arkadaslar, istanbulda gecen yıl yaşanan sel felaketinde su altında kalan sistem merkezi, acil tarafından izmire çevrilmişti. yani istanbulun trafik yükünün bir bölümü izmirden gecmekteydi. izmiri istanbula bağlayan fiberoptik altyapı, bolgedeki asiri yağış sebebiyle koptu. bu kesintinin nedeni budur. çözüm geçici olarak sağlandı. çok kısa bir zaman sonra hazırlanan altyapı devreye alındığında böyle bir sorun bir daha kolay kolay yasanmayacaktir.
lise fizik derslerinde öğrenilen olgudur. ve işin ilginç tarafı, daha çok lise dönemlerinde hemen hemen her öğrencinin sevgilisiyle mutlaka varlığını yokluğunu denediği kuvvettir.
pantolon alev alabilir.
<bkz anladın sen onu>
pantolon alev alabilir.
<bkz anladın sen onu>
eğer hatunla birlikte uyuyorsanız, "dış çamaşırı ile yatmak" mallığından daha iyidir beyler.
iç çamaşırı daha güzel. emin olun.
kot filan alev alıyo bildiğin!
(bkz: sürtünme kuvveti)
iç çamaşırı daha güzel. emin olun.
kot filan alev alıyo bildiğin!
(bkz: sürtünme kuvveti)
yahu arkadaş, kişiye özel yayın yapıyorum resmen. nickten yana şansım yok diye biri bela oldu başıma. bi tek o dinliyo. o da kaçak şarkı çalıyoz diye ihbar edecekmiş ! kaçak rakı filan tamam da, kaçak şarkı ne lan?
bir de tutturdu isteklerimi yayınla diye; neymiş alamanyadaki dayısına, malatyadaki halasına, kenyadaki zencilere filan mahsun kırmızıgül çalacakmışım?
bu ne la?
hadi siz de gelin, panayır var..
bir de tutturdu isteklerimi yayınla diye; neymiş alamanyadaki dayısına, malatyadaki halasına, kenyadaki zencilere filan mahsun kırmızıgül çalacakmışım?
bu ne la?
hadi siz de gelin, panayır var..
son dönemlerin dikkat çeken bi hatun dji var yayında şu an ve çıplak. hem görsel hem de işitsel şölen var radyoda.
köpükte fışkırtcam birazdan dnleyenlerin üzerine.
(bkz: görmemişin radyosu olmuş tutmuş antenini koparmış)
köpükte fışkırtcam birazdan dnleyenlerin üzerine.
(bkz: görmemişin radyosu olmuş tutmuş antenini koparmış)
dur dedim bir deneyeyim, 11 yıl gerçek bir stüdyoda yaptığımı, bir de internette deneyeyim, ve şu an sanırım yayındayım. biri bana yayında ne çaldığını söyleyebilir mi? emin değilim yayında olduğumdan..
indynin bu başlığı neden açtığını tahmin ediyorum az çok.
istanbul dönüşü kendisiyle yaklaşık olarak orhangaziden baslayan telefon gorusmemiz, hat kesilmesi, şarj bitmesi ve polis çevirmesi gibi engellere rağmen bursa çıkışına kadar sürdü.
bilenler bilir, netsozluk diye bir yer vardı. sözlüğün sahibi, sadece kafası bozulduğu için, skinin keyfine göre tüm entryleri silmişti. bunu da konuştuk ve sanırım tepkileri merak etti indy.
anladığım ve tanıdığım kadarıyla, indy asla buradaki entrylerin basına bisey gelmesine izin vermez. adam gecer ama top geçmez millet, rahat olun.
istanbul dönüşü kendisiyle yaklaşık olarak orhangaziden baslayan telefon gorusmemiz, hat kesilmesi, şarj bitmesi ve polis çevirmesi gibi engellere rağmen bursa çıkışına kadar sürdü.
bilenler bilir, netsozluk diye bir yer vardı. sözlüğün sahibi, sadece kafası bozulduğu için, skinin keyfine göre tüm entryleri silmişti. bunu da konuştuk ve sanırım tepkileri merak etti indy.
anladığım ve tanıdığım kadarıyla, indy asla buradaki entrylerin basına bisey gelmesine izin vermez. adam gecer ama top geçmez millet, rahat olun.
en azından götünü sıçmak için kullanıyor.
ya haplı gazoz içirselerdi ?
ya haplı gazoz içirselerdi ?
bir aralar netsozluk diye bir yer varmış. oradaki moderatorlerden birinin nicki "ferrarisine lpg taktiran bilge" imiş. bu kisi şimdilerde uludag ve bilgi sözlükte "gibi geliyor bana" nickiyle at kosturuyormus.
off..
off..
artık istanbulda olandır. kendisine independence hariç kimse "gel icelim" dememistir. olsundur. bu isin manisa veya izmir tarafida var. olm bilgisozluk izmir zirvesi yapcam burda arkadaşlarla. ama sözlükten gelen kimseyi almicaz. sadece independence gelebilir, o da kapıdan bakacak o kadar !
sözün özü ; ühüeaaaeaeaeaa...
sözün özü ; ühüeaaaeaeaeaa...
su an istanbula hareket halindeki bu yazarın otobüste ve telefonundan iş bu entryi yazmasını sağlayan fasilite.
bir ay içinde dördüncü kez izmirden istanbula yolculuk yapacak olandır.
bi sır vereyim ; bu şahıs uçaktan çok fena korkmaktadır. hatta bir kez trabzon/izmir uçağını tam kalkışa geçecekken pist başında cingar çıkararak durdurup, uçağı aprona geri çektirip inmişliği vardır.
dolayısıyla otobüse talim yazarıdır. bu akşam otobüsle gidip, istanbuldan çok büyük kazık yiyerek aldığı, başına dert olan bir kıçı kırık arabayla yarın akşam geri dönecektir.
şimdi, istanbul tayfası size çok büyük iş düşüyor?
kim bana kahve ısmarlayacak? ben de ona bunun karşılığında bira/rakı/şarap/tekila/kanyak/esrar/eroin/kokain/marihuana seçeneklerinden birini ısmarlarım.
şimdi beni garajda "narkotik şube yazarı" bekliyomuş. ne gülerim lan. şaka lan gülmem. bildiğin ağlarım. yanımda anamda ağlar.
- memur bey vallahi amacım sempatik olmaktı, ühüüü !
+ gel sen gel, biz seni biz seni sempatik yapcez..
oha, hayale bak lan. olm bak ciddiye almayın. ben "keyif verici maddeler" kategorisinden içecek olarak bira ve sigaradan başka bok bilmem. ha belki bikaç ton rakı içmiş olabilirim ama, rakı milli içkimiz. yemeğin yanında öyle işte.
ben davetimi yaptım arkadaş. sonra kalkıp bana "davetsiz misafir" ayağına yatmayın. gün olur izmire yolunuz düşer, selam bile vermem. ona göre !
bi sır vereyim ; bu şahıs uçaktan çok fena korkmaktadır. hatta bir kez trabzon/izmir uçağını tam kalkışa geçecekken pist başında cingar çıkararak durdurup, uçağı aprona geri çektirip inmişliği vardır.
dolayısıyla otobüse talim yazarıdır. bu akşam otobüsle gidip, istanbuldan çok büyük kazık yiyerek aldığı, başına dert olan bir kıçı kırık arabayla yarın akşam geri dönecektir.
şimdi, istanbul tayfası size çok büyük iş düşüyor?
kim bana kahve ısmarlayacak? ben de ona bunun karşılığında bira/rakı/şarap/tekila/kanyak/esrar/eroin/kokain/marihuana seçeneklerinden birini ısmarlarım.
şimdi beni garajda "narkotik şube yazarı" bekliyomuş. ne gülerim lan. şaka lan gülmem. bildiğin ağlarım. yanımda anamda ağlar.
- memur bey vallahi amacım sempatik olmaktı, ühüüü !
+ gel sen gel, biz seni biz seni sempatik yapcez..
oha, hayale bak lan. olm bak ciddiye almayın. ben "keyif verici maddeler" kategorisinden içecek olarak bira ve sigaradan başka bok bilmem. ha belki bikaç ton rakı içmiş olabilirim ama, rakı milli içkimiz. yemeğin yanında öyle işte.
ben davetimi yaptım arkadaş. sonra kalkıp bana "davetsiz misafir" ayağına yatmayın. gün olur izmire yolunuz düşer, selam bile vermem. ona göre !
(bkz: insanları modelleyen insan modeli)
şimdi bu bkzı verince sanki bende modellemiş gibi oldum. düşün işte, koca bir bkz içinde hem tanım hem de bkz var !
vay arkadaş !
şimdi bu bkzı verince sanki bende modellemiş gibi oldum. düşün işte, koca bir bkz içinde hem tanım hem de bkz var !
vay arkadaş !
kısaca yalakalık diye bilinir. her yerde ama her yerde, inanılmaz bir şekilde her yerde görebiliriz.
ben görüyorum.
eğer uslu bir çocuk olursanız, siz de belki bir gün görebilirsiniz.
ben görüyorum.
eğer uslu bir çocuk olursanız, siz de belki bir gün görebilirsiniz.
(bkz: imam osurursa cemaat sıçar)
yönetimdir bildiğin. ve her yönetimde olduğu gibi yönettiklerine adil olmalıdır. gerçi bazı yönetimler önceden bildirmiştir adil olmadığını ama, göze soka soka da hata yapmamak gerekir.
sözlükte yeniyim. hani kalkıp da bu şudur demek haddime değil belki. ama sözlükte bir gazla başlık açıp, entry kasma derdine düşmüşken özellikle "ilk entry başlığı tanımlamalıdır" sebebiyle silinen ya da uyarıldığım entryler oldu. bu gayet doğal. yani hatalıysam, hatalıyımdır. kabul.
ve fakat, görünen bir köy var. kılavuza gerek yok.
başlık açılıyor ve altındaki ilk entry gayet sallama. o başlık ve altındaki ilk entry başka bir sözlükte alay konusu bile olabilir. ama orda duruyor işte.
siz ilk entryde tanım yapıcam, sonra geyiğe geçicem diye çabalayın durun!
şevk kırılması diye bişey duydunuz mu?
ben sesi bizzat duydum.
sözlükte yeniyim. hani kalkıp da bu şudur demek haddime değil belki. ama sözlükte bir gazla başlık açıp, entry kasma derdine düşmüşken özellikle "ilk entry başlığı tanımlamalıdır" sebebiyle silinen ya da uyarıldığım entryler oldu. bu gayet doğal. yani hatalıysam, hatalıyımdır. kabul.
ve fakat, görünen bir köy var. kılavuza gerek yok.
başlık açılıyor ve altındaki ilk entry gayet sallama. o başlık ve altındaki ilk entry başka bir sözlükte alay konusu bile olabilir. ama orda duruyor işte.
siz ilk entryde tanım yapıcam, sonra geyiğe geçicem diye çabalayın durun!
şevk kırılması diye bişey duydunuz mu?
ben sesi bizzat duydum.
büyüklükten kasıt yaşla alakalıysa eğer, en zevklisi için ;
(bkz: çocukluk)
kim kim istemezki lunaparkta fütursuzca zıpzıpta hoplayıp zıplamayı ?
(bkz: çocukluk)
kim kim istemezki lunaparkta fütursuzca zıpzıpta hoplayıp zıplamayı ?
sana söyleyeceklerim var genç insan ;
- ne içtiysen aynısından istiyorum !
korkuyorum da bir yandan. balta filan dalar adama sanki. hafif öyle bir geçer zaman ki mete sendromu yani.
kapı komşusunun kızı, üst komşusunun göbeği, annesinin yaptığı kek !
bildiğin "günlük" tutuyor adam.
tarz değişik !
- skerim, ister oku ister okuma !
modunda bi adam sanki. sözlükte hafta doldurmadım daha, ama şimdiden farkettiğim kadarıyla ortam rehabilitasyon merkezi gibi. ne güzel yaw ?
nolcak la bizim sonumuz?
- ne içtiysen aynısından istiyorum !
korkuyorum da bir yandan. balta filan dalar adama sanki. hafif öyle bir geçer zaman ki mete sendromu yani.
kapı komşusunun kızı, üst komşusunun göbeği, annesinin yaptığı kek !
bildiğin "günlük" tutuyor adam.
tarz değişik !
- skerim, ister oku ister okuma !
modunda bi adam sanki. sözlükte hafta doldurmadım daha, ama şimdiden farkettiğim kadarıyla ortam rehabilitasyon merkezi gibi. ne güzel yaw ?
nolcak la bizim sonumuz?
ben ve futboldan zerre anlamayan bi kız arkadaş arasında geçen muhabbettir. konu maç spikerlerinin her atakta gol olacakmış gibi heyecanlı heyecanlı bağırmasıdır ;
ben - bu ne ya, aleeeex, aleeeex , semiiiihhhhh ve auuuuuutttt ! (taklidi birebir yapıyorum, out ama auuuuuuuut oluyor)
kız arkadaş - aut kim ya ?
ben - ?=)(/&%+%^^+%
ben - bu ne ya, aleeeex, aleeeex , semiiiihhhhh ve auuuuuutttt ! (taklidi birebir yapıyorum, out ama auuuuuuuut oluyor)
kız arkadaş - aut kim ya ?
ben - ?=)(/&%+%^^+%
eğer o dakikaya kadar sınıfta hörmet görecek bir maharetiniz yoksa, başkan olmak için türlü fırıldaklar denenir.
başıma geldi, ordan biliyorum. fakat sonuç her zaman iyi olmuyor.
5. sınıfa filan başlamıştık yamulmuyorsam. dördüncü sınıfta iken başkan olan pezevenk o yıl başka okula gitmişti, ya da ailesi mi taşınmıştı neydi, hatırlamıyorum.
tabi sınıfta en ateşli başkan adayı benim. öğretmene olsun, o boktan arkadaşlara olsun, denemediğim yapmadığım yalakalık yok. buna sınıfın çirkin kızlarına iltifat edip, gazoz ısmarlamak da dahil.
neyse, en yakın rakibime tonla fark atıp başkan oldum ben. muradıma ermiştim. allahım, sınıfın başkanıydım lan !
şimdi bizim okul köy okulu olduğundan, okul köye bir hayli uzak. yürüyerek gidip geliyoruz. taşımalı eğitim olsaydı bile o zamanlar, bizi eşekle taşırlardı. okulun yolu bildiğin dağ yoluydu lan!
tüm sınıfla haşır neşir olduğumdan, sınıfı bir türlü susturamıyordum öğretmen gelene kadar.
örnek diyalog :
ben - ismail konuşmasana olm, yazcam bak adını tahtaya
ismail - olm sana ben oy verdim, ben oy vermesem kimse vermezdi naber?
kısacası, kime ne desem elimde patlıyordu. bi süre sonra "yeter lan" dedim. başladım sıradan "konuşanlar" listesine bu ipnelerin isimlerini yazmaya.
ismini yazdığım ve konuşmaya devam edenlerin isimlerinin yanına da konuşma süresine orantılı olarak birer çarpı atıyordum.
bu arkadaşlar ufaktan bana kıl olmaya başlamışlardı. ulan olsunlardı. az biraz karizma yapalım deyi başkan olduk, taşakoğlanına döndük lan. sınıfa "susuuun" diye bağırıyorum, adamlar skine bile takmıyor, daha fazla konuşuyor. sanki orada başçavuşun eşeği osuruyor. var olan karizma da bitti anlayacağın !
bigün tahta isimle dolu. o güne kadar tahtada ismi yazanları uyaran ya da hiç umursamayan öğretmenimiz, o gün artık karısına mı kızdı, müdürden mi azar işitti bilinmez ; bu arkadaşları tahtaya dizip öyle bir girişti ki, ben bile acıdım lan. şerefsiz öğretmenin dövdüğü her arkadaşım bana bakıp, "çıkışta görüşürüz" dercesine bana bakıyordu.
aynı şerefsiz öğretmenimiz, bu kadar adamı susturamadığım için aynı dayağın az biraz şiddedtlisini bana da attı o gün.
okul çıkışında ise, o patika yolu yürürken dayak yiyen arkadaşlardan, hepsinin yediği dayağın toplamı kadar dayak yemem de günün bonusu oldu. şerefsizler yerde bile tekmelediler lan!
velhasıl, bu başkanlık işi beni sarmadı. yediğim dayaklar da yanıma kar kaldı. düşünüyorum da, önceki senelerde "konuşanlar" listesinde adı eksik olmayanlardan biri de bendim. bu ne yaman çelişki yarabbi?
değil başkanlık, okulda müdür olacaksın deseler dönmem arkadaş ben çocukluğuma. yöneticilik vasfı yok bende.
aynı mantıkla şimdi siyasi parti başkanı olup, başbakan seçilsem, kesin idam edilirdim lan! o boku beceremeyip üzerine bir de dayak yediysem, sanırım bu da böyle sonuçlanırdı.
bu yüzden bir politikacı ne kadar beceriksiz olursa olsun, yine de bazı vasıflara sahiptir ki orda duruyordur diye düşünüyorum.
nerden nereye geldi muhabbet. vay .mına koyim ya..
başıma geldi, ordan biliyorum. fakat sonuç her zaman iyi olmuyor.
5. sınıfa filan başlamıştık yamulmuyorsam. dördüncü sınıfta iken başkan olan pezevenk o yıl başka okula gitmişti, ya da ailesi mi taşınmıştı neydi, hatırlamıyorum.
tabi sınıfta en ateşli başkan adayı benim. öğretmene olsun, o boktan arkadaşlara olsun, denemediğim yapmadığım yalakalık yok. buna sınıfın çirkin kızlarına iltifat edip, gazoz ısmarlamak da dahil.
neyse, en yakın rakibime tonla fark atıp başkan oldum ben. muradıma ermiştim. allahım, sınıfın başkanıydım lan !
şimdi bizim okul köy okulu olduğundan, okul köye bir hayli uzak. yürüyerek gidip geliyoruz. taşımalı eğitim olsaydı bile o zamanlar, bizi eşekle taşırlardı. okulun yolu bildiğin dağ yoluydu lan!
tüm sınıfla haşır neşir olduğumdan, sınıfı bir türlü susturamıyordum öğretmen gelene kadar.
örnek diyalog :
ben - ismail konuşmasana olm, yazcam bak adını tahtaya
ismail - olm sana ben oy verdim, ben oy vermesem kimse vermezdi naber?
kısacası, kime ne desem elimde patlıyordu. bi süre sonra "yeter lan" dedim. başladım sıradan "konuşanlar" listesine bu ipnelerin isimlerini yazmaya.
ismini yazdığım ve konuşmaya devam edenlerin isimlerinin yanına da konuşma süresine orantılı olarak birer çarpı atıyordum.
bu arkadaşlar ufaktan bana kıl olmaya başlamışlardı. ulan olsunlardı. az biraz karizma yapalım deyi başkan olduk, taşakoğlanına döndük lan. sınıfa "susuuun" diye bağırıyorum, adamlar skine bile takmıyor, daha fazla konuşuyor. sanki orada başçavuşun eşeği osuruyor. var olan karizma da bitti anlayacağın !
bigün tahta isimle dolu. o güne kadar tahtada ismi yazanları uyaran ya da hiç umursamayan öğretmenimiz, o gün artık karısına mı kızdı, müdürden mi azar işitti bilinmez ; bu arkadaşları tahtaya dizip öyle bir girişti ki, ben bile acıdım lan. şerefsiz öğretmenin dövdüğü her arkadaşım bana bakıp, "çıkışta görüşürüz" dercesine bana bakıyordu.
aynı şerefsiz öğretmenimiz, bu kadar adamı susturamadığım için aynı dayağın az biraz şiddedtlisini bana da attı o gün.
okul çıkışında ise, o patika yolu yürürken dayak yiyen arkadaşlardan, hepsinin yediği dayağın toplamı kadar dayak yemem de günün bonusu oldu. şerefsizler yerde bile tekmelediler lan!
velhasıl, bu başkanlık işi beni sarmadı. yediğim dayaklar da yanıma kar kaldı. düşünüyorum da, önceki senelerde "konuşanlar" listesinde adı eksik olmayanlardan biri de bendim. bu ne yaman çelişki yarabbi?
değil başkanlık, okulda müdür olacaksın deseler dönmem arkadaş ben çocukluğuma. yöneticilik vasfı yok bende.
aynı mantıkla şimdi siyasi parti başkanı olup, başbakan seçilsem, kesin idam edilirdim lan! o boku beceremeyip üzerine bir de dayak yediysem, sanırım bu da böyle sonuçlanırdı.
bu yüzden bir politikacı ne kadar beceriksiz olursa olsun, yine de bazı vasıflara sahiptir ki orda duruyordur diye düşünüyorum.
nerden nereye geldi muhabbet. vay .mına koyim ya..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?