"bu soludugumuzun hava oldugunu mu saniyosun? veya "eger burada kaslarimi kullanmiyorsam nasil senden daha hizli olabiliyorum" gibi insani "hasktirr lannn" gibi cumle kurmaya iten ama gorsellik olarak bir devrim yaratan film.
the matrix
(bkz: matrixde kayma var)
acaba su andaki hayatimiz mi gercek, yoksa ruyalarimiz mi dedirten ve eger ruyalar 18 saat surse idi cevabi b) secenegi olacagini zannettigim bir felsefe turu.
ilk filminde zamanini asan hem felsefesi hem kurgusu hemde goruntusuyle izleyenleri hayran birakan.
ikinci filmdeki tiriskadan konuyu mukemmel kamera kullanimi ve sanatsallik boyutuna ulasmis kleografilerle perdeleyen.
ucuncu filmde ise tamamen sacmalayan, dovus sahnelerinin yumurta tokusturmak kalitesine dustugu, herkesin yarattigi ortamda ben tanriyim diye yirtindigi film uclemesi.
ikinci filmdeki tiriskadan konuyu mukemmel kamera kullanimi ve sanatsallik boyutuna ulasmis kleografilerle perdeleyen.
ucuncu filmde ise tamamen sacmalayan, dovus sahnelerinin yumurta tokusturmak kalitesine dustugu, herkesin yarattigi ortamda ben tanriyim diye yirtindigi film uclemesi.
abi su kirmizi ve mavi hapi cok sevdim varmi ondan bi tane daha bende neo olurum kardesim
(bkz: dunyayi kurtaran turk)
(bkz: dunyayi kurtaran turk)
hucre icinde bulunan ama ne ise yaradigini bilmedigim sivi.
linear cebirde cokca kullanilan iki boyutlu sayi cetveli.
"have you had a dream that you were so sure it was real, what if you cant wake up from that dream, how’d you know the difference between dream world and the real world" repligi ile uzun lafin kisasini getiren film.
(bkz: the fatrix)
felsefi bir film.
inanilmaz bir bilim kurgu. özellikle the matrix mukemmel bir filmdir. neo ´nun gercegi arayisi ilk film de gizemli bir sekilde anlatilmistir. ayrica filmde bazi dinlerde kissalarda gecen bir cok simge kullanilmsitirki(bunlar zion, kutsal ucleme vs.) buda bu filmin alti o kadarda bos olmayan bir film oldugu kanaatini uyandirdi. ayrica filmde islenen felsefi temalarda cabasi.
(bkz: idealizm)
(bkz: shawn marion)
felsefesinin oturduğu temel şu olsa gerek, ya da ben öyle düşünüyorum:
insan beyni, her bir şeyi elektriksel olarak algılar. örneğin, elimizle sert bir cisme dokunursak, sinir ücreleri sayesinde bu beyne elektrik sinyali olarak gider ve beynimiz elimizin olduğu yerde sert bir cisim olduğunu algılar. bir şekilde aynı elektrik sinyalleri beyne gönderildikten sonra, sert bir cisme ellemesek dahi, beynimiz ellemiş gibi hisseder ve gerçek ile arasında hiçbir fark yoktur.
işte matrixde de, insanlardan enerji elde eden makinalar, insanların beynine bir takım elektrik sinyalleri gönderirler ve bir şekilde insanlara yaşadıklarını, normal bir hayat sürdüklerini hissettirirler.
aslında bu, şu an sizin için bile geçerli olabilir. çünkü biz dış dünyayı görmüyoruz! dış dünyaya ait bildiklerimiz, sadece elektrik sinyallerinden ibaret. gördüklerimiz, beynimiz arka kısmındaki görme merkezinde değerlendirilir. ve inanın bana, beynin içerisine ışık felan da ulaşmaz.
nihayetinde demek istediğim, matrix de bu felsefe üzerine oturtulmuş bir filmdir. saçma olduğu halde yanlışlığı kanıtlanamayan bu felsefe üzerine...
insan beyni, her bir şeyi elektriksel olarak algılar. örneğin, elimizle sert bir cisme dokunursak, sinir ücreleri sayesinde bu beyne elektrik sinyali olarak gider ve beynimiz elimizin olduğu yerde sert bir cisim olduğunu algılar. bir şekilde aynı elektrik sinyalleri beyne gönderildikten sonra, sert bir cisme ellemesek dahi, beynimiz ellemiş gibi hisseder ve gerçek ile arasında hiçbir fark yoktur.
işte matrixde de, insanlardan enerji elde eden makinalar, insanların beynine bir takım elektrik sinyalleri gönderirler ve bir şekilde insanlara yaşadıklarını, normal bir hayat sürdüklerini hissettirirler.
aslında bu, şu an sizin için bile geçerli olabilir. çünkü biz dış dünyayı görmüyoruz! dış dünyaya ait bildiklerimiz, sadece elektrik sinyallerinden ibaret. gördüklerimiz, beynimiz arka kısmındaki görme merkezinde değerlendirilir. ve inanın bana, beynin içerisine ışık felan da ulaşmaz.
nihayetinde demek istediğim, matrix de bu felsefe üzerine oturtulmuş bir filmdir. saçma olduğu halde yanlışlığı kanıtlanamayan bu felsefe üzerine...
enson alternatıve dın ogretısı yolunda emın adımlarla ilerlemekteidi. hayretle ve merak ile izliyoruz.
baştan sona yoğun incil referansları bulunan film.
hem bir üçleme hem de ayrı ayrı düşünülmesi gereken filmdir.şöyle ki ilk film tek başına bir şey anlatmak isterken çok tutunca üçleme olması kararlaştırıldığından ikinci film bir bağlama ve akıllarda soru işareti bırakma filmi olarak sunulmuş , üçüncü filmde ise hem sorularımızın cevaplarını almış hem de matrix evreninin geleceği hakkında bir fikre sahip olmuşuzdur.
matrixin içinde de insanlar yapay zekaya can verirlerse matrixin içinde matrix gibi bir durumla karşılaşılır mı diye sorarlar insana.
matrix.larry ve andy wachowski kardeşlerin yazıp-yönettiği bir film. 1999 yılında vizyona girdi. filmde keanu reeves, laurence fishburne, carrie-anne moss ve hugo weaving gibi yıldızlar yer almaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?