iletişim bozukluğu. bakıyorsun sosyal ağlarda sözlükte komiklik yapmak için yarışan insanlar var. ee günlük hayata yansımaması mümkün değil ve bu sürekli yani sabah başlıyor komiklik yapmaya, akşama kadar bitmiyor günlerce komiklik. hep kahkaha hep eğlence. hep bi random hep bi gülmekten ağlayan smile. psikolojik yardım alınmalı..
o dönemin ruhunu müziklerini tarzını gençliği çok iyi yansıtıyor. diziyi izlemek bile heyecan vericiyken düşünün o dönemlerde yaşayanlar nasıl şanslı.. çok klasik olacak ama yaşadığımız zamanla kıyaslayınca çok zavallı görünüyoruz.
ateizm diyince hemen kuran okudum lafları nedendir bilmiyorum ama bende ordan gireyim ve bende parça parça okudum ama öyle hemen gerçeği bulmak gibi bir yönelimi olamayacağını gördüm. inanmak istediğim şeyle gerçek olan şeyi ayırt edebilen birisi olarak, okuduktan sonra ilk öğrendiğim şey tefsir ve yorum farkının olacağıydı. hani bu kadar basit değildi. yani buradan iyi veya kötü bir şeyler elde etmek istiyorsak çok iyi türkçe bilmek ve çok iyi arapça bilmek şart oluyor ve bunların edebiyat eserleriyle haşır neşir olmak vs.vs.
okumak demişken, en çok ilgimi çeken: ta geçmiş zamanda israil devleti için vaadedilen topraklar yani ülke ve onun da yakın zamanda 1948 yılında kurulması, sonra başlangıçtan sona kadar olan tüm israil akıbeti. ardından araştırmaların beni, henry kissinger, yahudi asıllı abd'li diplomatın "israil 10 yıl sonra olmayacak" demesine kadar getirmesi.. de konu başka yerlere gidiyor.
okumak demişken, en çok ilgimi çeken: ta geçmiş zamanda israil devleti için vaadedilen topraklar yani ülke ve onun da yakın zamanda 1948 yılında kurulması, sonra başlangıçtan sona kadar olan tüm israil akıbeti. ardından araştırmaların beni, henry kissinger, yahudi asıllı abd'li diplomatın "israil 10 yıl sonra olmayacak" demesine kadar getirmesi.. de konu başka yerlere gidiyor.
adana özal bulvarında da bulunuyor. aynı yerde diğer işletmelerin başarısızlıktan el değiştirmesi sürerken starbucks'ın bitişiğine taşınması, neşve'i orada daha çok tercih edilir duruma getirdi..
erkek biraz büyük olmalı demek kadın için ilk tavizdir bence, bi açıdan..
limonsuz yiyemem. düşündüm de limon çok önemli.
limon olmadan balık ıspanaklılar lahmacun barbunya vs. bunların hiçbir değeri yok benim için..
limon olmadan balık ıspanaklılar lahmacun barbunya vs. bunların hiçbir değeri yok benim için..
s06e09
türkiye haricinde düşünürsek,
ispanya ve almanya'yı görmezden gelmek istiyorum sıkıldım. fransa ve belçika da hayal kırıklığı olacak bence:
1-ingiltere
2-italya
ispanya ve almanya'yı görmezden gelmek istiyorum sıkıldım. fransa ve belçika da hayal kırıklığı olacak bence:
1-ingiltere
2-italya
şarj falan değil tek beklentim duvar kağıtları. 7-8'de olanlar fena değildi, 9 kötüydü ve 7-8'i geri getiremiyordun..
aslında kızılan nokta, kitapları çok iyi uyarlayabilecek potansiyeli varken bunu yapmıyor olması..
kadın hakları, işleri yokuşa sürüp ordan prim yapmak, kaos elde etmek veya bu konuda bir fikre sahip olmak demek insanları azarlamak demek olmamalı. bir kelime birçok anlama gelebilir. kadın diyenler arasında da cinsiyetçilik yapacak olanlar vardır. amaç, kelimelerin kullanım anında ne anlama geldiği olmalıdır.
bir kupa kahveye 35 tl desen örnek, bozuntuya vermeyip ödeyen ama sosyal ağlarda duyar kasan görgüsüz insanlara dönüştük. işlek cadde ve sokaklarımızı böylelikle kurban verdik.. ama bunun çözümünün şahsi çabalarla olacağını sanmıyorum ben.
devletin ve şirketlerin varlık ve kaynağını yöneten bi meslek grubudur. ama şirkette fatura kesip üç beş borç alacak veya stok takip eden kişi örneğinin, muhasebe mesleği hakkında bilgi veremeyeceğini bilmek gerekir..
jon snow'un olayları diğerlerini gölgede bırakıyor. stannis, roose, doran, euron, bran'in gördükleri, kuzey'deki savaş vs. hepsi jon kadar sansasyonel şeyler. kitapları okuyanlar yıllardır bunları bekliyor ve dizi bikaç görüntüyle bunu yayınlayıp az çok cevapları vermiş oldu. tabi bunlar jon'un olayları kadar detaylı anlatılmayıp hönk diye gösterilmesi çok can sıkıcı.. ne bileyim ibre dönüp dolaşıp george martin'e geliyor, böyle olmamalıydı.
yazımı 1991 yılında başlayan ilki 1996 yılında yayınlanan buz ve ateşin şarkısı (a song of ice and fire), yedi kitap olacak şekilde hala devam eden epik fantastik türünde bir roman serisidir. amerikalı roman ve senaryo yazarı george r.r. martin'e aittir.
martin'in yazım süreçlerinde en büyük ilham kaynağı, çocuklukta okuduğu pek çok yazarların yaratıcı edebiyatlarına ve bunları bilim kurgu, fantezi ya da korku gibi türlerle kategorize etmemesine bağlanır.
a game of thrones 1996, taht oyunları 2010, 73 bölüm
a clash of kings 1998, kralların çarpışması 2011, 70 bölüm
a strom of swords 2000, kılıçların fırtınası 2012, 82 bölüm
a feast for frows 2005, kargaların ziyafeti 2012, 46 bölüm
a dance with dragons 2011, ejderhaların dansı 2013, 73 bölüm
the winds of winter ?, kış rüzgarları ?, ?
a dream of spring ?, bahar rüyası ?, ?
martin'in yazım süreçlerinde en büyük ilham kaynağı, çocuklukta okuduğu pek çok yazarların yaratıcı edebiyatlarına ve bunları bilim kurgu, fantezi ya da korku gibi türlerle kategorize etmemesine bağlanır.
a game of thrones 1996, taht oyunları 2010, 73 bölüm
a clash of kings 1998, kralların çarpışması 2011, 70 bölüm
a strom of swords 2000, kılıçların fırtınası 2012, 82 bölüm
a feast for frows 2005, kargaların ziyafeti 2012, 46 bölüm
a dance with dragons 2011, ejderhaların dansı 2013, 73 bölüm
the winds of winter ?, kış rüzgarları ?, ?
a dream of spring ?, bahar rüyası ?, ?
s06e01
bölümün mantık hataları ve basitliği yine şaşırtmamıştır.
bölümün mantık hataları ve basitliği yine şaşırtmamıştır.
entryler arasında çok boşluk var. bir başlıkta 10 entry görmek gibi özellikleri var mı bilmiyorum olsa iyi olur.
bunlar dışında iyi..
bunlar dışında iyi..
en sevdiğim özelliği, izlerken dört mevsimi birarada yaşar gibi her türlü duyguyu yaşatıyor olması ve insanın gerçek yapısında var olan yaşamındaki o inişleri çıkışları bulundurmasıdır..
biraz yavaş izliyorum tabi hemen bitmesin diye. ayrıca bu sezona sherilyn fenn'in katılması benim için en iyi ve şaşırtıcı olan şeydi.
biraz yavaş izliyorum tabi hemen bitmesin diye. ayrıca bu sezona sherilyn fenn'in katılması benim için en iyi ve şaşırtıcı olan şeydi.
sloganı nisan'da adana'da olan, 2013 yılından beri her yıl nisan ayında düzenlenen sokak karnavalı.
2015 yılında sivil insiyatifle yaklaşık yüz bin kişi katılmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=g1e3arjCcJQ
2015 yılında sivil insiyatifle yaklaşık yüz bin kişi katılmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=g1e3arjCcJQ
burçları konuşmayı sevmem ama ben de başlığa dahilim. duygusal olmalarına katılıyorum ama bunun altından kalkamadıklarını veya sıkıcı olduklarını sanmıyorum. içe dönük olmalarını(bu sürekli değil) ezik veya pasiflikle değil detaylarına ve gizemli olmalarına bağlıyorum. böyle olması onları farklı şekilde içten dışa döndürüyor..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?