dahakk i zalim in oğlu tarafından bütün çocuklarının yendiği rivayet edilen iranlı demirci. son çocuğu da elinden alınmak istendiğinde önlüğünü mızrağına bağlayıp, halkı da etrafına toplayarak isyan ettiği rivayet edilir.
iran mitolojisinde zalim bir hükümdar. hastalıktan kurtulmak için çocuk beyni yediği rivayet edilir.bir başka rivayete göre, oğlunun omuzlarından yılanlar çıkarmış ve çocuk yiyerek beslenirmiş.
(bkz: gave i zalim)
(bkz: gave i zalim)
"benim kadar acı çekmedikçe tanrıya inanmamı beklemeyin benden."
"aşkın sayısız tanımıolduğu iddiası sadece bir varsayım. aşk, her seferinde yalnızca kendine benzer.onu değişik sözcüklerle tanımlamamız, olsa olsa karşılaştığımızda bütünüyle kavrayamamamızdandır."
zamanın manzarası
iki aydır isveç de tedavi görüyordu. diyarbakır dönmüş.
" ölmeye değil, yaşamaya geldim ", demiş.
yaşamaya da yazmaya da devam etmesi dileğiyle.
“bütün renkleri
bütün ışıkları
bütün aşkları
çıkartırsan hayatından
işte kala kala
siyah kalır sana
al tepe tepe kullan”
bütün ışıkları
bütün aşkları
çıkartırsan hayatından
işte kala kala
siyah kalır sana
al tepe tepe kullan”
belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kimbilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde cağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dısında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı isa - doğdu gecesi
fil dişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
can yücel
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kimbilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde cağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dısında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı isa - doğdu gecesi
fil dişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
can yücel
birinci mahmut dönemi dalkavuk tarifesi;
burnuna fiske vurma
20 para
başına kabak vurma
30 para
yüzünü tokatlama ( tokat başına )
30 para
oturduğu minderden veya setten yuvarlama
30 para
merdivenden yuvarlama ( bir yeri kırılırsa tedaviyi latife eden karşılar )
180 para
sakal boyama
60 para
kuyruğu içerde kalmak suretiyle fındık faresini ağzına kapama
400 para
yüzüne kömür ve mürekkep ile kara sürme
37 para
sakalını kırkmak ( sakal uzayıncaya kadar )
100 para
kafasına iri bir yumruk indirme
40 para
bostan dolabına bağlanarak su içinde bekletme ( her devir için )
100 para
( boğulup ölürse cenaze masrafları latifeyi yapana aittir )
reşat ekrem koçu - tarhimizde tuhaf vakalar
burnuna fiske vurma
20 para
başına kabak vurma
30 para
yüzünü tokatlama ( tokat başına )
30 para
oturduğu minderden veya setten yuvarlama
30 para
merdivenden yuvarlama ( bir yeri kırılırsa tedaviyi latife eden karşılar )
180 para
sakal boyama
60 para
kuyruğu içerde kalmak suretiyle fındık faresini ağzına kapama
400 para
yüzüne kömür ve mürekkep ile kara sürme
37 para
sakalını kırkmak ( sakal uzayıncaya kadar )
100 para
kafasına iri bir yumruk indirme
40 para
bostan dolabına bağlanarak su içinde bekletme ( her devir için )
100 para
( boğulup ölürse cenaze masrafları latifeyi yapana aittir )
reşat ekrem koçu - tarhimizde tuhaf vakalar
iki zenon yaşamıştır; ilki kıbrıslı zenon( i.ö 336-264) stoacıdır. ikincisi elealı( i.ö 490-430 ) paradoksları ile bilinir. hareketin imkansızlığından dem vurmuştur. hegel ve lenin diyalektiği tartışırken elealı zenon dan yola çıkmışlardır. " uçan ok" ve "akhilleus ve kaplumbağa" en çok bilinen paradokslarıdır.
oguz atay tutunamayanlar romanında ninninin aslını ifşa eder. dandini ve dasdana aslında iki kardeştir. biri kutlug dandini diğeri farsus dasdana dandini dir. orjinal söylenişi şöyledir;
ninni yavrum bebeğime
kirler dolar göbeğime
dandini vurma erkeğime
dandini dandini dasdana
çıplak uzanmış dasdana
kız gelmiş anadan doğma
yatacakları sırada
danalar girmiş bostana
dasdana da bu hırs varken
bostanda kızla yatarken
babsı bağırmış birden
" kov bostancı danayı "
dandana kızmış köpürmüş
gitmiş hartug u öldürmüş
danayı kovarken gülmüş
" yemesin lahanayı "
yine oğuaz atay a göre buradaki lahana - çocuklara lahanada bulduk seni yalanı - vajinayı temsil etmektedir.
ninni yavrum bebeğime
kirler dolar göbeğime
dandini vurma erkeğime
dandini dandini dasdana
çıplak uzanmış dasdana
kız gelmiş anadan doğma
yatacakları sırada
danalar girmiş bostana
dasdana da bu hırs varken
bostanda kızla yatarken
babsı bağırmış birden
" kov bostancı danayı "
dandana kızmış köpürmüş
gitmiş hartug u öldürmüş
danayı kovarken gülmüş
" yemesin lahanayı "
yine oğuaz atay a göre buradaki lahana - çocuklara lahanada bulduk seni yalanı - vajinayı temsil etmektedir.
1995 te intihar etmiştir.
" düşman " larını kütüklere bağlayarak dağdan yuvarlayan, gemisini yürütmek için yakıt olarak insan kullanan " kahraman ".
vay halimize ki; psikopattan kahraman türetiyoruz.
vay halimize ki; psikopattan kahraman türetiyoruz.
insanın yaşamdaki önceliğini insan olmak değil de etiket sahibi olmak üzerine kurgulamasıyla ortaya çıkan hastalık. gerçeklerden uzaklaşıp, sadece, koyduğunuz hedefe gidersiniz. yalakalık yaparsınız, itaat edersiniz, taviz verirsiniz, el etek öpersiniz... bir gün- ki geç olmuştur artık- dönüp bakarsınız ki; halt etmişsiniz, yaşamı ıskalamışsınız.
geçmiş olsun efendim....
geçmiş olsun efendim....
jan garbarek ile yaptığı çalışmalar muhteşemdir. sesi fiyordlardan gelen rüzgar ve dalga sesleri gibi dalgalanır, çarpar, çekilir... evening land ve rosensfol parçaları mutlaka dinlenilmeli. " mediaval songs " albümü en iyi albümüdür, bence. " gula gula" da oldukça iyi bir albüm. bakkalınızdan ısrarla isteyin.
bağımsız imgelem yeteneği, latince.
bu entrynin amacı yergi ya da övgü değil, sadece bilgidir.
yirmisekiz mehmet çelebizade sait çelebi ( ilk mason sadrazam )
beşinci murad
şehzade kemalettin ( murad ın oğlu)
şehzade nureddin ( " " )
gazi osman paşa ( plevne kahramanı )
namık kemal
ziya paşa
ibrahim müfeterrika
humbaracı ahmet paşa
marko paşa ( kızılay ın kurucularından )
ali süavi
agah efendi ( ilk türk gazeteci )
mustafa reşit paşa ( tanzimat ilanını okuyan şahıs )
keçecizade fuat paşa ( sadrazam )
mithat paşa
ahmet vefik paşa
sait halim paşa
talat paşa
musa kazım efendi ( şeyhülislam )
resneli niyazi bey
ziya gökalp
dr. rıza tevfik
hüseyin cahit yalçın
rauf orbay
ali fethi okyar
kazım özalp
şükrü kaya (chp genel sekreteri )
refet bele
mim kemal öke ( atatürk ün doktoru )
refik saydam
ibn-ü reffik ahmet nuri
ahmet emin yalman
adnan adıvar
celal bayar
- adnan menderes in hükümetlerinde bakanlık yapanlar -
zühtü hilmi velibeşe
halil özyörük
refik şevket ince
ruknettin nasuhioğlu
halil ayan
nihat reşat belger
hadi hüsmen
nihat iğriboz
hulusi köymen
muhlis ete
samet ağaoğlu
celal yardımcı
enver güreli
sıtkı yırcalı
hayrettin erkmen
fatin rüştü zorlu
kemal zeytin oğlu
behçet uz
nedim ökmen
zeyyat mandalinci
mümyaz tarhan
medeni berk
haluk şaman
izzet akçal
sebati ataman
server somuncuoğlu
ahmet salih korur
.................................................
ziya selışık ( dp dönemi mit müsteşarı )
lütfi kırdar ( istanbul valisi )
- 27 mayıs ihtilali cemal gürsel hükümeti bakanları -
selim sarper
nasır zeytinoğlu
abdullah pulat gözübüyük
kemal kurdaş
cihat iren
şahap kocatopçu
kemal türkoğlu
fethi aşkın
.................................................................
necmi ökten ( ap kurucularından )
suat hayri ürgüplü ( başbakan )
süleyman demirel
ihsan sabri çağlayangil
ismet sezgin
ahmet demir ( inönü hükümetinin emniyet genel müdürü )
vedat dalokay ( chp li ankara belediye başkanı )
osman kibar ( ap izmir belediye başkanı )
orgeneral refik tulga
korgeneral şefik erensü
albay tevfik böke
nail güreli ( gazeteci )
orhan hançerlioğlu
mustafa inan ( oğua atay ın hocası )
ihsan doğramacı ( malum şahıs )
çoşkun kırca
faruk komili ( zeytinyağı kralı )
hulki saner ( yönetmen )
erol simavi
kurmay albay ertuğrul alatlı
general ismail ismet atak
mazhar çelebi ( ilim yayma cemiyeti )
prof. dr. rasim adasal
ruşen eşref ünaydın
kazım taşkent ( bankacı )
can pulak
cenk koray
ilhan çevik ( daily news gazetesi sahibi )
ali bozer ( oyak yönetim kurulu üyesi )
dr. rıza nur
reşat nuri gültekin
yunus nadi
ahmet rasim
memduh şevket esendal
vs vs vs vs ......
bu isimler tanıdık geleceği için özellikle seçtim. aslında her kademede ; eğitim, sağlık, askeriye, meclis, sanat, politika vs. masonlara rastlamak mümkün. hepimizin genel geçer yargıları vardır, masonluğa dair. diyorumki biraz okusak ve hatta okuduklarımıza da eleştirel baksak daha sağlıklı olmaz mı?
yorum yapmaya gerk yok sanırım. ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler ilhami soysal ın masonluk ve masonlar kitabına bakabilir. 1978 - der yayınları.
yirmisekiz mehmet çelebizade sait çelebi ( ilk mason sadrazam )
beşinci murad
şehzade kemalettin ( murad ın oğlu)
şehzade nureddin ( " " )
gazi osman paşa ( plevne kahramanı )
namık kemal
ziya paşa
ibrahim müfeterrika
humbaracı ahmet paşa
marko paşa ( kızılay ın kurucularından )
ali süavi
agah efendi ( ilk türk gazeteci )
mustafa reşit paşa ( tanzimat ilanını okuyan şahıs )
keçecizade fuat paşa ( sadrazam )
mithat paşa
ahmet vefik paşa
sait halim paşa
talat paşa
musa kazım efendi ( şeyhülislam )
resneli niyazi bey
ziya gökalp
dr. rıza tevfik
hüseyin cahit yalçın
rauf orbay
ali fethi okyar
kazım özalp
şükrü kaya (chp genel sekreteri )
refet bele
mim kemal öke ( atatürk ün doktoru )
refik saydam
ibn-ü reffik ahmet nuri
ahmet emin yalman
adnan adıvar
celal bayar
- adnan menderes in hükümetlerinde bakanlık yapanlar -
zühtü hilmi velibeşe
halil özyörük
refik şevket ince
ruknettin nasuhioğlu
halil ayan
nihat reşat belger
hadi hüsmen
nihat iğriboz
hulusi köymen
muhlis ete
samet ağaoğlu
celal yardımcı
enver güreli
sıtkı yırcalı
hayrettin erkmen
fatin rüştü zorlu
kemal zeytin oğlu
behçet uz
nedim ökmen
zeyyat mandalinci
mümyaz tarhan
medeni berk
haluk şaman
izzet akçal
sebati ataman
server somuncuoğlu
ahmet salih korur
.................................................
ziya selışık ( dp dönemi mit müsteşarı )
lütfi kırdar ( istanbul valisi )
- 27 mayıs ihtilali cemal gürsel hükümeti bakanları -
selim sarper
nasır zeytinoğlu
abdullah pulat gözübüyük
kemal kurdaş
cihat iren
şahap kocatopçu
kemal türkoğlu
fethi aşkın
.................................................................
necmi ökten ( ap kurucularından )
suat hayri ürgüplü ( başbakan )
süleyman demirel
ihsan sabri çağlayangil
ismet sezgin
ahmet demir ( inönü hükümetinin emniyet genel müdürü )
vedat dalokay ( chp li ankara belediye başkanı )
osman kibar ( ap izmir belediye başkanı )
orgeneral refik tulga
korgeneral şefik erensü
albay tevfik böke
nail güreli ( gazeteci )
orhan hançerlioğlu
mustafa inan ( oğua atay ın hocası )
ihsan doğramacı ( malum şahıs )
çoşkun kırca
faruk komili ( zeytinyağı kralı )
hulki saner ( yönetmen )
erol simavi
kurmay albay ertuğrul alatlı
general ismail ismet atak
mazhar çelebi ( ilim yayma cemiyeti )
prof. dr. rasim adasal
ruşen eşref ünaydın
kazım taşkent ( bankacı )
can pulak
cenk koray
ilhan çevik ( daily news gazetesi sahibi )
ali bozer ( oyak yönetim kurulu üyesi )
dr. rıza nur
reşat nuri gültekin
yunus nadi
ahmet rasim
memduh şevket esendal
vs vs vs vs ......
bu isimler tanıdık geleceği için özellikle seçtim. aslında her kademede ; eğitim, sağlık, askeriye, meclis, sanat, politika vs. masonlara rastlamak mümkün. hepimizin genel geçer yargıları vardır, masonluğa dair. diyorumki biraz okusak ve hatta okuduklarımıza da eleştirel baksak daha sağlıklı olmaz mı?
yorum yapmaya gerk yok sanırım. ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler ilhami soysal ın masonluk ve masonlar kitabına bakabilir. 1978 - der yayınları.
yılmaz odabaşı nın bir şiiri...
icindeki cocugu alip kac idris
birak pasli hancerlerle parcalamayi
uykularini
ihanet torpil yapmaz
hasret ardina bakmaz
kir kanli bicaklari
icindeki cocugu alip gel idris
bir mavi icin aglama idris
itme su duvarlari
gulumse, sutunu ver icindeki cocugun
bilirim, maglubiyet
esrik gulusler ardinda paramparca bir perde
yeter idris, vakur ol, onur var serde!
anladim, vazgecemezsin ondan
asla!
kardesim, fazla alkol mevcut simdi
damarlarindaki asil kanda
aldirma demiyorum sana
aldirarak
aldirma
icindeki cocugu su kirli hayata uyandirma!
icindeki cocugu alip gel idris
coskunu parlat
ya da birkac tek at
kufurlerine tutunarak gec kaldirimlardan
sonra bir kerhaneye git ve oturup agla
kerhaneleri butun dunyanin
ask kangrenlerinin yikik carsilaridir...
aldirma demiyorum sana
aldirarak
aldirma
icindeki cocugu idris,
cocugu uyandirma!
ve yillar gecer
idrislerin yureklerindeki cocuklar
daha oludur
düsleri hala terasta
idrisler ise zemin katta kiracı oturur...
icindeki cocugu alip kac idris
birak pasli hancerlerle parcalamayi
uykularini
ihanet torpil yapmaz
hasret ardina bakmaz
kir kanli bicaklari
icindeki cocugu alip gel idris
bir mavi icin aglama idris
itme su duvarlari
gulumse, sutunu ver icindeki cocugun
bilirim, maglubiyet
esrik gulusler ardinda paramparca bir perde
yeter idris, vakur ol, onur var serde!
anladim, vazgecemezsin ondan
asla!
kardesim, fazla alkol mevcut simdi
damarlarindaki asil kanda
aldirma demiyorum sana
aldirarak
aldirma
icindeki cocugu su kirli hayata uyandirma!
icindeki cocugu alip gel idris
coskunu parlat
ya da birkac tek at
kufurlerine tutunarak gec kaldirimlardan
sonra bir kerhaneye git ve oturup agla
kerhaneleri butun dunyanin
ask kangrenlerinin yikik carsilaridir...
aldirma demiyorum sana
aldirarak
aldirma
icindeki cocugu idris,
cocugu uyandirma!
ve yillar gecer
idrislerin yureklerindeki cocuklar
daha oludur
düsleri hala terasta
idrisler ise zemin katta kiracı oturur...
ulu deniz
akıntıya kaptırır beni başıboş
sürükler götürür
ırmakta yosun gibi
ulu doğa
yollara düşürür beni başıboş
sürükler götürür
içim sevinçle kıvıl kıvıl
ulu deniz
akıntıya kaptırmış beni başıboş
bir koca ırmakta yosun gibi sürükler
toprakla koca iklim
yola düşürmüş beni
alıp götürmüş beni
içim sevinçle kıvıl kıvıl
yoksul ve zavallı : bu toprak
yoksul ve zavallı : bu buzlar
yoksul ve zavallı . bu hava
yoksul ve zavallı : bu deniz
yoksul ve zavallı.
yaşlı adamın türküsü
yaşlandım artık
bunca yıl yaşadım
çok şeyler öğrendim ama
dört bilmeceyi çözemiyorum
biri güneşin çıktığı yer
biri ayın ne idüğü
biri kadınların kafası
biri de insanlarda bunca bit
çev : t. s. halman
akıntıya kaptırır beni başıboş
sürükler götürür
ırmakta yosun gibi
ulu doğa
yollara düşürür beni başıboş
sürükler götürür
içim sevinçle kıvıl kıvıl
ulu deniz
akıntıya kaptırmış beni başıboş
bir koca ırmakta yosun gibi sürükler
toprakla koca iklim
yola düşürmüş beni
alıp götürmüş beni
içim sevinçle kıvıl kıvıl
yoksul ve zavallı : bu toprak
yoksul ve zavallı : bu buzlar
yoksul ve zavallı . bu hava
yoksul ve zavallı : bu deniz
yoksul ve zavallı.
yaşlı adamın türküsü
yaşlandım artık
bunca yıl yaşadım
çok şeyler öğrendim ama
dört bilmeceyi çözemiyorum
biri güneşin çıktığı yer
biri ayın ne idüğü
biri kadınların kafası
biri de insanlarda bunca bit
çev : t. s. halman
1953 de "mark twain derneği" ne üye seçilen, türk hikayeciliğinin öncüsü. oscar wild , charlie chaplin vs. gibi cinsel aykırılığı olan, bunun yaratıcılığa etkisini düşüntürten üstad.
mayakovski nin sevgilisi,aragon da ona aşık olmuş " elsaya mektuplar " adlı şiir kitabını yayınlamıştır.
bu şiir " elsanın gözleri " adını taşır.
öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm
öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde
uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
yaz meleklerin eteklerinden bulutlar biçer
göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde
karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgar
göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
camın kırılan yerindeki maviliğini de
yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar
ben bu radyumu bir pekbilent taşından çıkarttım
benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde
bulup yeniden kaybettiğim cennet ülke
gözlerin perumdur benim golkondum, hindistanım
kainat paramparça oldu bir akşam üzeri
her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
gördüm denizin üzerinde parlarken elsanın
gözleri elsanın gözleri elsanın gözleri.
bu şiir " elsanın gözleri " adını taşır.
öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm
öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde
uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
yaz meleklerin eteklerinden bulutlar biçer
göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde
karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgar
göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
camın kırılan yerindeki maviliğini de
yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar
ben bu radyumu bir pekbilent taşından çıkarttım
benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde
bulup yeniden kaybettiğim cennet ülke
gözlerin perumdur benim golkondum, hindistanım
kainat paramparça oldu bir akşam üzeri
her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
gördüm denizin üzerinde parlarken elsanın
gözleri elsanın gözleri elsanın gözleri.
"hayatın bize çizdiğiyol özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir. ama biz bu yolu yitirdik. hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı, hepimiz kaz adımlarıyla sefaletin ve kanın içine sürükledi. hızımızı artırdık ama bunun tutsağı olduk. bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. edindiğimiz bilgiler bizi alaycı yaptı; zekamızı ise katı ve acımasız. çok düşünüyoruz ama çok az hissediyoruz. makineleşmeden çok insanlığa gereksinimimiz var. bu değerler olmasa hayat korkunç olur, her şeyimizi yitiririz.
uçaklar ve radyo bizleri birbirimize yaklaştırdı. bunlar, doğaları gereği, insanın içindeki iyiliği ortaya çıkarmaya, evrensel kardeşliği oluşturmaya ve hepimizin birleşmesini sağlamaya çalışmaktadır. şu anda bile sesim tüm dünyadaki milyonlaraca insana, milyonlarca acı çeken kadın, erkek ve çocuğa suçsuz insanları hapse atan, işkence eden bir sistemin kurbanlarına ulaşıyor. beni işitenlere şunu söylemek istiyorum: "kendinizi ümitsizliğe kaptırmayın." üstümüze çöken bela, vahşi bir hırsın, insanlığın gelişmesinden korkanların duyduğu acının bir sonucudur. insanlardaki bu nefret duygusu geçecektir, diktatörler ölecek ve halktan zorla aldıkları iktidar yine halka geçecektir. insanlar ölmeyi bildikleri sürece özgürlük asla yokolmayacaktır.
askerler! sizleri aldatan, sizleri köle gibi kullanan, ne yapmanız gerektiğini, nasıl düşünmeniz gerektiğini ve nasıl ölmeniz gerektiğini söyleyen bu zalimlere asla boyun eğmeyin. sizleri bir hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp topun ağzına sürenlere boyun eğmeyin. kafaları ve kalpleri bir makine gibi olan bu adamlara boyun eğmeyin. sizler birer makine değilsiniz. sizler insansınız! kalbiniz insanlık sevgisiyle dolup taşmaktadır! nefret etmeyin! yalnızca sevilmeyenler nefret eder... sevilmeyenler ve anormal olanlar!
siz insanlar güçlüsünüz. makineleri yapacak güce sahipsiniz. mutluluğu yaratacak güç sizdedir! bu hayatı özgür ve güzel kılacak güce sizler sahipsiniz. bu hayatı olağan üstü bir maceraya çevirecek olan yine sizlersiniz. öyleyse, demokrasi adına bu gücü kullanalım ve birleşelim. yeni bir dünya için savaşalım. herkese çalışma şansı verecek, gençlere gelecek, yaşlılara güvenlik sağlayacak bir dünya için savaşalım.
zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. ama yalan söylediler! sözlerini tutmuyorlar. hiçbir zaman da tutmayacaklar! diktatörler kendilerini kurtarır ama halkı köle gibi kullanır. artık dünyanın özgürlüğü için savaşalım, bilimin ve gelişmenin bizleri mutluluğa götüreceği bir dünya için savaşalım. askerler demokrasi adına birleşelim!"
my autobiyography kitabından alıntı. diktatör filmindeki konuşmanın tam metni. ( kes - yapıştır değildir )
uçaklar ve radyo bizleri birbirimize yaklaştırdı. bunlar, doğaları gereği, insanın içindeki iyiliği ortaya çıkarmaya, evrensel kardeşliği oluşturmaya ve hepimizin birleşmesini sağlamaya çalışmaktadır. şu anda bile sesim tüm dünyadaki milyonlaraca insana, milyonlarca acı çeken kadın, erkek ve çocuğa suçsuz insanları hapse atan, işkence eden bir sistemin kurbanlarına ulaşıyor. beni işitenlere şunu söylemek istiyorum: "kendinizi ümitsizliğe kaptırmayın." üstümüze çöken bela, vahşi bir hırsın, insanlığın gelişmesinden korkanların duyduğu acının bir sonucudur. insanlardaki bu nefret duygusu geçecektir, diktatörler ölecek ve halktan zorla aldıkları iktidar yine halka geçecektir. insanlar ölmeyi bildikleri sürece özgürlük asla yokolmayacaktır.
askerler! sizleri aldatan, sizleri köle gibi kullanan, ne yapmanız gerektiğini, nasıl düşünmeniz gerektiğini ve nasıl ölmeniz gerektiğini söyleyen bu zalimlere asla boyun eğmeyin. sizleri bir hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp topun ağzına sürenlere boyun eğmeyin. kafaları ve kalpleri bir makine gibi olan bu adamlara boyun eğmeyin. sizler birer makine değilsiniz. sizler insansınız! kalbiniz insanlık sevgisiyle dolup taşmaktadır! nefret etmeyin! yalnızca sevilmeyenler nefret eder... sevilmeyenler ve anormal olanlar!
siz insanlar güçlüsünüz. makineleri yapacak güce sahipsiniz. mutluluğu yaratacak güç sizdedir! bu hayatı özgür ve güzel kılacak güce sizler sahipsiniz. bu hayatı olağan üstü bir maceraya çevirecek olan yine sizlersiniz. öyleyse, demokrasi adına bu gücü kullanalım ve birleşelim. yeni bir dünya için savaşalım. herkese çalışma şansı verecek, gençlere gelecek, yaşlılara güvenlik sağlayacak bir dünya için savaşalım.
zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. ama yalan söylediler! sözlerini tutmuyorlar. hiçbir zaman da tutmayacaklar! diktatörler kendilerini kurtarır ama halkı köle gibi kullanır. artık dünyanın özgürlüğü için savaşalım, bilimin ve gelişmenin bizleri mutluluğa götüreceği bir dünya için savaşalım. askerler demokrasi adına birleşelim!"
my autobiyography kitabından alıntı. diktatör filmindeki konuşmanın tam metni. ( kes - yapıştır değildir )
kalem kıran savcı. üç bizden üç onlardan zihniyetinin uygulayıcısı.#
baki tuğ gibiler çarkın sadece bir dişlisi, ipleri başkasında olan kuklalardır. böyle tipler ( karekter değil tip ) asla pişman olmazlar, bir kere düşünmeye başladıklarında yapacakları tek şey intihardır. bu cesaret, bu yükü taşıyacak donanımları yoktur. genelde çocuklukda aldıkları travmaları atlatamayan, öfkelerini ve nefretlerini yaşamlarının her alanına yayan biçarelerdir. kenan evren ve baki tuğ arasındaki benzerliklere bakın. asla geri adım atmazlar. öz eleştiri mekanizmaları yoktur. beyin özürleri bundandır. zeka ve akıl farklı şeylerdir. bunlar geldikleri kademeler itibarıyla zekalarını gösterirler. hitler ya da bush gibi. yine de bunların ipini tutanları ıskalamamakta fayda var.
baki tuğ gibiler çarkın sadece bir dişlisi, ipleri başkasında olan kuklalardır. böyle tipler ( karekter değil tip ) asla pişman olmazlar, bir kere düşünmeye başladıklarında yapacakları tek şey intihardır. bu cesaret, bu yükü taşıyacak donanımları yoktur. genelde çocuklukda aldıkları travmaları atlatamayan, öfkelerini ve nefretlerini yaşamlarının her alanına yayan biçarelerdir. kenan evren ve baki tuğ arasındaki benzerliklere bakın. asla geri adım atmazlar. öz eleştiri mekanizmaları yoktur. beyin özürleri bundandır. zeka ve akıl farklı şeylerdir. bunlar geldikleri kademeler itibarıyla zekalarını gösterirler. hitler ya da bush gibi. yine de bunların ipini tutanları ıskalamamakta fayda var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?