1 sene önce öldürülmesi ve içler acısı bir şekilde sokakta bırakılması ile herkesleri üzen aydın kişisi. ölümü ırksal polemiklere neden olmuş, türkiyenin kamuoyuna bu derece yansımasına rağmen, en çok güvenilmesi gereken emniyet ve yargı kurumları tarafından cinayetin hala daha çözümlenememiş olması nedeniyle şoklara vesile olmuş merhum.
ya da bir dakka yahu, uğur mumcu cinayeti çözümlendi, madımak otelini yakanlar cezalarını çekti değil mi? doğru, pardon. ilk defa başımıza geliyor ya böyle bir cinayet ve çözümsüzlüğü, çok hassasız.
telekomun ve de yargının adet haline getirdiği erişim engellenmesinden tekrar nasibini alan site. artik atatürke hakaret içeren videoları izleyemeyeceğiz, zaten önemli olan da bizim izlemememiz.
kendilerine gelen binlerce faks nedeniyle 21. yyda yağmur duasına çıkmaya karar vermiş olan müftülük. kendilerini kutlar, bir de küresel ısınmaya el atmalarını dileriz. sonra amerikanın petrol hırsına filan geçeriz.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7015221.asp?gid=180&a=437987
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7015221.asp?gid=180&a=437987
istiklaldeki versiyonunda kasada genelde sabit duran gerizekalının tavırlarından gına geldi.
ben:merhaba, günaydın! (saat 11 aslında gunaydınlık bir yeri yok maksat sempatiklik osun)
kdg:...
ben: ben bu dvdyi almak istiyorum. paketleyebilirseniz bir de zahmet olmassa.(gülücük)
kdg: (dvdyi alır, etrafı aheste aheste süzerekten yavaş yavaaaaş etiketlerini çıkartır. yanına gelen tiple sohbet eder. uzatııır uzatııırrr)...
ben: ne kadardı?
kdg: 19,99 (lütfetti)
ben: (50 lira uzatarak) buyrun.
kdg: bozuk yok mu?
ben: yok !??
kdg: bozdurup gelin. param yok.
ben: pardon sizi buraya zorla mı koydular? dvdyi almak zorunda olduğum için almıyorum keyfimden alıyorum farkındasınız di mi? diyerek sahneyi terkeder.
bir başkka versiyonu,
aldığım bir dvd bozuk çıktı ve değiştirmek için aynı filmin yeni bir dvdsini alıp kasaya gittim.
aynı şahış var ammavelakin bendeniz anımsamakla birlikte bu malın o mal olduğunu ilk başta çıkartamadım.
ben: bu dvd bozuk bununla değiştrimek istiyorum.
kdg: anlamadım. (ama bu anlamadım da öyle bir tavır var ki, sanki ben dünyanın en salak cümlesini daha da salak bir biçimde telaffuz etmişim, o da etrafında duranlarla çok parlak bir latifeye gülecekmiş gibi kasadaki diğer insanlara bakıyor suratındaki o ne diyor bu ifadesi ile)
ben: (o malın bu mal olduğunun bilincinde) neresini anlamadınız zekanıza inmeye çalışayım? (yazık beni bile kabalaştırabiliyor bazı insan türleri)
adamın boş bakışları karşısında yanında duran nispeten düzgün insan el attı işe zira o bozuk dvdyi nasıl yedirsem planları yapıyordum ben.
işte efendim böyle kıl insanları barındıran bir yer orası. bu konuşmalar da birebir gerçektir. bir dahakine aynı adamla karşılaşmam halinde ne kadar acelem olursa olsun gidip mağaza müdürüyle konuşacağım! heeyt.
ben:merhaba, günaydın! (saat 11 aslında gunaydınlık bir yeri yok maksat sempatiklik osun)
kdg:...
ben: ben bu dvdyi almak istiyorum. paketleyebilirseniz bir de zahmet olmassa.(gülücük)
kdg: (dvdyi alır, etrafı aheste aheste süzerekten yavaş yavaaaaş etiketlerini çıkartır. yanına gelen tiple sohbet eder. uzatııır uzatııırrr)...
ben: ne kadardı?
kdg: 19,99 (lütfetti)
ben: (50 lira uzatarak) buyrun.
kdg: bozuk yok mu?
ben: yok !??
kdg: bozdurup gelin. param yok.
ben: pardon sizi buraya zorla mı koydular? dvdyi almak zorunda olduğum için almıyorum keyfimden alıyorum farkındasınız di mi? diyerek sahneyi terkeder.
bir başkka versiyonu,
aldığım bir dvd bozuk çıktı ve değiştirmek için aynı filmin yeni bir dvdsini alıp kasaya gittim.
aynı şahış var ammavelakin bendeniz anımsamakla birlikte bu malın o mal olduğunu ilk başta çıkartamadım.
ben: bu dvd bozuk bununla değiştrimek istiyorum.
kdg: anlamadım. (ama bu anlamadım da öyle bir tavır var ki, sanki ben dünyanın en salak cümlesini daha da salak bir biçimde telaffuz etmişim, o da etrafında duranlarla çok parlak bir latifeye gülecekmiş gibi kasadaki diğer insanlara bakıyor suratındaki o ne diyor bu ifadesi ile)
ben: (o malın bu mal olduğunun bilincinde) neresini anlamadınız zekanıza inmeye çalışayım? (yazık beni bile kabalaştırabiliyor bazı insan türleri)
adamın boş bakışları karşısında yanında duran nispeten düzgün insan el attı işe zira o bozuk dvdyi nasıl yedirsem planları yapıyordum ben.
işte efendim böyle kıl insanları barındıran bir yer orası. bu konuşmalar da birebir gerçektir. bir dahakine aynı adamla karşılaşmam halinde ne kadar acelem olursa olsun gidip mağaza müdürüyle konuşacağım! heeyt.
elele dergisine verdiği röportajı okuduğumda, sıfır magazin bilgim ile saf saf yorumlayıp, sanki karısı onu aldatmış da boşanmış izlenimini edinmeme sebebiyet veren, her iki cümlesinden birisine bir yazar, bir ressam, gündemden bir olay, bir spor örneği filan tarzında şeyler sıkıştırarak "ben çok kültürlüyüm, gündemi de fena takip ederim." havası yaratmaya çalışmış, kendini beğenmişliği üzerine 3 beden büyük gelen ve tiksintimi kazanmış vasat oyuncu. kendi durumunu açıklarken brad pitt ile karşılaştırma eğilimleri göstermesi ile de kıçımla gülmemi sağlamıştır. ilahi! aynı tiksintiyle de "ağır erkek" tavrının yurtdışında işine yarayamayacağını söyleyerek broadway hayallerini yıkmak görevini edindim.
başkasına farketmeden yapması çok kolaydır, insana yapılınca ise koyar acı acı kıvrandırır.
sinir olur insan ama o bir puan nereden gitmistir ki? zira aynı sınavdan 5 filan alsa belki ağlamayacak? nedir bu peşinen yargı?
ananı da al git buradan!
gecenlerde taksimdeki otobus duragının arkasında ciftlesen hayvancıkları ızleyen yurdum okuzunun yaptıgı hareket. ah bi karete bilmek vardı da o yılısık sırıtısı kazımalıydı o suratlardan....
ne kadar sırça köşkte yaşadığımızın, kendi ülkemizde gurur duyulması gereken çoğunluk olmak yerine aşağılanan sevilmeyen azınlık olduğumuzun göstergesi olan durumun dile getirilişi.
sen vermedin ben vermedim kim verdi bu oyları? sen kalmıycan ben kalmıycam kim kurtaracak bu ülkeyi? bundan sonra kendi yağında kavrulsun akp ye oy yükleyen akıllı milletim.
sen vermedin ben vermedim kim verdi bu oyları? sen kalmıycan ben kalmıycam kim kurtaracak bu ülkeyi? bundan sonra kendi yağında kavrulsun akp ye oy yükleyen akıllı milletim.
sadece alternatifsizliğin verdiği çaresizlikle oy verilen parti. baykalın beceriksiziliği en az akp kadar mahvetmiştir bu ülkeyi. afferiiimm.
milletçesi için (bkz: 22 temmuz 2007 turkiye genel secimleri)
(bkz: amınıza koyacagız partisi)
(bkz: akılsızlarla kazandık partisi)
oy (bkz: attıgınızla kalırsınız partisi)
biz size satılmış parsel parsel toprakları, şirketlerin parasıyla alınan gemiciklerle döneceğiz hadi baaay.
(bkz: akılsızlarla kazandık partisi)
oy (bkz: attıgınızla kalırsınız partisi)
biz size satılmış parsel parsel toprakları, şirketlerin parasıyla alınan gemiciklerle döneceğiz hadi baaay.
hurriyette köşe yazarı. bugünkü yazısıyla, dünkü akp mitingini düşünüp düşünüp, sizler yazsanız da milletçene salağız anlamıyoruz diye hayıflanmama sebebiyet vermiştir.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6898057.asp?yazarid=39&gid=61
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6898057.asp?yazarid=39&gid=61
tiksinme belirten sesçik. aslı ıyh tabii.
(bkz: ıyh)
arkadaş sevgiliyse romantik bünyenin yağmura verdiği tepki olarak da görülebilir bu eylem.
yabancı bir dildeki herhangi bir bilgiyi naçizane dilimize katma işlemi. dünyadaki en zor ve en sıkıcı işlerden birisi, herkes birbirine atar, iş en son gelene kalır. boktur bok.
ardından okan bayülgen’e bir ayar cümlesi getirecek söylev. ama okan bayülgen kendine yapılan ukalalığa pabuç bırakacak bir zat değil. hareketin ardındaki güven takdir edilesi, yapılan hareket saçmadır.
ha bir de madem hitaba o kadar takılıyorsun senin o genel başkanın altında ne işin var? adamda ne saygı var, ne de bir konuşma bilgisi, nerde ne denir duyarlılığı!? sana demezler mi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye hanım kızım?
ha bir de madem hitaba o kadar takılıyorsun senin o genel başkanın altında ne işin var? adamda ne saygı var, ne de bir konuşma bilgisi, nerde ne denir duyarlılığı!? sana demezler mi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye hanım kızım?
sınavı önce kendi yapmalıdır arkadaş. ben daha soruya bakmadan beni dürtene benden hayır gelmez, gelemez. lisede ne çok yaparlardı. niye ben einstein mıyım? ya da herhangi bir başkası? bir saniyede sınavı bitirebilen bir insan mevcut mu bu yıldız sisteminde? sinirlenilmesi haksızdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?