confessions

dersaadet

- Yazar -

  1. toplam entry 157
  2. takipçi 1
  3. puan 8165

oğluna tokat atinca uc gün kendisi ağlayan anne

dersaadet
oğlundan çok ağlayan annedir, anne yüreğidir.. hatta kız arkadaşının "beni seviyorsan annenin kalbini getir" şartına "hayır" diyemiyerek annesinin kalbini söken delikanlının hikayesini getirir akla, delikanlı elinde annesinin kalbi, sevgilisine doğru koşarken düşmüştür de kalp seslenmiştir kendisine "bir yerin acıdı mı oğlum" diye..
annenin oğluna vurduğu için ağlaması kadar, annesinden dayak yiyen çocuğun ağlarken " anneeee" diye ağlaması da dikkate değerdir.

islamda kadın anlayışı

dersaadet
islam erkeklerin evlenebileceği kadın sayısını 4 e çıkarmamış aksine indirmiştir, cahiliye döneminde kadın değersiz, yalnızca bi takım ihtiyaçları gideren, ve miadı dolduktan sonra kolayca kapı önüne konabilen bi meta olarak kullanılıyordu, fakat islam kadına hakettiği değeri vermiştir. 4 kadın meselesine gelince bu husuta öncelikle bilinmesi gereken, bu ruhsat kadını koruma amaçlıdır, savaş, fakirlik, hastalık, kıtlık vb sebeplerle kocasını kaybetmiş kadınların namuslarının tehlikeye düşmesine engeldir, günümüz de ham yobaz kaba softa tipler tarafından sırf uçkur derdiyle yapılmış çoklu evliliklere bakarak "kuran da geçen hükmü" eleştirmek doğru değildir. kaldı ki ayette erkeklere eşleri arasında adaletle davranabilmelerinin zor olduğu bildirilmiştir.
erkeklere mirasta iki hak düşerken kadınlara bir hak düşmesinin nedeni, onlara hem babalarından hem de eşlerinden miras kalacak olması neticesinde erkekler gibi iki hak alacak olmalarıdır.
erkeklerin birinin şahitliği yetiyorken kadın sayısının iki olması gerekmesinin sebebi ise kadınların duygusal olmaları, akıldan ziyade duygularıyla hareket etmeleri ve ekseriyetle duygu sömürülerine karşı hassas olup, ikna edilip bu yönde karar verebilmelerinin muhtemel olmasıdır.
islamda her hükmün, ayetin ve hadisin ikna ve ilzam edici hikmeti ve izahı vardır.

yaran fıkralar

dersaadet
new york`tan los angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. kabul görünce oyunu anlatıyor:
-size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
ve ilk soruyu soruyor:
-ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
adam dakikalarca düşünmüş. yanıtı bulamamış... cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-cevap ne?
kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...

mevlana celaleddin i rumi

dersaadet
allah her asırda o asrın insanlarının ihtiyaçlarına göre bir imam yol gösterici gönderir, kuranı o asrın insanlarının anlayabileceği şekilde tefsir eden bir imam.
mevlana hz leri de yaşadığı asrın imamıdır. tıpkı imam-ı rabbani, abdulkadir geylani, bediüzzaman hz leri gibi. eserleri ise salt kendi iradeleri ile değil allahın lütfuyla yazdırılmış kaynaklardır. ne yazıkki mevlana hz leriyle özdeşleşmiş bi şehrimiz varken, ve o bizim topraklarımızda tebliğde bulunmuşken, özellikle yurt dışında "uzakdoğulu bir düşünür" sıfatıyla bilinmektedir.neredeyse müslüman kimliğinden hiç bahsedilmemektedir, mesnevi bi nevi kuran tefsiri değilde yoga benzeri eğilimlerden biri, bir öğreti gibi tanımlara girmektedir. onu ve eserlerini herhangi bir filozofun eseriymiş gibi okumak ne kadar doğru, tartışılır.

bulgaristan gocmenleri

dersaadet
-naparsın mari?
-iyiyim cemile aba te orda kızanlar oynar onlara bakarım, gel otur bori, yalanız canım sıkılır.

baba tarafım bulgaristan göçmenidir, köyde bu tip diyaloglara çokça rastlamışlığım vardır.. güzel insanlardır bulgaristan göçmenleri.

gaf

dersaadet
emrah: “mozart dinlemiyorum ama türkiye’ye gelirse konserine mutlaka giderim.

süleyman demirel:
“ege bir yunan gölü deeldir, ege bir türk gölü de deeldir. binaenaleyh ege bir göl deeldir.”


tansu çiller yalova’da, yalova’nın 77. il olacağını müjdelemeye çalışıyor. ama pek de başarılı olamıyor. kalabalık bir türlü 77 demez.

sizi il yapayım mı?

tansu çiller: yedi yedi daha ne edeerr?

kalabalik: ondöört

tansu çiller: haayyııırr. . yedi yedi daha ne edeeer?

kalabalık: kırkdokuuzz


tansu çiller: haayııırr. . bugün günlerden neee?

kalabalık: cumartesiiii


tansu çiller: haayııırr. . bugün ayın kaçııı?

kalabalik: yedisiii


tansu çiller: aylardan neee?


kalabalık: temmuuuuzz


tansu çiller: yedi yedi daha ne edeerr?

kalabalik: ? ? ?

tansu çiller: sizi türkiye’nin 77. ili yapacağım.

abd başkanı bush:
kendime özgü fikirlerim var . güçlü fikirler. ama bu fikirlerle her zaman aynı fikirde değilim.

bizim üçüncü önceliğimiz eğitime birinci önceliği vermektir.

benim için en önemli olan şey en önemli şeyin ne olduğunu hatırlamamdır

kadın dövmek

dersaadet
islâm dîni’nde, gerektiğinde kadını hafifçe dövme izni, erkeğin kafasının kızdığı her konuda değil; ancak kadının, kocasına haksız yere isyân etmesi, evlilik birliğini doğrudan doğruya veya dolayısıyla yıkmaya kalkışması durumuna mahsûsdur. bunun dışında erkeğin, kadını dövmeye hakkı yoktur. üstelik bu konularda da erkek, hafif bir biçimde dövmenin fayda vermeyeceğini tahmin etmesi durumunda, yine kadını dövemez. çünkü amaç kadını dövmek değil, ısrâr ettiği çirkin davranıştan onu döndürmek ve boşanmakla meydana gelecek âile fâciâlarının kötü sonuçlarından onu korumaktır.hakîkatte kadının hafifçe dövülmesi, aşırı fıtrattakilere, hırçınlık ve taşkınlık göstermeleri durumunda uygulanabilecek bir metoddur. yoksa kadın, allâh’ın kocaya bir emânetidir. nitekim hadîs-i şerîfde:

"kadınların haklarını yerine getirme husûsunda allâh’dan korkunuz!. zîrâ siz onları, allâh’ın bir emâneti olarak aldınız..." buyurulur.

bir başka hadîs-i şerîflerinde hz. peygamber ((s.a.v).) efendimiz:

"kadınları dövenler, hayırlı adamlar değildir." buyurmuşlardır.

kocalarından şiddet gören, dayak yiyen kadınların mağduriyetlerini, sanki allah ve resulu dövün emrini vermiş gibi lanse etmek yanlış. kadınlara eziyet eden, ahlak yoksunu, insan kılığındaki yaratıkların islamla ne alakaları olabilir ki?çevremizde, tv de tanık olduğumuz şiddete maruz kalan kadınların kaçta kaçının eşleri bu şiddeti islamı baz alarak uyguluyor sizce? olsa olsa dinden diyanetten bihaber, işine geleni kabul eden, "peygamber müsaade etmiş nasıl olsa" mazaretiyle hareket eden tiplerdir.

insan bilmediği şeyin düşmanıdır, kulaktan dolma bilgilerle bu tip kabalık, ahlaksızlık örneklerini islama mâl etmek çok yanlış.

reha yeprem

dersaadet
sır kapısı programı boyunca her söze ellerini kavuşturarak, "sevgili seyirciler" diye başlayan, sosyal mesajlarını izbe mekanlarda, viranelerde, yıkılmış eski yapılar önünde vermekten pek bi hoşlanan, bi ara beyaz şovda "yusuf yusuf" tiplemesiye tiye alınan pek muhterem stv kişisi.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol