confessions

gibi geliyor bana

- Yazar -

  1. toplam entry 254
  2. takipçi 1
  3. puan 11613

sürücü ehliyetini yeni almış olmak

gibi geliyor bana
heyecanlı bir bekleyiş sona ermiş ve ehliyet alınmıştır.

bir heyecanla arabaya binilir. polisin olabilme ihtimali sebebiyle gidilemeyen yerlere gidilir. hatta polis çevirmesine takılmak için, bu bölgeler özellikle seçilir. polisi görünce sokağa sapmak yerine, artistçe bir hava takınılır.

ehliyetin kan emici vampir polislere karşı bir silah olduğu sanılır. ama ilk çevirmede, radardan bilmem kaç ytl ceza yenilince bu silahın bi boka yaramadığı, aksine göte giren şemsiyenin sapı olduğu anlaşılır. akıllı uslu davranılır. polisi görünce yine yan sokağa sapmaya başlanılır. adam olunur.

aşırı tuvalet ihtiyacının beyni durdurması

gibi geliyor bana
tuvalete bes metre kala kemer cozmeye baslayanlar da bu gruba dahildirler.

o an, karşınızdaki insan, size sayısalın bu hafta sonu çekilecek sonuçlarını açıklayan ak sakallı dede de olsa, bulunduğunuz ortam da jennifer aniston size vereceğini de söylese, hayatınızın aşkı size ilanı aşk ediyor da olsa aklınızdaki tek şey ; tuvalettir. ve sizin ne kadar sıkıştığınızdır.

hatta bu menfur dışkı tam exit noktasına gelir gelir, ittirmeyle, kas gücüyle , kasmayla geri gider. ama eziyeti dinmez. çok fecidir çok. bulunan ilk tuvalete girilip hayatın en hızlı pantolon çözme anı yaşanır. ve ardından gelen rahatlık.. ohhhh.. orgazm morgazm bok yemiş. o ne güzel duygudur öyle..

21 aralık 2012

gibi geliyor bana
bu tarz konulara feci bir takıntım olduğundan hemen bir araştırma yapıverdim. sonuçlar ;
kuran-ı kerim’de şöyle bir ayet var :

ay karardığı, güneş ve ay birleştiği zaman. insan o gün: "kaçış nereye?" der. hayır, sığınacak herhangi bir yer yok. o gün, ’sonunda varılıp karar kılınacak yer yalnızca rabbinin katıdır. (kıyamet suresi, 8-12)

"güneş ve ay birleştiği zaman" anahtar cümlemiz bu. bir inanışa göre de kıyamet aşure günü cuma gününe denk geldiği zaman kopacaktır. 2012 aşure günü 23 kasım cuma gününe denk gelmektedir. pekala o zaman 21 aralık geç bir tarih değil midir? arada tam tamına 1 ay fark vardır. bu da dünyanın ters düz olması için geçecek olan süredir.

ayrıca 21 aralık 2012 tarihinde ayette de belirtildiği gibi güneş ve ay , aynı çizgi üzerinde birleşecektir.

şimdi durum şu ; yıllardır söylenen 21.12.2012 günü gerçekten çok ilginç bir döneme denk gelmektedir. aşure gününün cumaya denk gelmesi, güneş ve ayın aynı düzlemde kesişmesi, mayaların kehanetleri filan hep bu gün ile ilgili ipuçlarını ele vermektedir.
(bkz: bir şey var ama ne)
sonuç olarak, çok gizemli bir gün ve insan ister istemez tırsıyor. hiç umrumda değil diyenler bile eminim ki merak ediyorlardır o gün neler olacağını.
sonuç olarak sadece beklemek kalıyor geriye. ve ömür vefa ederse o günü yaşamak.
hayırlısı..

bayram harçlığı

gibi geliyor bana
çocukken pek cazipken, eşşek kadar adam olunca cazibesini yitiren harçlık türü. zararlı bir geri dönüşüm.
bir hesap yapalım ; bir velet diyelimki beş yaşında harçlık almaya başladı. varsayalım her sene ortalama yüz ytl harçlık topladı. ne kadar kasarsa kassın en fazla askere gittiği seneye kadar alır bu parayı. yani 20 - 5 = 15 sene.
bu durumda 15 x 100 = 1500 ytl. "laaan baya iyi para" dediğinizi duyar gibiyim. kazın ayağı öyle değil ama. şöyleki ;

askerden adam olmuş olarak döndük diyelim. işe güce başladık. pek tabidir ki hayat kavgası. ortalama insan ömrü varsayalım ki, 60 sene. 60-22= 38. yani 38 sene yetişkin birer adam olarak geçiniyoruz. bir kişinin en az 3 tane velet akrabası olsa en kötü ihtimalle ve 1 adet de komşu veledi; 38 x (3+1)= 152.
yani 152 kez bayram harçlığı vereceğiz. ortalama olarak 20 ytl veriyoruz diyelim. 152 x 20 = 3040 ytl..

kısacası çocukluğumuzda topladığımız para tam iki katı olarak hatta daha fazlasıyla kötümüze girmektedir. daha bunun enflasyona oranla artışını, akrabanın azgınlık durumuna oranla çocuk artışını filan hesaba katmadım bile. oturdum hesapladım sizler için. gerçi artık burda yazar filan olduğunuza göre iş işten geçmiştir. en azından hesabımızı bilelim istedim.

platonizm

gibi geliyor bana
platonik seven sözlük yazarları adına başlattığım yeni bir akımdır. bu akıma katılmak için herhangi bir ön şart aranmamaktadır. sadece birini karşılıksız sevmeniz yeterli.

baktın kimse yok öyle karşılıksız sevecek, jennifer aniston, evangelina lilly gibi hatunlara aşık olabilirsiniz. nasıl olsa size asla aşık olmayacaklardır. al sana platonik aşkın allah’ı !

hadi hayırlısı.

babam ve oğlum

gibi geliyor bana
bu filmle ilgili anılarım büyük benim.

öz babasını şöyle adam gibi 22 yaşına geldiğinde tanıyan bir adamsanız, babasızlık denilen duygu vakti zamanında yüreğinizi ezmişse, kesinlikle izlemeyin! eğer izleyecekseniz, yanında ağlarken rezil olmayacağınız biriyle izleyin ya da yalnız izleyin...

bu film ilk çıktığında, arkadaşlar ;

- olm sinemanın girişinde selpak mendil dağıtıyolar lan

tarzı muhabbetler yapıyorlardı. merak ettik haliyle. o zamanlar çok ama çok sevdiğim, resmen aşık olduğum bir kız arkadaşım vardı. öğretmendi. bigün kız arkadaşım ve onun öğretmen arkadaşlarıyla toplandık, gittik sinemaya. toplamda 6 kişiyiz. 4 bayan 2 erkek. yolda resmen dalga geçiyorum bunlarla ;

- bakın ağlarsanız karışmam, çok dalga geçerim sizinle.

tarzı laflar ediyorum. sinemaya girdik. koltuklara oturduk. daha filmin ilk sahneleri. bende kayış zedelendi. dede ve torunun elele tutuştuğu, çetin tekindor’un ağlak sesle torununu sevdiği ilk sahne ! ve manzara :

bildiğin salya sümük ağlayan bir adet ben..

ve sonraki sadığın ölüm sahnesi. çetin tekindor’un "açeydim gollarımı, getme diyeydim" haykırışı.. ben darmadağın.. sonlara doğru küçük elemanın okula giderken çantayı yere atıp "babamı özledim" haykırışı.. ve manzara :

toplamda 10 senelik ağlama miktarını 15 dakikaya sığdırmış bir adet ben..

kız arkadaşım beni teselli etmekten filmi izleyemedi. o derece..

ve dün gece.

kafayı demlerken film sidisinin ele geçmesi. izlemeye başlamak ve sarhoş kafanın da etkisiyle doya doya ağlamak.

çağan ırmak, olm sen var ya manyaksın.

çetin tekindor, insan değilsin abi sen. perişan ettiniz beni.

hedef ben miyim abi ?

hala gözlerim acıyo lan.

gunstock

gibi geliyor bana
12 haziran seçimleri sonrasında sözlüğe bağımsız olarak girmiş sözlük yazarıdır. haa, seçimlerin bununla alakası yoktur, o ayrı.

dostum bilmelisin ki burada demokrasi var gibi görünüp olmayandır! indy ve orqn zaten %47’nin çok çok üstüne çıkmış durumdalar. muhalefet yok denecek kadar az. ne azı lan, hiç yok. misal geçen bi isyan ettim, oylanma tuşumu yok etti bunlar.

neyse.. hoşgeldin. iki kişiden biri akpliymiş bu arada. ben değilim. bu durumda sen akplisin. yazdığıma pişman oldum bak şimdi.

off ya. sinirden gülmek diyorum, başka da bişey demiyorum.

adalet ve kalkınma partisi

gibi geliyor bana
akp kısaltmasıyla bilinen partidir. ve artık bu ülkeden umudu kalmayan bizler için o üç harfin açılımı çok başkadır !

ama yazamıyorum sözlük, oy oranları açıklanmaya başladığından beridir 1500 kere söylemişimdir ama yazamadım şimdi. ergenekoncu diye alırlar şerefsizim..

uzaylıların türkçe konuşuyor olması

gibi geliyor bana
buradan yola çıkarak ;

- uzay gemilerinde çelik jant ve müthiş ses sistemi kombinasyonu olduğunu ;
- noktalama işareti olarak her cümlenin sonuna "mına koyim" eklediklerini ;
- sevinseler de, üzülseler de lazer silahıyla birbirlerini deldiklerini ;
- lazer silahıyla kedi oynattıklarını

vs..

düşünebiliriz. kısacası ; istila ederlerse buraları filan sçtık mına koyim !

sipsi

gibi geliyor bana
kimdir nedir bilmem hacı, ama sanırım deli. öyle böyle değil, bildiğin deli.

bana yazdıklarına bakılırsa beni kendi sanıyor. olabilir. beyza’nın kadınları hesabı, bi ben oluyo sanırım onda benden daha ileri ! farklı çalışan kafalara bayılırım. bununki komple modifiye murat 124 gibi. sanırsın ki 0/100 km’yi 15 dakikada yapacak, ama bir bakmışsın düdüğün çalmasıyla finişi geçmiş ! ne ayaksın kuzum sen? (şimdi kalkıp paranoyak esprisi yapmayın, mete’yi de alır baltayla kovalarım)

ruh ikizim benim. ama ruh hastası olduğum da söylenir. çok başka çok. sağlık sektöründe olduğu söyleniyor bu şahsın. şaşırmadım. sağlık meslek okuyup att, sonra elektronik okuyup mühendis olan biri olarak iyi bilirim ki, sağlık sektöründe akıllı adamın işi yok!

velhasıl kelam sözlük bir arabaysa arka koltukta oturup şoföre gaz veren yolcudur kendisi. fena gazlıyor, sözlüğün yarı hissesini versek yeridir.

(bkz: şımarma hemen)

haxball oynayalım güzelleşelim zirvesi

gibi geliyor bana
bir daha asla oynamayacağım ben bu oyunu. ilk kez oynadım. adam habire gol atıyo. bu ne lan dedim? uğraştım, olmuyo. bari dedim kendi kaleme gol atayım, onu bile beceremedim, adam geldi aldı benden önce kaleme gol attı.

bi ara top benim önüme düştü. rakip uzak kaldı. sakatlandı diye topu dışarı atayım dedim, dışarı gitmediği gibi gitti sekti rakibe gol pası oldu. nitekim gol attı fair play ruhu yok adamda kardeşim.. oynamıyom işte.. bana ne bana ne???

avrupa yakası

gibi geliyor bana
volkan, sertaç ve izzet sırf bedavadan karınlarını doyurmak için bir düğüne giderler. servis yapan hatun bunlara yanaşır. damadı da, gelini de tanımayan üç kafadar, sorular karşısında saçmalamaya başlarlar ;

kız - siz hangi taraftansınız ?
elemanlar - nasıl yani ?
kız - yani kız tarafı mı, erkek tarafı mı?
elemanlar - (birbirlerine bakarlar)
sertaç - ee, biz taraf tutmuyoruz, iyi olan kazansın ! hahahaha..

yarmakta olan diyaloglara sahip dizidir.

aynı sahnede, volkan sarhoş olur. sahneye çıkar. herkese bir şarkı söylemek istediğini belirtir.

volkan - ahmet ile seda’ya mutluluklar diliyorum ! ( damadın adı mehmet’tir)
salondakiler - mehmet kardeşim, mehmet !
volkan - mehmet’e de mutluluklar !

ayaklarına karasular inmek

gibi geliyor bana
bak, yemin ederim ki çocukken ayar ederdi beni bu cümle.

yaşlı teyzeler, anneannemler filan çok söylerdi bunu ;

- ııyhh, vıyyhh, ayaklarıma garasular indi bugün.. oyyy..

bakardım ayaklarına hemen, (sanırım ayak fetişizmi o dönemde başladı bende) ama ayaklarda karasu ya da benzeri bir kararma yok. demekki derdim, bu karasu denen şey ayaklara iniyor ama görünmüyor. bi de sadece bu yaşlı teyzelere inen bişey sanırdım bunu.

denemişliğim de vardır; "akşama kadar gezdim" cümlesini müteakip sarfedilen bir cümle olduğundan, akşama kadar gezenlerde oluştuğunu düşünüp gece yarısına kadar dolaşmışlığım vardır. ama yok. bu menem şeyin ne olduğunu göremedim.

velhasıl kelam, geldim otuz yaşıma, ilk defa bugün ayaklarıma karasular indi. anladım ne olduğunu bu zıkkımın.

gittiğim bir dağ başında arabanın anahtarı içerideyken kapılar kilitlendi. telefon filan her bok arabanın içinde. en yakın yerleşim birimi olan köy 20 km mesafede. hırsıza karşı önlem olarak darbeye dayanıklı camlar sebebiyle aracın camını da kıramadım. cüzdansız, telefonsuz, susuz ve son kilometrelere doğru aç bir şekilde köye ulaştım. 20 km hacı, boru değil. dağın başında motoru çalışır vaziyette kilitlenmiş bir araç ve ben yaya ! ömrümde bu kadar sövdüğümü hatırlamıyorum.

üzerine bir de 30 yaşında bir çekici ile 100 km yol tepip izmir yetkili servis yolculuğu var, anlatamam.

ayaklarıma karasular indi velhasıl, ve hatta yunan karasuları indi. hayatım ayrıca skildi, bahsetmeye gerek yok sanırım.

şimdilerde "kafamı skeyim" deyiminin ne demek olduğunu merak edenlere bir önerim olacak : bu entryi okuyun...

8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol