tarihi bir sehirden fazlasidir istanbul. sadece nufusu hollandadan fazla olan bir sehir degildir. sadece insanlardan, binalardan, kaldirimlardan olusmaz.
istanbulun gozle gorulen her seyin arkasinda saklanmis bir ruhu vardir. bu ruh istanbulda gozun gorup, elin kirletebildigi her seyden bagimsizdir.
o ruh ozlenir geriye bakildiginda. o yuzden bir sehir gibi degil, bir insan... bir kadin gibi ozlenir istanbul(um). halice dogru gozleri dolar insanin.
istanbulu özlemek
son derece garip bir duygudur.en fazla kufredilen sehirdir istanbul.ne var ki insan ayri kaldigi zaman ozler.istanbul bir baska der.cok absurt bir duygudur,tarifi zordur.
istanbuldan disari ciktiginizda,belki cok guzel bir yere de gitmis olabilirsiniz ama zaman yine istanbuldan yana olur ve istanbul ozlemi insanin hem icini hem pesini birakmaz.istanbul sairinde soyledigi gibi"yerle yeksan islak sacli,kem gozlu kavim goclerinden bu yana aglayan ve durmadan cep kanyagi yakicilinda ezgiler calan,caldiran,yakalatan adi bende sakli bir kadindi" gercekten hudutlarindan disari cikildiginda sevgiliye duyulan ozlem gibi ozlenen sehirdir istanbul.dunya uzerinde kac tane boyle ozlenen sehir vardir bilemiyorum.
türkiyenin en güzel sahillerinde tatil yapıyor olsanız da bir müddet sonra sakinlikten sıkılıp istanbulun kalabalığını,karışıklığını bile özlemek.
6 aydan sonra inanılmaz bir hızla artan yoğun duygu.
evi ozlemek anlaminda kullanilir.suan icide bulundugum durum shaghaidan bildirdim.
istanbulu görmeyenlerin hep tatmak istedikleri şey...
sadece istanbulda nefes alınabildiğinden yaşamayı özlemekle eş olan şeydir...
yurtdışında olunca daha bir artan, arttıkça acı veren durum. istanbulun içindekileri, yaşanılanları özlemek değildir bu. tamamiyle istanbuldur sözkonusu özlenilen. uçaktan alçalmaya başlar, çarpık yapılaşmayı, çirkin görüntüyü görürsünüz. bu ilk defa sinirinizi bozmaz, tersine mutlu eder. havaalanından güç bela çıkarsınız, daha çıkar çıkmaz trafige yakalanırsınız. "ohh bee, trafigini bile özlemişim..." sözleri dilinizden dökülür. köprüden gecebilmek en az 1,5 saat sürer. ilk defa belediyeye, plansız işler yüzünden insanlara çektirilenlere, çektirenlere küfür etmezsiniz. yine bir ilk yaşayıp, trafik olmasına şükredersiniz, doya doya izlemişsinizdir istanbulu 1,5 saat. eve gidip de yatagınıza uzandıgınızda dışarıdan gelen çocuk sesleri de sinirinizi bozmaz artık. huzurlu bir uykuya dalarsınız ardından...
istanbuldan ayrilanlarin yasadiklari paradoksvari duygu.. aslinda özlenilen sey istanbulun pisligi karmasasi , düzensizligi.. bir de, sariyer bebek arasini, ortaköy sahilini, anadolu hisarini, kanlicadaki cay bahcesini vapurlarini özlemektir
istanbul ve huzur.yerebatan ve ney..işte yıllardır aradığım ve bulamadığım.şimdi bana onsuz geçen yedi seneyi silelim geri dön istanbul’a deseler gözümü kırpmadan kaldığım yerden başlamaya hazırım..istanbul’u özlemek acı verir.uykudan uyanıp da artık orda yaşamadığını düşünmek ve dışarı çıktığında istanbul yerine öylesine bir şehirde olacağını bilmek..fethi paşa korusu’na gidememek,vapura binememek,piyer loti’ye çıkamamak nefes nefese..huzur bulamamak çoğu zaman..özlemlerin en büyüğü..
ben istanbulu özlerim esasen. ama insanlar istanbulu özlemekte diretiyorsa durum vahim demektir...
(bkz: istanbul u özlemek)
(bkz: istanbul u özlemek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?