buy the rumour

mart ayinda kendisine tiko para 599 euro odememe neden olan alet.. bir de yetmiyor gibi yeni tv almaniza neden olabiliyor.


edit : cok merak ediyorum simdi bu yukaridaki entry e otur sifir veren arkadaslari.. kimin kedisine phhsstt demisim ki ?

hayatimin son 8 ayinin gecirdigim, nisan ayindaki sicaklardan sonra havanin sürekli 15-20 derece arasinda bol yagmurlu seyretmesi nedeni ile tatile siddetle kurakliktan sulari kesilecek olan istanbul a dönmemi saglamis sehir.

seni arzuluyorum.. biliyorsun..seninle en güzelini yaşamak istiyorum diyerek hiç de sevdiğiniz kişiyi kaşar gibi abuk sabuk bir benzetme yerine koymadan söyleyebileceğiniz hadise.

"alisir her insan, alisir zamanla kirilip incinmeye
cunku olagan yikilip yikilip yeniden ayaga kalkmak"

her ne kadar dağılsan da ne kadar acılara kapansan da bunun sonu belli.. kalk ayağa.. yıkılma.

iskoçya’da viskileriyle ünlü bir ada olan isley’de üretilen single malt viskidir. güzeldir. parti ortamlarında bol buzlu black label içenlere istinaden daha bohemian ortamlarda güzel bir hoyo de monterrey purosu ile tadından geçilmeyen viskidir.

yolunuz açık olsun..

7.0.1 versiyonuna yükselten yaması ile oyun keyfi biraz daha artmış, kendisini sevenlerin 2008 için beklentilerinin artmasına neden olmuştur.

ne yazik ki bu turdaki kura çekimi gereği fb’nin yalnızca grup birincilerinden biri ile eşleceğinin muhtemel olması nedeniyle her halukarda gs’lı arkadaşları yakından uzaktan ilgilendirmemesi gereken maçtır kendisi

avrupa’da olamayanların, her 3 lafın birinde uefa kupasından bahsedenlerin, fenerbahçe’min rakiplerini tutup hatta üstüne bir de gaza gelip entry girdiği ancak sonunda girilen entrylerin öksüz bırakıldığı maç olmuştur.
(bkz: almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık)
(bkz: yok artık daha neler)

doğruluğuna inanmadığım bir laf. etrafınıza baktığınızda bu kalıba uyan kendiniz dahil kim var diye düşününce aklına tek bir cevap geliyor.
(bkz: yok böyle birşey)

güzel bir eric clapton şarkısı. sözleri de yazalım da anlaşılsın.

feel like someones put the hurt on me,
and its making me feel sad.
feel like someones trying to turn me away
from the good times to the bad.

feel like someones trying to teach me
what is wrong from what is right.
and i cant belong to everyone;
let me stay with you tonight.

and i hope it makes somebody happy.
lord, i hope it makes somebody happy.

this rivers hard enough for me to swim,
but theres nowhere left to hide.
i aint no swimmer but i wont give in
till i reach the other side.


cause its all to make somebody happy.
it takes us all to make somebody happy.

dün okuduğum gazetelerden birindeki köşe yazarının şu anki liboşluğunu anlatırken zamanında ne kadar solcuydum ben aslında vurgusunu yapmak için kullandığı cümle.
(bkz: gerçekçi ol imkansızı iste)

doğrudur, böyledir ama dikkat edilmesi gereken durum ise pezevenklik yapan arkadaşın cidden pezevenkliğe ya da yavşaklığa yeltenerek sizden önce kıza yazma olasılığıdır.

dün gece sabaha karşı izlediğim, açıkcası daha farklı beklentilerle başladığım ve hayal kırıklığı ile bitirdiğim film.

illa liberal olması gerekmeyen, siyasetçi olsa yeterli ama siyaset konuşulmasını gerektirmeyen yayınlar olabilir mesela..
(bkz: cem uzan)
(bkz: r.t.erdoğan)
(bkz: tony blair)

cem uzan ile mazot ve fındık fiyatları üzerine konuşulabilir ama siyaset içine girmez, çünkü mazot ve fındık aslında gündelik ihtiyaçlardır.

rte ile mesela islamın şartları hakkında konuşulabilir. bu da siyaset değil, sonuç olarak herkes dini hakkında bilgilenmek isteyebilir.

tony blair ile de newcastle united ve uefa daki şansı hakkında konuşulabilir. tuna bekleviç’ten sonra ağızdaki kabak tadı belki bu şekilde geçebilir.

(bkz: gaza gelip başlık açmak)
(bkz: seviyorum işte var mı diyeceğin)

bu sefer de siyaset yerine ne konuşalacağını çok merak ettiğim, sözlüğün önde gelen isimlerinin neden tuna bekleviç hakkında bu kadar durduğunu anlamadığım ve buna rağmen özel e-mailler kullanılarak bilgiçlerin yayın hakkında gözüne soka soka aynı ismi kafalarının içine kazamaya çalıştığını düşündüğüm radyo yayını.
(bkz: kabak tadı vermek)
(bkz: cem uzan geliyorum)

rum kesimine liman ve havasahası olarak sadece 1 yerin açılması olduğunu bugün itibari ile öğrendiğimiz b planı

dikkat edilirse gözden kaçmayacak bir hadisedir.

(bkz: bu dahil bütün genellemeler yanlıştır)

edit: ulan ne dedik de berbat butonuna basıp kötülediniz başlığımı. yarası olan gocunur diyor, hörmetlerimi iletiyorum.

bir tartışma ya da laf sokma yarışı esnasında

-arkadaşa katılıyorum. ama gülmekten...

diyerek olayın bokunu çıkartmak mümkündür.

palermo gibi sıradan ve 8 eksikli takıma karşı alınan galibiyete laf edilirken çok basit bir hataya düşülen, önceki senelerde bir 3-0 man utd. maçı sonrası da aynı şeyi vurgulayan bilgiçlerin ne yazık ki getirilen liverpool kadrosuna bakmadıkları ve tarihin ne yazık ki detaylarla değil sonuçlarla uğraştığını unuttukları maçtır.