confessions

greyfurt

- Yazar -

  1. toplam entry 2267
  2. takipçi 3
  3. puan 45493

abd askerleri nin itirafları

greyfurt
abd’de yayımlanan nation dergisi’nin, irak’ta savaşmış 50 amerikan askeriyle görüşerek hazırladığı sarsıcı röportaj dizisidir. zalimlikte sınır tanımayan zihniyetin utanmadan insan hakları ve demokrasi savunuculuğu rollerine bürünmesi ise ayrı bir ızdırap sebebidir.

not: amerika’da yayımlandığı halde böyle bir haberi cesurca hazırlayan dergiye imrenmemek elde değil. keşke bizdede böyle tarafsızca çalışan yayınlar olsa.

önemli ön not:aşağıda yazılanlar cok can sikabilir. moral durumundan emin olmayanlar okumasınlar.

teğmen bardy van engelen: oradaki kanı şudur: bir iraklı ölü, yeni bir iraklı ölüdür. ne olmuş yani?

çavuş josh middleton: ingilizce bilmiyor ve esmerlerse, insan olmadıklarına inanırdık. istediğimizi yapabilirdik yani.

çavuş aidan delgado: iraklı mahkûmların cesetleri kamyonda duruyordu. biri ceset torbasını açıp başına ateş etti. bir asker, eline kaşık aldı ve adamın beynini çıkardı. yiyormuş gibi yaparak gülümseyip fotoğraf çektirdi. üstüne "bu pislikle resmimi çekin. seni gerçekten s...tiler değil mi?" dedi. iğrençti.

gözcü joe hatcher: yanlışlıkla öldürdüğümüz sivillerin yanlarına kalaşnikof ak47 silahları bırakıyorduk ki bizimle çatışmaya girip öldükleri sanılsın... bazen bomba için kazıyormuş gibi göstermek için kürek bile gömdük.

çavuş kelly dougherty: konvoya verilen tek emir asla durmamasıdır. önümüze 3 eşeğiyle yürüyen bir çocuk çıktı. 10 yaşındaydı. hiç durmadan çocuğu ve 3 eşeğini dümdüz ettik.

piyade teğmen jonathan morgenstein: her bir öldürülen siville ilgili olarak soruşturma açamazsınız, çünkü o kadar çok ölüyorlar ki bununla zaman kaybedersiniz.

birinci çavuş perry jeffries: biz amerikalılar "dur" demek için parmaklarımız yukarı bakar şekilde elimizi kaldırır ve sallarız. iraklılar içinse bu "merhaba, gel" demek. biz kontrol noktalarında dur dedikçe onlar bize doğru geliyorlar. sonra bir bakıyorsunuz ki askerler hamile kadınları vurmaya başlıyor...

uzman çavuş patrick resta: irak’a gelişimizden bu yana "uyarı ateşi" yoktur şeklinde eğitildik. onları yaralamak veya canlı ele geçirmek yerine öldürmemiz istendi hep.

teğmen morgenstein: ailesiyle çatışma hattında kalan bir adamın frenleri patladı. ateş ettik, adam paramparça oldu...

kaynak:"http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=255542"

civilization iv

greyfurt
efsanevi siralı strateji oyununun dördüncüsüdür.
serideki batı dünyası yalakalığının ve emperyalist propogandanın en hat safhaya çıktığı oyundur aynı zamanda.
en nihayetinde bizleri gene ekran başında tarumar etmiş, onlada onsuzda yapamadığımız, hastalık derecesinde bağımlılık yapan oyundur.

piyasa

greyfurt
arz ve talep sahiplerinin yumurta tokuşturdukları yerdir.
daha açık bir ifadeyle; sahip olduğu mal ve hizmetleri satma kanatinde olan (arz sahipleri) şahıslar ile o mal ve hizmetlere ihtiyacı olan, satın alma kanati olan ve satın alacak maddi güce sahip (talep sahipleri)şahısların bir araya geldikleri yerdir.
alıcı(talep, talep miktarı), satıcı(arz,arz miktarı), fiyat, temel öğeleridir.

(bkz: serbest piyasa)
(bkz: piyasa koşulları)
(bkz: ideal piyasa koşulları)
(bkz: monopol)
(bkz: tekel)
(bkz: oligopol)
(bkz: monopson)

bir mizah akımı olarak galatasaray ın ekonomisi

greyfurt
günümüz futbolunda artık sadece lig ve kupalarda başarılı olmak yada sadece sağlam bir mali tabloya sahip olmak yeterli değildir. her ikiside gerekmektedir. 400 milyon € borca dayalı bir bütçe ile oluşturulan takım, kupaları sıralasa da modern futbol anlayışıyla başarısızdır. zira sıraladığı kupaların gelirleri yeterli olmayacak ve hakettiği sponsorluk anlaşmalarını gerçekleştirene kadar aynı başarıları devam etttirmek zorunda kalacaktır.
kisacasi "modern klüp yönetimi" eğilimini şu şekilde özetleyebiliriz; "kendi kendini finanse edebilen, sürdürebilir bütçelerle makul başarılar elde etmek".

paralize olmak

greyfurt
karşılaşılan tehlike yada durum o kadar şaşırtıcı, çözümsüz gözüken ve endişe vericidir ki; beyin kendini bir süreliğine yada tehlike gerçekleşene/geçene kadar kilitler.

bir belgeselde dünya’da ki ilk trafik kazasından bahsedilmişti. yaşlı bir teyzeyi ezen araç 20 km civarında, günümüze göre çok çok yavaş bir hızla seyrediyordu. ancak hayatında büyük ihtimalle ilk kez atsız, kendi kendine giden bir araç gören teyzemiz, korku,şaşkınlık,dumur kokteyli duygularla paralize olmuş ve yolun ortasında kalakalmıştır.(şoför hayvanı neden fren yapmamış? odamı paralize oldu? ez milleti sonra "bende paralize oldum" de. oldu paşam)

bir teoriye görede; paralize olmuş beyin acı çekmez. beyin "kesin çözümsüz" olarak değerlendirdiği durumlarda giderayak acı hissetmemek için algılarını kapatır yada minimize eder.

trafoberk

greyfurt
dogustan sahip oldugu azimle oks’ye girip, yakaladigi sorulari cozen, kacan sorularida bos birakarak etkisiz hale getiren sanal rambodur.
yarali bir karincayi yuvasina birakacak kadar sevkatli olmasinin yaninda; ormanda karsilastigi ayiyi 2 kung-fu hareketiyle yere serecek kadarda kararli ve hasindir.(ben evcil olduğumu anlatmaya çalıştım ama çok hızlı davrandı)
entry’lerini takipte kusur etmediğimiz bu dogustan bilgic kisisini yürekten selamlar, katkilarinin devamini dilerim.

apranax fort

greyfurt
her hissettiği minik sızıda ilaca sarılan bünyelerin bir süre sonra elastikiyet geliştirebildiği ağrı kesicidir. ilacı doktor dayağı ve aile baskısıyla kullananlar içinse (örnek:ben) balyoz etkisi yaratır. (bayıltıcı, hissizleştirici anlamında)

mideye etkileri zorlayıcıdır. mide problemi yaşayanların (özellikle gastrit ve ülser) 3 kere doktora danışması gereken ilaçtır. zira hassasiyeti olan arkadaşların ilaç alımının 30’uncu dakikalarında, alev kusan bir ejderhaya dönüşmeleri şaşırtıcı olmayacaktır.

baş ağrıları içinse ilk denenmesi gereken buz presidir. tansiyon yada beyin kanaması gibi küçük ama tehlikeli ihtimallerde; ağrı kesiciler yararlı olmak yerine kanın akışkanlığını arttırarak asıl zararlı unsur olurlar.

sonuç olarak apranax fort alemlerin kral ilacıdır. kodumu oturtur.

süt banyosu

greyfurt
bitkisel leblebi özü banyosu
malzemeler:
-1 fincan patlamış mısır
-1/3 fincan süt tozu (tercihen taze sağılmış)
-yarım kavanoz leblebi
-göz kararı krema
malzemeleri mutfak robotunda iyice karıştırın. (mutfağınız yoksa dert etmeyin. siz verin robota, o yapcak bi yer bulur) en son leblebileri ekleyerek karıştırın. banyo yaparken karışımı 3’er santim ölçüyle banyo suyunuza katın. tarifi renklendirmek için iyice ufalanmış olması şartıyla kesme şekerde katabilirsiniz. hadi sihhatler olsun.

sucuk ekmek

greyfurt
çılgınca acıkan bünyenin, dolar/euro paritesine yada nasdaq 100 endex’ine aldırmaksızın, eline geçirdiği ilk kangal sucuğu haşin bir bıçak darbesiyle ikiye yarip, yağda ters düz yaptıktan sonra yarım ekmeğe tıkıştırarak son şeklini verdiği eşsiz şaheserdir. hazırlanma sürecinin basitliği, verdiği hazza tam bir tezatlık oluşturur.
büyük lokmalarla, obezite yada kolestrol gibi saçmalıklara aldırmaksızın mideye indirilmelidir. (bitmek bilmeyen suçluluk ve tekrar başlanan rejim sorunu konumuz dışındadır)

hazreti ali

greyfurt
-hendek savaşından alıntıdır-
amr b. abdived atini ileriye sürerek müslümanlari kendisiyle savasacak bir savasçi taleb etti. amr birçok savaslarda bulunmus, yigitlik ve gözüpekligi sayesinde birçok birlikleri dagitmis gayet usta bir silahsor, çevik bir süvari oldugundan, onunla dövüsmeye kimse cesaret edemezdi. nitekim müslümanlardan da kimse onun istegine cevap veremedi.

bu durumu gören hz. ali, amr’a karşı çıkmak için izin istedi. fakat rasûlullah izin vermedi. amr tekrar ileriye atılarak müslümanlara hitaben; "içinizden kahramanlık meydanına çıkacak kimse yok mu? hani ölenlerinizin gideceğini söylediğiniz cennet?" diye bağırdı. müslümanlardan yine ses çıkmayınca hz. ali ikinci defa izin istedi. rasulullah kendi zırhını çıkarıp ali’ye giydirdi, beline zülfikâr’ı taktı ve ellerini açarak "ya rabb amcam übeyd bedirde; hamza uhudda şehid oldular bu ali ise kardeşimdir ve amcamın oğludur. onu koru, beni kimsesiz bırakma. sen varislerin en hayırlısısın" diye dua ederek uğurladı.

amr’ın karşısına çıkan hz. ali kendisini tanıttı. amr, ali’nin gençliğini ve babasıyla olan dostluğunu ileri sürerek onunla savaşmak istemedi. hz. ali ise kendisiyle savaşmayı ve onu öldürmeyi arzuladığını bildirdi. kendisinin savaşa çıkanların üç tekliflerinden birini kabul ettiğini duyduğunu; eğer öyleyse, üç teklifi olduğunu söyledi. ya müslüman olmasını, ya savaşı bırakıp gitmesini, yada kendisiyle dövüşmesini teklif etti. ilk ikisini reddeden amr dövüşmeyi seçti.

ilk saldırı amr’dan geldi. vurduğu kılıç darbesi ali’nin kalkanını parçalayarak başından yaralanmasına neden oldu. sıra kendisine geldiğinde ali indirdiği darbe ile amr’ı cansız yere yuvarladı. müslümanlar sevinçle tekbir getirirken müşrikler büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.

hz. ali amr’ın işini bitirince dırar ile hübeyre ali’nin üzerine yürüdüler. dırar hz. ali’nin yüzüne bakar bakmaz dönüp kaçmaya başladı. sonradan dırar, "ölüm meleği surete bürünmüş bana görünmüştü," diyecektir, bu kaçış hakkında. çarpışmaya yeltenen hübeyre de ali’nin bir kılıç vuruşu ile zırhı delinince kurtuluşu kaçmakta buldu, (ibn hişam, a.g.e., ii. 224-225).

edit: kopyala-yapıştır yaptım. internette bir çok yerde geçen bir metin bu. bilginize.
99 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol