha tufan olmamış deniz falan yok.
+bırak abi toparlamaya çalışma.daha feci dumur olucam yoksa.
-terbiyesizlik yapma bilime saygın olsun biraz.dut çekti lan canım.

-nereyee beey koma bizi buralarda.
+göçüyom ferhunde gayri gurbet ellerde arıcam şansımı.

seri biçimde oy veren bilumum varlıklar.

nickinin cümleye doyduğu bir arkadasımız daha katılmaktadır aramıza hos gelmiş.yakında ufak hikayelere sahip takma isimli arkadaşları aramızda görebilicez bu gidişle.

türkiye’nin nükleer enerjiye ihtiyacı yoktur. bu tamamen nükleer lobilerin daralan pazarlarına yer açmak ve atıklarına çöp deposu aramak ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

türkiye nin uzun erimde enerji planlaması yapması, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile çeşitlendireceği özkaynaklarını değerlendirmesi gerekmektedir. türkiye nin yeterli özkaynakları varken nükleer enerjiye yönelen hükümetin bu günkü durumu "zengin meyve ve sebze bahçesi olan birinin milyarlarca para verip eczaneden vitamin hapı alması" örneğine denk düşmektedir.

ayrıca "ben yaptım oldu" mantığı ile bağımsız bilim ve denetim kurumlarının görüşünü almadan projelerin uygulamaya konmasının sakıncalarını hızlandırılmış tren olayı ile hep beraber yaşadık, gördük. nükleer enerji projesinde de taek, taraf tutumu ile bağımsız denetleyici bir kurum olmaktan uzaktır.

türkiye yi yeni facialara sürüklemeye ve nükleer santral lobilerinin pazarı-çöplüğü yapmaya kimsenin hakkı yoktur.

elektrik mühendisleri odası yönetim kurulu
28 temmuz 2004

(bkz: panter emel)

-ohhş rahatladım vala.
güvenlik görevlisi:sebep?
-silahımı algılayamadı nası korktum bi an ötçek diye.
güvenlik görevlisi:gel bakiim şöle kaldır elleri bide.
-ama size güvenebilirim sanmıştım.
güvenlik görevlisi:götünden anlamışsın.