4.isveç diyetimin sonuda hüsranla bittikten sonra almış olduğum karar.
içten hoşgeldiniyle beni mutlu eden teşekkürü borç bildiğim izmir aşığı olduğu için dahada bir sevdiğim yazar.
imkansızlık
dişlerimi sıktım sustum çoğu zaman
hep ben oldum bir köşede unutulan
sen uzaklarda gördüğüm liman
kıyılarına demir atamazdım ki
kimi zaman maziyi savurdun
gözyaşlarımla avuçlarımı kavurdun
alıp gururumu yerlere vurdun
ama ben sana hiç kıyamazdım ki
neydi o sendeki ne saklıydı
ellerin ellerime yasaklıydı
şu kader dedikleri belkide haklıydı
sen hiç benim olamazdın ki
dişlerimi sıktım sustum çoğu zaman
hep ben oldum bir köşede unutulan
sen uzaklarda gördüğüm liman
kıyılarına demir atamazdım ki
kimi zaman maziyi savurdun
gözyaşlarımla avuçlarımı kavurdun
alıp gururumu yerlere vurdun
ama ben sana hiç kıyamazdım ki
neydi o sendeki ne saklıydı
ellerin ellerime yasaklıydı
şu kader dedikleri belkide haklıydı
sen hiç benim olamazdın ki
olanaksızlık.
tartışmayı bitirmek istediğimde (mutlaka haklıyımdır tartışmada)kes artık dememek için kullanmayı tercih ettiğim kelime.
malzemeler :
500 gr. orta yağlı koyun kıyması
3 adet domates veya 4 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası
4 adet patates
3 çorba kaşığı margarin
3 dilim ekmek içi
1 adet soğan
1/2 demet maydanoz
karabiber
tuz
yapılışı :
kıymanın içine rendelenmiş soğanı, ıslatılıp sıkılmış ekmek içini, tuz, karabiber ve maydanozu koyun. bunları iyice yoğurduktan sonra ıslak avuçlarla oval şekil vererek 1 parmak kalınlığına getirin.
patatesleri soyup köfte büyüklüğünde yuvarlak dilimler kesin.
bir tavada margarini eritin ve patatesleri bu yağda kızartıp bir tepsiye dizin.
daha sonra aynı yağda köfteleri kızartıp patateslerin üzerine koyun.
tavada kalan yağa, kabukları soyulmuş, zar şeklinde doğranmış domatesleri veya sulandırılmış domates salçasını koyup 2 dakika kavurun ve 1/2 bardak su ilave edip kaynatın.
bu kaynatılan suyu tepsideki köftelerin üzerine dökün. kapağı kapatın ve 15 dakika pişirin.
servis tabağına köfteleri patateslerin üzerinde olarak çıkartıp servis yapın.
500 gr. orta yağlı koyun kıyması
3 adet domates veya 4 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası
4 adet patates
3 çorba kaşığı margarin
3 dilim ekmek içi
1 adet soğan
1/2 demet maydanoz
karabiber
tuz
yapılışı :
kıymanın içine rendelenmiş soğanı, ıslatılıp sıkılmış ekmek içini, tuz, karabiber ve maydanozu koyun. bunları iyice yoğurduktan sonra ıslak avuçlarla oval şekil vererek 1 parmak kalınlığına getirin.
patatesleri soyup köfte büyüklüğünde yuvarlak dilimler kesin.
bir tavada margarini eritin ve patatesleri bu yağda kızartıp bir tepsiye dizin.
daha sonra aynı yağda köfteleri kızartıp patateslerin üzerine koyun.
tavada kalan yağa, kabukları soyulmuş, zar şeklinde doğranmış domatesleri veya sulandırılmış domates salçasını koyup 2 dakika kavurun ve 1/2 bardak su ilave edip kaynatın.
bu kaynatılan suyu tepsideki köftelerin üzerine dökün. kapağı kapatın ve 15 dakika pişirin.
servis tabağına köfteleri patateslerin üzerinde olarak çıkartıp servis yapın.
atatürkçülüğü,laikliğin sonuna kadar savunucusu olmayı,çağdaşlığı, gavurluk olarak gören örümcek beyinlilerin sarfettiği söz.
kültürpark, 1 ocak 1936 tarihinde sayın behçet uz’ un öncülüğünde bugünkü mevcut 420.000 m2 alan üzerinde kurulmuştur. kültürparkta büyük kısmı yurtdışından getirilmiş 8000 den fazla ağaç bulunmaktadır. izmir’ in akciğeri olan kültürparkta her ağacın ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılıyor ve ağaçlar sigortalanıyor.
tüm kapılarda araç giriş-çıkışlarında ‘otomatik kontrol sistemi’ mevcut olup, araç trafiği kültürpark alanı çevresi ile sınırlandırılarak kültürpark içerisi tamamen yayaların ve spor yapanların kullanımına sunulmuştur. spor yapanlar için 1850 metrelik tartan pist koşu parkuru mevcuttur.
yıl içinde “uluslararasi izmir fuar alani”nda ihtisas fuarları düzenlenmektedir. "ief ( izmir enternasyonal fuari)" sırasında ise tüm kültürpark alanı kullanılmaktadır. (ief döneminde kültürpark’a giriş ücreti alınmaktadır.)
"marble uluslar arasi doğaltaş ve teknolojileri fuari" da kültürpark alanındaki bazı bölgelere giriş-çıkış sınırlandırması yapılarak düzenlenmektedir.
kültürpark içinde fuar alanları, tarih ve sanat müzesi, sanat galerisi, sanat merkezi, paraşüt kulesi, açıkhava tiyatrosu, hayvanat bahçesi ve lunaparkın yanı sıra yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortları, halı saha, gibi çeşitli etkinliklere imkan tanıyan yapılar bulunuyor. bu haliyle kültürpark eğlence, spor ve kültürel amaçlı olarak bütün yıl kullanılma olanağı sunuyor.
tüm kapılarda araç giriş-çıkışlarında ‘otomatik kontrol sistemi’ mevcut olup, araç trafiği kültürpark alanı çevresi ile sınırlandırılarak kültürpark içerisi tamamen yayaların ve spor yapanların kullanımına sunulmuştur. spor yapanlar için 1850 metrelik tartan pist koşu parkuru mevcuttur.
yıl içinde “uluslararasi izmir fuar alani”nda ihtisas fuarları düzenlenmektedir. "ief ( izmir enternasyonal fuari)" sırasında ise tüm kültürpark alanı kullanılmaktadır. (ief döneminde kültürpark’a giriş ücreti alınmaktadır.)
"marble uluslar arasi doğaltaş ve teknolojileri fuari" da kültürpark alanındaki bazı bölgelere giriş-çıkış sınırlandırması yapılarak düzenlenmektedir.
kültürpark içinde fuar alanları, tarih ve sanat müzesi, sanat galerisi, sanat merkezi, paraşüt kulesi, açıkhava tiyatrosu, hayvanat bahçesi ve lunaparkın yanı sıra yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortları, halı saha, gibi çeşitli etkinliklere imkan tanıyan yapılar bulunuyor. bu haliyle kültürpark eğlence, spor ve kültürel amaçlı olarak bütün yıl kullanılma olanağı sunuyor.
güzel kelimesinin en çok yakıştığı şehir.doğduğum,yaşadığım,vede öleceğim şehir.
yemek tariflerini okuduktan sonra yemek yapmasını gerçekten bilmiyormuşum itirafını yaptığım becerikli yemek ustası.
yüreğim seni çok sevdi adlı kitabının hiç bitmemesi gerekir diye düşündüğüm yazar.
en sevdiğim şarkı olan bekle buğday tanesini yorumlayan türkücü.
gözlerinde ve gamzeli gülüşünde kalbinin içtenliği görülebilen güzel insan, başarılı yazar.
sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor.çünkü sen her taraftasın.sağımda,solumda,arkamda,karşımda.ne yana dönsem,ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun.
akıyorum,çünkü senin yolunda yürüyorum.önüme çıkan hiçbir sapak,hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni.yürümenin en zor olduğu yol bu belki de.ama tozundan,toprağından,çakılından,çalısından şikayetçi değilim benbu yolun.sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
akıyorum,çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni.senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum.kalemin bütün kapıları açık.yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum.böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.
akıyorum,çünkü yüzüne,gözlerine,ellerine baktıkça kendimi görüyorum.sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
akıyorum,çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var.bugüne kadar paylaştığımız her şey,daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi.hayatın herhengi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup,birlikte koklamak,sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
akıyorum,çünkü bir insanı tutkuyla,beklentisiz,delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum.birini böyle seveceksem,bu sadece sen olmalısın.
akıyorum,çünkü"hayatın uslanmaz ruhusun"sen.işte ben bu ruha aşığım aslında.seninle yenileniyorum,seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
akıyorum.bütün coşkumla...aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana.benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin.orada kal.ayrılma yolumun üzerinden.sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana!..(mavi dalgaya)
akıyorum,çünkü senin yolunda yürüyorum.önüme çıkan hiçbir sapak,hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni.yürümenin en zor olduğu yol bu belki de.ama tozundan,toprağından,çakılından,çalısından şikayetçi değilim benbu yolun.sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
akıyorum,çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni.senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum.kalemin bütün kapıları açık.yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum.böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.
akıyorum,çünkü yüzüne,gözlerine,ellerine baktıkça kendimi görüyorum.sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
akıyorum,çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var.bugüne kadar paylaştığımız her şey,daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi.hayatın herhengi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup,birlikte koklamak,sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
akıyorum,çünkü bir insanı tutkuyla,beklentisiz,delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum.birini böyle seveceksem,bu sadece sen olmalısın.
akıyorum,çünkü"hayatın uslanmaz ruhusun"sen.işte ben bu ruha aşığım aslında.seninle yenileniyorum,seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
akıyorum.bütün coşkumla...aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana.benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin.orada kal.ayrılma yolumun üzerinden.sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana!..(mavi dalgaya)
aşkı en güzel anlatan yazar.
aşk yakalar seni...
sen kaç istediğin kadar.sınırlar koy, duvarlar ör.en kuytu köşelere saklan.kapat gözlerini,bakma hiçbir yere.şiddetle karşı koy sana uzatılan ele.kazanamazsın bu savaşı.aşk gelmişse bir kez,ele geçirecektir seni...
aşk yakalar seni...
sen kaç istediğin kadar.sınırlar koy, duvarlar ör.en kuytu köşelere saklan.kapat gözlerini,bakma hiçbir yere.şiddetle karşı koy sana uzatılan ele.kazanamazsın bu savaşı.aşk gelmişse bir kez,ele geçirecektir seni...
gidişinde gelişin gibi sadece hayaldi belki...düşlediğim düşlerim gibi...hani her gece düşü veren rüyalarıma..ve lacivert sisli bir gecede geleceğine inanmak,aslında hiç gelmeyeceğini bilmek gibi...
gidişinde aslında üzmedi beni yokluğun kadar, yoktun ki aslında...yokluğun kadar sevdim seni, yokluğun kadar özledim, yokluğunda hayal ettim...şimdi ancak yokluğun kadar nefret edebiliyorum senden...ne acı!!!
gittin,yoktun,hiç olmadın...
seni düşlemek mi?yinede güzeldi...kızgın bir çölde bir serapın bilinçsizce ardından koşar gibi...
gidişinde aslında üzmedi beni yokluğun kadar, yoktun ki aslında...yokluğun kadar sevdim seni, yokluğun kadar özledim, yokluğunda hayal ettim...şimdi ancak yokluğun kadar nefret edebiliyorum senden...ne acı!!!
gittin,yoktun,hiç olmadın...
seni düşlemek mi?yinede güzeldi...kızgın bir çölde bir serapın bilinçsizce ardından koşar gibi...
ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve sen bana dokunamazsan, işte o zaman, korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim.
beni tut, herşeye rağmen tut.
beni tut, herşeye rağmen tut.
yalnızım.
yalnız hissediyorum ki, bu yalnızlıktanda kötü.yalnızlığımı kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimse yok.
ve sen de yoksun
belkide hiç olmayacaksın.
yalnız hissediyorum ki, bu yalnızlıktanda kötü.yalnızlığımı kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimse yok.
ve sen de yoksun
belkide hiç olmayacaksın.
içten hoşgeldiniyle beni inanılmaz mutlu eden 2. nesil bilgiç.
babamdan güzelliğini dinleyerek büyüdüğüm ve ölmeden mutlaka görmek istediğim şehir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?