greyfurt

şakamı bu ? yoksa bana cezamıdır bu ? yok yok bu bir ruya ve ben ruyanın hakkını vermek için yatağa gidiyorum.

kurabiye (4. nesil bilgic)
greyfurt (4. nesil bilgic)
akasha (4. nesil bilgic)
sıtivreyvaugın (4. nesil bilgic)

önemli not: meydan bize kaldı. yardırın arkadaşlar. (ben yatıyorum. top sizde )

tekrar mutlu olana kadar yaşanılan geçiş dönemidir. sabırlı ve umutlu olunmalıdır.

zamanında antrenörlüğümü büyük sabırla yürüten milli sporcumuz sayın engin terzi’nin bizlere verdiği öğütlerden biridir. günde 2 kere tuvalete çıkmanın kilo verdirdiğini tembihlemiştir. (bu saatte arayamadım şincik. varsa bişiler, sonra yazarim edite. su kaybı ile ilgili olabilir. kalınbağırsağın suyu emdiği ve diğer ne varsa dışarı postaladığıyla ilgili bişiler okumuştum. evet kaynak gösteremiyorum ama yazmasam çatlardım)
kendisi türkiye’nin en çok dünya şampiyonu olmuş milli sporcusudur.(kodumu oturtur yani) gurur duyarız. hatta utanmadan pay çıkartırız.(eh biraz ileri gittik ama neyse işte)

soru: sıçarak zayıflanırmı ?
cevap: ben sıçtım, oldu.
deney platformu: greyfurt
süre: 3 hafta
yaş:14-15
kilo:59
boy:1.80 civarı (tam hatırlamıyorum)
deney sonu kilo:56
sorulması gereken soru: kalıcı kilolarmı verildi?
verilmesi gereken cevap: vallahi bilmiyorum. yedik içtik sıçtık işte.
gözlemci notu: not mot yok uzaklaşın hemen. yeni entry’lere şans tanıyalım.

kişisel tercihtir. kişilik gerektirir. bu yolu seçenler diğer yolu seçenlere anlayış gösterir ancak anlayış beklemezler.

lisedeki çatlak arkadaşlarımın zorla verdikleri "ten" albümüyle hayatıma giren, o günden sonrada hayatımın ayrılmaz bir parçası olan gruptur.
mütevazi ama doyurucu müzik yaparlar. genelde parçalarında yoğun bir anlatım endişesi yerine hayat kadar basit olmayı tercih etmişlerdir. bu basitliği onların zafiyeti olarak görmek yerine yaşanmışlıklardan doğan berrak çıkarımları olarak düşünmek daha doğrudur. en gaz parçası hüzün, en hüzünlü parçası umut ihtiva eder.
kısacası ne kadar yazılsa az gelecek gruptur.

türkiye’nin son 30 yıldaki tarım sübvansiyonlarının, popülist şekilde oynaklaştırılarak seçim yatırımı/yalakalığı haline getirilip, amacından saptırılmasıyla ve bu anlayışın "devlet baba kıçımı silsin" yada "devlet baba bana meme ver" gibi zararlı sosyal alışkanlıklara yol açmasına bir gönderme olabilecek söylemdir.
evet, fınfık 100 ytl olmalıdır ama hayır, fındık yurt içinde 1 ytl’den satılmalıdır.
evet, fikir sahibi olunmalıdır ama hayır, önce bilgi sahibi olunmalıdır.

şirinsi bilgiçtir. -22 erkek olması muhtemeldir. her entry’sin de iyi kasar. düşünür yazar. kopya çekmez. bu aralar, eleştirmeyi elleşmek sanan bazı bilgiçlerce eleştiri kisvesi altında taciz edilmesi onu gözümüzde daha sempatik yapmaktadır. onu eleştiren yazarlarında entry’leri bilinmektedir. devam etmelidir. kızmamalıdır.
gelecekteki hayatında, sevgi lunaparkında ki en kocaman mutluluk şekerine sahip olmasini dileriz.

dememesi şimdilik hayrımıza gibi gözükmektedir. dtp ve temsil ettiği zihniyet 22 temmuz 2007 turkiye genel secimlerinde %20 oy kaybına uğramıştır. pkk’nın en çok mağdur ettiği kitle olan kürtler yüzünü türkiye’nin demokratik bakış açısını benimsemiş partilerine dönmektedir.

söz konusu tartışmayı yaratan milletvekili ahmet türk, kayıt formundaki soruyu, “bildiğiniz diller”, “konuşabildiğiniz diller” diye anladığını belirtmiştir.
kaynak:"http://www.haberturk.com/haber.asp?id=30576&cat=110&dt=2007/07/30"
her ne kadar geçmişinden dolayı kendisine bir takım ön yargılar beslesekte sadece bu olaydan kaynaklanan bir tepki göstermek siğ bir yaklaşım olur. mazbataların murekkebi kurumadan eleştirmek yanlıştır.
önemli not: aziz türk milletinin yaradana siğinip, 80 yıl önce boğazından, kanından arttirdiklariyla kurduğu onurlu ve şerefli türk ordusu, gerek emir komuta disiplini, gerekse sivillere gösterdiği anlayışlı ve tarafsız yaklaşımları nedeniyle kosova’da, afganistan’da üstlendiği komuta görevini, mert atalarına ve her daim duacısı milletine yaraşır şekilde şerefle yürütmektedir. bm’nin conilerinin bile sivillerle iyi anlaşmasına, şevkatine ve ahlakına güvenip komutasi altina girdiği bir orduyu içi boş, dayanaktan yoksun soykırım iddialarıyla itham etmek üzücü olduğu kadar, düşündürücüdür de.
türk ordusu yapmak istemez, yapar. (yapılmak istenseydi, yapılırdı zaten)
tarihten gelen ordu-millet geleneğimize paralel olarak, yüce allah’ın ordumuza ve milletimize zeval vermemesini dilerim.

edit: (bkz: pkk teror orgutudur diyemem)

/bi lu luu
- ay şarzım bitiyo.
+ tamam bebeğim
- şarzım bitiyo diyorum
+ anladım hayatım
- şarzım bitiyo dedim
+ motorsu lütfen biraz konsantre olurmusun?
- yan dönelimde takiim şunu. şarz olsun bi taraftan
+ ya şimdi sırasımı şarjın. hem şarz değil o bi kere şarj
- e ben ne dedim?
+ ulan ne iştah bıraktın, ne ihtiras. al tak hadi nereye takiyosan. allah kahretsin be.

fırsatcı yönetmenler çekimi kesmeyerek, babanın doğaçlama performansından faydalanma yoluna gidebilirler.
...
+ noluyo lan burda ? oğlum bunlar kim? ne işiniz var çalışma odamda ? projelerin üstüne basıyo bak. çekil şurdan.
/ devam devam (yönetmen eliyle işaret eder)
- baba biz motorsu ile birbirimizi seviyoruz. evlenicez.
+ rabbim sen aklıma mukayet ol.
- bizim bir bebeğimiz olacak baba. motorsuya ve bebeğimize bakabilmek için okulu bırakmak zorundayım. artık gündüz çalışıp gecede okula gidicem.
+ oğlum ne bebeği? ne bırakması?
- boşuna engel olmaya çalışma baba. biz kesin kararlıyız.
+ allahım zelzelemi oluyor ? yok yok bende bişiler var. su falan verin bana. küt
- baba...babacım. bizi böyle bırakma. torununun yüzünü bile görmeden...ühühühü
/kess
...
not:e o baba, o çocuğu ayılınca ne yapar bilmiyorum artık.

kenar uzunlukları 3-4-5 olan üçgenin bir dik üçgen olduğunu binlerce yıl önceden keşfeden mısırlılarca pramitlerin inşasında sıkça kullanılmıştır.
kenar uzunlukları 3x4 birim olan dikdörtgen bir kağıdı çapraz olarak katladığınızda (sirasiyla a,b,c,d kenar noktaları ve /ab/=4,/bc/=3,/cd/=4,/da/=3 olarak kabul edersek; a’dan c’ye yada d’den b’ye gibi...) elde ettiğiniz üçgenin en uzun kenarı 5 birim olacaktır.

"domatesin çorbasımı olur la?" şeklindeki öküzümsü eğlimlerimi torpulemek amacıyla arkadaşlarım tarafından zorla içirilmiş ve tutkunu olduğumuz yiyecekler arasındaki sarsılmaz yerini almıştır.
alkol yorgunu karaciğerin yağlı yiyeceklere olan eğilimini bastırmak için işkembe içmeye benzemez. 7 gün 24 saat arzulanır. kuru ekmek kıtırları, kaşar peynir rendesi, at gozu gibi bir çok varyasyonu olmasından dolayı, kişiye özel alternatifleri neredeyse sınırsızdır.
yapılmalı, paylaşılmalı, içilmeli ve öğütülmelidir.

önemli not: kupa’da içilen çabuk çorbalar ve diğer hazır çorbalar abidik gubidik maddeler ihtiva ettiğinden, fazla içildiğinde baş ağrısı yaparlar ama manava gidince "abi menemen yapıcaz" şeklinde tanımladığımız domateslerden hazırlanan çorbalar baş ağrısını geçirdiği gibi, boyu uzatır, bel ağrılarına iyi gelir, bağışıklık sistemini güçlendirir ve hatta kodumu oturtursunuz yani.
denemeyenlerin denemesi gereken, deneyip memnun olmayanların tekrar denemesi gereken lezzet ve sağlık şeysidir.

edit:bel ağrısı ve diğer rahatsızlıklara etkisini bilmiyorum. şaka olsun diye yazdım yararlı etkilerini. ha soğuk algınlığınıa iyi geliyomuş, denedim geldi.

"münevver" isminde bir insana aşık olunduğunda çok içmeyi gerektirir. allah bu tip arkadaşların hortumlarına sabır, böbreklerine tazyik versin.

başlık açan kişinin, açtığı başlık için yazacak bir şey bırakmayacak kadar ayrıntılı ve tanımlayıcı entry girmesi durumudur. adam o kadar iyi tarif etmiştirki başlığa ondan başka kimse devam etmez.
genelde tematik entry’lerde rastlanır.
kompleks yaratırlar.

işte o an ateşle yaklaşılması gereken tiplerdir.
(ulan adam 52 sayfa yazıp sosyolojinin, psikolojinin, evrensel gözlemin dibine vurmuş, ben gelip şimdi bu sığ yaklaşımla iyice düşürmesemmi acaba başlığı? hatta düşürmek bi tarafa düşünmesemmi? hayır, hayır. parantez içindeki iç sesim bozdu bu entry’i. düşünsel bir doyuruculuğa erişebilirdi bu satırlar. sanırım en erken bitiriş olacak kurtuluşumuz. neyse kontorumda bitiyo. görüşürüz)
(bkz: başlığı kurutan entry girmek)

çanakkale savaşlarinda türk hava harekati için:
"http://www.tayyareci.com/hvtarihi/canakkale/index.asp"

1.not: çok değerli bir kaynak. yoğunlaştığı konuda az bulunur bilgiler içeriyor. ayrıca diğer yakın dönem savaşlarımızındanda geniş bilgi sunuyor.
2.not: bu siteyi kaç kere baştan sona okuduğumu ben bile unuttum. yapanlardanda, sebep olanlardanda allah razı olsun.

iftiraya uğrayan kediler yüzünden bir çok tekzip yayınlamak, taminat ödemek zorunda kalan basınımızın akıllanıp uslanmadan tekrar tekrar ısıtıp önümüze sürdüğü çarpık gözlemdir.
aç bırakılan kedi değil ciğere uzanamamak, adamın ciğerini söker.

böyle anlarda "gerçekten korkulacak şey, korkulacak şeyin kendisidir" diye düşünülmelidir.