ocak 2006: istiklal caddesindeki taşlar değiştiriliyor. önce "görüşü ve yürüyüşü" kolaylaştırmak için ağaçlar kesilecek. ağaç varken hem göremiyordunuz hem yürüyemiyordunuz değil mi. yaa. eski taşların hepsi bir bir sökülüp yerlerine pembe-gri-beyaz taşlar yerleştirilecek. bu sırada kar yağmur yağacak, caddede biriken beton-çamur karışımı sıvı ara sokaklara oluk oluk akacak. ayrıca cadde lale görüntüsü ile apayrı bir havaya sokulacak. her 10 adımda bir, üzerinde parlak lale figürü olan taşlar yerleri süsleyecek. modernleşecek caddemiz evet.
haziran 2006: istiklal caddesindeki taşlar değiştiriliyor. artık ağaç falan olmadığı için bir de ağaç sökmekle uğraşılmayacak, zamandan feci tasarruf edilecek. evet. o pembe gri beyaz taşlar yerlerinden "kaldırılacak", sökülmesine gerek yok zaten yerine yapışması için yeterli harç falan koymadık biz. nasılsa sökülecek diye. tüm bunların yerine minik kare desenli bej-beyaz taşlar döşenecek. lale resimli taşları sökmekle ise hiç uğraşılmayacak, çünkü zaten henüz o taşlar yerleştirilmemişti. yerleştirileceği yerler boş bekliyordu, bu da yürüyenlere bir mario havası katıyordu hadi şimdi katmıyordu diyemezsiniz.
büyükşehir çalışıyor canım. taş taş üstünde bırakılmayacak istanbulda.
(bkz: göt lalesi)
(bkz: içimde kalmasın)
istiklal caddesi
nevizadesiyle,punkcisiyla,tinercisiyle,sanatcisiyla,sarhosuyla,kizilkayalar hamburgeriyle,midyecileriyle,bagira bagira calan muzikleriyle,tarihi binalariyla,kliseleriyle,tranvayiyla icmeden sarhos eden,heyecanlandiran,huzunlendiren,ozleten tarih kokulu yer,istanbul’u istanbul yapan.
abdullah gul:buyrun sayin basbakanim.
tayyip erdogan: gel canim gel, simdi soyle bakalim biz bu istiklal caddesindeki fuhusu, alkolu, belini sacini acan gencligin onunu nasil keseriz?
a:simdi sayin cumhurbaskanim isterseniz once bu zinnik icad olan alkolu yasaklayalim.
t:olur mu abdullah adamlarin vapurunu bile kaldirtamadik, bir modadaki havuzlarin icine edene kadar anamiz agladi.
a:peki hasmetbahim sey yapsak, eglenceden harac kessek, vergi falan deriz, deprem icin toplayip butce aciklarini kapariz?
t:abdullah yaricam kafani zaten yaptik onu, bi turlu iflas etmiyor ibneler, ne kadar kafir var doluyor barlara, ona bi cozum bulmak lazim.
a:peki zat-i sahane soyle yapsak, zaten etraf kar kis once istiklal caddesinin havasina hava katan o agaclari soksek yerinden milletinin gozu onunde idam etsek, sonra sonra, yerdeki butun karolari soksek yuce allah yagmuru basti miydi butun camur goturur ortaligi kimsecikler gelemez, tranvay raylarinin uzerinde maymun olur millet yuruyucem diye.
t:hmm, afferim be abdullah, ne zaman yapsak ki bunu?
a:yilbasindan hemen once yapalim padisahim boylece eglence sektorune en cok gelir bekledikleri donemde en agir darbeyi vurmus oluruz. bir daha hayatta toparlanamazlar, soran olursa "modern bir goruntu vericez, abye giricez" deriz.
...
dediler de.
kan agliyor istanbul.
kan kaybediyor beyoglu(m).
tayyip erdogan: gel canim gel, simdi soyle bakalim biz bu istiklal caddesindeki fuhusu, alkolu, belini sacini acan gencligin onunu nasil keseriz?
a:simdi sayin cumhurbaskanim isterseniz once bu zinnik icad olan alkolu yasaklayalim.
t:olur mu abdullah adamlarin vapurunu bile kaldirtamadik, bir modadaki havuzlarin icine edene kadar anamiz agladi.
a:peki hasmetbahim sey yapsak, eglenceden harac kessek, vergi falan deriz, deprem icin toplayip butce aciklarini kapariz?
t:abdullah yaricam kafani zaten yaptik onu, bi turlu iflas etmiyor ibneler, ne kadar kafir var doluyor barlara, ona bi cozum bulmak lazim.
a:peki zat-i sahane soyle yapsak, zaten etraf kar kis once istiklal caddesinin havasina hava katan o agaclari soksek yerinden milletinin gozu onunde idam etsek, sonra sonra, yerdeki butun karolari soksek yuce allah yagmuru basti miydi butun camur goturur ortaligi kimsecikler gelemez, tranvay raylarinin uzerinde maymun olur millet yuruyucem diye.
t:hmm, afferim be abdullah, ne zaman yapsak ki bunu?
a:yilbasindan hemen once yapalim padisahim boylece eglence sektorune en cok gelir bekledikleri donemde en agir darbeyi vurmus oluruz. bir daha hayatta toparlanamazlar, soran olursa "modern bir goruntu vericez, abye giricez" deriz.
...
dediler de.
kan agliyor istanbul.
kan kaybediyor beyoglu(m).
bu mevzilerde çerkes karadağ bugün yanımdan geçmiş ve selam vermemiştir. çünkü beni tanımamaktadır. oysa ben onu tanımakta ve sevmekte ayrıca facebookta arkadaş olarak eklemekte diğer bütün istiklal eşrafını geçmiş bir bireyimdir.belki de bu üzerinde durulması gereken bir durum değildir. çünkü taksim o kadar kalabalıktır ki kimse benim farkımda değildir. ayrıca bir ara akış iyice yavaşlamış ve ben dar alanda, maksimum farkla çeşit çeşit insan görmüş, aynı anda hem birini kesmeye hem yanımdakini korumaya uğraşmış,hem yaşlı adamın yüzündeki çizgileri okumaya çalışırken hem istiklal caddesinin tepesinden aşağı sarkan ışıkları eleştirmişimdir. o sırada kuş uçmuş,çan çalmış,ezan okunmuştur.ayrıca bir çocuk ağlamış,bir çift öpüşmüştür.yine bu an içinde hırsızlık ve taciz olayları olmuş,adet sancısı bir kızı ilaç almaya mecbur bırakmış,elinde tesbih bir adam yanık yanık türkü çığırmış,travestinin biri işe çıkmış,bir fahişe dayak yemiş, küpesini takmayı unutan bir kız kendine güvenini kaybetmiştir.bir adam ya da kadın artık bilmem, kafasına intihar etmeyi koymuştur. koymuş mudur? olabilir.
evrensel kafenin balkonundan insan selini seyretmenin anlatilamaz oldugu, o insanlarin her birinin ayri bir hayatinin oldugunu ve belki bazilarinin bu caddeden son kez gectigini dusunmenin insani zorladigi bir mekandir. her daim kalabaliktir. bir suru konsolosluk binasi ve ecnebi insan vardir. cadde uzerinde iki katolik bir ortodox kilisesi vardir ki ortodox kilisesinin gorevlisi her daim ters bi amcadir. anlasabilmek icin latince bilmek sarttir. istiklal caddesi anlatilamaz, yasanir.
bagdat caddesinden firlamis tikilere rastlanmayan,ozellikle aksamustu bir baska guzel olan ,gidicek bi yer kestirmeden,amacsiz yurunse bile insanin icini sikmayan ,burda okulunun olmasi guzeldir die dusunduren cadde.
yığınla orospuçocuğunun cirit attığı yer. bugün bir alman turist bıçaklanıyor binlerin gözü önünde. ama bir kişi bile müdahale etmiyor; götü yemiyor kimsenin. katil, bıçaklamayı kesene kadar öküzün trene baktığı gibi bakıyor herkes. sonra herkes cesetin yanında... sanki bir bok yapıyorsunuz orada beklemekle.
bakıp bakıp geçenler! siz de suçlusunuz!..
bakıp bakıp geçenler! siz de suçlusunuz!..
özgürlüğü ifade eden caddedir. kimse yadırganmaz. her tip insan mevcuttur. dilediğin gibi dolaşırsın. pasajlarında ucuz ve orjinal kıyafetler bulabilirsin. bağımlılık yapar, gitmediğin günlerde özlersin, gittiğinde de ayrılmak istemezsin. nevizadede biranı içer köşedeki amcadan midye dolmanı yersin. ışıl ışıl gecenin karanlığında zevkle yürürsün istiklalde.
saatte en fazla 3 km hızla yürünmesi gereken yer. 10 kilometreye vurdum bugün. caddenin başlangıcından tünele kadar 137 kişinin ayağına bastım; 83ünün ayakkabısı çıktı, 45inin ayağı burkuldu, 9 kişi de ağır yaralı vaziyette yatıyor. benim olduğum anda caddede en kötü ihtimalle 500 bin kişinin olduğunu düşünürsek bu söylediklerim çok büyük sayılar değil yani...
kalabalıgın içerisinde küre içerisinde yürüyormuş izlenimi veren en zor anların kurtarıcısı güzergah
yarım saat kadar önce galatasaray lisesi’ne bir blok kala yolun ortasına bırakılan -yağmur sularıyla üst sokaktan geldiği söylenen- $üpheli paket bomba imha uzmanınca fünyeyle patlatıldı. bomba falan olmamasına rağmen müthi$ bir gürültü çıktı, ke$ke emniyet $eridinin gerisindeki insanlar uyarılsaydı önceden.
paket patlatıldıktan sonra emniyet $eridinin her iki tarafındaki insanların $erit kaldırıltıktan sonra hızla ilerlemeleri "$imdi ko$up biririlerine sarılacaklar" gibi bir his uyandırdı bende. neme lazım, ters yöne girip devam ettim.
paket patlatıldıktan sonra emniyet $eridinin her iki tarafındaki insanların $erit kaldırıltıktan sonra hızla ilerlemeleri "$imdi ko$up biririlerine sarılacaklar" gibi bir his uyandırdı bende. neme lazım, ters yöne girip devam ettim.
aynı zamanda caddeye girişler sağ taraftan, çıkışlar sol taraftan yapılacakmış ahahsfasf. senin solun mu benim solum mu? sol baştan sayabiliyor muyuz yedibin kişi var diye?
o değil haberdeki en komik detay da şu:
açık havadaki bütün muhabirlerin maske takması, stüdyoda onlarca kişiyle çalışan sunucunun takmaması. sen prezentıbıl değilsin, o yüzden muhabir kal; benim yüzüm gözükmek zorunda tamam mı!
o değil haberdeki en komik detay da şu:
açık havadaki bütün muhabirlerin maske takması, stüdyoda onlarca kişiyle çalışan sunucunun takmaması. sen prezentıbıl değilsin, o yüzden muhabir kal; benim yüzüm gözükmek zorunda tamam mı!
son zamanlarda gidenlerimiz gormustur caddenin son halini.sanki bir santiyeyi andiran is makineleri ve komyonlar cirit atmaktalar.yani istiklalde artik oyle kolay kolay yuruyemez olduk.zaten yagmur falan yagdiginda sakina gitmeyin ustunuz basiniz batar.bir de beyoglu belediyesi yerlere dosegecegi taslarin sikligi bozulmasin diye zannederim muhendisimizde cerrahliga burunmus bir sekilde var olan agaclari kesince iyice buyusu bozulan cadde artik yeni gorunumuyle orda bulanan markalara daha iyi hizmet verir.
sonuna dogru yaklasirken baslayan muzik magazalariyla heyecanimin doruga ulastigi caddedir.
esenler yada harem de inip esyalarini yerlestiren cogu insanin istanbul istiklal caddesinden ibaret dusuncesiyle doldurdugu guzide mekan. istanbul u gorupte istiklal caddesinde tur atmayan yoktur. eskiden takim elbiseli insanlarin dolastigi fakat gunumuzde her cesit insanin kolayca bulunabilecegi gezilesi gorulesi mekan.
(bkz: beyoglu)
(bkz: beyoglu)
cumhuriyet kurulduktan sonra adini almistir istiklal diye bu cadde.ama bazilari cumhuriyetle alakali ne varsa bozmak istiyor sanki,bu caddenin taslari ve arnavut kaldirimlari tarihi nitelikteyken bazi muhallebiciden olma mimarlar bu caddenin icine etmektedir.bu insan cicek pasajinin ve nevizadenin oldugu yerleri bilerek camur icinde birakmaktadir,ama turk gencindeki bu icme azmini kiramayacaklar!muhallebiciler saraylarina baksinlar,istiklal caddesi ile ugrasmasinlar.
istanbulun en cok insan ceken caddesi.
ayni zamanda evim, barkim, yasama bicimim, duzenleyicim, ayar verenim, eglendigim, sevgilim, tamamlayicim, her bir seyim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?