parfüm

bir kadında olması gereken; bir diğer tabirle, bir kadındaki olmazsa olmaz şeylerden biri. bugün kütüphaneye gittim büyük bir şevkle. kırk yılın başı not çıkaracam. lan yanıma bir hatun oturmaz mı?.. iki saat boyunca kalkmadım yerimden kızı kokladım. sonra baktım olmayacak ders çalışmam lazım, osurdum oracıkta. sonra kütüphane daha bir sessizleşti. a aa. herkes nereye gitti böyle?

bugünkü özelliklerine en yakın özellikte parfüm ilk olarak 14. yüzyılda üretilmiş.16. yüzyılda ise en çok parfüm tüketilen ülke fransa.nedeni ise pis bir millet olan fransızların kötü kokuları örtbas etmek için parfüme başvurması.
(bkz: şemsiye)
(bkz: apartman topuk)

kadin silahidir parfum genellikle. marilyn monreonun geceleri yatarken uzerinizde ne olur sorusuna verdigi
- sadece channel no.5
cevabi da parfumle ilgili hos bir anekdot olacaktir kanaatimce.

(bkz: joop)

etrafa güzel kokular yaymak için kullanılan koku.kadın parfümü ve erkek parfümü olarak iki şekilde satışa sunulur.

parfüm bir fenomendir.

patrick süskindin koku adlı kitabını okuduktan sonra kullanmaktan tamamen vazgeçtiğim şey.

damıtılmış, kimyasal şekilde hazırlanmış hoş koku.

kullanmadıgım kullananıda sevmedigim koku çok gereksiz geliyor bana

kişiye ayrı bir çekicilik katan unsur.tende kalıcı olması için tatbik edilen bölgelerin temiz olması şarttır.ayrıca açık tenlerde çok daha hoş koktuğu da bilinen bir gerçektir.

(bkz: açık parfüm)

insanların unutmayan duyularından biri de koku alma duyusudur.yani bir kaç kere gördüğünüz bir insanın kokusu bile aklınızda kalır,başka birinde aynı kokuyu aldığınız an aklınıza gelir.parfum bu yuzden insanın bir parçasıdır.ba$kalarına ho$ kokmak amacıyla değil aslında kendinize ho$ kokmak için kullanılmalıdır.ayrıca parfum seçimi sanıldığı kadar kolay değildir zira ba$kasında koklayıp beğendiğiniz bir parfum sizin teninizde çok farklı durabilir hatta teninize yakı$mayabilir.
ayrıca parfum temiz tene sıkılır,terliyken veya pisken sıktığınızda normal kokusundan kat be kat daha ağır ve kötü kokar.yazın ve kı$ın kullanılacak parfum çe$itleri farklıdır.yazın daha az alkol içeren baharatsız çiçek veya meyve kokuları kı$ın ise daha baharatlı kokular kullanılmalıdır.yazın ağır koku bayar.

her nedense deneneceği zaman bileğe sıkılan hededir. halbuki günlük hayatta aklı selim hiçkimse parfümü bileklerine sıkmaz. koltuk altına sıkar, boynuna sıkar, göğsüne sıkar ama bileğine sıkmaz. hal böyleyken o parfümün bilekte denenmesi absürttür. yapmayın böyle.

parfüm esas itibari ile atar damarların olduğu bölgelere sıkılır ki; kan dolaşımı devam ettiği ve damarlarınız attığı sürece ısıdan etkilenerek esans yayılmaya devam etsin. o yüzden parfümü deodorant gibi koltuk altınıza sıkmayı denemeyiniz. yazın tişört kışın kazak üstüne sıkılan parfüm de giyside leke yapmaktan başka bir halta yaramamaktadır.

parfümü teninize, boynunuza, bileğinize sıkınız ki; sıkıştığınızda veya selamlaşma maksadı ile öpüşürken karşınızdakine görüntü/ses ve koku ile hitap edebilesiniz.

bülent ersoy gibi dizlerinizin arkasına da sıkabilirsiniz. orada da damarlar mevcuttur. keza hitap ettiğiniz kişi ve hitap yeteneğinize bağlı olarak gecenin ilerleyen saatlerinde bacaklarınızın da güzel kokması gerekebilir.

bulgaristan’da bir firma ile sorun yaşayan ve bizim de elimizden geldiğince yardım etmeye çalıştığımız bir vatandaşımız,geçtiğimiz pazartesi günü hem teşekkür etmek hem de hala sorun olarak kalan başka bir hususu dile getirmek için ziyaretime geldi. gelirken de elinde bir duty free poşediyle gelmiş. konsolosluk çalışanlarına çikolata dedi, ben de teşekkür ettim. neyse adamı uğurladım, personele ikram ettirmek için çikolatayı açacaktım bir de baktım yanında bi şey daha var. bir şişe de parfüm, benim için. hemen koştum, adama yetiştim. bunu kabul etmem mümkün değil, zaten siz teşekkürünüzü ettiniz, kaldı ki görevimizi yapıyoruz dedim.

lafın kısası, hala "jest"lerle iş yaptırıldığını düşünüyor insanlarımız. halbuki şu ana kadarki deneymlerimden hareketle "vatandaş her zaman haklıdır, dinlenmelidir, imkanlar ölçüsünde yardım edilmelidir" mantığıyla çalışıyoruz, en azından bizim temsilciliğimizde böyle. daha çok yolumuz var anlaşılan normal olanın da bu olması gerektiğini anlatabilmek adına.

italyan erkeklerinin kullanmadığıdır. oysa ki çeşit çeşit parfüme kolayca ulaşabilmek mümkün burada. doğal olmadığını düşünüyorlarmış, tabi bizdeki gibi 10 gün geçmeyen parfüm mantığını da benimsememişler haliyle, arada yıkanıyorlar falan. kadınlar da parfüm banyosu yapmış gibi değiller, abartmadan kullanıyor kullananlar da.

bir parfüm önerisinde de bulunayım, hafif, çiçeksi, yaz-kış kullanılacak bir parfüm arıyorsanız shiseido-ever bloom'u tavsiye edebilirim.

insanlarin ba$kalarina ho$ kokabilmek icin kullandiklari kokular.

pariste hergün 75.000 adet satılan hede

parfümlerin içerisinde kullanılan gül esansının 1 damlası için yaklaşık 70 adet gerçek gül kullanılmaktadır. parfüm fiyatlarının neden pahalı olduğunu buradan da anlayabiliriz. tabii bu belli bir kaliteye ulaşmış parfümler için geçerlidir. gül suyu ile yapmaya çalışanlar da mevcuttur.
parfüm yapımında kullanılan malzemeler, belirli sıralar ile eklenerek mevcut esans elde edilir, çoğu 3-4 aşamalıdır. bu aşamaların her birine nota adı verilir. bu sebeple bir parfümü kokladığınızda ilk anda farklı bir koku, ikincisinde farklı bir koku algılayabilirsiniz. malzemelerin tamamını ve hangi notalar ile yapıldıklarını anlayabilen süper burunlarda mevcuttur. ancak dünya üzerinde bu burunlara sahip 71 kişi kalmıştır.

parfüm esas itibariyle temiz tene uygulanmalıdır. ve gerçek parfumlerde koku belli bir süre sonra oturur ve kesinlikle kalıcıdır. boyun bölgesi kulak arkası ve bileklere uygulanması da kalıcılık için bir etken olmakla birlikte dökme parfümler daha da bir kalıcıdır.