duracell

kürt konferansı, ermeni konferansı ve osman pamukoğlu’nun konferansını da barındırabilen.

solcuların; "niye osman pamukoğlu’nu çağırıyorlar"

sağcıların; "niye kürt konferansı yaptırıyorlar"

aşırı dincilerin; "niye ermenilere konferans veriyorlar"

diye sevmedikleri ama üçü açısından da bakılınca tüm fikirlere eşit yaklaşan ve kesinlikle siyasi bir açıdan kimseye öncelik de tanımayan hakkını da yemeyen okulun düzenlemiş olduğu konferanslardan biri

türkiye’de en fazla gariban gence karşılıksız burs vererek okutan, yurdumun değişik yerlerinde kötü durumda olan lise ve ilköğretim okullarını da iyileştiren ve aynı zamanda türkiye’de en fazla burslu öğrenci okutan üniversite.

sanıldığı gibi zengin okulu değil, içinde elinizi sallasanız burslu öğrenciye değiyor

iki açıdan bakılması gereken yer. birinci açısı, türkiye’nin en güneydoğusu hakkariden kars’a, oradan sivas’a ve mersine kadar uzayan bölge değil, sadece türkiye içinde bakılınca hakkariden adıyaman’a kadar uzayan ve buraya dikkat diyarbakır’ı da dışarıda bırakan bölge.

nerden geldi bu bölge?

bu bölgeyi ilk firdevsi şehnamesinde anlattı (bkz.3. cilt.) kraldan kaçan insanların yerleştikleri yer, zagros dağlarının doğusu. bir dakika, doğusu iranda kalıyor. sonra da artan nüfusları ile dağıldıkları bu bölge.

bu bölgeyi sonra timur söyledi, o da sadece şiraz’dan tebriz’e ve oradan da mardine olan yerler. sonra yavuz sultan selim ve kanuni bu toprağa sahibim dedi. ama asla bir ülke olarak böyle bir yer var olmadı. olmayacak da.

ikinci açıdan bakacak olursak amerikanın, israilin, ermenistan’ın, rum yönetiminin ve bilimum avrupalı batılı ülkelerin yalakalığını yaparak kurulduğu konusunda önce kendini kandırmış sonra da o devletler tarafından kandırılmış sonrasında da kendi kendine kurulduğunu ilan eden ama yine de bu şekilde gaza getirilmesine rağmen hiçbir yerde elçilik açması mümkün olmamış olan ülkemsi yer. amerika’nın irak’a girerek bir tek buradakilere dokunmaması, acaba! dedirtirken orada binlerce insanın katlinden faydalanan tek toplumun oh be dediği ve yıllarca ekmeğini bölüştüğü insanlara ihanet ettiği (türkiye’deki gibi) yer.

saddamın ölümünden faydalanan tek irak topluluğunun kurduğunu sandığı yer

tamamını izlediğim videolardan ötürü 1 gün sonra kapatıldığını öğrenip şaşırdığım karar.

tamamı türkiyede çekilmiş ve yapılmış hatta bir türkçe isim ile upload edilmiş atatürk videolarının olduğu görüntüler yığını.

keşke yine kapansın dediğim karar (burada hemen hemen herkes kapatılmasına karşı ama görüntüler türkiye’den atıldığı için kapatıldığını dilediğim karar)

hatta ve hatta olan bir videoyu da kısaca şöyle anlatayım.

2 tane genç, ellerinde türk bayrağı, önce "çek" diyorlar birkaç saniye önce çekime başlamış kameraya sonrasında ise bayrağı yakıyorlar, atatürk’e türk milletine ve bayrağa ingilizce küfürler ediyorlar sonra yanan bayrağa tükürüyorlar yere bırakıp bir de tekme vuruyorlar.

atatürk hakkında da yapılmış en az 6-7 tane video mevcuttu.

deve kuşu bu kez kafasını kuma gömmedi, o kez yurtdışından eklenmişti videolar, yani onlar ekleyecekti, biz görmeyecektik. bu kez eklenmeyi de engellemiş oldu. yok o videolar hala orada, orada olmasını istemezdim ama buna da şükür dediğim karar

kandi cennetten daha güzel olan, yerli halkını da kendisinden çok sevdiğim ammavelakin bazı insanları yüzünden bir "kağızman liman ben bir gemi dahada gelmiyecem" demek için zorlatıldığım için de hayal kırıklığına uğradığım, uzaktan sevmeye karar verdiğim; dünyada uzun elmanın yetiştiği tek yer olması, kayısısının da ayrı bir şöhrete sahip olmasının da yanında yeryüzünün nimetlerinin birçoğunun yetişebildiği becerikli, bereketli ve kımıl kımıl toprağa sahip güzel mi güzel memleket. hakkında sadece kağızman’a ismarladım türküsü bilinmesine rağmen bunlardan daha çoooook olan ve burada bu türküye dışarıdaki kadar iltimat edilmediğini söylersem milletin aaaa diyeceğini düşündüğüm yer--


kağızman

karlar dağdan bakıp döner hayrana
erir için için çıkar seyrana
kolay kavuşulmaz yeşil canana
aras eteğini öper de geçer (behçet kemal çağlar)

-------------------

cenubunda karlı sıradağlar var
manzaralı bir hoş halli kağızman
zümrüt ağaçları gülşen bağlar var
misli cennet allı pullu kağızman (camuşlulu cemal hoca)

-----------------

şen olasın kalız yurdu kağızman
bahçede açan güller sendedir
aşıkların türkü söyler her zaman
muhabbet eyleyen diller sendedir (sadık miskini)

----------------------

bin üç yüz on altı mülkü kağızman
göründü gözüme seyran eyledim
ibtida kötek’te eyledim iskan
muhibbi sadıkı yaran eyledim (narmanlı sümmani)

----------------------

yaz ayları ezel bahar gelince
çekilir yaylaya elin kağızman
her nebahat izin olur yetişir
açılır bağlarda gülün kağızman (aşık yusuf sezai)

----------------------

koca aras’ın hü çektiği yerde
aras dağlarının güldüğü yerde
iğdırdan gidenin baktığı yerde
bir kasaba var adı kağızman (samed rindani)

elimdeki bazı ünlü/ünlü olmak üzere/ünsüz ama şair kişilerin kaleminden kağızman şiirlerinin ilk kıtaları

ağzı düzgün olmayan kızancıklar veya eşşek kadar olmalarına karşın kendini kızancık sanan katırcıklar

çok entellektüel ama bir o kadar da türkçe’ye verdiği önemden ötürü görüp de ellerinden öpsem dediğim, radikal gazetesini almasam bile mutlaka her gün internet sitesini açarak okuduğum iki yazardan biri (öteki haluk şahin)

sibel tüzün’ün ajda pekkanı kıskanıp "o türkiyenin süperstarıysa ben de avrupanın olcam" demesi sonucu eurovision münasebetiyle bestelediği ama sonucunda rezil olduğu; rezil olmakla da kalmayıp, yarışmayı kazanan lordi’yle de yakalanarak ikinci kez rezil olduğunu göz önünde bulundurursak insanı rezil de edebilen vezir de edebilen mevkii

birinin "kuzey kutbu en soğuk yerdir" demesinden sonra iddiaya girerek en soğuk yerin "güney kutbundaki vothosk" dediğim ve bu suretle iddiayı kazandığım için bana has özel bir yer olan yaşanamayacak memleket

(antarktika) hakkında "the coldest place on earth (yeryüzünün en soğuk bölgesi)" isimli ingilizce hikaye kitabının okunmasını önereceğim yer