confessions

faten

- Yazar -

  1. toplam entry 3046
  2. takipçi 2
  3. puan 45337

isaac newton

faten
bu kişinin kafasına elma dusmustur ,arkadasları bununla ’’ahahaha,elma dustu ,bahtsız bedevi seni ’’ diye dalga gecince ,’’gülmeyin lan yer cekıyor’’ diye bir yalan atmıstır ,daha sonra arkadasları dur deneyelım cekecek mı dıye ’’en bahtsız newton bızım newton’’ nidalarıyla bunu atıp tutmuslardır ,sonucta hem yer cekımı ,hem askere gidenleri havaya atma geleneği hem de ’’atem tutem ben seni’’ sarkısı bulunmustur..

ekşi sözlük

faten
eksi sozluk 7 seneden beri sozluk konseptinde diğer sozlukler icin bir yol gösterici olmus ,pek cok insanın girdiği ,okuduguu ,yazdıgı ,eglenerek takip ettiği bir vazgecilmez olmustur ..

internette en cok tanınan sıtelerın biridir ,belkıde en cok tanınanıdır turkıye’de.

fakat ;son zamanlarda giderek kan kaybetmekte ,bunun en bariz örneği ,sozlugun sevilen ve begenılerek takıp edilen yazarlarının birer birer sozlukten ayrılmasıdır ..

sozlukte suser olarak accountu olan bır cok insanda dıger sozluklerden accountlar alarak farklı bır heyecan arayısına girmekte..

belkı yeterınce bılgı gırılmesınden olacak ,girilen entryler birbirinin kopyası halıne gelmıstır ,örnegin acılan yenı sozluklerın baslıklarına ’’klon ,onune gelen sozluk acıyor’’ gibi klişe seyler yazılmakta ,bir kişi bile cıkıp ,yahu adam ugrasmıs etmıs ,hayırlı olsun dememekte..

bunun sebebi arac - amac ayrımının ıyı yapılamamasıdır zannımca ,eksı sozluk’te dahıl butun sozlukler bırer aractır ,ınsanların eglenmesi,ögrenmesi ,kaynasması,vakıt gecırmesi icin birer aractır sozlukler.

ama gel gelelım bir takım suserler tarafından eksi sozluk bir amac olarak gorulmeye baslanmıs ,insanlar eksi sozlukculer ve dıgerleri olarak ayırılmaya baslanmıs ,hayatta en hakıkı mursit eksı sozluk’tur denılecek kadar durum abartılmıstır..

eksi sozluk’te yazanlar super zeka iken diğer sozluklerde yazanlar ıkıncı sınıf ınsan sıfatına layık gorulmustur ..

tabii ki sozlugun genelınde boyle bır durumdan bahsedemesek de ,ufak bır kısım boyle davranmakta ve ufak sınek mıde bulandırmakta..

benım arkadasım ,eksıde accountu varken a sozluge gidip yazıyorsa ,ben ekside yazmak yerıne b sozlukte yazıyorsam ,bu işte bir terslik var ,noluyoruz deyip durum arastırılmalıdır..

ayrıca yenı acılan her sozluk ıcın ’’klon’’ ve benzeri laflar edılmekte ,peki eksi sozluk bir klon degıl mıdır ?

ssg’nın kafasına gokten zembılle mı ınmıstır boyle bır olusum yapma fikri ? yabancı ulkede sozluk konseptinde yayın yapan web siteleri örnek alınarak eksi sozluk yapılmıs olmasın ? bu durumda eksi sozluk’te en buyuk klon olmuyor mu ?

nihayetınde 7 seneden beri ustuste konulan bilgilerin toplamını ele alırsak eksi sozluk gercekten bir kutsal bılgı kaynagıdır ,ama bu geriye gidiş devam ettiği surece yenı olusumlar karsısında işi kolay olmayacaktır..

bu yazıyı okuyan suserlerin verebılecekleri iki tepki var ,birincisi ’’sacmalamıs’’ deyıp kesıp atabılırler ,ıkıncısı ’’ galıba haklı lan’’ deyıp dusunebılırler ,gerci ıkıncısını dıyen ınsan gidipte sozluge ,adam dogru soylemıs yazamaz ,cunku sozlukte genel bır baskı soz konusu ,herkesın a dedıgı yanlıs olsa bıle ,bir kişi cıkıp ona b dıyemıyor eksı sozluk’te ,e boyle olunca a kişisi gider a sozlugunde yazar faten kişisi gider b sozlukte yazar..

çocuklarla girilen komik diyaloglar

faten
yigenle girilen diyalog ; 5 yasında ve anaokuluna gidiyor..

-faten abi ben asık oldum.
+git konus olum ,vs vs ...
-ya konustum ,sevıyorum senı dedım ,ben ahmet’i seviyorum dedi.
+o zaman baska kızlara bak ,zaten guzel değildi o ,vs vs ...
-sen ask’tan ne anlarsın ki zaten...
+!!??!!

ufacık cocuga got olmakta varmıs kaderde..

ali aydın

faten
ben bu mac 4 tane kırmızı kart gösteririm diye arkadasıyla iddia ya girmiş ,sonucta ;senın gozunun uzerınde kasın var ,senın sortun bıraz kısa gibi,sen topa biraz sert mı vurdun sanki ,gibi sebeplerle 3 kırmızı kart göstermiş , son kartında ise sebep bulamamıs ’’ gel buraya ,sarı kart ,hazır sarıyı gostermısken ,al sana kırmızı kart’’ deyıvermiş bir hakemdir(di) ,sonucta iddia sını kazanmıs ve kendısıne arkadası tarafından bır dildo armagan edılmıstır.

hiçbir kadın çirkin değildir

faten
her leyla’nın bir mecnun’u cıkar ,leyla ile mecnun bırbırını sevdıkten sonra da bize bok yemek düşer .. sana göre cırkın olan biri icin bır baskası delı dıvane olabılır ,zevkler ve renkler tartısılmaz deyıp bır programa daha burada nokta koyuyorum ,yayında ve yapım...

gel gayri

faten
kara gözlüm bu ayrılık yetişir
iki gözüm pınar oldu gel gayrı
elim deyse akan sular tutuşur
içim dışım yanar oldu gel gayrı

ayların sırtında yıllar taşındı
sanmaki garibi eller düşündü
bebekler evlendi yollar aşındı
kozalaklar çınar oldu gel gayrı

hesab et gideli sen gurbet ile
otuz ay tutuldu kolay mı dile
hapisler sürgünler esirler bile
sılasına döner oldu gel gayrı


abdurrahim karakoç

fotoğraf

faten
resmine baktığım güzel kız, genç kız
unuttum, unuttum, unuttum seni
eski bir albümde durursun yalnız
unuttum, unuttum, unuttum seni

iki harf, bir imza, bir tarih; garip
besbelli üçü de mutsuz muzdarip
aklımı zorlama karşımda durup
unuttum, unuttum, unuttum seni

bilemem aradan geçti kaç sene
memleketin nere, kimsin adın ne ?
"hatırla" diyerek bakma yüzüme
unuttum, unuttum, unuttum seni.


abdurrahim karakoç

ey can

faten
ben sabit şeyleri sevmem ey can
sen
eğer beni dinlersen
çağlayan ırmak ol..
ve gönül gönderine çekilmiş
nazlı nazlı dalgalanan
bayrak ol..

ben karanlığı hiç sevmem ey can
vaktin her saatinde
her zaman
ağaran şafak ol..
güneş ışıklarıyla ürperen çiçek
seher yeliyle ırgalanan
yaprak ol..

ben bulanıklığı sevmem ey can
sen
yayla pınarlarından akan
sulardan berrak ol..
göl olma, gölet olma, baraj olma
kanak ol..

ben uykuları da sevmem ey can
uykulardan uzak ol..
kış günü karları yarıp çıkan
beyaz bir gül
mavi bir zambak ol..

ben zaafları da sevmem ey can
hakikatleri sarıp-sarmalayan
zaaflardan ırak ol..
geri dur geri dur ey can
nefret sarayındaki sultanlıktan
ilim ocağında çırak ol..

sana tavsiyemdir ey can
zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına
var bir garip ölünün üstünde
kefen ol
kimsesiz gelinlerin yüzünde
duvak ol..

abdurrahim karakoç

düşünceli olum

faten
ateşte, havada, suda, toprakta
dün bir daha doğdum, bir daha öldüm.
çiçekte, meyvede, dalda, yaprakta
dün bir daha doğdum, bir daha öldüm.

aşk kervanı son durağa varmadan,
ayrıldı bir yerde şekil manadan.
hiç kimse görmeden, kimse duymadan,
dün bir daha doğdum, bir daha öldüm.

kilitsiz kapının ön eşiğinde
büküldüm iplikçe zaman iğinde
yoktan var olmanın son gediğinde
dün bir daha doğdum, bir daha öldüm.

"ben" deyip dururken içimdeki ben,
dört adım ötede tükendim hemen.
kimbilir, belki de vakit gelmeden,
dün bir daha doğdum, bir daha öldüm.


abdurrahim karakoç

duydun mu

faten
karagözlüm, kavuşmayı beklerken
ayrılığın vakti geldi duydun mu?
beraberce diktiğimiz çiçekler
açılmadan önce soldu, duydun mu?

içimde acıdan ırmaklar çağlar
gözlerim yaş dolu, gönlüm kan ağlar
tatlı hatıralar, sıcak sevdalar
hakikatsiz rüya oldu, duydun mu?

kara talih ile olunmaz yarış
eğer küskün isen gitmeden barış
belki son ayrılık, belki son görüş
kavlimiz yarıda kaldı, duydun mu?

çok olur dağların karı kıcısı,
böyle imiş alnımızın yazısı
bu mevsimsiz ayrılığın acısı
ok vurdu sinemi deldi, duydun mu?

karakoç’um, kalbim yara, dilim lal
ömrümün ufkunu sardı bir melal
beslediğim umut, kurduğum hayal
içime ateşler saldı, duydun mu?


abdurrahim karakoç

dosta doğru

faten
içimde uzayan her yol,
çıkar gider dosta doğru.
nergis,ıtır,menekşe,gül,
kokar gider dosta doğru.

zamanım yoğrulur gamla,
birleşir sabah akşamla,
ilık kanım damla damla,
akar gider dosta doğru.

gel bende gör,sen gel beni,
durduramaz engel beni,
görmediğim bir el beni,
çeker gider dosta doğru.

beynim fırın,bağrım tandır,
yanarım hayli zamandır,
sevgim bir yavru ceylandır,
seker gider dosta doğru.

ne saklarım ne gizlerim,
yalnızca onu özlerim,
tabutta bile gözlerim,
bakar gider dosta doğru.





abdurrahim karakoç

bulduktan sonra arama

faten
omuzumda sevda yükü
yollarda seni aradım.
beste beste, türkü türkü
tellerde seni aradım.

girdim yeşilden sarıya
sordum ölüye,diriye
çiçeği verdim arıya
ballarda seni aradım.

aşk yalımı girdi cana
gönlüm döndü gülistana
gece-gündüz yana yana
küllerde seni aradım.

yorulup demedim, yeter
hasretin gözümde tüter
keremden, mecnundan beter
çöllerde seni aradım.

bahçem çiçek,bağım gazel
birleşir ebedle, ezel
ayırmadım çirkin, güzel
kullarda seni aradım.

ulaşmak için rahmete
katlandım binbir zahmete
karışıp söze, sohbete
dillerde seni aradım.

abdurrahim karakoç

beşinci mevsim

faten
düştü can evime dördüncü cemre
dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
dörtyüz seksenbeş gün çekti bir sene
onaltıncı aya takvimsiz girdim.

aynalara baktım korku gösterdi
saatler her sabah kırkı gösterdi
namlular, nişanlar türk’ü gösterdi
hayatım boyunca hedefte durdum.

gül sundum yediler, koklamadılar
armağan can verdim saklamadılar
gittim... gelir diye beklemediler
kaybolan gölgemi yollara sordum.

getirdim yanıma ay’ı bir karış
ölçtüm ki dağların boyu bir karış
şehiri bir adım, köyü bir karış
damlada denizdir en küçük derdim.

savurdum, eledim, seçtim zamanı
yaprak, yaprak tel tel açtım zamanı
haftada üç asır geçtim zamanı
nerye gittimse zamansız vardım.

yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
yazık, kuklalara sığmadı sesim
yaşadığım şimdi beşinci mevsim
çağın çilesini sırtıma sardım





abdurrahim karakoç

bereket

faten
ask dedin, bağrıma soktun bıçağı
akan kanım göl olmadan tükenmez
sevda kokan bu yaranın çicegi
petek petek bal olmadan tükenmez

hasret nedir? yarına sor, düne sor
inanmazsan dönder-aktar gene sor
sensiz geçen geceleri bana sor
saatleri yıl olmadan tükenmez

görsem derim biçimini, rengini
kötü talih yüksek yapar engini
içimdeki bu sevginin yangını
kemiklerim kül olmadan tükenmez


abdurrahim karakoç

beni de çağır

faten
çileyi koklayıp gül niyetine
zindana girersen beni de çağır
sabrı, kanaati bal niyetine
ekmeğe dürersen beni de çağır.

bazen iki dünya sığar içime
bazen iki güneş doğar içime
bazen gam yağmuru yağar içime
sen beni ararsan beni de çağır.

dostların var ise divanelerden
gözyaşın aktıysa minarelerden
binlerce senelik viranelerden
birşeyler sorarsan beni de çağır.

ezelin ezelden öncesi vardı
yine sonsuzluktur sonsuzun ardı
zaman yumağına bizi kim sardı
aklını yorarsan beni de çağır.

dışarda göz yanar, içerde yürek
taahhüt ehline tahammül gerek
mazlum yarasına merhem diyerek
gözyaşı sürersen beni de çağır.



abdurrahim karakoç
63 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol