sigarayı bırakmak

0 /
imgoindeeperunderground
tamamen kendi kendine verilen telkin ile gerceklestirilebilecek bir hadise. seyrek iradeli ya da az kararli, cok tiryaki insanlar icin nikotin bantlari, nikotin sakizlari, hedeleri hodoleri ve hatta sigarayi birakma grup terapileri bulunabilmekte. ama bence butun is bir gun kendine "ben buna mi bagliyim? bunu mu birakamiyorum? o zaman ben hic bir boku beceremem" diyebilmekte. yillardir devam ettigim ve pek cok arkadasimda da sahit oldugum "ben seviyorum sigarayi neden birakayim yahu" ise buyuk bir yalan. vazgecilmez gordugumuz seyi sever hale gelmek durumu sadece bu. oysa ki birakmak icin, sevmek icin oldugundan cok daha fazla sebep var, herkesin sigaranin zararlarini bildigini dusunmek saniyorum abarti olmaz.

sigarayi birakmak icin birakmayi istemek lazim ki asil zor olan taraf da bu. yalniz gecelerin tek dostu, bilgisayar basinda tuketilen saatlerin eslikcisi, biranin kankasi, hararetli sohbetlerin vazgecilmezi degil mi sigara? tek basina birini beklerken tek basina olmama yolu degil mi? buna karar vermek gerekiyor. "buna ihtiyacim yok" ya da "bu olmazsa ben de yokum" arasinda bir tercih yapmak gerekiyor. aslinda tercih kendin ve sigara arasinda bir tercih yapmaya kadar gidiyor.

diger yandan, artik sigara bir alt sinif tuketim malzemesi haline geliyor ve getiriliyor. bilincli olarak yapilan bu gidisat ise ucuncu dunya ulkelerinde zor sartlar altinda gecinen ve stres altinda calisan insanlardan olusacak pazari kaybetmezken, dunyada "gelismis ulke" olarak gorulen yerlerde isteyerek birakmayanlari zorlayarak biraktirmak seklinde suruyor. kimi yerlerde sokakta yururken sigara icmenin bile yasak olmasi ise bunun bir gostergesi, kapali mekanlardan bahsetmiyorum bile.. ileriki zamanlarda evlerde sigara icmenin bile yasaklanacagini dusunmeden edemiyor insan. peki biz neden pazar olmaya devam ediyoruz? icine koyulan maddeleri hemen her yerde okuyabilmemize ragmen, butun zararlari bin defa kafamiza vurulmasina ragmen, ve ustelik her bir paket sigaranin uzerinde bu uyariyi gormemize ragmen "bana bir sey olmaz", "atin olumu arpadan olsun","zaten hepimiz olmeyecek miyiz?" tavri midir bu?

hepimiz olecegiz, asil zor olan olememek ve yasayamamak da ayni zamanda. dunyada kaldigin zamani cikamadigin merdivenler, yuruyemedigin yollar, tat alamadigin yemekler ile tamamlamak. iste bu sebeple belki de bir tercih yapmak lazim birakmak ve birakmamak arasinda.

sigarayi seviyor olabilirsiniz, ben de seviyorum. bana yillarca cok iyi bir dost oldu, hem de hic dostum kalmadigi zamanlarda bile. kimsenin uyanik olmadigi saatlerde, aglarken, gulerken, konusurken, dusunurken, calisirken, beklerken, izlerken, cok guzel bir manzaranin karsisinda ic cekerken icime cektigimdi.. bu sebeple ondan ayrilmak cok zor ve aslinda bu sebeple bu kadar uzun bir veda yazisi yaziyorum. sevdigim hic bir insanin bana bu kadar zarar vermesine musade etmedim ve bu sebeple arkasindan cok gozyasi da doksem bir suru insan biraktim geride. sigara arkasindan gozyasi dokulecek kadar sevilesi degil elbette ama biliyorum yoklugu cok zor olacak yine de butun o insanlar gibi o da mazide kalacak.
delirtmeyinlanbeni
zorlukla gerçekleştirilebilen, can sıkıcı bir eylemdir. en iyi yöntemlerinden biri, sigarayı nefret edilen ya da canınızı yaktığı için hayatınızdan uzaklaştırdığınız bir şeyle özdeşleştirmektir.
bununla ilgili güzel bir hikayeyi yazmak gerekirse :

hafif sisli bir havada ve güneşin apartmanların arasından yeni yeni güne merhaba dediği bir saatte, vapura doğru ilerleyen genç adam; jeton gişesinde, yaklaşık iki ay önce ayrıldığı kız arkadaşını görür ve titrek bir "merhaba" ile konuşmaya başlar. bu konuşmalar vapurda da devam eder.
adamın; "hava o kadar da soğuk değil, dışarıda oturalım mı?" sorusuna, kızın "olur" cevabı vermesiyle birlikte vapurun en üst katına doğru yol alırlar.
birkaç dakika havadan sudan muhabbetlerle geçtikten sonra, adam kıza bir sigara uzatır ve kendisine de bir tane alır. daha sonra, genç adam birden lafa girer:
- biliyorum, bu konuları daha önce hiç konuşmadık ya da konuşamadık diyeyim. merak etme ama, "neden ayrıldık biz" sorusunu sormayacağım. sadece sana söylemek istediğim birkaç şey var, onları konuşmak istiyorum.
genç kız; adama bakarak,
- "evet seni dinliyorum, devam et" dedikten sonra adam, konuşmasına kaldığı yerden devam eder:
- biliyor musun? ayrıldıktan sonra, seni sigaraya benzetmeye başladım.
kız, hiç tahmin etmediği, alakasız bir konuyla lafa girmesinin verdiği şaşkınlıkla, "ne? nasıl yani?" der.
adam, önce kıza uzattığı sigarayı ve sonra kendi sigarasını, çantasından çıkardığı çakmak ile yaktıktan sonra:
- mesela bir tane sigara yakıyorum ve kül tablasına koyup izlemeye başlıyorum. kül tablasına dökülen külleri gördükçe; anılarımız aklıma geliyor, her biri kül olup acılarıma dönüşüyor sonra. arada bir elime alıyorum sigarayı ve içime çekiyorum seni. kendimi zehirlemek için; daha çok, daha çok çekiyorum. bazen de anıları silkiyorum kül tablasına. sen zehiri hoşuma gidiyor, içimi acıtıyor, vazgeçemiyorum; içime çekmeye devam ediyorum. ağzımdan çıkan her dumanda, ayrılırken bana bıraktığın; son bakışının silueti beliriyor. her sigaranın olduğu gibi, senin de sonun yaklaşıyor. ve ben yavaş hareketlerle; ne zaman seni söndürmek için, elimi götürsem kül tablasına, aptalca bir umutla "ne olur yapma!! " diyeceğin zamanı bekliyorum. ama hiçbir zaman duyamıyorum sesini. "ve işte bitirdim seni" diyorum. hayır hayır kendimi kandırıyorum galiba, "seni böyle bitiremem" diyorum sonra. ama bakıyorum kül tablasına; evet! sen oradasın, evet! anılar orada. ancak, elimde hala kokun var. yıkasam da, hiç çıkmayacak bir koku. anlıyorum ki; bu sigarada, senin çok az bir kısmını bitirmişim. senden bağımsız bir sen, hep içimde yaşıyormuş. ve anlıyorum ki, sadece sönüyorsun. seni atesleyecek bir "ben" bekliyorsun sabırla. o "ben", çok da bekletmiyor seni. bir daha yanmaya başlıyorsun. anılar acılar derken yine bitiyorsun. yeniden yanıyor ve bitiyorsun. bu hep böyle devam ediyor; sonunda alışkanlık oluyorsun.
genç kız anlatılanları dinlerken; tarif edilmeyecek bir duygu yoğunluğu içindeydi. bir yandan, birisinin bu kadar acı çekmesine üzüntü duyarken; diğer yandan da, kendisinin hala unutulmamış olmasından, haz alıyordu. aslında kendisi de unutamamıştı genç adamı. kendi isteğiyle ayrılmıştı ama; sevmediği ya da artık bir şeyler hissetmediği için değil, en yakın kız arkadaşının da, o insana karşı bir takım duygular beslediği için gerçekleşmişti bu ayrılık. bunu; ne erkek arkadaşı, ne de en yakın arkadaşı biliyordu. erkek arkadaşına, "bu ilişkide bir şeyler eksik, ben daha fazla sürdüremeyeceğim, ayrılmalıyız." diye bir mesaj atarken; kız arkadaşına, "ilgisiz bir sevgili olmaya başlamıştı günler geçtikçe; çok bunalmıştım. ve bir gün onu, başka biriyle sarmaş dolaş gördüm. bu yüzden ayrıldım." demişti. böylece, hem erkek arkadaşından, kendine göre, makul bir sebeple ayrılmış; hem de arkadaşına, erkek arkadaşını kötüleyerek, ondan soğumasını sağlamıştı. kendisinin çok acı çekeceğini bile bile, arkadaşını kaybetmemek için, böyle bir yalanlar zincirine başvurmuştu. artık hayatını,bu yalanlara göre düzenlemeliydi. bu yüzden; bu karşılaşmalarında duygularını bir tarafa bırakıp, mantığı ile karar vermek zorundaydı. geri dönüşü yoktu ve kız da bunun farkındaydı. bütün ayrıntıları, olası bir karşılaşma için düşünmüştü daha önceden. adamın anlattıklarını dikkatlice dinliyor ve sözünü bitirmesini bekliyordu. ve adamla göz göze gelip, "bitti, bu kadardı!" dermişçesine bakmasından sonra, kız konuşmaya başladı:
- açıkçası bu söylediklerin, hiç beklemediğim şeylerdi. benim, bu açıklamalarına bir yorum yapmamı bekleme. çünkü bunlar; senin kendi düşüncelerin. her biten ilişkiden sonra, yaşanabilecek duygulardan bu anlattıkların. şunu söyleyebilirim ama; yaşadığımız ilişkide, elimden gelen fedakarlığı gösterdiğime inanıyorum. seni hiçbir zaman suçlu görmedim, herşey benden kaynaklıyordu. sonuç olarak, bir şekilde bu ilişki yürümedi ve bitti. bu kadar basit.
- bu kadar mı yani?
- evet...
genç adam şok olmuştu. belki, daha ılımlı bir yaklaşım bekliyordu kızdan. ancak, kesin ve kararlı konuşmuştu kız. hiçbir umudun kalmadığına, kendini inandırmaya çalışıyordu. vapur yanaşmışti iskeleye. tek bir kelime bile konuşmadan vapurdan indiler. ıskelenin sonunda; genç kız, adama sarılarak "hoşçakal" dedi. ancak adam, ayrılırken ne sarılmıştı kıza, ne de bir kelime çıkmıştı ağzından. bir heykel gibi duruyordu kızın karşısında. kız da, bir tepki gelmeyince; hızla oradan uzaklaşmayı tercih etti. arkalarına bile bakmadan ayrıldılar. kız, işyerine ulaştı. yerine oturduktan hemen sonra, cep telefonuna bir mesaj geldi. mesaj, eski sevgilisindendi ve söyle yazıyordu:
"hep bu karşılaşmayı ve sana sigara hikayesini anlatacağım günü beklemiştim. ve o gün, gözlerimin içine bakıp; söyleyeceklerine göre, hayatıma bir yön çizeceğime..."
genç kız, bu mesajdan hiçbir anlam çıkaramamıştı. bu mesajı düşünürken; bir mesaj daha geldi:
"... kendi kendime söz vermiştim. bugün duyduklarım; beni hayal kırıklığına uğrattı ve ben kararımı verdim:"
"sigarayı bıraktım..."
overload
böyle bir ihtimal için önce denemek gerekir. ben salak mıyım da en iyi arkadaşımı yüz üstü bırakacağım. biz sağlığa zararlı diye adam satmayız.
alchoburn
istatistiklere göre: her bu düşünceye sahip insandan sadece %8’inin sürekli olarak başarabildiği, bunlardan da sadece %2’sinin tamamen gerçekleştirebildiği...

buradan ne mi çıkaralım? ya hiç başlamayın hocam, ya da olasılığa giricem diye kasmayın, tüttürün...ne beni yorun ne kendinizi.
ordekgorunumlukopek
her yapamadığımda kendimi daha da aciz hissettiğim durumdur kendisi.belli bi zamandan sonra bi kişilik çatısmasına dönüşüp sizi perişan eder,la ben hiç faydalı bi yönü olmayan bi şeye bu kadar para verip üstelik onca da zararı varken nasıl kendime mantıklı bi adam diyebilirim ki diye beyninizin içinde fink fink edip içten içe kemirir bünyeyi.
hittheroad2timesjack
son zamanlarda çok düşündüğüm eylem. bir süre daha düşüneceğim. anlaşamaz isek korkarım bırakacağım onu.

şu şekilde bitirmek isterim entry mi,

düşünme arzu et sade,
bak; böcekler de öyle yapıyor.
cirkinbeti
kim bırakacaksa sonuna kadar destekçisiyim, hastaneye refakatçı bile giderim yeter ki kurtulsun şu illetten , yok arkadaş içen fark etmiyor olabilir ama kokusu çekilecek şey değil.
selimpusat
ey sigara seni son defa yaktım,
son bir keyif çatacağım sigara,
bittiğin an bil ki, seni bıraktım,
söz, sözümü tutacağım sigara,

sözümü tutmazsam ayıp ederim,
kendime saygımı kayıp ederim,
sana mı bağlı be benim kaderim?
yeter artık! batacağım sigara,

batacağım çünkü bunaldım hepten,
kim bilir ne kadar götürdün cepten,
para da bir yana sıhhi sebepten,
nerdeyse biteceğim sigara,

neden diye sorma sigara neden?
zehirine dayanmıyor bu beden,
paketini yarım,marım demeden,
dürüp büküp atacağım sigara,

zor tabi, adeta senelerce seni yeyip,
sonrada bırakmak bıraktım deyip,
bu zorlukla biraz sana benzeyip,
yanıp yanıp tüteceğim sigara,

yansam da , tütsem de kararım karar,
canıma tak etti verdiğin zarar,
bu adam sensiz de bir işe yarar,
ben kendime yeteceğim sigara,

hem dostluğun oldu hem de zararın,
o yüzden arkadan konuşmam yarın,
bıraksam seni eski dostların,
arasına katacağım sigara,

fakat artık hiç ağzıma koymadan,
akşamları yorgunluk duymadan,
geceleri çok gürültü yaymadan,
horultusuz yatacağım sigara,

ben selim'im , yanlış adım atmadım,
sen beni bunalttın , ben bunaltmadım,
hayatımda hiç kimseyi satmadım,
ama seni satacağım sigara.

aşık selim der ki;
gelişin bir işe yaramadı
gidişin bir işe yarasın
elveda
lady rosenred
sigarayi birakmak her seyden once irade gerektirir.saglam bir iradeniz varsa sadece sigaradan degil butun kotu aliskanliklarinizdan kurtulabilirsiniz.ikinci olarak sigarayi birakmayi gercekten istemelisiniz.bunlari yaparsaniz sigarayi birakmak icin yan urunlerden medet ummaniza gerek kalmaz.boylece daha saglikli bir hayata adim atmis olursunuz.
totentanz for eidola
yarım bir ruhun tamamlanmış elemanlarının tel tel dumanlarından vaz geçmektir sigarayı bırakmak. geride ne kalmışsa önüne katıp kötürüm kentleri yıkmak gibidir. bu bir vaz geçiş değil aksine daha çok özlemeye delalet bir hezeyandır. hani bütün çıplaklığıyla dudaklarına yapışan bok renkli teniyle bir kadını öldürmektir. ciğerlerinin içine doluşan çocukların gibi sevdiğin o dumanı birer birer öldürmektir. vel hasılı imkansızın peşinden gebermektir.
falconslx
genelde aksam son sigara da icilip yataga girdikten sonra yarin icin yapilan tek plan.. olsa da yesek tadinda hayaller kurulur(sigarayi birakinca ne olacaksa).
carpediem
karsinizda cok yakin uc adet dostunuz yeni alinmis icinden bir tane icilmis sigarayi birer birer kirar yuzlerinde buyuk bir zevk ifadesi ile. hicbir sey diyemezsiniz, canlarinizdir. bunu yapar, ardindan ilginc bir ses tonu ve pis bir siritisla "kizdin mi bize?" derler. ardindan cesitli eziyetlere devam ederler. tum bunlara mazur kalan zavalli kisi, siz, "yeter ulaaeeenn birakiyorum!!" diye isyan edip, birakirsiniz.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol