senin ağzını yerim ben, bu zamana kadar nerelerdeydin sen gibi başyapıtlara imza atmış şarkıcı..
bir bayan ismi.
regl olmak olaydır, olay olur, böyle reklamlarda izlediğimiz gibi tatlı krizleri mi dersin, asabileşme mi, kumsalda voleybol oynayamama mı, beyaz pantolon giyememe mi..tek fark hangi pedin reklamıysa o ped herşeyi çözer filan, keşke olsa tabi, yok ama öyle bir şey..
neyse efendim bu kişiden kişiye dört ila yedi gün hatta bazen sekiz gün arası değişen sinir bozucu döngünün en kötü, en nefret edilen bir yanına parmak basmak istiyorum..o da hiç şüphesiz vücutta oluşan şiştir; şöyle ki göğüsler iki katına filan çıkabilir, aynı büyüme götte, bacakta, göbekte de olur..asıl kötü olan bu şişmeden öte bu şişmenin süresidir..
o da şöyle olur ki; reglden bir hafta kadar önce zavallı kız tatlı krizlerine girer, sürekli yemek ister filan..o yemelerin göbeğe yansıması ile regl ile alakalı olan gelişim başlar, o bir hafta eziyet gibidir..neyse işte o bir hafta biter bir şekilde, regl dönemine girilir..gittikçe şişer bayan kişi, ulan hadi bitse şu regl der, biter de..ama kanın durması vücut şişliğinin hemen inmesi demek değildir, regl bittikten bir kaç gün sonra iner o şiş, biz ona üç gün diyelim, şimdi düşünün sevgili bilgiçler, bir kadın ayda sadece o bir hafta (regl öncesi) + bir hafta (regl müddeti) + 3 gün(regl sonrası) haricinde normal vücut ölçüsüne sahip olur..bu da demektir ki bir kadın ayda sadece onüç gün kadar bir süreyle normal vücut ölçüsüne kavuşur..
şimdi anladınız mı sevgili bilgiçler, neden kadınlar sürekli bir kilo takıntısı içerisindedirler..
not:parmak basılmak istenen noktalara gbkz uygulaması yapılmıştır..
neyse efendim bu kişiden kişiye dört ila yedi gün hatta bazen sekiz gün arası değişen sinir bozucu döngünün en kötü, en nefret edilen bir yanına parmak basmak istiyorum..o da hiç şüphesiz vücutta oluşan şiştir; şöyle ki göğüsler iki katına filan çıkabilir, aynı büyüme götte, bacakta, göbekte de olur..asıl kötü olan bu şişmeden öte bu şişmenin süresidir..
o da şöyle olur ki; reglden bir hafta kadar önce zavallı kız tatlı krizlerine girer, sürekli yemek ister filan..o yemelerin göbeğe yansıması ile regl ile alakalı olan gelişim başlar, o bir hafta eziyet gibidir..neyse işte o bir hafta biter bir şekilde, regl dönemine girilir..gittikçe şişer bayan kişi, ulan hadi bitse şu regl der, biter de..ama kanın durması vücut şişliğinin hemen inmesi demek değildir, regl bittikten bir kaç gün sonra iner o şiş, biz ona üç gün diyelim, şimdi düşünün sevgili bilgiçler, bir kadın ayda sadece o bir hafta (regl öncesi) + bir hafta (regl müddeti) + 3 gün(regl sonrası) haricinde normal vücut ölçüsüne sahip olur..bu da demektir ki bir kadın ayda sadece onüç gün kadar bir süreyle normal vücut ölçüsüne kavuşur..
şimdi anladınız mı sevgili bilgiçler, neden kadınlar sürekli bir kilo takıntısı içerisindedirler..
not:parmak basılmak istenen noktalara gbkz uygulaması yapılmıştır..
yeni gelmiş olmasına rağmen, sözlük kurallarını iyi biliyor gibi gözükmekte, iyi şeyler yazmakta olan yazar.hoşgelmiş..
eşek kadar şişesi çok çok iyi bir fiyatla satılıyor, ben bugün bunu gördüm, keşke daha önce göreydim diye hayıflandım.tadı da pek güzel, afiyetle içiniz..
vasat bir şarkı + bizi izleyip 31 çekin diyen kliplerden birisi daha!!şok şok şok..hayır anlayamadığım beyonce kadın!senin sesin güzel, dans yeteneğin de var, tamam seksisin bunu da kullan ama ne yapıyosun yani, saçmalama artık kadın vücudu görmekten nefret ettim lan..shakiraya girmiyorum, takılsın o öyle..
abdullah gülün türkiyede cumhuriyetin sonu geldi, kesinlikle laik sistemi değiştirmek istiyoruz açıklamasına tehlikenin farkında mısınız? diyerek pek de güzel bir reklam yapmış gazete, bildiğim kadarıyla abdullah bey dava açmış, merakla beklemekteyiz..
99 abd yapımı başrollerde nicolas cage ve patricia arquette olan film..yaşamın kıyısında adıyla dilimize çevrilmiştir.frank pierce ambulans görevlisidi, geçmişinde hasta olan bir kızı kurtaramadığı için kendisini suçlar, sürekli birilerini kurtarmak için çalışır filan..başarılı bir film, çekimlerden ötürü de biraz depresif..
(bkz: bringing out the dead)
filmin en heyecanlı sahnesinde tiradını atan oyuncunun söyledikleri altyazıyla geçmeyince sıyırttıran kanal efendim, bir de öyle 1-2 kelime değil, bildiğin konuşmayı es geçiyor..hiç hoş değil..
bunu söyleyen kişi için, bu gidişle de olmayacaktır..
genelde yaşı geçmiş kişilerce onaylanmayan olgudur, bu kişilerin gerekçeleri de çoğu zaman çocuklarınız vardır, onlar zamanında birilerinden öyle öğrenmişlerdir ve anne ile baba ayrılırsa çocuk sorunlu olacaktır..bireyin çocuğunun mutluluğu için kafayı sıyırması, ve artık birlite yaşamak istemedeği bir kişiyle birlikte yaşamak için götünü yırtarca çaba sarfetmesi doğru mudur peki?
ya da böyle olunca çocuk gerçekten mutlu olacak mıdır?anne ile babayı hep birlikte görmek isteyen -özellikle yaşı küçük- çocuklar boşanma sonrası elbette bir bocalama yaşayacaklardır, bu doğaldır ama evde sürekli kavgayı, didişmeyi dinlemek zorunda bırakılan çocuk daha mı az üzülür bu duruma?
ne olursa olsun, iki kişi eğer ciddi anlamda uyumsuzluk içerisinde iseler çocukları için bir arada durmaktan çok, çocukları için ayrılmalıdırlar kanımca..
biraz daha dayan biraz daha düşüncesiyle karşısındaki kişiden nefret eder insan ve eninde sonunda ya hiç çekilmeyecek bir şekilde hayatlarına devam eder bireyler, ya da çok geç olmadan, kavgaların üstesinden gelip otorup konuşmayı başarır, ayrı yaşasalar dahi, arada bir, bir araya gelerek çocuklarının da zamanla doğru olanın bu olduğunu düşünmesini başarabilirler..
ya da böyle olunca çocuk gerçekten mutlu olacak mıdır?anne ile babayı hep birlikte görmek isteyen -özellikle yaşı küçük- çocuklar boşanma sonrası elbette bir bocalama yaşayacaklardır, bu doğaldır ama evde sürekli kavgayı, didişmeyi dinlemek zorunda bırakılan çocuk daha mı az üzülür bu duruma?
ne olursa olsun, iki kişi eğer ciddi anlamda uyumsuzluk içerisinde iseler çocukları için bir arada durmaktan çok, çocukları için ayrılmalıdırlar kanımca..
biraz daha dayan biraz daha düşüncesiyle karşısındaki kişiden nefret eder insan ve eninde sonunda ya hiç çekilmeyecek bir şekilde hayatlarına devam eder bireyler, ya da çok geç olmadan, kavgaların üstesinden gelip otorup konuşmayı başarır, ayrı yaşasalar dahi, arada bir, bir araya gelerek çocuklarının da zamanla doğru olanın bu olduğunu düşünmesini başarabilirler..
ayrılıkların çoğu bir kişinin istemiyle olduğu için, seven ve ayrılmak istemeyen tarafın ruh hastasına dönüşmesiyle algılanan durumdur, ayrılık olunca garip garip triplere girer bunlar, beni terkettin diye ağlamalar, kendimi öldürücemler, sarhoş olup orospuuuuu demek için telefon açmalar..daha da boka sarar durum, iyice nefret edilir karşı taraftan iyi ki ayrılmışım denir..ne gerek var halbuse, normal insan gibi davransan helal olsun lan bak ayrıldık ama kendini kaybetmedi dedirteceksin..
recep tayyip erdoğan bey de dün yapmıştır bu konuşmadan efendim, 1923 yılının türkiye’si ile bu günün türkiye’sini karşılaştırmış ve ne büyük gelişmeler gösterdiğimizden bahsetmiştir, kendisi savaştan çıkan bir ülkenin bin hekimden fazlasına sahip olması gerektiğine inanıyor sanırım, haa bir de bizi bugünlere getiren isimsiz kahramanları rahmetle anıp isimli kahramanların a’sından bile bahsetmemiştir..
taşıma aracının yakınında bulunmak zaten şöförde araca binilecek hissi uyandırdığı için kendisiyle göz teması kurmamaya çalışılmasına neden olur,hele bazı hastalıklı şöförler vardır ki, aracın arka tarafına yaklaşmış olmanıza rağmen kafasını döndürüp bakar belki fikir değiştirir de biner diye, ama dediğim gibi hastalıklıdır onlar..
dayak atan bir sevgili varsa, durup düşünülmelidir zaten ben nerde yanlış yaptım diye..
(bkz: suçu kendinde aramak)
(bkz: suçu kendinde aramak)
el yardımıyla 2-3 saniyede halledilebilecek sorundur, büyütülmemelidir..
okullardaki atatürk büstlerinin önündeki topraklarda atatürkün yattığını zannederdim, biraz zaman geçince ulan koskoca insan ufacık yere sığar mı, üstelik bir sürü okul var nasıl olacak bu iş diyerek herhalde parça parça ayırıp bütün okullara bir parçasını vermişler gömmeleri için şeklinde bir çözüm getirmiştim kendimce..
bir lenny kravitz şarkısı, sözleri de şöyle;
ive been searching for you
i heard a cry within my soul
ive never had a yearning quite like this before
now that you are walking right through my door
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again
a sacred gift of heaven
for better, worse, wherever
and i would never let somebody break you down
nor take your crown, never
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again
and everytime ive always known
that you were there, upon your throne
a lonely queen without her king
i longed for you, my love forever
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again? (3)
i wonder if ill ever see you again...
ive been searching for you
i heard a cry within my soul
ive never had a yearning quite like this before
now that you are walking right through my door
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again
a sacred gift of heaven
for better, worse, wherever
and i would never let somebody break you down
nor take your crown, never
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again
and everytime ive always known
that you were there, upon your throne
a lonely queen without her king
i longed for you, my love forever
all of my life
where have you been?
i wonder if ill ever see you again
and if that day comes
i know we could win
i wonder if ill ever see you again? (3)
i wonder if ill ever see you again...
yapılan kötülükten ötürü biraz da karşı tarafın utanmasını istemek amacıyla yapılır, utanacağı düşünülür, kendi başına böyle bir durum gelse utanır çünkü, bunun için evet yapmalıyım bunu der ve iyilikle cevap verir kendince, karşı taraf çoğu zaman ne iyiliği görür ne de cevabı alır, insanın sinirini bozar..ama gerçekten büyük bir olgunluk gerektiren bir eylemdir..istenilen sonuca ulaşılamasa da rahatlatıcıdır..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?