confessions

greyfurt

- Yazar -

  1. toplam entry 2267
  2. takipçi 3
  3. puan 45347

kültigin

greyfurt
orhun yazıtlarındaki "mızrak batımı karı söküp, kögmen ormanını aşarak yürüyüp kırgız kavmini uykuda bastık" sözlerinin sahibi aşmış türk generali ve devlet adamı.

684 yılında doğdu. babası ilteriş öldüğünde ağabeyi bilge 8, kultigin ise 7 yaşındaydı. ağabeyiyle birlikte amcası kapağan kağan tarafından büyütüldü. bilge kağan 32 yaşında ülke yönetimini ele aldığında, kultigin de 31 yaşında onun yardımcısı oldu ve ordunun başına geçti. ağabeyi ile birlikte ülkelerindeki isyanları bastıran kultigin’e ilişkin en sağlıklı bilgiler orhun abideleri’nde yer alır.
kultigin, 16 yaşında iken amcası kapağan kağan ile birlikte 50 bin kişilik çin ordusuyla yapılan savaşa katıldı ve kahramanlığı ile dikkat çekti. kultigin, 21 yaşında iken çinli general caca ile yapılan savaşta da yer almış ve üç atını kaybetmişti. çinli askerlerin attığı 100’den fazla oktan kurtulmayı başararak, bu savaşın kazanılmasında büyük payı olduğu abidelerde yazılıdır.
kultigin, 26 yaşında iken göktürk devleti’ne başkaldıran kırgızlara karşı düzenlenen sefere de katıldı. sanga dağı’nın eteklerinde 710 yılında yapılan savaşta, kultigin’in savaşçılığı çinlilerin de dikkatini çekti ve çin kaynaklarında onu ‘yenilmez savaşçı’ olarak gösterdiler.
kultigin 27 şubat 731’de 47 yaşında iken öldü. 1 kasım 731’de kendisine büyük bir cenaze töreni düzenlendi. törene çin, tıtan, tatabı, tibet, iran, soğd, buhara, türgiş, kırgız ve diğer devlet boyları da katıldı.

federasyon tarafından fenerbahçeye verilen cezalar

greyfurt
yaptırımlar tiyatrosunun kısa adı. maddeler halinde açıklamak gerekirse:
1- milli takım antrenörümüz mehmet özdilek (şifo mehmet) ‘in türk ve dünya futbol kamuoyunca nasıl kınandığı ve cezalandırıldığı, üstüne birde daha cezası kesinleşmeden türk futbol kamuoyundan özür dileyerek istifa ettiğinin hatırası çok tazedir. (rakip futbolcuya hafif bir çelme atmaya çalıştı)
zidane ise dünya kupasında ağır tahrike maruz kaldığı kameralarca belgelenmesine rağmen aldığı cezaları metanetle kabul etmiş ve çıkıp delikanlıca özür dilemiştir.
(kafasını hafifce rakip futbolcuya dokundurdu)
şu yaşıma kadar türkiye birinci liginde görmediğim ve duymadığım bir olay gerçekleşmiş ve ev sahibi takımın güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu misafir takımın oyuncularından biri, her ne sebepten olursa olsun saldırıya uğramıştır. daha da üzücü olanı saldırganlardan birinin fb’li bir futbolcu olduğu kameralarca tespit edilmesine rağmen, bu badireyi hafif cezalarla atlattıklarına şükretmek yerine hala utanmadan ağlaklık yapan bir kısım taraftarının acınası durumudur.
(yurtdışında olsa söz konusu futbolcunun lisans iptali doğal karşılanırdı)

2-türkiye’ye geldikleri ilk aylarda terbiyeli ve profesyonel tavırlarıyla dikkat çeken yabancı futbolcuların ilk sezonu atlattıktan sonra her pozisyonda hakemlere itiraz etmeleri, maç içindeki çirkeflikleri ve tribünleri tahrikte sınır tanımayan hareketleri hepimizin artık neredeyse kabullendiği bir durumdur. (nouma, mondragon vb…) ligimize profesyonellik getirsin diye milyonlar saçarak getirttiğimiz yabancı futbolcular maalesef kısa süre sonra her fırsatta skandallara imza atmaktadırlar. bu durum sorunun sistemle ilgili olduğuna işarettir.
milli takımın en çalışkan ve istikrarlı ve centilmen oyuncusu aurelio’nun nasıl olupta böyle bir olaya karıştığı düşündürücüdür.(malesef yabancılar bile kısa sürede bütün kötü huylarımıza adapte oluyorlar)

3-“damlaya damlaya göl olur” atasözünü “ağlaya ağlaya kupa olur” şeklinde algılayan yönetimlerine tepki göstermek yerine, her duruma at gözlüğüyle bakmayı refleks edinmiş taraftarlara müstehak olan 7-1’lik avrupa rekorlarının tekerrür etmesi doğal karşılanabilir.
(geçmişte adaletin çarpıtılmasına sessiz kalanlar gelecekte aynı haksızlıklara uğrayabilirler)
dip not : taraftarların kendi takımlarını eleştirebildikleri, futbolcuların centilmenlikten ödün vermediği, yöneticilerin ağlamak yerine takımla alakadar oldukları bir ligi bütün samimiyetimle dilerim

agent smith

greyfurt
matrixdeki ünlü sorgulama sahnesinde yarattığı psikolojik baskı nedeniyle "valla ben yapmadım abi" nidasıyla sinemadan kaçmama vesile olmuş ürkünç kişi.
babası emekli nüfus müdürüdür. ortaokul terk olarak tahsilini yarıda kesip kaçak olarak amerika’ya göçmüş, orada eniştesinin büfesinde bir süre çalıştıktan sonra hollywood minibüslerinde muavinlik yapmaya başlamıştır.yolculardan biriyle giriştiği para üstü tartışması esnasında, yolcuyu tarumar edip suçunu itiraf ettirmesiyle minibüste bulunan yapımcının dikkatini çekmiş ve sinema kariyerine başlamıştır. evli ve 2 çocuk babasıdır.gemlikte yazlıkları olduğunu duydum.

recep çetin

greyfurt
takoz recep yada kazma recep olarak da bilinir. mücadeleci ve hırslı kişiliğinin yanı sıra kısa alandaki çabukluğu ve etkin müdahaleleri sebebiyle türk futbolunun efsanelerinden kabul edilmektedir. futbol kariyerine sakaryaspor’da başlamış, boluspor’da devam ettirmiş ve 88/89 sezonunda beşiktaş’a transfer olmuştur. 1990‘da avrupa şampiyon kulüpler kupası 1. turunda malmö’yle oynanan maçta kendi kalesine attığı rövaşata golüyle beşiktaşlılar olarak evlerimize hapsolmamıza vesile olduysa da 1994’de isviçre ile oynanan dünya kupası eleme maçında “doldur boşalt” eğilimiyle içeri kestiği topun ağlarla buluşması sonucu, gol diye böğüren tribünlere yönelttiği şaşkın bakışlarıyla sonsuz sevgimizi kazanmıştır. centilmen tavırları ve işine olan saygısıyla tüm futbolseverlerin sempatisini üstüne çekmeyi başarmıştır. efsane beşiktaş kadrosunun önemli aktörlerindendir. 4 lig, 3 türkiye kupası, 4 cumhurbaşkanlığı kupası, 2 başbakanlık kupası ve 5 tsyd kupası şampiyonluğu görmüştür. türk futboluna olan katkılarından dolayı kendisini saygıyla selamlıyoruz

finalde salon değiştirmek

greyfurt
üniversitedeki zorlu derslerden kalarak aynı kadere boyun eğmiş öğrenci kitlelerine yaptırılan vahşi koşudur.
bir asistan sınıftaki popülasyona göz atıp yetkiliye bilgi verdikten sonra duyuru yapmak için geri döner. gerginlik hat safhadadır. kopya denemeleri için stratejik öneme haiz sıralara konuşlanan, erken saatte gelmiş öğrencilerde genelin üstünde bir agresiflik gözlemlenir. bu gruptakiler 2 ayrı salonda yapılan sınavları hatırlayarak kendilerini teskin ederler.
fakat bütün dönem boyunca çay-sigara bombardımanına tutarak kalbini kazanmaya çalıştığımız asistan en gıcık tavrını takınmıştır.
korkudan ve gerginlikten birbirlerine çarpışıp sürekli homurdanan öğrencilerin susmalarını sinir bir edayla bekler.
ve o ürkütücü cümle asistanın ağzından salonda yankılanır.

“salon değiştiriyoruz arkadaşlar”

asistanın koordinatları vermesini takiben vahşi mücadele başlamıştır.
bu sosyal hareket serengeti yaylalarındaki bufalo sürülerini aratmayacaktır..
daha 10 dk. önce “ay vallahi bütün gece uyumadım” diye ders çalışmaktan yakınan kısa boylu sarışın kalemdaşlarımızın ön saflardaki omuz omuza mücadelesi takdire şayandır. sıra üstü küçük notlar yada sıra altına bant çekme gibi sabit kopya düzeneklerini geride bırakan deneyimli kopya grupları da öğrenci selinde erir gider. öğrenciler bu çılgın nakil esnasında bile organize olma çabasındadırlar. “aykut olm selçuğun yanına ben oturcam bak” biçimindeki serzenişler, etekler fora şekilde merdivenleri döven topuklu ayakkabıların takırtıları arasında kaybolur. önceki senelerden kalanlarla mevcut dönemi atlatmak için mücadele eden öğrenciler arasındaki tehditkar kesişmeler gözlerden kaçmaz. yer yer sakatlananlar yada ders notları göğe karışanlar olursa da tempo düşmez. en gerideki öğrenciler önlerini göremedikleri halde umarsızca toz ve ders notlarından oluşan bulutu takip ederler. koşu sırasındaki, en tehlikeli anlardan bazıları salona giriş kapısında yaşanır. hızını alamayan öğrenciler rakiplerini kız-erkek olduğuna bakmaksızın duvara yada kapıya yapıştırırlar. bütün bu riskli süreci bir şekilde tamamlamayı başaran öğrenciler kendilerini gördükleri ilk sıraya atarlar. biraz önceki gergin mücadele yerini sıra arkadaşlarıyla tanışma ve organize olma çabalarına bırakmıştır. sınav başlar…

şizofren

greyfurt
hastalık değil hastalıklar grubunun adıdır.bireyin hayal dünyasıyla gerçek dünyası arasındaki perde kalkmış ve yerini anlık gidiş gelişlerle kişilik karmaşası almıştır.biyolojik yada psikolojik sebepleri olabildiği gibi genelde karma risklerden söz edilebilir. kesin bir tedavisi olmamakla tedavi edilen yada hayat boyu uzman kontrolü ve ilaç tedavisiyle normal hayatlarına dönen vakaların sayısı umut vericidir. "lan ben şizofrenimi oluyam la ?" şeklinde gerçekleşen, farkında olunan bir seyir izlemez. uzman teşhisi gerektirir ve teşhise paralel olarak ciddiye alınmalıdır.

ibne kanarya olamazsin şampiyon

greyfurt
insanlıktan nasibini almış sporseverlerin telaffuz etmemesi gereken tehdit içerikli temenni. 45-50 milyar dolarını bankalar krizinde kaybeden tepkisiz vatandaşımızın sıra futbola gelince salyarak saçarak herhangi bir takım için sarfedebildiği iddaamsı sözcük dizisi.

sıcak su torbası

greyfurt
destekleyici olarak baş ucuna bir küçük pet şişe su konulmasını tavsiye ettiğim eylem edilgeci. battaniye takviyesine aldırmaksızın yatağa yapılan hücumlar ilerleyen saatlerde hararetin etkisiyle battaniye sıyrılması, hatta yorgan atmalara kadar varabilecek riskleride beraberinde getirir. hasta sıcak su torbasıyla direk temastan kaçınmalı ve en yüksek fayda için yatağa en az 10 dakika önceden torbayı yerleştirmelidir.uzman hekime danışmadan yapılan müdahaleler ters etki yaratabilir. kardiyovasküler bozukluğu olanlar, ağır grip geçirenler ve idrar yolları iltihaplanması olanlar ve daha bilmediğim hastalıkları olanlar dikkatli olmalıdır.

second

greyfurt
istanbullu bir punk grubu. özgün (vokal-gitar), deniz (gitar), özgür (bas), serhat (davul) adlı 4 tipten teşekküldür. beleşe indirilebilecek en iyi demolara sahip gruptur. başarılarının devamını diliyoruz.
http://www.secondrocks.com/

arabayi iyi kullanan kadınlar

greyfurt
"iyi araba kullanma kriterleri"ne kazaya mahal vermemek ve sorumluluk sahibi olmak şeklinde yaklaşıldığında kadınların genelini kapsayan terim. herkes trafik kurallarına harfiyen riayet ettiğinde kadın şoförlerin büyük kısmı tekniklerinden bir ödün vermeden olağan sürüşlerine devam edeceklerdir. hayatında en az bir kazaya karışan erkek sürücü sayısı kadın sürücü sayısından azdır.

yapılan en büyük salaklıklar

greyfurt
skk’da bürokratik işlemlerden bunalan greyfurt sağlık karnesinin fotokopisini çektirmek üzere kuyruğa girer. fakat fotokopicinin mesai yorgunluğu ve greyfurtun bunalmışlığı sonucu bir tartışma kopar.hızlı ve öfkeli şekilde fotokopiyi alıp uzaklaşan greyfurt sağlık karnesini unuttuğunu farkeder ve fotokopiciye geri dönüp cinnet geçirir.tansiyonu olan yaşlı teyzelerin bütün yatıştırma çabalarına rağmen sinirlerine hakim olamayan greyfurt fotokopicinin kabinine girer ve orada tartışmayı sürdürür. hızla cereyan eden olaylar esnasında fotokopi işi durmuş ve kuyruktada kaos başlamıştır. greyfurtcularla bir an önce işini bitirip gitmek isteyenler arasında gerginlik ve söz düelloları yaşanmaktadır. yakındaki odalardan çıkan memur arkadaşların nazik ama otoriter müdahalesiyle greyfurt olay mahallinden uzaklaştırılır. greyfurt tüm bunlara rağmen pes etmez ve soluğu hastanenin halkla ilişkiler departmanında alır. departman gerizekalı, evlenmekten başka vizyonu olmayan bir hatun kişiden oluşmaktadır. görevli salyalar saçarak mağduriyetini anlatmaya çalışan greyfurtu sakinleştiremez. greyfurt eve gelene kadar geçen süreçte minibüscü ve bilimum karşısına çıkan herkesle münakaşa etmekte ama bir türlü hakettiği dayağa kavuşamamaktadır. en son eve gelip bağıra çağıra başına gelenleri anlatır ve sanki evdekilerin suçuymuşcasına evdekileride sindirip cevap hakkı tanımayarak odasına çekilir.saatler geçip sakinleştikten sonra pantolonun arka cebinde bir şişkinlik farkeder

martiya simit yerine trip atmak

greyfurt
martı alemince hoş karşılanmayan davranış biçimidir. yer yer simitçilerinde tepkilerine neden olur. birey bu durumda vapurun ilgili pozisyonunu hazırda bekleyen bir martı severe terketmezse gerginlik yaşanabilir. ilk olarak trip atan birey iyice süzülmelidir. özellikle soğuk havalarda giyilen kalın mont gibi kış giyecekleri kalın ve kaslı vücut yapısını perdeleyebileceğinden, dayak yeme ihtimaline karşı ihtiyatla yaklaşılmalıdır. sayı üstünlüğü cesaret verici bir faktör olmakla birlikte asıl tercih sebebi daha önce birlikte kavgaya girilmiş arkadaşların varlığı olmalıdır. "höt" denince ölü ve yaralılara aldırmaksızın aslanlardan kaçan zebra sürüsü gibi dağıtılma riski en aza indirilmelidir. gruptaki en saf elemana rica etmesi için gaz verilir. eğer trip atan zat hala konuşlandığı mevziiyi terketmiyorsa; rüzgarda hesaplanarak küçük simit parçalarıyla martıları beslemeye çalışıyormuşcasına yapılan taciz atışları eninde sonunda tribal enfeksiyondan muzdarip kişiyi uzaklaştırılacak hatta sindirilmek suretiyle oda bir parça simit alıp size katılacaktır.

insanları penisine göre kategorize etmek

greyfurt
hatunları fiziksel özelliklerine göre sınıflandıran ve bunu toplumsal travma yaratma art niyetiyleymişcesine sistemli şekilde gerçekleştiren batı kültürünün erkeklerde yürüttüğü uygulamalar bütünü.
yeni neslin mutluluk tanımından erkeklerde penis, bayanlarda göğüs büyüklüğünü çıkarmaları temennisine zıt düşünce.

yalova

greyfurt
yaşamaktan mutlu olduğum, marmara bölgesinin güneyindeki, küçük şirin il. nüfusu turizm sezonu dışında 150 bin civarıdır. istanbuldan güneye yapılan seyahatlerde bir geçiş noktasıdır. özellikle son yıllardaki deniz taşımacılığındaki yatırımlarla turizm sektörü gelişme göstermiştir. termal, çınarcık, çiflikköy başlıca turizm merkezleridir.kişi başına gelir düzeyi en yüksek illerden olmasına rağmen aynı başarıyı gelir dağılımı yönünden gösterememiştir. ücretler düşük ve çalışma koşulları yetersizdir.oran olarak üniversite mezunu en çok işsizimizin bulunduğu il olarak dikkat çekmektedir.bütün bunların yanında nisbeten ucuz yaşam olanakları, kolay erişilir doğal güzellikleri ve küçük il olmanın getirdiği etkin yönetişim ağıyla emekliler yada yaşlı hisseden gençler için kışın kafa dinleme yeridir.
yörede yerleşimin neolitik çağda (m.ö.8.000-5.500) başladığı tahmin edilmektedir. yalova’nın kuruluşu ile ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber, m.ö. 7. yüzyılda trakya’dan küçük asya’ya geçerek marmara denizi’nin doğusunda bir krallık kuran bithynialılar (bitinyalılar) tarafından bir yerleşim yeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. m.ö. 74’te roma imparatorluğu yönetimine giren yöre, m.s. 395 yılında roma ikiye ayrılınca doğu roma yani bizans imparatorluğu sınırları içinde kalmıştır. bugünkü yalova kaplıcaları’nın tarih içinde önemli bir yeri bulunmaktadır. m.ö. 1200 yıllarında bir yer sarsıntısı ile meydana geldiği tahmin edilen termal ilçesindeki kurşunlu hamamı’nın dış duvarlarında kuvvet tanrısı herakles (herkül), sağlık tanrısı asklepios, sıcak su ve sağlık perileri olan nemfler’in kabartmaları görülmektedir. termal’in bizans döneminde imparatorların dinlenme ve tedavi yeri olarak büyük üne sahip olduğu bilinmektedir. bizans döneminden sonra selçuklular’ın yönetimine giren bölge, haçlı seferleri sırasında yakılıp yıkılmıştır.
yalova, evliya çelebi’nin seyahatname’sinde kara yalovaç, katip çelebi’de ise yalakabad ve yalıova adlarını almaktadır. o dönemlerde yalova isminin verildiği de görülmektedir. bu isimler 19. yüzyılda, yörede kırk gün kalıp tetkiklerde bulunan ünlü tarihçi hammer tarafından da doğrulanmaktadır.
friglerden bizanslılara kadar çeşitli milletlerin yaşamış olduğu yalova bölgesi, 1326 yılında osmanlı devleti komutanı gazi abdurrahman tarafından fethedilmiş ve ebedi türk yurdu haline gelmiştir
yalova, 1867 yılında bursa merkez sancağı’na bağlı bir kaza iken, 1901’de bağımsız izmit sancağı’na bağlanmıştır. kurtuluş savaşı sırasında yunan askeri birliklerince işgal edilen yalova, verdiği büyük mücadele ile 19 temmuz 1921 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. kurtuluş savaşı sonrasında 19 ağustos 1929 tarihinde ilk defa yalova’ya gelen cumhuriyetimizin kurucusu atatürk, termal’in yeniden inşaasını sağlamıştır. atatürk, 22 ocak 1938 tarihinde açılan termal oteli’nin ilk konuğu olmuş ve 9 gün süreyle yalova’da kalmıştır. 1929 yılında yapılan millet çiftliği’nin yapılışı sırasında, ikinci kata gelindiğinde, batıda bulunan ağacın kesileceğini gören atatürk, yapının temelini biraz doğuya alarak binayı kaydırmış ve ağacın kesilmesini engellemiştir. bu nedenle köşk, yürüyen köşk olarak anılmaktadır. atatürk’ün, “kurtuluşa öncü” ve “benim kentim” olarak bahsettiği yalova, adeta yazlık başkent haline gelmiş ve yine atatürk’ün isteği üzerine 1930 yılında istanbul’un ilçeleri arasına katılmış.1995 yılında ise istanbul ilinden ayrılarak il yapılmıştır. bursa’nın gemlik ilçesine bağlı armutlu beldesi ile kocaeli’nin karamürsel ilçesine bağlı altınova beldesi ilçe yapılmak suretiyle il sınırları içerisine alınmıştır
113 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol