confessions

cocabora

- Yazar -

  1. toplam entry 1120
  2. takipçi 1
  3. puan 58433

kapı gicirtisina oynamak

cocabora
genelde trakyalılar için söylenen sözdür.belki atasözüdür bile.bunu yapan insanlar sürekli mutlu dertsiz,yani dertsiz olmayı başaran;müzikle mutlu olmaya çalışan ve başaran insanlardır.hayat omlar için,zurna ve şaraptan ibarettir.

yaran diyaloglar

cocabora
olay berberde yaşanmıştır.kahramanlarımız berberin 17 yaşındaki çırağı ve yan dükkanda çalışan ve onla yaşıt başka bir çırak...
ç1-age be,dün bi film izledim ancelin colin oynuyo bree manyak filmdi be.ama kfama bişey takıldı.o karı çok seri türkçe konuşuyordu.alla alla..
ç2-la manyak mısın sen?dublaj o be!
ç1-sen nerden bilion be,belki karı türkçe öğrendi,sanki aynı mahallede oturuyordunuz,çok seri konuşuyordu be anlamıyormusun
ç2-??!!??

vinsan

cocabora
kocaeli üniversitesi mühendislik fakültesinin diğer adıdır.berbat bir yerdir,bok kokar;prefabriktir,körfeze sıfırdır.kimyasaldır biraz da.taşınmayı beklemektedir.yağmurlu havalarda iki kat kokar.

mustafa hakkında herşey

cocabora
çağan ırmağın sinemalarda keşfedilemeyen filmi.fikret kuşkan ve nejat işlerin götürdüğü film.tam bir gerilim olmasa da bazı sahneler insanı koltuğa kilitliyor.türk filmlerinin kalitesinin arttığı bunla,mustafa hakkıknda herşeyle anlaşılıyor bence.en azından son çekilen hababam sınıflarından çok daha iyi.ancak sinema seyircisi benle aynı fikirde olmadı.
ayrıca en çok etkilendiğim sahne,nejat işlerin sabah sandalyeye bağlı uyandığı sahne ve:
-çişim var..
-kibarca söylemeyi bilmiyormusun sen!bunun başka söyleyiş biçimleri var,lavaboya gidebilir miyim,banyo ne tarafta falan...siz hepiniz böylemisiniz,öğretmediler mi size!
....ve...
-banyonun yerini biliyorum!!ve fikret kuşkan nejat işlerin üzerine işer....

2050

cocabora
aslında pek çok şey değişecek,şu an burada entry girenlerin torunları bile olacak.ne günlerdi onlar bile diyecekler.kimisi ise hala yazmaya devam edicek belki....cumhuriyetin 127. yılı kulanacak...ab’ye girmiş olucaz.başbakanımız değişecek.muhatemelen arada bir darbe olur,hangi yıl bilmem.
4 büyüklerin yakası yıldızlardan oluşacak.

şehirlerarası otobüs şöföru

cocabora
işleri göründüğü kadar kolay değildir.bazen okadar uzun süre o aracı kullanıyorlar ki,şaşmamak elde değil...babam o işin içindeydi,hesapladım bi ara;kadıköy-kırklareli arası yaklaşık 4 saat falan.babam her gün 2 kere gidip gelirdi bi ara ama 1 kaç ayda,kutup dünya turu falan yanında solda sıfır kalıyordu.nasıl dayanıyordu bilmem ama,her gün yaklaşık 150 kişinin mutluluğunu sağlamak kolay değil.

boğaziçi üniversitesi

cocabora
girmek isteyip girilemeyen okul değil ayrı bir karizma yuvası olduğuna inandığım,mezun olduktan sonra da malum okulunuz sorulduğunda muhtemelen yüzlerce kişi içinden sıyrılarak istediğiniz işe girebileceğiniz,azcık boğaza nazır,ingilizcenin ana dil olduğu ilim irfan yuvası.

istiklal caddesi

cocabora
o kadar çok insan geçer ki yanınızdan,sanki her an tanıdık birilerni görebilirim diye gözlerinizi.bazen de beklediğiniz insan,yerini bile tarif etse,tabiri caizse öküz gibi de baksanız göremezsiniz onu.
kimbilir kaç milletten insan,ne tür insanlar geçer bir günde ordan.yerlerin dili olsa da konuşsa dersiniz.lakin yerlerin ağzına sıçılmıştır bu sıralar be hala sıçılıyordur.
kendi başına bir turizm yerini batırmak herkeze kısmet olmaz.yapıcam derken daha da mahvetmek.
ancak herşeye rağmen istanbula gelen herkezin oraya bir kere bile olsa uğrayabileceği bir yer ve kim bilir insanların ne anıları vardır orada..

kadıköy

cocabora
bir çok il merkezinden,ilden hatta bazen ülkelerden bile büyül ilçe...her yaştan insana,zengine,fakire;sarhoşa ve gayine kadar herkeze çeşitli olanaklar sunup onları mutlu edebiliyor kadıköy.

boğazında mısket kalması

cocabora
çocukken karşılaşılan bir durumdur!kendini bilmez malum kahraman neden bilinmez o renk renk misketi alıp yutmaya çalışır.sonra garip bir yüz kızarması durumu,alamaklı bir ifade ve ve annenin sırtın birden vurması!çoğu kişi yaşamıştır.

berrak

cocabora
çoğu için değişik bir kız ismi olsada,ben bilmem kaç senedir alıştım berrak diye birini tanımaya...berrak ismi kadar saf biri olsada denildiği gibi şansızdır biraz.azcık kenan doğulu manyağı,birazcık avukat adayı,ucundan da iyi bir arkadaş dosttur kendisi.eskisi gibi görüşmesek de varlığı insanı mutlu edenlerden.aynı mekanda buluşunca ise sadece kızdırmaktan hoşlandığım ve 0-6 yaş muhabetleri yaparak onu baydığım eski dost,ukukçu,kapitalist,patlayan flaş hayranı,yüce insan.

kilisede küfür etmek

cocabora
bizzat yaşadığım olay!arkadaşımın kiliseye kafasında acayip bir kasketle girmesi bekçinin ona bağırması,söylenmesi;ee bizimkininde rahat durmaması,herkezin içinde oda bekçiye sövmesi!sonuç olarak kliseye gezmeye farklı kültürleri tanımaya gidilmiştir.tanrının evi falan ama ayak üstü güzel günah işlenmiştir.azcık da içerdekiler tarafından hayıflanılmıştır ve bir daha yapılmamak üzere oradan çıkılmıştır arkadaşını azarlama durumu ile.sonuçta tanrının evi,yapılan ayıp!ben masumum...

dede

cocabora
ağzından malboro’sunu hiç eksik etmeyen,ufak boylu,hayatının tamamında çalışmış,kimseden yardım almamış ki bu yüzden dim dik yürüyen,ettiği küfürlerle beni gülmekten yaran;sürekli karısının ev işlerine burnunu sokan;alamancı,verdiği 1 milyonu büyük para zanneden(ama zaten düşünmesi bile yeter,onu yapmayanlar da var),saçlarını gençliğinde biryantin süre süre döken,giyinişine önem gösteren sinema fanatiği...tonton!
39 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol