confessions

faten

- Yazar -

  1. toplam entry 3046
  2. takipçi 2
  3. puan 45167

aklımdasın

faten
acıklama seklınde bır entry degıldır ,gecmişte yasanmıs bir anıdır ,paylasmak istedim ;

üniversite 1.sınıfa gidiyordum. gençlik bu ya, başımda kavak yelleri esiyor.
zaman ise benim geleceğin en büyük iktisatcılarından biri olmam için geçiyor gibime geliyordu. geliyordu ama ben derslerden çok, arkadaşlarla üniversite binamızın içerisindeki sahalarda ve ağaçların arasında top oynamayı, gezmeyi ve arkadaşlarla sohbet etmeyi tercih ediyordum.

“öğrenci dediğin fotokopisinden belli olur”, “fotokopisiz öğrenci meyvasız ağaca benzer” öğrenci atasözleri uyarınca vize dönemlerinden bir ay önce gördüğümüz derslerin notlarının fotokopilerini bulup almak için azim fotokopi’ye gittim. azim fotokopi hemen hemen bizde ki bütün derslerin dönem içindeki notlarının fotokopilerini çoğaltır ve satardı. orada fotokopileri alırken yanımda bizimle ortak dersi olan matematık dersinin fotokopisinin olup olmadığını soran bir kız vardı. fotokopiciden o dersin notlarının olmadığını öğrenince oldukça üzüldüğünü gördüm.

- “her halde iktisat fakultesinde okuyorsunuz” dedim.
- “evet” dedi.
- “bende matematık dersinin notları var. isterseniz onları size ben temin ederim”dedim.
- “ah, size zahmet olmasın?” dedi.
- “yok canım ne zahmeti” dedim.
sonra oradan beraberce konuşarak çıktık. yolda adını söyledi: gulcan’mış. neyse biz böylece tanışmış olduk.
ertesi gün ders notlarını ona verdim. kız beni çok etkilemişti. bir içim su derler ya öyleydi. tabii, beni çok etkilediği içinde bana öyle gelmiş olabilir. neyse... bu yardım severliğimin karşılığında kız beni ne zaman görse hemen yanıma gelmeye başladı. diğer arkadaşlarımla da tanıştırdım onu. artık çok samimi olmuştuk. olmuştuk olmasına ama kıza da tutulmuştum.
ne yapmalıydım... düşünüyordum ama bir türlü de karar veremiyordum. şimdi kıza arkadaşlık teklif etsem, yardım etmemin karşılığında ondan faydalanmak istediğimi düşünebilirdi. ayrıca arkadaşlık teklif etmemin diğer arkadaşlarımın hele hele emre’nın kulağına gitmesi... aman aman ölsem daha iyi.emre duydugu birşeyi diline dolar insanın burnundan getirirdi.
çok düşündüm bir karar veremedim. en sonunda ona aşkımı mektupla ilan etmeye karar verdim. bu amaçla oturdum ve usturuplu bir aşk mektubu yazdım.

“bu mektubu kaldığım yerin soğuk duvarlarını ısıtmaya çalışan yüreğimin her atışında ismini hatırlatan sıcaklığında yazıyorum. bir melankoni içerisinde yazmaya çalıştığım bu satırlar daha çok seven yüreğimin sevilme mutluluğunu yakalaması için çabalaması ve belki de karşılıksız bir sevda bataklığına nasıl gömüldüğünün ifadesi.
acaba gülcan; senin o melekler kadar güzel olarak tasavvur ettiğim hayalini gönlümden silip atsam mı diyorum. yazık olmaz mı sorusu aklıma geliyor. yazık olmaz mı aşkıma? acaba unutsam sana karşı hissettiklerimi, hiçbir şey yaşanmamış gibi acaba bir anda geçen onca zamanın ötesine gidebilir miyim?
yakalanan bir kuşun esaretten kurtulmak için çırpınması gibi seni görünce çırpınan kalbimin atışlarını, yüzümün her kızarışını, benim sana olan tutkumu tavır ve yüz ifademden, heyecanımdan, titrememden anlamandan duyduğum korkuları... unutsam mı?
böyle bir şey mümkün olsa bile herhalde yaşadığım onca duyguyu bir anda jiletle kazıyıp, söker gibi atamam, atmam.
çevremde çok pişkin, yüzsüz, her şeyi çok rahat ifade edebilen biri olarak görülmeme rağmen aslında sevdiğine karşı aşkını ve duygularını ifadeden bile çekinen utangaç yapıda biri olarak sevgimi yazı ile belirtme ihtiyacı duydum. sana olan sevgimi hoş karşılaman dileğiyle...”
“yakın çevrenden biri”

mektubu bilgisayar ile yazdıktan sonra bir zarfa yerleştirdim. gülcan’in de aralarında bulunduğu arkadaşlarla okulun önünde sohbet ederken lavaboya gitme bahanesiyle gidip sınıfta gülcan’in ders notlarını tuttuğu ajandanın içine koydum ve sonucu beklemeye başladım.
ertesi gün üniversitenin ana binasında bulunan yemekhaneye giderken gülcan bir ara yanıma yaklaştı ve:
- “hüseyinciğim sana bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalsın. aramızdaki samimiyetten bir tek sana söylüyorum” dedi ve devam etti “yahu dangalağın bir bana bir mektup göndermiş” dedi.
- “şaka mı yapmış mektupta?” diye sordum.
- “şaka mı bilmiyorum ama mektupta bana tutulduğunu, aşık olduğunu... falan filan yazmış işte. yani oldukça duygulu bir dille bana ilan-ı aşk ediyor herif” dedi. ben de:
- “peki kim bu herif”dedim.
- “ne bileyim, ismini yazmamış ki! ama yazdıklarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. bir iki tahminim de var” deyince heyecanlanarak;
- “peki kim olabilir” diye sordum.
- “tahminime göre bizim gruptakilerden biri ve... neyse ismini de sonra öğrenirsin hüseyinl” dediği sırada diğer arkadaşların da yanımıza gelmesiyle sözünü keserek onlarla konuşmaya başladı.
beni bir merak sarmaya başlamıştı. acaba tahmini ben miydim de tavırlarımdan öğrenmek için konuyu bana açmıştı. anlamış mıydı acaba...
içim içimi kemiriyordu; mektup yazmasa mıydım. eğer gerçekten benim yazdığımı anlamışsa ve benimle bir daha konuşmazsa ne yapardım. belki hem bir arkadaşı yitirecektim, hem de sevdiğim kızı.
bu arada şeytan da dürtüyordu beni bir mektup daha yaz diye. bu sefer duygularımı daha açık belirtecektim. bu düşüncelerle tekrar bilgisayarın başına geçerek yazmaya başladım:

“gülcan; şu an sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim duygular var ya, o duyguları sana bir sahilde hafif bir yağmur çisiltisi altında ıslanırken ve deniz dalgalarının, martı sesleriyle birleşerek oluşturduğu o nefis fon müziği eşliğinde dans ederken söylemek isterdim.
bilmem sen hiç birşeyi, pek çok şeyi kaybetme pahasına daha doğrusu yüreğin pahasına satın almak ister misin? bil ki ben yüreğimi sana, senin için satmaya hazırım.
keşke sana olan aşkımı, seni görünce hissettiğim duyguları gözlerinin derinliklerinde köşe kapmaca oynarken anlatsaydım. acaba anlatabilir miydim?
insanlar madde ve mana arasında, denizde salınan tekneler misali gelip giderken; ben kendimi sevdama kucak açmış, senin gönül limanında demirlemiş olarak bulmak isterdim. sana bağlanmak sarılmak ve ...
hayali bile yaşadığım hayatın sahte yaşantısından daha gerçek ve daha güzel.
mektubuma çok sevdiğim, güzel bir söz ile son vermek istiyorum: “sevsen, sevilsen ve sevilebilir olsan”
beni sevilebilir biri olarak görmen dileğimle...
“yakın çevrenden biri”
mektubuma ek olarak da “gülcan’a” diye ithaf ederek yazdığım:

aklimdasin

papatya açmış kırlardan
peygamber çiçeklerinin sarısından
kekik otlarının kokusundan
doyasıya içime çektiğim sen!

belki değilsin, belki farkındasın
sen benim hep aklımdasın

turnalarla gönderdim sana
gönlümde yetiştirdiğim gülleri
yalancı gönüllerde
karanlık tünellerde
aşkı aramaya çalışırken sen
senin aşkını hayat gibi yaşardım ben

belki aşkıma uzaksın, belki yakındasın
sen bilmesende hep benim aklımdasın !

şiirimi de zarfa koyarak bu sefer postaladım.
ertesi günde dedemin vefat ettiği haberi geldi. alel acele gümüşhane’ye gitmek zorunda kaldım. bir hafta sonra döndüm ve okula gittim. gülcan beni görünce hemen gülerek yanıma geldi ve:
- “hüseyin hani bana biri aşk mektubu yazıyor demiştim ya işte ondan ikinci bir mektup daha geldi. bir de bana ithaf ederek yazdığı şiirini koymuş. çok etkilendim.”
- “peki kim olduğunu bulabildin mi?” diye sordum. o da:
- “sana bir iki tahminim var diyordum ya... artık emin oldum.”
- “emin mi oldun, peki kim?” diye heyecanla sordum
- “hiç tahmin edemezsin... emre!” dedi.
- ’’emre miı?” dedim şaşırarak
- “tabii... yakın çevremden biri, çok pişkin, yüzsüz, her şeyi çok rahat ifade edebilen biri olarak görünen başka kim olabilir?” deyince şaşkın, yıkılmış bir ifade ile:
- “çok şaşırdım” dedim.
- “şaşır, şaşır ... dahası var. emin olunca ben gittim ona ondan
hoşlandığımı belirttim. yazdıkları beni çok etkilemişti. ayrıca çok utangaç, ona kalırsa bana hiç açılamayacak ve beni sevdiğini söyleyemeyecek... bu sebeple ona ben açıldım. o da benden hoşlandığını fakat benim seninle olan diyalogumuzdan ve samimiyetimizden dolayı ikimizin arasında bir şey olduğunu sandığından bana açılamadığını söyledi. düşünebiliyor musun ayrıca ikimizin arasında bir şey var sanıyormuş” dedi.
çok şaşırmıştım. ne diyeceğimi bilemiyordum. sonunda;
- “senin adına sevindim. nihayetinde sana mektupları yazanı da bulmuş oldun böylece” dedim ve yanından ayrıldım.
bir yanda sevdiğim kız gülcan diğer yanda en yakın arkadaşlarımdan emre vardı. ve ikisi de benim aşk mektuplarım sonucu... tam bir çöküntü içerisindeydim, ne yapacağımı bilemiyordum. bu hal içinde iki hafta okula gitmedim, hatta gidemedim.
iki hafta kadar sonra okula gidince bu sefer gülcan ve emre bir ara yanıma geldiler. emre bana:
- “hüseyin seni yemeğe götürüyoruz. orada sana bir de süprizimiz var” dedi. ben de:
- “emreciğım bugün olmasa” deyince, gülcan:
- “itiraz etme hakkın yok. çünkü seni son zamanlarda hiç göremiyoruz. okula uğramıyorsun bile” dedi ve kolumdan çekerek dışarı doğru sürükledi.
benim isteğim üzerine karadeniz pidecisine gittik. yemek siparişini verdik. bu arada ben sohbet esnasında elimden geldiğince espiri yapmaya, güleç olmaya çalışıyordum.
konuşma esnasında gülcan bir ara bana dönerek:
- “sana bir süprizimiz var demişti ya emre; şimdi onu söyleyeceğim sana. biz
emre yle kendi aramızda sözlendik.emre’nin romantik, duygusal mektuplarına dayanamadım. ben de ona duygusal olarak karşılık verdim ve...” derken emre söze girerek:
- “ne saçmalıyorsun, ne romantik, duygusal mektupları...” diye gülcan’in sözünü kesince ben de emre’nin sözünün devamını getirmesine fırsat vermeden hemen sözünü kesmek ihtiyacını hissettim:
- “demek ki gülcan sendeki romantik, duygusal yönleri keşfetmiş ve sana tutulmuş. çok şanslısın emre,gülcan’ın kıymetini bil” dedim.
yemekten sonra emre’nın ellerini yıkamak için lavaboya gittiği sırada masadaki peçeteyi aldım ve gülcan’a dönerek sessizce:
- “bu günün anısına bu peçeteye duygularımı yazıyorum. çıktıktan sonra yazdıklarımı oku ve sonra da yırt tamam mı?” dedim. gülcan meraklı bakışlarla başını evet manasına salladı.
bende peçeteye o’na ithaf ederek yazdığım şiirin nakarat bölümü olan:

belki aşkıma uzaksın, belki yakındasın
bilmesen de, sen benim hep aklımdasın

ve altına da: “allah’tan emre’ye ve sana mutlu bir yuva ve mutlu yarınlar diliyorum.”
“yakın çevrenden”
“hüseyin”
notunu yazdım. notu yazdığım peçeteyi katlayarak gülcan’ınn eline tutuşturdum.
emre de yanımıza gelince;
- “sizin bu mutlu haberinize çok sevindim inşallah allah tamamına erdirir” dedim ve devamla “bu gün de aslında çok işim vardı. sizinle buraya gelince unuttum hepsini. şimdi gitmem lazım; anlayışla karşılayacağınızı umuyorum” dedim.
birlikte dışarı çıktık ve tokalaşarak yanlarından ayrıldım. bir süre sonra dönerek arkama baktım gülcan peçeteyi yırtıyordu ve gözleri yaş doluydu. benim onlara baktığımı görünce gözlerini silerek bana el sallamaya başladı.
bir daha arkama bakmaya cesaret edemeden gözlerimde beliren yaşlarla oradan uzaklaştım...


hiçbir kızın anlayamayacağı durumlar

faten
ask acısı cektıgınızı ,her sanıye onu dusundugunuzu anlamaz ..

gecenin saat 3 unde uyku tutmayınca ,gizli numaradan sesini dinlemenızın mantıgını kavramaz..

gozlerının ıcıne uzun uzun dalıp gıtmenızın altında bır anlam aramaz..

ona şiir yazmanızı ,her sanıye dusunmenızı sallamaz..

onunla aynı otobuse bınmek ıcın baska bır otobusle diğer duraga gitmenize bakmaz..

en onemlı dersınızın fınalını onun ıcın ekmenızi takmaz..

dogum gununde onu ılk arayan olmak onun gozunde onemsızdır ..

sız ondan bır tek kelıme duymak ıcın her gun telefon acarken onun susmasi sebepsizdir..

karsısına tesadufi(!) olarak cıkabılmek ıcın arsınladıgınız yollar onun gozunde bir hiçdir..

aslına bakarsanız o varsa kelımeler kifayetsizdir ..

kelımelerın kıfayetsiz oldugunu bıle bıle yazmak cehalettir..

ask ucgeninde butun koseler kapılmısken size kose kapmaca oynatmasi hiyanettir..

o sizi sevmezken sizin onu sevmeniz metanettir..

sonuc olarak ,sevdiginizin baska olması seveninizin baska olmasi kaderin ibneliğidir..




yaran fıkralar

faten
iki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış. birgün misafirlikte sohbete baslamışlar;
-eee sizin kızdan ne haber?..
-valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. başını kaşıyacak vakti yok. ilk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. derken ankara seyahatleri başladı. bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. sonra paris seyahatleri filan en sonundabu iş böyle olmayack dediler, patronu ev tuttu. deli gibi çalışıyor evladım. ee, peki sizinki ne alemde?
-valla bizimki orospu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum...

meybey

faten
pilot -meybey dusuyoruz meybey.
kule -ney bey ?
pilot -heybey dusuyoruz ulan heybey ?
kule -ney bey ?
pilot- hey gidi gunler hey ,dusuyoruz ,hey gidi gunler hey.
kule -ne dedıgın anlasılmadı ,tekrarla.
pilot - amına koyayım kuledeki bey ,dustuk ,amına koyayım kuledeki bey.
kule - anlasıldı tamam.

çeşmeye su almaya gidiyorum diyip evden cikan kiz

faten
beykoz’da çeşmeye su almaya gidiyorum diye evden cıkan 18 yasındaki zeynep bilen isimli genc kız ,esenler otogarında çeşme otobusune binmek uzereyken bulundu,kızını döverek hastanelık eden baba ’’ bu kız gecen yaz’da bodrum’a komur almaya gidiyorum deyip,bodrum’a tatıl’e gitmişti,ama bu sefer yutturamadı ’’ dedi.

msn de tek kişi için online olmak

faten
cevrimdisi bir şekilde gelen gidene bakarken birden o gelir ,hemen sizde online olursunuz ..

selam dersiniz hemen ,aaa bende yeni gelmiştim der ,sabahtan beri seni bekliyorum demek ıstersınız ,onun yerıne ,kalp kalbe karşidir gibi birşeyler gevelersiniz ..

konusursunuz uzun uzun..

ben gideyim artık dedıgınde ,daha yenı geldın dersiniz..

saate bir bakarsiniz 3 saat olmustur geleli ,sahi ya zaman ne cabuk geciyor senınleyken ?

sonra o gider ,o gidince asagida yanıp sonen arkadaslarınızın msn pencerelerıne bakarsınız ,2 saat once x naber yazmiş ,onu okurken acaba diye dusunursunuz ? acaba o da bana karsi birseyler hissediyor mudur ?

-abi iyi misin der akradasınız ..
+iyiyim iyiyim diye geçiştirirsiniz ,saat kacda dısarı cıkalım der ,tamam tamam dersiniz suursuzca..

dusunulmesı gereken daha onemlı seyler vardır ,en kucuk anlamdan derın asklar cıkarabılme potansıyelı mevcuttur sızde su durumda ..

soyle soyle dedi ,demek ki var bişeyler ,soyle soyle dedı ,yok canım arkadas olarak goruyor benı ,uzun analızler sonucu ruh halınıze gore ,evet abi ona acılmalıyım ya da yok abı o benı ne yapsın dıye dusunursunuz ..

en sonunda gir bi entry gitsin dersiniz ,ama pek onlıne olmuyor ,gorme ıhtımalı de az dıye dusunursunuz ,bosver ,gormesın zaten dersınız sonra ,ask tek kişiliktir dememiş mi zaten şair,ben ondan iyi bilecek değilim ya ..

tek basınıza yasarsınız askınızı ,msn de ,sozlukte ,orda burada ,dusunerek ,dusunerek ve dusunerek ..

cok ılgınc bır duygudur ,her dakıka zıhnınızde ,beynınızde ve ruhunuzda o vardır ,evet evet her dakıka onunlasınızdır ,ama aslında her sanıye onsuz ..

kendı kım butonunuza onun butonuna bastıgınız kadar basmazsınız ,o eksi oy alınca uzulursunuz ,kimseye de soyleyemezsınız ki ,herkes dalga gecer diye ,siktir et gecerse gecsınler deyıp baslıgını acarsınız sonra..

yazarken cumlenın sonunu bır yerde baglamak lazım dıye dusunursunuz ,fakat yazacak o kadar sey var ki ,aklınıza onun baslıgına yazıp yazıp kaydet butonuna basmaya cesaret edemedıgınız entryler gelir ,hatta daha dun yazmadın bı bı tanesını tam yarım saat ugrasip dıye kendınıze kızarsınız ,basiverseydin ya kaydet’e..

bir de şiir bulmustun , afilli bir seydi..

gerci herkesin dilinde ya ,en guzel bu siir anlatıyordur sızın duygularınızı ..

ne hasta bekler sabahı
ne taze oluyu mezar
ne de seytan bır gunahı
senı bekledıgım kadar..

gecti istemem gelmeni
yoklugunda buldum senı
bırak vehmımde golgenı
gelme artık neye yarar dıyor ıkıncı kıta ama ,oraya luzum yok ..

gelmemesini istemenız mumkun degıldır kı ,ilk kıtayı bır cırpıda ezberlersınız ,olur ya bır gun yuzune soylerım dıye ..

kendınızı avutuyorsunuzdur oysa ,bu entry yazılacak ,sonra tarıhın tozlu sayfalarına karısacak ,okumayacak bıle buyuk ıhtımal ,olsun ,bunları yazmak rahatlatır sızı.

amaaan dersınız ,gidip hava almalıyım ,keske dersınız ,mutlulugun resmı degıl de ,umudun resmı cızılmıs olsaydı ,o zaman bır umudum olurdu ,neler sacmalıyorum dıye dusunup ,kendınıze kızarsınız ,daha sonra kaydedelım’e basar basmaz ,ulan sozluk sen nelere kadirsin deyip ,ne msn’e ne houston’a bakmamak ıcın kosar adım cıkarsınız ..




bilgiçlerin nicklerinden roman yazmak

faten
#316715e istinaden ;

televizyonu acti ,winniee the pooh vardi ,yasi 26 olmasina ragmen cizgi filmi cok severdi ,o sirada chatlak arkadasi ozgeyi aramasi gerektigi geldi aklina ,telefonu eline aldi 223 43 34 u tusladi ,bir yandan da zamping yapiyordu ,televizyonda asure aromali ulker cikolatali gofret reklami cikti ,ohannessenpetersburgerking dedi bi anda ,sonra ups dedi ,ben ne dedim diye kendine guldu..

uzuuun uzuuun esnedi ,belli ki uykusu gelmisti ,yatmadan once haggard dinlenir dedi ,muzik dinlerken bir yandan da hayal kuruyordu ,once cinderella oldugunu dusundu ,amaaan dedi ,bir prens bulmak icin her kurbagayi opmek gerekmez bu masali sevmedim..

yatmaliyim dedi ,ertesi gun is vardi..

sabah 06.00 a kurdu alarmi ,uyandiginda saat 06.30 du , allaaammmm dedi ,bu devirde meleklerebileguvenmemeli insan ,ben kalkmis bir saate guveniyorum,hizli hizli portakal suyunu icti ,agzina bir seker atti ,dunden kalma tekelbirasi nin sisesini cope atti..

is yerine vardiginda saat 07.30 olmustu ,rendekar işinde calisiyordu ,özgürlük benim adım felsefesine sahip oldugundan bu işi secmisti ,aslinda kucuklukten beri hukukchu olmak istemişti ,ama olmamişti işte..

işi bazen cekilmez oluyordu ,hele o anlamayanadamlardan gelip araba kiralamak isteyen oldugunda..

gitti bakkala ,bir vanillali max aldi ,vanilyaya vanilla derdi ,azcik salakimsiydi..

cekirdekde aldi ,sivilce yapacagi aklina geldi ,hurafee diye dusundu ,cekirdeksiz bir gulsin ,saatsizgugukkusu gibi olur dedi ..çattakçuttak yemeye basladi cekirdekleri..

işyerine dondugunde maliyeciler oradaydi,hiiiic ugrasamam simdi dedi ,carpediem ,anı yasıyorum..

maliyeciyi takmamasinin sebebi ,arkadasi murat kaner olmasiydi maliyecinin.. murat ,olu beden gibi solmus yuzu ,mysterious takilmasi ,evrendeki en mutevazi insanim tavirlariyla tam bir uyuz tipti..düdüklü şeker yer misin dedi murat’a..yok dedi murat ,bizim işi biliyorsun dedi, seyyah gibi dolasiyorum ..

what are you going know ,yazdi kagida ,uzatti murat’a..

murat kagida bakti ,anlamadim dedi..

bidaha oku dedi gulsin..

okudu murat bi daha ,imgoindeeperunderground dedi,pis pis guldu,bu seferde gulsin anlamadi..

elenktrinkalamadımsenden murat ,cok sevgi kelebee bi tipsin dedi ..

murat bozulmadi ,kumralada ya gidicem işim var adada dedi ,31subatda gelirim bir daha artik dedi ,yine guldu pis pis..

o sirada dukkana kedi girdi ,kedinin adi kotu kediydi,pist demeye calisti gulsin,agzinda cekirdek oldugundan piksi deyiverdi..

daha karpuzz kesecektik esprisini yapsam mi dedi ,vazgecti..madem tatile gidiyorsun ,use condom don t be silly dedi..

john maynard keynes gibi konustun dedi murat , o kim dedi ,aaaa bilmiyor musun dedi ..

yok bilmiyorum dedi ,bonibon alicam ister misin diye sordu nazikce..

bana da alsana dedi ,bonibon ,ama 376 tane istiyorum dedi..

yok ebenin ami ali sami diyecekti,zor tuttu kendini,istiyorsan 1810 tane bile alirim sana dedi ,gulumsedi..ufoya tas atan masum koylu cocugu gibiydi murat ,kizamiyordu ona ,ama bazen karpuzcekirdegini doldurmayacak sebeplerden kavga ediyorlardi..

gitti markete gulsin,mor ceketi ,fıramboğaz renkli gomlegi,mançalı donu ile karsiladi onu ,tam bir boslukta bos olamayan adam tiplemesi ciziyordu ,gulsin onu kuyruksuz aslana benzetti,onun kalfasi da satanist yiyen kedi gibi bakiyordu ,adam resmen kediye benziyordu..snoopy geldi aklina ,oradaki musteriyi gorunce ,hayvanath gibi biseydi ,ama ben sanatçiyim havasinda yuruyordu ,bok bocegi olur senden olsa olsa diye dusundu,bakkal ne istionnn diye hoykurdu ,bir adet asure aromali ulker cikolatali gofret alacagim dedi,su parlak kirmizi ambalajli olanlardan..yeşil ambalajli vereyim ,onlarda sukela dedi adam..

arkadan bir teyze yumoşlar nerde dedi ,bu muque teyzeydi ,mahalledin dedikoducu,huzursuz ,evde kalmiş karisi... ..

uzun çalar kısa üflerdi bakkalin lakabi ,turkish camel diye kakalamaya calisirdi birinciyi ,itiraz edenlere ,cat pat ingilizcesiyle ,follow the white rabbit derdi ,ısıgı izle falan deyip ,parayi kasaya atardi ,bazende hayriirdalgerçekmiydi gibi kafa karistirici sorular sorardi ,mordeliktebirdelik dimi ama ? falan derdi..telli kus gibi bik bik oterdi..hele bazen bizler tarihin ortanca çocuklarıyız diye lafa girip tarih anlatmaya baslayinca herkes lanet olsun deyip kacardi..

melankomik bir tipdi bakkal ,hem komik hem huzunlu,independence filmindeki adam gibi tarardi saclari ,expert olmak istemişti ,iyi para var o işte diye ama falda 3 vakte kadar bakkal dukkanı cıkınca vazgecti..sipa ki ne sıpa bi oglu vardi ,benpastirmaliavizedegilimtipdoktoruolucam derdi hep oglu ,nerden duyduysa artik .. karisi aysegulnazcanda pek hanım kadındı ..louandreassalomee ozendi bi ara ama bakkal remzi dove dove adam etti onu..

henüz uc yasinda bir kardesim var sarkisini pek severdi ,bir de yat yat yat ahlak polisi baskinlarini,arenayi falan izlemeyi severdi tv de..

dogma buyume selanichliydi ,countess gibi bir cocukluk gecirmişti ,zeyna olmak isterdi onceleri ,pink floyd dinledi floydian oldu zeyna yerine..

tek sorunu surekli gaz kacırma hastalıgı olmasıydı ,kocasi surekli gotu yika derdi ona ..

sonucta mutlu bir evlilikleri vardi..

gulsin cok imreniyordu remzi ve hanımının iliskilerine ,murat a duydugu nefretin bir askdan ileri geldigini anladi ,murata gidip ,seni bir solucanin topragi sevdigi gibi seviyorum murat dedi ,salak dedik ya azcik ,anca bu kadar romantik olabildi..
adelino augusto graça barbosa barros dedi murat ,tv de duymustu ,anlamini bilmiyordu ..

birbirlerine sarildilar ,remzi de geldi o ara dukkana ,durun siz kardessiniz dedi ,terspiramit gibi kaldilar ,pinokyo gibi burnu uzasin istedi ikiside remzinin,basarisiz bir saka girisimiydi bu ,evlenin lan evlenin saka yaptim dedi remzi..

umuda da haber verin dedi ,özel isimlerde harf yumusamaz diye duzeltti murat..

lan ,sponge bob tipli ,darklord kilikli ,kizimiza iyi bak dedi remzi ,murat’a..

bakarim dedi murat ,onun kalbi brokenacagina benim kalbim broken dedi..

sinirsahibi remzi sempatiksinirsistemine donustugunu hissetti sinirlerinin ,sinsigibi gulumsedi ..

addicated to pain dedi kameralara donup ,bi filmde gormus ve the end anlamina geldigini sanmişti..

iyi uykular dedi murat’a ,insomnia var bende dedi murat ,bokunu cıkarma murat dedi remzi ,yazacak yer kalmadi..

tamam abi o zaman dedi ..

nick nicki nickince
deathless olunce
vampire slayer gidince
ithilquessir gelince

biz seni arariz dedi..

tamam gozum ,obtum en guzel yerinden dedi remzi ,en guzel yerinden lafi murat da degişik duygular uyandirdi ,sonunda murat ve remzi evlenmek ıcın hollanda ya gitti ,gulsin ve remzinin karisi feminist oldu ,remzinin oglu merdivenden dustu ,yetmedi merter’e dustu ,gay oldu...

the end...

tavuk yolu niye geçti

faten
ismi gecicek yazarlara telif falan verılmıcektır ,ismi gecmemıs yazarlar bır dahakı entrylerı beklesınler..

gelelım yorumlara ;

melankomik : tavukla bızım evde sozlestık ,bızım evde karsı da ,karsıya gecmesı cok normal..

sacını tarayan hatun: aaa ,kedi(!) falan yaneeee..

sacını taramak isteyen hatun: ben kedi(!) den korkarimmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm..

independence: eksi oy veren ibne bu tavuk.o yuzden kosarak uzaklasıyor ..

goetica : bi tane horoz gecmez kı surdan ,evde kaldık ıyı mı ..

376: bacaklara bak be ,pilic piliccc ..

31subat: biz tavuga bakıyoruz nıye gecıyo dıye ,tavuk da bıze bakıyordur ,bunlar nıye bana bakıyo dıye..

carpediem: evet o bir tavuk,ve evet karsıdan karsıya gecıyor ,ama hangımız bıraz tavuk degılız kı ? ve gecmıyor muyuz karsı kıyaya ,umarsız bır cocuk gibi..

myysteriouss: what is happening ?

olu beden: ekmek mı dagıtılıyor ,ne oluyo burda ?

schenardi:turk ceza kanununun 54 uncu maddesının en komık fıkrasına gore karsıdan karsıya gecmesınde bır sakınca yok..

miafori: dıs kulvardan 2 numaralı tavuk koptu gelıyorrrr .. (bkz: bilgi sozluk at yarisi)

satanist yiyen kedi: gecerse ekime ,gecmezse ..

cleirvoyant: ben tavuga tavuk demem tavuk benım olmayınca..

pixie: aaa tavukkk..

ithilquessir: sen yorulma ben soylerım senın yerıne ,aaa tavukkk..

aias :o kıcından sallanan bok mu onun ?

louandreassalome : tavuk mu yumurtadan cıkar ,horoz mu tavugu .. karıstırdım galıba...

insomnia jim: (önce #226603) anket mı yapıyo bu yavsak yoksa ?

lion: tutun sunu ,hep merak etmısımdır yumurtanın cıktıgı deliği ..

zeyra:arııııı ,vız vız vız ..

sergey: ne arısı tavuk o ..

faten :dagılın be ,tavukla tavuk olmayın ...

peach: soru neydi ?

deathlesssoru bu tavuuu..hassıktır ,ezildi...



addicted to pain

faten
ibneyim hovardayım 24 ayardayım adlı sarkının bestesini yazıp muzigini yapıp son albumunde yer vermiş kişi...

sözlerini de yazayım tam olsun

ibneyim hovardayım 24 ayardayım

hem sozluk de yazarım ,
hem normalde yazarım ,
kızlarla işim olmaz ,
erkeklere yazarim...

kahveye de giderim oyun bahane ,
bir hakkı abi var ,sorma ,sahane,
annem evlen dıyor durmadan habire ,
izin vermıyor kı devlet erkek erkege..

hem sozluk de yazarım ,
hem normalde yazarım ,
kızlarla işim olmaz ,
erkeklere yazarim...

macları acayip takip ederim ,
sortlu futbolculara biterim ,
her gece tostumu yer beklerim..
butun sozluk erkeklerine selam ederim..

hem sozluk de yazarım ,
hem normalde yazarım ,
kızlarla işim olmaz ,
erkeklere yazarim...

(bkz: ahahahaha ) (bkz: ne dıyor ayol bu faten dıyen smıley seni )


(bkz: geyik amaclidir)



bilgi sözlük tavla turnuvası

faten
biz,türk milleti olarak otobuse binerken saati sorarak muhabbete basladıgımız kısıye ,son duraga gelindiğinde ’’ya baba ,ver sen cep no’nu ,arada gorusuruz’’ dıyebılecek potansıyele sahıp ınsanlarız.

bu turnuvaya sadece yazarlar gelecek diye bir şey yok,bizi takip eden,yazılarımızı okuyan ,bi ugrayıp merhaba demek isteyen herkes gelebilir,hesapta olmadığı halde gelen kişilere ’’ vay efendım,sen yazar degılsın,yok canım tavla oynamayız’’ dıyecek halımız yok ,onları da sevgiyle kucaklayıp ,içimize alırız ,mesela eksi sozluk’den otisabi gelsin,’’sevgi ormanlarının yemyesıl kokulu dıyarlarından sızlere merhaba diyorum’’ desin,ssk gelsin ,cem yılmaz gelsin ,’’şerefsizim cok komıksınız olm’’ desin,super baba sevenler gelsin ,tasar arkadasımız gelip,ınsanlara kurdıstan vardır masalını anlatsın, televole kameraları gelsin,gerekirse hep beraber merhaba diyelim,sanat icin catır catır sevisebilecek 3-5 manken gelsin,aziz yıldırım gelsin,televole kameralarına ’’ mevvhaba televole kamevvalavvı’’ desin,lo lo lo ’cu tugba gelsin,lo lo lo yapılmadık kımse kalmasın kampanyası tugba’nın onderlıgınde baslatılsın,banu alkan ile murat tasdemir cifti gelsin,onlar televole kameraları onunde kavga ederken,panter emel gelsin,hayvan dovusturmeye utanmıyor musunuz diye bize fırca atsın,bu bulusma yarın ki gazetelerde ,türkiye bulusuyor baslıgı ile mansetlerden verilsin,tüm türkiye’den taksim’e otobusler kaldırılsın ,lerzan mutlu gelsin,hepimizi tek tek ısırsın ,biz ona ısıttırırken,melek kara gelsın ,lerzan mutlu’ya kafa göz dalsın,zekeriya beyaz zar tuttu dıye beyazıt ozturk’e fırca atsın,kenan ısık ’’ 6 kapısını almak son kararınız mı’’ dıye sorsun,gizem özdilli gelsin,ne kadar yetim varsa hepsine acısın ,sanem çelik televole kameralarına ’’boynuzlarım olmadan asla’’ desin,haşmet babaoglu gelsin,attilla ilhan’dan bir şiir okusun,bu şiiri ben yazdım dıye bıze yedırmeye calıssın, ve en önemlisi recep tayyip erdogan’ın ananı da al git buradan dediği köylü,anasını da alıp bizim turnuvamıza gelsin..

islamiyetteki çelişkiler

faten
- herseyi allah yaratmıstır ,insanlara akıl ,mantık ve irade verilmiş ,dogru ve yanlıs kurallar belirtilmiş ,bu durumda yanlısı secen insan hür iradesiyle onu secmıs olacagından tabii ki bu onun sucudur .

-islam dini diğer ayinlere sacma demez hic bir zaman ,ayrıca namaz kılmak egılıp kalkmak değil ,allah’a sukur ve tesekkur etmenın bınlerce yolundan bırıdır ,tüm bunlardan bagımsız olarak her gun 5 defa namaz kılmanın vucuda iyi geldiği,spor yerine gectiği bilim adamları tarafından acıklanmıstır ,zaten namaz dahil butun ibadetler gercek hayatta insan vucuduna fayda saglar ,hic bir sey bosa degıldır.

-islamıyet tam tersi nedenleri inceler ,yalan gunah olmasına ragmen ıkı kişiyi barıstırmak ıcın ,veya savasta esir dusuldugunde dusmanı sasırtmak ıcın soylenen yalanların ,gunahının olmamasıyla beraber sevap bıle kazanılabılecegı acık acık belırtılmıstır..

-basa bela gelmez allah yazmadıkca ,allah bela yazmak kul azmadıkca lafı yeterince acıklayıcı olur bu madde icin.

-kuran-ı kerim’de cehennem kelimesi 1 kere gecerken cennet kelimesi 77 kere gecmektedir ,aynı sekılde azap kelımesi bir kere gecerken mağrifet yani bagıslama kelımesi 77 kere gecmektedir. biz insanlar bir hata yaptı dıye cocugumuzu doverken ,allah’ın da biz kullarına hatalarımız yuzunden ceza verecek olması son derece normaldır ,fakat o tövbe edin bagıslayayım dıyerek her zaman biz insanlara bir acık kapı bırakmaktadır..

-allah’ın kendisine ınanmayanlara ne yapacagını sadece ve sadece kendisi bilir. onlar sonsuza kadar cehennemde kalacak yargısını yapmak hic kimseye dusmez..

-islamiyet bir puzzle gibidir ,ve görmesini biren bir birey icin bütün parcalar yerlerine oturur ; sonuc olarak inanmamak icin binlerce sebep bulunabılecekken onemlı olan inanmak icin bir sebep bulmaktır ...

seklınde cevap verilebilecek baslık ..

edit - bu entry’e isterseniz 1000 tane eksi verin ama onemlı olan bu entrynın kafanızdakı sorulardan en azından birini cozmus olması ,hepsini okuyun yazının sonra eksi verin ,ama okumadan eksi veren top olsun ..

yaran diyaloglar

faten
bugun katıldıgım dugunde gecen bır dıyalog..

-nasılsın faten oglum ?
+sagolun x teyzecim siz nasılsınız ..
-iyiyim bende iyiyim..annenler burada mı ?
+evet oturuyorlar surada..
- ben bı bakayım ,hadi gorusuruz ,darisi basına artık ..
+sagol teyzecim sagol..

5 sn sonra..

sunnet dugunu lan bu!!

ben küçükken çok salaktım

faten
şimdiye kadar bir cok entry yazılmıs ,bunların arasından en salak olanlarınızı burada afişe etmek farz oldu,hepiniz kendınızle barısık ınsanlar oldugumuzu bu baslıgın altına entry
girerek kanıtladınız zaten,umarım benım yazdıgım top 10 a kızmak kımse..

1 numara ; #247222 nolu entrysi ile pixie

2 numara ; #216006 nolu entrysi ile bok bocegi

3 numara ; #115526 nolu entrysi ile belkibirgünbiryerde

4 numara ;#118878 nolu entrysi ile purplish

5 numara ; #131600 nolu entrysi ile serco

6 numara ; #115524 nolu entrysi ile seyhmerat

7 numara ;#216031 nolu entrysi ile walide sultan

8 numara;#235996 nolu entrysi ile prometheus

9 numara;#247196 nolu entrysi ile faso fiso

10 numara ;#237916 nolu entrysi ile fırambogaz

yaran houston diyalogları

faten
ileanla aramızda gecen smıley atısması ,ilean siddetle anti-smileyciligi savunmakta ;

faten : ben smıleysız yasamaktansa
olmeyı tercih ederim
yemin olsun smileyim
hayatımsın herseyimsin.

ilean :smiley gördügüm entryi
berbatlamadan geçemem
entry süper de olsa
en begenilen seçemem

faten :smıley yapıyorsam sanane
yoksa sana zararım,yaparım
ikimizde gelsek puan listine
her turlu senden cok oy alırım

ilean :smileyi terk edersen
bol muhteşem alırsın
yok devam edicem dersen
dombili yazar kalırsın..

faten :smıley yapmamdansa
ehehe ye ne dersin
bir daha smıley yaparsam
allah belamı versın

ilean :çok uykum geldi faten kardeş
hemen gidip yatmalı
bu yazdıgımız manileri
houston diyaloglarına katmalı
bence bu görevi de
şimdi sana satmalı..


(bkz: intikam soguk yenen bir yemektir)

yaran diyaloglar

faten
taksım’de yururken greenpeace uyesi bir bayan anket yapmak ıcın insomnia jim e yanasır ;

anketor - pardon bir kac soru sorabılır mıyım ?
insomnia jim - ne hakkında ?
anketor - green peace ..
insomnia jim - ben green değilim , bak korumuyorum cevreyi falan...

biz gülerek lokantaya girdiğimizde insomnia’nin tepkisi daha bitmemiştir..

insomnia jim - hayret bişeyyaa,goruyo musun anket yapıyolar ..
faten - sozluk mu burası m.k , sanane ,yapar yapar..
insomnia jim - yapmasın abiii..


darklord

faten
darklord’um canim benim,ac agzina vereyim,
bilirim yemegi cok seversin sen,cezerye..

ne zaman nickin gorsem hemen basasim gelir ,
mukemmel butonuna ,butun entrylerine..

faten gelse de versem diye icin icini yer
ayar delisi oldun ,ayarcilik var sende ..

her gordugune verme inan pisman ederler
ayar dedigin nedir ? elinin kiridir be ..

dilerim ki taksinlar ,sana ne kadar insan varsa
dolarlari ,marklari ,dügününde balya balya ..

sana bir kez soksam da ,butun yagim erise
kahve de masa hesabini ,keyfim yerine gelse..

yalamayi sevdigini es gececegimi sanma,
bilirim cok seversin vanilyali dondurma..

tikky

faten
tikkylik marka giymek veya giymemek değildir ,bir kişiyi marka giydi veya giymedi diye yargılamaktır ..

insanları kızdıran da budur ,yoksa kımse kımsenın ne gıydıgıne ,ona ne kadar para verdiğine karısmaz ,ama marka giymeyenlere 2.sınıf ınsan muamelesi yaparsan dur derler adama..

bir kişiye uzerındekı montun markasından veya pantolonunun modelınden dolayı saygı gösterilmez, normalde bunu giyen insan zaten böyle bir sey beklemez ..fakat turkıye’de durum malesef bu ,insanlar gotundekı donun markası dolayısıyla ayrıcalıklı davranılmasını beklıyor kendısıne ..

icinde sadece kendılerı gibi olan yasam formlarının bulundugu bır dunya yaratmaya calısıyorlar ,fakat arabaları bozuldugunda hor gordukleri tamirci hayri’ye gitmeyecekler mi ?

cok acıktıklarında mustafa emmiden simit almayacaklar mı ? gazetelerini rustem amcadan almıyorlar mı ? çöpleri kim götürecek kemal emmi olmasa ? evı kım temızleyecek begenmedıklerı necla teyze olmasa ..

onlar bızımle olmaktan rahatsız bız ise onların oldugu bır dunyadan ..

bir yanda benım ıscım ekmek parasi icin 12 saat calısacak ,diğeri gece saat 12 den sonra alemlere akacak..

oksijen getirilmeli amerika’dan bunlar icin ,icme suları hollanda’dan gelmeli .

marka gıymeyen ınsanlar zaten oldurulmeli..

sabah kalkınca tissot saatine bakacak ,dkny t-shirtun altına diesel kotunu gıyecek,işe ferrarisiyle gidecek ,ögle yemegini burger king de yiyecek ,aksam eve gecınce adidas esofmanları cekip,koltuguna yayılıp plazma tv sini izleyecek ..

sonra mevzu arasında bahsi gecınce ne mutlu turkum dıyene diyecek...

(bkz: siktir git)



cehennem replikleri

faten
independence : hadi sıraya geçin ,moderatorler en one ,sonra gammazlar ,sonra bilgicler.. spoiled gel buraya ,sıvısma arkaya ..

miafori:4.uncu ayak ne geldı acaba ?

darklord : duydun mu abi ,gotumuze gırecek entryleri yazanlar kadar ,onlara + verenlerde sucluymus ..

sergey : ben hep - veriyordum abi .. valla bak..

schenardi : hadi lan ordan,bak dark’cım ,acık konusmak gerekirse ,ben hep - verdim ,zaten ben aslen bursalıyım ?

ankakusu: aramızda ne cok ibne varmıs anasını satayım..

maliyeci: haklısın valla ,ben okudum da ,guldum de ,+ da verdım ,ne taraftan gıdıyooooooo,ooooo hic sakadan anlamıyorsunuz sizde ,cek o koru ayol..

carpediem:zirve burda mı ,gec kalmadım ya ? bu arada bi countess vardı noldu o ?

pixie:askım bıraz sıcak sankı ?

ithil: evet askım ,ben hollanda’day ken yıne bır gun bole bı cehennemdeyız ...

floydian :ee abi sonra ?

freagl dreams: bilgi radyo’dan tum bilgi sozluk icin gelıyor bu sarkı ,emre altug soyluyor ,sıcak cok sıcak ..

goetica : keske nıckı götlü mötlü bişey yapmasaydım..

angelus:bakın zebani bey ,angel ıngılızce de melek demektır ,bılmem anlatabılıyor muyum ?

sacini taramak isteyen hatun: ben makyajsız olsem gırmem buraya ..

sıyah saclı hatun: brad pitt değil mi surda kı sarısın ?

lou: evet o ama ,sankı bıraz kararmıs gibi ?

elenktrıkalamadımsenden:eskıden daha guzeldı buralar ,cok degıstı cookk..

31subat: kaba kuvvet kullanarak bır yere varamazsınız ,bu gunah meselesini konusarak cozebılırız ?

melankomık: su tavuk entrysi olmasa sımdı cennetteydım..

insomnia jim: ahirette gotumuze gırebılecek entrylere en cok entryi ben soktum ,onunuze gecebılır mıyım ?

peach:tabi canım ne demek ,ben kalabalıgı gordum de ,ne oluyor dıye bakmaya geldım zaten..

zebani:fateni en alta yerlestırın ,onu odun olarak kullanıcaz..

myysterioss: sonra gorusuruz arkadaslar ,ben yalnıs gelmısım benım yerım cennetmiş..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol