can dostum murat uyurkulakun harkulade bir cümlesidir.
yüzüne tükürsem, tükürüğüme yazık. o kadar. böyle yani.
kemalizm ve fenerbahçe delisi. resime yönel biraz, resime...
sevmediğim bir şair ölümünü arkasından şöyle kral bir cümle yazmıştı: "buzdağına çarptın mı bilmiyorum ama / titanik gibi oldu batışın"
deterjan firmalarına sesleniyorum: bu adamın ruhunu temezliyecek bir formül üretin artık!
bu aralar sık sık söylediğim cümle. memlekette ne geveze insanlar var yahu. çok şey yaşadıklarını söylüyorlar ama anlatacak bir hikayeleri bile yok. ben de yok sayarak bu yola başvuruyorum: "beni susarken bölme."
türk edebiyatını kum torbasına çevirmiştir.
ilginç bir senarist, yazar. "batık aşklar müzesi", "melekler evi" gibi müstesna senaryoları filme aktarılmıştır. dizlerinin sayısına yetişmek mümkün değil.ilk öykü kitabı "toprakaltı sarayları" metis yayınevinden çıktı. ilk romanı, "kadın tamircisi"ni ise basacak yayınevi bulamadığı için kendi cebinden para vererek bastırdı. son romanları "kuğu şarkısı" ve "river clyde" ise vaktiyle +1 kitaptan çıkmış birer başyapıt niteliğindedir.
hikmet temel akarsunun kadın versiyonu. üçleme yazıp dururlar. acıklı olan şu ki; edebi değeri olan tek satırları yoktur. daha da acıklısı bunun farkında hiç bir zaman farkında olmayacaklardır.
gereksiz kitaplar yayınlamakla yayıncılık yaptılığını sanan yayınevi.
latife tekin şaheseri bir roman. sanki kelimelerle dans etmiş. çok büyülü bir atmosferi vardır. üzerine bir 70lik rakı iyi geliyor.
"kırmızı pabuçlarımı bulamıyorum" henüz yanıt vermedim. "onları sandığa kaldırdım" diyesim var. ama dur bakalım.
her resminde ne kadar büyük bir anaforun içinde ne kadar gereksiz bir mahluk olduğumuzu, dünya denen bu boktan yerin çok matah bir şey olmadığını dile getiren şahane adamdır.
bu adam türkiyenin en kafalı heriflerinden biridir. ulan her yaazdığı bu kadar dolu mu olur bir insanın. tiryakisiyim kitaplarının.
insan olan insanı yere serer bu roman. ne kadar içsen, ne kadar kaçsan, ne kadar üzülsen bir işe yaramaz. böyle yani.
kişiliksiz bir dizi örneğidir.
"bu sana benim değil halkımın tokadı"-aşk filmlerin unutulmaz yönetmeni-yavuz turgul
16mmlik kısa filmi, "marjinal" ile çığır açmıştır. dokuz eylül sinema-tv bölümü mezunudur. film analizi nasıl olurmuş kare kare anlatır. reklamcıdır. yeteneklerini, kendi elleriyle köreltme konusunda hünerlidir.
filmlerinin hastasıyım. bu kadar mı duru, bu kadar mı içtn, bu kadar mı vicdanlı olur insan. olurmuş. filmlerini izleyince öğrendim. candır, can.
iyi senarist. yönetmen olarak, hızla bir ed wood olma yolunda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?