apsu

bir topun peşinden koşan yirmi adamı izlerken neden eğlendikleri,herhangi bir araba sollama yapıp geçince niye bunu olağanüstü gurur meselesi haline getirdikleri ,tamir edemiyecekleri bir aleti tamir edemeyip bozucaklarını bildikleri halde neden büyük bir ısrar ve hevesle tamire başlamaları,doğası gereği kuvvetli olmaları ve bunu kendi yetenekleri ya da marifetleriymiş gibi kızlara hava atmaları(!) tanıyorum ordan biliyorum

bbg ye yarışmacı olarak katılmak istediği için görüşmlere giden bbg ekibinin sen yarışmaya katılma gel bu programın sunuculuğunu yap diye teklif edilen hazırcevap kişi.

çoğu kişi sıradan doğa olayı olan yağmur’u "romantizm" diye nitelendirir.ıslanmanın neresi romantiktir anlamış değilim.bu kişiler sokak lamblarına da mum gözüyle bakıyolardır.yok yani yağmur mu romantik yoksa yağmurun altında şemsiyesiz kalmak mı? yani yağmur yağarken şemsiyeli olmak, bütün romantizmi kaldırıyor mu?tamam anlamıyorum bu işlerden.

(bkz: o gider gelir öyle)

amerikan : ne derler bilirsin jack,hayat beklenmedik süprizlerle doludur
türk : valla oğlum bi söz var hani,kaderde varsa ...

amerikan: tanrı aşkına brad, kes sesini artık.
türk : hey allah’ım sabır ver,sus lan yeter!

hatta içimde kelebekler uçuşuyor deyimi de kelebeğin kısa olan ömründen kaynaklanır şöyle ki;

içimde kelebekler uçuşuyor demek bir kıpırtı,bir mutluluk anında telafuz edilir.fakat kelebeğin ömrü 24(yirmidört)saat olduğundan ki o surec icerisinde kelebek içinizde ölür ve mutluluğunuz 1(bir)günden fazla sürmez...

(bkz: bugün depresyona giresim var)
(bkz: karamsarım muhtemelen)

sorsan dünyayı bile kurtarma potansiyeline sahip olduklarını iddaa ederler.ve hepsinin ayrı ayrı önerileri, yorumları ve fikirleri vardır.arada bir sorulması lazım ne olacak bu ülkenin hali diye. sallandırcaksın bunlardan birini taksim meydanında diye başlasada her cevplarının ilk cümlesi yine de eğlencelidir.

bunun neye faydası var hala anlamış ve kavramış değilim.bebeğin bulunduğu arabaya bir araç çarpmak üzereyken son anda bebek var uyarısını görünce değişen bişey mi oluyor böyle olağanüstü olaylar falan gerçekleşiyorda benim mi haberim yok

yeni alınan cep telefonunun ekranında bulunan ince, koruyucu naylonu 1 ay boyunca çıkarmayan kişiylede kan bağı olma olasılığı yüksektir bu şahısın

kenan imirzalıoğlu’nun artık bu işte piştiğini düşündürtecek kadar mükemmel bir performans sergilediği film.

-ay kızım sen ne kadar zayıfsın?
-ne kadar zayıfım teyze?(tınlamaz vaziyette)
-ay eskiden bizim tabirimizde çöp gibi derlerdi(taktı)
-bizim tabirimzde de manken gibi diyorlar(sus artık)
-hımm neyse biraz daha kısır alır mısın?(zoraki gülmeler)
-teşekkür ederim formumu korumam lazım(hehehe)
-!?!

an itibariyle yeni yılımıza girmişiktir.umutlu ve mutlu bir yıl geçirmek dileğiyle...

(bkz: bana derman bul lan sözlük)

dengesiz tabirinin mükemmel karşılığı.

asla gerçekleşmeyeceğine delalettir

senin askında yalanmıs...bana yalanmamıs ask lazım.

akbank’ın bir reklamı vardı yıllar önce;

ilk goruste ask boyle basladı,
adı ustunde yıldırım askı...

yıllar önce bir halı fuarında üzerinde şöyle bir ibare bulunan not görmüştüm;

(bkz: lütfen dokunmadan elleyin)

yakışıklılığı neye yarar o derece rüküşken (bkz: süperman heman)

(bkz: hayaller)