the matrix

0 /
igor
sudan cikmis baliga donme durumudur. bir gun gerceklerle yuzlesip got oldugumuzda what is the matrix uleaaan diye bagirmamiz tesaduf olmayacaktir.
babafingo
matrix.larry ve andy wachowski kardeşlerin yazıp-yönettiği bir film. 1999 yılında vizyona girdi. filmde keanu reeves, laurence fishburne, carrie-anne moss ve hugo weaving gibi yıldızlar yer almaktadır.
eldrun
matrixin içinde de insanlar yapay zekaya can verirlerse matrixin içinde matrix gibi bir durumla karşılaşılır mı diye sorarlar insana.
ejder
hem bir üçleme hem de ayrı ayrı düşünülmesi gereken filmdir.şöyle ki ilk film tek başına bir şey anlatmak isterken çok tutunca üçleme olması kararlaştırıldığından ikinci film bir bağlama ve akıllarda soru işareti bırakma filmi olarak sunulmuş , üçüncü filmde ise hem sorularımızın cevaplarını almış hem de matrix evreninin geleceği hakkında bir fikre sahip olmuşuzdur.
capt it all
felsefesinin oturduğu temel şu olsa gerek, ya da ben öyle düşünüyorum:

insan beyni, her bir şeyi elektriksel olarak algılar. örneğin, elimizle sert bir cisme dokunursak, sinir ücreleri sayesinde bu beyne elektrik sinyali olarak gider ve beynimiz elimizin olduğu yerde sert bir cisim olduğunu algılar. bir şekilde aynı elektrik sinyalleri beyne gönderildikten sonra, sert bir cisme ellemesek dahi, beynimiz ellemiş gibi hisseder ve gerçek ile arasında hiçbir fark yoktur.

işte matrixde de, insanlardan enerji elde eden makinalar, insanların beynine bir takım elektrik sinyalleri gönderirler ve bir şekilde insanlara yaşadıklarını, normal bir hayat sürdüklerini hissettirirler.

aslında bu, şu an sizin için bile geçerli olabilir. çünkü biz dış dünyayı görmüyoruz! dış dünyaya ait bildiklerimiz, sadece elektrik sinyallerinden ibaret. gördüklerimiz, beynimiz arka kısmındaki görme merkezinde değerlendirilir. ve inanın bana, beynin içerisine ışık felan da ulaşmaz.

nihayetinde demek istediğim, matrix de bu felsefe üzerine oturtulmuş bir filmdir. saçma olduğu halde yanlışlığı kanıtlanamayan bu felsefe üzerine...
benim ya
inanilmaz bir bilim kurgu. özellikle the matrix mukemmel bir filmdir. neo ´nun gercegi arayisi ilk film de gizemli bir sekilde anlatilmistir. ayrica filmde bazi dinlerde kissalarda gecen bir cok simge kullanilmsitirki(bunlar zion, kutsal ucleme vs.) buda bu filmin alti o kadarda bos olmayan bir film oldugu kanaatini uyandirdi. ayrica filmde islenen felsefi temalarda cabasi.
deftones
"have you had a dream that you were so sure it was real, what if you cant wake up from that dream, how’d you know the difference between dream world and the real world" repligi ile uzun lafin kisasini getiren film.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol