yağmur

3 /
cocabora
en güzeli de ilkbaharda,akşamüstü suları,birden bire ve şiddetli yağan,bol şimşekli ve arkasından gökkuşağı getirendir.
tiryaki
gökhan kırdar’ın aşmış bitirmiş şarkısı.bir şarkı yağmuru bu kadar mı güzel anlatır sanki.tek kelimeyle süper....

adım adım geçer zaman, biter günüm
ben neredeyim
yavaş yavaş batar güneş, hava soğur
sen neredesin
yağmur, yağmur diner, yağmur, yağmur diner
adım adım geçer zaman, biter günüm
ben nerdeyim
yavaş yavaş batar güneş, hava soğur
sen neredesin
yağmur, yağmur diner, yağmur, yağmur diner


capt it all
mucizedir. bize çok normal gelen bir doğa olayıdır, ama bize normal gelmesi, onun mucize olmadığını göstermez. bunu ancak hayatı boyunca yağmur görmemiş ve su kıtlığı yaşamış bir insan evladı bilebilir.
firambogaz
bir tevfik fikret şiiri...camdan yağmuru seyreden minicik bir kıza,anlamayacağını bile bile babası tarafından okunan o şiirdir bu...oysa baba bilmemektedir o küçük kız bu şiiri her okuduğunda ve duyduğunda küçük muttarid, muhteriz darbeler halinde yağmurlar yağacaktır yanaklarına ve bu şiirin her kelimesinde kucağında oturduğu babacığını hatirlayacaktır...

küçük, muttarid, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
olur dembedem nevha-ger, nağme-saz
kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
küçük, muttarid, muhteriz darbeler.

sokaklarda seylabeler ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır

bulutlar karardıkça zerrata bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir

bürür bir soğuk, gölge etrafı hep
nümayan olur gündüzün nısf-ı şeb

söner şimdi, manzur olurken demin
hayulası karşımda bir alemin

açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere
bakıldıkça vahşet çöker yerlere

geçer boş sokaktan, hayalet gibi
şitaban u puşide-ser bir sabi

o dem leyl-i yadımda, solgun, tebah
sürür bir kadın bir rida-yı siyah

saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek
susarlar, uzaktan ulur bir köpek

öter guş-i ruhumda boş bir enin
boğuk bir tezad-ı sükun u tanin

küçük, pür heves, gevherin katreler
sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz
sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
küçük, pür heves, gevherin katreler

(günümüz türkçesiyle)

küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
kafeslerde, camlarda titreşerek
dürmadan türkü söyler, ağıt yakar
kafeslerde, camlarda titreşerek
küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar

sokaklarda seller ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;

bulutlar karardıkca zerrelere bir
ağır, olgun dalgalanma gelir;

bir soğuk gölge çevreyi bürür,
gündüzden geceyarısı görünür.

söner şimdi, görünürken demin
maddesi karşımda bir alemin

açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.

geçer boş sokaktan, hayalet gibi
koşarak bir cocuk, başı ortülü

o sıra, andığım gece, solgun ve bitkin,
sürür bir kara carşafı bir kadın

saçaklarda kuşlar - acıdır bu pek! -
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.

oter ruhumun kulağında boş bir inilti,
boğuk bir sessizlikle tınlamanın çelişkisi


küçük, istek dolu, inci gibi damlalar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
ezgi söyler durmadan, ağıt yakar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
küçük, istek dolu, inci gibi damlalar...
goetica
uyu..gozlerinde renksiz bir perde
bir parca uzakla$ kederlerinden
bir ruh gulumsuyor gibi derinden
mehtabin ordugu saatler nerede?

varsin bahcelerde ruzgar gezinsin
yagmur ince ince topraga sinsin
bir ba$ka alemden gelmi$ gibisin
dalmi$ gozlerinle pencerelerde.

(bkz: ahmet hamdi tanpınar)
goetica
yer ile yeksan,ıslak saçlı,kem gözlü
kavim göçlerinden bu yana ağlayan
ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında
ezgiler çalan,çaldırtan,yakalatan
adı bende gizli bir kadındı istanbul.
$ehre bir yağmur yağdı ben ağladım.
sevilirken ayrılmak mı kaldı bizans’tan
yalan dolan yoktu gözlerde yalnızca ses
verilmi$ sözler birdi edilen yeminler sıfır
e$yalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
bir a$kın izlerini yok edecek
ba$ka bir a$k sipariş edildi yeniden
bir $ehre yağmur yağdı ben ağladım
kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
ve buğularda yitirilen kimin adıydı
bir a$ktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
soyulur muydu kabuğu hayatın
yoksa tüm vitamini kabuğunda mıydı
yağmur $ehre bir yağdı ben ağladım
ben giderken en çok seni götürdüm
aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar
yardan dü$mü$tüm yaralarım yardan armağandı
kutsal kitabım da ziyan edilmi$ sevgililer atlası
bense sevmeyi beceremedim
belki de sevilmeyi
benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
ben yağmur ağladım bir $ehre yağdı..
ben $ehre ağladım bir yağmur yağdı..
ben bir ağladım $ehre yağmur yağdı..
ben yağmur ağladım..

(bkz: yılmaz erdoğan)
(bkz: yağdıkça)
goetica
burada yağmur yağıyor
aralıksız yağıyor günlerdir
ama sen yine de $emsiyeni
almadan gel ilk otobüsle
buğulanan camlara usulca
yüzünü çiziyorum ki yüzün
bir yağmur damlası olup
dü$üyor yapraklarına gülün
güller de bozamıyor bu uzun
karanlık sessizliğini kentin
anılarını yitiriyor sokaklar
bezirgânlaşıyor bulvar ı$ıkları
tarih de kekemele$iyor bazen
ki o zaman a$ktır tek bilici
a$ksa yürümek gibi bir $ey
duyabilmek ku$ların geli$ini
anısı bizsek eğer bu kentin
unuttuğu türküler bizsek
acıyı rehin bırakıp bir güle
anımsatmalıyız bunları bir bir
sonra yürümeliyiz seninle
sokaklara caddelere çıkmalıyız
belki bir a$ktır bu kentin
belleğini geri getirecek olan
burada yağmur yağıyor ama sen
$emsiyeni almadan gel yine de
özletiyor bu çılgın sağanak seni
sırılsıklam özletiyor biliyor musun

angelus
leziz bir doğa atraksiyonudr. lakin bu lezizlik siz o yağmurun altında afedersiniz sıçan misali ıslanmadığınız süre içinde geçerlidir.
goetica
cem adrian $arkısı.

korkmuyorum artik senden gece
korkmuyorum hic karanlik
uzerime gel istersen
sar beni ben kacip gitmem..

korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hic korkmuyorum..

yüreğime vur istersen
sar beni ben kaçıp gitmem..

sokaklarda yanımda dola$an yağmur
geceleri ba$ ucumda duran yağmur
avucumda ellerin eline yağmur
vur yuzume..

saclarimda nefesin yerine
yagmur..
dudagimda dudagin yerine
yagmur..
gokyuzunden caresizligimi
yagmur..
vur yuzume hadi
vur yuzume..

daha hizli yagmur
yag hadi yagmur
aglar gibi yagmur
vur yuzume..

hadi yagmur
cok uzgunum cok uzgunum cok uzgun yagmur..
kaybedecegim neyim
ne kaldi yagmur
vur yuzume yagmur
yagmur...

daha hızlı yağmur..
yağ hadi yağmur..
ağla hadi yağmur..
vur yuzume..

yağ hadi yağmur..
çok üzdün yağmur..
vur yuzume..
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol