greyfurt

gercek zamanli strateji oyunlarinda kesif gibi çok onemli bir fonksiyonu yerine getiren birimlerdir. savunmanizin siklet merkezini belirlemek ve dusman hakkinda ilk bilgileri edinmek (konum, mevzi, gelisim asamasi, ordu mevcudu) icin gereklidir.

savunmada kalip gelismek yada erken saldiri ile yok etmek/yipratmak kararini almayi kolaylastirirlar.

oyunun ilerleyen safhalarinda devriye/erken uyari birimi olarak yararliliklarini sürdürürler.

uçak gemileri içinde kullanılır.

15 ocak 2008 tarihli hürriyet’in haberi:

erdoğan, dün düzenlenen basın toplantısında "türkiye’de ilerici bir islam devleti olamaz mı?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"bu soru, batının ne yazık ki bizi anlamadığını gösteriyor. her şeyden önce islamcı ifadesini anlamak mümkün değil. biz din kökenli bir parti değiliz. benim partimin içerisinde başörtülüler varsa diğer siyasi partilerde de başörtülü insanlar var." başbakan erdoğan, üniversitelerdeki türban yasağı konusunda da değerlendirmelerde bulundu. erdoğan, türkiye’de başını örtenlere, "başörtüsünü siyasi simge olarak kullanıyorsun" şeklinde baskılar yapıldığını söyleyerek, şöyle konuştu: "velev ki, bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? simgelere, sembollere bir yasak getirebilir misiniz? özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? buradaki dert başka aslında. biz bunu çok iyi biliyoruz. bunu maalesef takdirde zorlanıyoruz. ama halkının yüzde 99’u müslüman bir ülkede bunlar yaşanıyor. bunu en yakın zamanda çözeceğiz. kanunda zaten çözülmüştü. anayasa mahkemesi’nin bir yorumuyla bu iş engellenmişti. şu anda anayasa içerisinde çözümü arzumuzdur, öyle çözelim ki, herhangi bir gerginliğe de zemin hazırlamasın. onun için bunun zeminini de geniş tutuyoruz. demokrasilerde çare tükenmez diyoruz."

-----------------
her zaman ki gibi birileri gene bir şeyleri cımbızlamış. heveslerini de kırmak istemiyorum. oyalansın işte çocuklar.

kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8027635.asp?m=1

not: konuşmanın bir sadece cümlesini alıp yorumlayan basınımıza da buradan sevgilerimi yolluyorum. konuşmanın bu kısmını bulabilmek için bile en az 10 dk uğraştım.

sözlüğün dram alemidir. bazen cidden sinirleri zorlar. insanı zor durumda bırakır.

1. mesıc:
greyfurt->x kişi:bende iyiyim çok şükür. öyle bir merhaba demek istemiştim. görüşürüz. kendine iyi bak :)

2. mesıc:
greyfurt->x kişi: bende iyiyim cok sükür. öyle bir merhaba demek istemistim. görüsürüz. kendine iyi bak :)

(önceki mesajda türkce karakterler hatalı cıkmıs. tekrar yolladım)

not: firefox’a sevgiler.

bir zamanların yaygın alman isimlerindendir.

aşırı muhafazakarlık. mevcut durumun muhafazasını savunma, gelişime karşı koyma, karşı olma, aşırı tutuculuk.

dış ülkelerdeki elçiliklerde, uzmanlık alanı ile ilgili raporlar hazırlayan, ilişkiler yürüten görevli.
ör: askeri ateşe.

askeri bir birime emretme yetki ve sorumluluğu olan kişidir. (manga komutanı, araç komutanı, tümen komutanı vs.)

en yetkili komutan genelkurmay başkanı’dır. savaş zamanı cumhurbaşkanı başkomutan olur.

(arayan numaradan tanınan kanka)
- üstünde ne var?
(kopma öncesi 3 saniyelik düşünsel süreçten sonra)
+ allah belanı versin. apuahahha

sanırım böyle bir şey; "izmir’de böbrek hastası olan ve nakil için bekleyen baba-oğul için ikisine de uyan böbrek bulundu. baba, hiç tereddüt etmeden nakil sırasını 11 yaşındaki oğluna bıraktı"
kaynak:http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=293163

not: ege tıp fakültesinin organ nakli konusunda dünyanın ileri gelen kuruluşlarından olduğunu bir kere daha belirtmek isterim. (kötü oldum akşam, akşam. allah ikisinede şifa versin)

- ilk iş olarak kayıtlı olunan askerlik şubesi, haberin size ulaştığı ilk saniyelerde aranır.

- size yoklama kaçağı olduğunuzun bildirildiği, oysa okumakta olduğunuz ve 29 yaşından gün almadığınız, bir kedinizin bile olmadığı sakin bir dille anlatılır.

- konuşulan görevli memura allah belanızı versin ki, ekmek çarpsın ki; öğrenci olduğunuza dair belgenin en kısa zamanda şubeye ulaşacağı garanti edilir.

- öğrenci işlerine gidip, olabildiğince panik yapılır. sıra falan dinlenmez. elinizde çarşaf çarşaf belgeler havada sallanarak, yüksek sesle "bu belgeyi alamazsam askere alıyorlar. tutmayın uleeen!" biçiminde işlem tamamlanır. (kalabalık değilse çingeneliğin lüzumu yok. efendi gibi sıranıza riayet edip, belgenizi alın)

- daha sonra öğrenci belgesi "süper ultra manyak yüksek öncelikli yıldırım aps" ile askerlik şubesine postalanır. (aynı ilde olsanız bile aps ile yollayın derim. eğer büyük şehir kalabalığı olmayan bir şube ise elden verin)

- postanın ulaşacağı gün (ertesi gün olabilir) askerlik şubesine telefon edilip, öğrenci belgenizin ulaşıp ulaşmadığı sorulur. (memur size haftaya ara desede siz inatla aramayı sürdürün. her gün arayın. işlem "tamam" diyene kadar aramayı sürdürün)

bana hatay’da ki birliğime teslim olmam için belge gelmişti. işin komik tarafı ayın 2’sinde teslim olmam gerektiği yazılı belge bana 5’inde tebliğ edilmişti. (asıl panik sanırım böyle oluyor). şubemi arayıp durumu anlattım. pazartesi günü mutlaka okuduğuma dair belgeyi ulaştırmam gerektiğini söylediler. belgeyi ulaştırdım, olay kapandı.

önemli mevzular:
1- pek çok okul, askerlik şubesine öğrencileri için belge yolluyor ama bu konunun sorumluluğu öğrencilere ait. yani ulaşmayan belge söz konusu olduğu zaman öğrenci işlerini değil, sizi askere alıyorlar. uyanık olun, her sene 31 ekimden önce şubenizi arayıp askerlik durumunuzu öğrenin. (bu sene için askerliğiniz tecil edilmişmi? belge yollamanız gerekiyormu?)

2- şu adresi sık kullanılanlara ekleyin: "http://www.asal.msb.gov.tr/"

çok büyük yıkım yaratmak, mahvetmek.

bağışıklık sisteminin kendi kendine yada organ ve dokulara zarar verdiği hastalıklardır. tedavileri genelde zor, pahalı ya da imkansızdır.
(bkz: ms) ((bkz: multipl skleroz))
(bkz: behçet hastalığı) ((bkz: behçet sendromu))

iki dilde ki ortak kelimelerin bazıları şu şekildeymiş;

dodohişça: dudak
lı-ık: vatan, ili
tamazkal: hamam, temiz kal,
t-sün: uzun,
hogan: kerpiç ev, hopan,
missigi: mısır,
tepek: tepe,
hu: selam,
tete: dede,
türe: türe, töre,
atış-ka: ateş,
yanunda: yanında,
aş-köz: yemek,
tapa: tuba,
yu: su,
yu-mak, yıkamak,
ildiş: dişleme,
kün: gün,
kuşa: kuş,
köç: göç..

kaynak:http://www.haberturk.com/haber.asp?id=51135&cat=200&dt=2008/01/13

adli tıp açısından; olayın işleniş tarzının, mağdur ve suç sanıkları ile ilişkisinin saptanabildiği dinamik bölgeyi ifade eder.

kaynak:http://adlitip.blogspot.com/2006/10/6-olay-yeri-incelemesi-keif.html

olgunlaşmış nar meyvesinin kabuğu rengine (renginin frekansına) ulaşmış şeyler için kullanılan bir betimlemedir. (görecelidir-kesin nitelikleri yoktur)

antioksidan niteliği taşır.

ayrıca (bkz: nar gibi kızarmak)

ev arkadaşları işsiz, kendisi parasız, pulsuz kalmış kişilerin, evin kedileri için girişeceği eylemdir.

not: ben sokak kedileri için bırakılan mamanın, ihtiyaç sahibi ev kedileri için toplanmasını kastetmiştim. kimseye boş yere duygu yoğunluğu yaşatmayalım. saygıyı hakeden ama o kadar da saf bi şey değil yani...

yakılmadan önce makul bir miktar ısıtılması gereken yakıttır.