bir çift bardakla bile yakalanabilir, yeter ki içinizde olsun...
mutluluk
"mutlu etmeyeceksen meşgul de etmeyeceksin" demiş özdemir asaf
hayatın amacıdır, besleyenleri çeşit çeşit(aşk, başarı, birliktelik gibi olumlu/intikam, acı çektirme gibi olumsuz) olup kişinin olaylara karşı geliştirdiği reflekslerle doğru orantılıdır.
1. mutluluğun paradigmasında mutlaklık yoktur. ( herkesi mutlu kılmaya kudreti olan bir durum mevcut değildir. )
2. temelinde mutlaklık barındırmaması sebebiyle mutlu olmak için atılan hiçbir adımın sonucu kesin değildir. ( çok büyük umutlar bağladığımız olaylar çok büyük hüsranlarla sonuçlanabilir. )
3. mutluluk anlık olmaktan öte bir süreklilik arz eder, bu sebeple aynı kişi aynı olaya birbirinden çok farklı tepkiler geliştirebilir. ( olay mezuniyet töreninizde diploma alacak olmanız. sevdiğiniz bir insan mezuniyet çoşkunuzu paylaşmak için uzak bir şehirden yola koyulup yanınıza gelmeye çalışırken bir kaza geçiriyor. diplomanızı alırken bir gece önce hayal ettiğiniz duyguların ne kadarını hissedebilirsiniz yüreklerinizde? 4-5 sene çalışarak, binbir emek ve uğraşla aldığınız diplomanız sizi ne kadar mutlu edebilir. )
4. farklı kişiler aynı olaya aynı zamanda aynı tepkileri verebileceği gibi farklı tepkiler de verebilirler( -4'ten devam edelim- ruhunuzun içinde bulunduğu kaos sadece sizi acıtmakta o an. ama yanınızdaki oda arkadaşınızın ailesiyle birlikte yaşadığı coşku, bir fotoğraf karesinde yıllarca salonun vitrinini süsleyecek. ).
5. birileri mutlu olurken birileri de mutsuz olacaktır, acıdır ama gerçektir. (buna en güzel örnek aynı karşı cinse aşık iki hemcinstir. bu durumda mutlu olabilecek kişi sayısı - en fazla - 2'dir. )
6. büyük hüzünlerden büyük mutluluklar, büyük mutluluklardan da büyük hüzünler doğabilir. ( çok severek tercih ettiğiniz, ilerisi için sözcüklerle tanımlayamadığınız hayallerinizi üzerine inşa ettiğiniz mesleğiniz, hayatınızdaki en büyük sorununuza ve acı kaynağınıza dönüşebilir. bir yerden başlamak lazım deyip mecburen girdiğiniz işiniz sizin en büyük neşe kaynağınız olabilir. )
7. mutlu olmak hiç bir zaman tamamen birinin elinde olamaz. ( herhangi bir yer ve zamanda çevrenizden iyi/kötü bir haber almayacağınızı kimse garanti edemez, yani mutlu olmanızın neredeyse kesin olduğu bir zamanda "neredeyse kesin"den kalan o küçük ihtimal size anınızı zehir edebilir. )
8. mutluluk, sıkılmamanın ya da üzülmemenin karşıtı bir şey değildir. mutluluk uğraş gerektirir, çaba gerektirir. ( sabahtan akşama kadar tv başında oturup izdivaç programı seyretmek, akşam vakti çay ve çekirdekle beraber tekrar o tv nin başına kurulup hergün farklı bir dizi takip etmek mutluluk değildir. olsa olsa sıkıntıdan kurtulmak için mahkum olunan bir bağımlılıktır. mutluluk "annecim ellerine sağlık, yemek enfes olmuş" cümlesinde gizlidir. )
her biri hayati öneme sahip bir çok kolonu bulunan bir binanın dış cephe boyasıdır mutluluk. o kolonları hangi zor koşullar altında inşa ettiğinizi düşünün. bir çok durum ve olayın birleşerek size sunduğu mutluluğun kıymetini bilin. onu boşvermeyin.
1. mutluluğun paradigmasında mutlaklık yoktur. ( herkesi mutlu kılmaya kudreti olan bir durum mevcut değildir. )
2. temelinde mutlaklık barındırmaması sebebiyle mutlu olmak için atılan hiçbir adımın sonucu kesin değildir. ( çok büyük umutlar bağladığımız olaylar çok büyük hüsranlarla sonuçlanabilir. )
3. mutluluk anlık olmaktan öte bir süreklilik arz eder, bu sebeple aynı kişi aynı olaya birbirinden çok farklı tepkiler geliştirebilir. ( olay mezuniyet töreninizde diploma alacak olmanız. sevdiğiniz bir insan mezuniyet çoşkunuzu paylaşmak için uzak bir şehirden yola koyulup yanınıza gelmeye çalışırken bir kaza geçiriyor. diplomanızı alırken bir gece önce hayal ettiğiniz duyguların ne kadarını hissedebilirsiniz yüreklerinizde? 4-5 sene çalışarak, binbir emek ve uğraşla aldığınız diplomanız sizi ne kadar mutlu edebilir. )
4. farklı kişiler aynı olaya aynı zamanda aynı tepkileri verebileceği gibi farklı tepkiler de verebilirler( -4'ten devam edelim- ruhunuzun içinde bulunduğu kaos sadece sizi acıtmakta o an. ama yanınızdaki oda arkadaşınızın ailesiyle birlikte yaşadığı coşku, bir fotoğraf karesinde yıllarca salonun vitrinini süsleyecek. ).
5. birileri mutlu olurken birileri de mutsuz olacaktır, acıdır ama gerçektir. (buna en güzel örnek aynı karşı cinse aşık iki hemcinstir. bu durumda mutlu olabilecek kişi sayısı - en fazla - 2'dir. )
6. büyük hüzünlerden büyük mutluluklar, büyük mutluluklardan da büyük hüzünler doğabilir. ( çok severek tercih ettiğiniz, ilerisi için sözcüklerle tanımlayamadığınız hayallerinizi üzerine inşa ettiğiniz mesleğiniz, hayatınızdaki en büyük sorununuza ve acı kaynağınıza dönüşebilir. bir yerden başlamak lazım deyip mecburen girdiğiniz işiniz sizin en büyük neşe kaynağınız olabilir. )
7. mutlu olmak hiç bir zaman tamamen birinin elinde olamaz. ( herhangi bir yer ve zamanda çevrenizden iyi/kötü bir haber almayacağınızı kimse garanti edemez, yani mutlu olmanızın neredeyse kesin olduğu bir zamanda "neredeyse kesin"den kalan o küçük ihtimal size anınızı zehir edebilir. )
8. mutluluk, sıkılmamanın ya da üzülmemenin karşıtı bir şey değildir. mutluluk uğraş gerektirir, çaba gerektirir. ( sabahtan akşama kadar tv başında oturup izdivaç programı seyretmek, akşam vakti çay ve çekirdekle beraber tekrar o tv nin başına kurulup hergün farklı bir dizi takip etmek mutluluk değildir. olsa olsa sıkıntıdan kurtulmak için mahkum olunan bir bağımlılıktır. mutluluk "annecim ellerine sağlık, yemek enfes olmuş" cümlesinde gizlidir. )
her biri hayati öneme sahip bir çok kolonu bulunan bir binanın dış cephe boyasıdır mutluluk. o kolonları hangi zor koşullar altında inşa ettiğinizi düşünün. bir çok durum ve olayın birleşerek size sunduğu mutluluğun kıymetini bilin. onu boşvermeyin.
4 yapraklı yonca bulduğunda içinden geçen o yeaaa ben buldum beeeeeen nabeeer sesi
ona sarıldığında nefesini hissetmek.
veterinerde aglaya aglaya bekledikten bir hafta sonra "gel al sipani" telefonunu almak. ahhh ahh ah.
başına iyi bir şey gelirse , sevinirsin ,
birinin başına iyi bir şey götürürsen , mutlu olursun
birinin başına iyi bir şey götürürsen , mutlu olursun
bana maalesef en uzak olan şey sanırım bu mutluluk. zamanında söylemiştim yine söylüyorum; tam mutlu oluyorum galiba derken kendimi uçurumdan aşağı yuvarlanırken buluyorum. mutluluk güne başladığında huzur içinde gözlerini güne açmak gibi bir şey.
yapılan araştırmalara göre biokimyasal bir durum. insan vücudu bir şekilde mutluluk ve mutsuzluğu dengede tutuyor. evrimleşmemiz mutsuzluğun terazide her zaman daha ağır olduğunu gösteriyor.
ne yaparsanız yapın insan bulunduğu şartlara adapte olup mutluluk mutsuzluğunu ona göre dengeliyor.
bu nedenle suriye'de savaşın ortasında kalmış biri ile los angeles'da sörf yapan birinin mutluluk endeksi şaşırtıcı şekilde aynı çıkıyor.
suriye'deki o gün yaşadığı için mutlu oluyor, los angeles'daki ise o gün güzel bir dalga yakaladığı için..
ne yaparsanız yapın insan bulunduğu şartlara adapte olup mutluluk mutsuzluğunu ona göre dengeliyor.
bu nedenle suriye'de savaşın ortasında kalmış biri ile los angeles'da sörf yapan birinin mutluluk endeksi şaşırtıcı şekilde aynı çıkıyor.
suriye'deki o gün yaşadığı için mutlu oluyor, los angeles'daki ise o gün güzel bir dalga yakaladığı için..
Benim bu konuda kriterim çok düşük. Derslerimin iyi olması, ailemin keyfinin yerinde olması, sevgilimin nefes alıyor olması bir de kedimin tüy dökmemesi. Yoksa yemişim çok parayı zenginliği kariyeri.
Evde tek olmaktır. Yaşasın yalnızlık :)
az beklenti çok iyilik.
birde anın tadını çıkarmayı bilmekten geçer.
büyü şair Özdemir Asafın dediği gibi şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin o yüzden her anı dolu dolu yaşamak lazım.
birde anın tadını çıkarmayı bilmekten geçer.
büyü şair Özdemir Asafın dediği gibi şikayet ettiğin ne varsa özleyeceksin o yüzden her anı dolu dolu yaşamak lazım.
Her şeyi kafaya takmayan ve pozitif bakış açılı insanların duygusudur. Güzeldir. Başkasının mutluluğu bile sizleri mutlu etmeli ki gerçek mutluluk nedir görün.
ne kadar göreceli bir kavram...
Bugün Pazar
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...
Nazım Hikmet Ran
bence tanımı nedir, şimdi aklıma gelmiyor, mutluluğu unuttum sanırım sözlük...
Bugün Pazar
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...
Nazım Hikmet Ran
bence tanımı nedir, şimdi aklıma gelmiyor, mutluluğu unuttum sanırım sözlük...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?