imam nikahı

maliyeci
müslümanlıkta bir gelenek halini alarak yerleşmiştir.ancak iki insanın allah huzurunda birbirine helal olması için,bu tören şart değildir.burada fetva kesmek gibi olmasın ama çok güvendiğim din hocama sormuştuk bu mevzuyu.bize çiftin kendi arasında sözleşmesinin ve bunu en az iki kişiye duyurarak,onların evli olduğunu bilmelerinin yeterli olduğunu söylemişti.

dolayısıyla sadece resmi nikah ile evlenlerin dinen de evli olduklarını kabul etmek oldukça mantıklı.

bunun dışında imam nikahı öyle boş ol-boş ol-boş oldan ibaret değildir.imam nikahı ile evlenen birisi müslümandır ve islam dini çiftelere birbirine karşı ciddi vebal yükler.

evlilik konusunda benim de tercihim resmi nikahtan yana.ancak birileri gibi çıkıp "imam nikahı ilkelliktir" demeye hak vermiyor bu bana.bu bir gelenektir,nasıl ki laik dediğimiz avrupa ülkelerinde hala kiliselerde nikah kıyılıyorsa,bu da bizim kültürümüzdür ve insanlar resmi nikahın yanında bu geleneği de yaşatabilirler.

bir de işin traji-komedik yanı şu ki,imam nikahına çıkıp laf edenler,birlikte yaşamak denen kavramın son derece modern olduğuna inanırlar ve yatıp kalktıkları herifler 30 yaşına gelince bunu postaladıkdan sonra o eski "ben özgürüm sadece özgürüm" nidalarıyla özgür kız modundan çıkarlar.
ankakusu
bugune kadar hicbir hoca’dan imam nikahinin zaruri oldugunu isitmedim. hepside resmi nikahin kafi oldugunu belirtmislerdir. ha bunun yaninda gelenekti suydu, buydu diyerek imam nikahinida kiymakta bir zarar yoktur.

ama asil nokta su; resmi nikah kiymadan imam nikahi kiyilsa ne olur? aslina bakilirsa imam nikahi diye bir kelime dinde yoktur. nikah; nikahtir bunun imami, hacisi hocasi olmaz.
eskiden imamlar kiydirirdi nikahlari, bunun sebebi ise nikahin yetkili biri tarafindan denetim altinda kiyilmasi icindir.
bugun bu yetkili kisiyi ve denetimi belediyeler saglamaktadir dolayisiyla dinen de esas olan imam nikahi denen nikah degil, resmi nikahtir.

ben bunu bilir bunu soylerim...
hakir adam
asıl adı dini nikahtır.aslında gayet normal bişeydir.çünkü her inanışın kendine has dini bi merasimi vardır ki hıristiyanların kilisede evlendiklerini malumumuzdur mesela.ancak laik ülkelerde -gerçek manada tabi- devlet, kurumlarıyla herşeyin üzerinde olduğu için dini nikahın devlet nezdinde bir geçerliliği bulunmaz hatta tek başına yapılmış olması suçtur.önce resmi nikah kıyılır,resmi bir görevli resmi kayıtlar dahilinde nikahı akdeder.vatandaşı da sonra naparsan yap deyü bırakır.bu durumda suç oluşturmaz.

dini nikahın amacı kişileri inançları dahilinde yüce varlığa da kendi akitlerine şahit kılmak istemeleridir.budistse mesela bi buda rahibi gelecek onun vasıtasıyla buda nikahı kıyılır gibi...ama ülkemizde budist olmadğı için tabi genel olarak imam nikahı bilinir ki camide kıyılması şart değildir.insaların toplanması makul olan heryerde yapılabilir.nikahı kıyanın imam olması da gerekmez.genelin sevdiği insanda pek ala dini nikah kıyabilir.en az 2 erkek ya da 1 erkek 2 kadın şahit gerekir.nikahı kıyanda şahit sayılabilir ancak nikahı kıyan erkek olmalıdır.bu nikah manevi olarak insanların içlerini rahatlatmak istemeleri sebebiyle bir vecibe olmasına karşın duyurulması şarttır.kurallara göre duyurulmamış bir imam nikahı geçersizdir.hiç yapılmamış gibidir.ayrıca dikkat edilmsi gereken konulardan biri de hatun tarafının çıkarlarının korunmsıdır.mihr denilenhadise vardır imam nikahında.2ye ayrılır birincisi nikahtan evvel veya nikahtan hemen sonra bir zamanda verilecek 1.mihrdir bu düğün hediyesi yerine geçer.2.mihr de ayrılık olması halinde verilmesi gereken ve kadının 3 ay boyunca tek başına kimseye muhtaç kalmamasını sağlayacak kadar bir miktardır ki bir nevi tazminat,nafakadır.verilmemesi halinde kul hakkı yenmiş olur vebali büyüktür.

boşanma olayı da 3 talağın yani bağın kparılması ile olur.bu 3ten 3ünün de kopmuş olması gerekir.ve 3ten birini kadına verebilir erkek isterse.

dinde nikahın şart koşulmasının sosyal yönü zürriyetin yani soyun belli olması,nesebin karışmması yok olmaması içindir.

ayrıca 4 hatuna izin verilmektedir.bu kuralın koyulduğu zamanlardaki şartlar malumdur ki daha zordu.kadının çalışması diye bir olgudan bahsedemeyiz o devirde.dolayısıyla dul kadınların açıkta kalmaması çocuklarının telef olmaması gibi nedenlerle islamiyette 4e kadar izin verilmiştir.ancak gerek 2 kadının birayara gelince nelere sebep olabilecekleri (ömür törpüsü) gerekse maddiyat gibi tamamen duygusal nedenlerden dolayı aşırı bir rağbet görmemektedir.örneğin osmanlı zamanında nüfüsun en fazla %3ü 1den fazla eşe sahipti.
independence
sadece islamiyette gecerli bir nikah turu. misal hristiyansaniz bu nikahi kiydiramiyorsunuz. dinler arasi ayrimcilik yapilmasin, her $ey e$it olsun. ben muslumanken afaroz edilebilmek, hristiyanken de imam nikahi kiydirabilmek istiyorum. akp bunu da acsin, buna da bir acilim getirsin.
all is fair in love and war
bircok universitede siyaset bilimi dersine konu olmustur.genellikle ogrencilerden "hocam, imam nikahı mesru mudur?" sorusunun gelmesiyle hoca krize girer ve "ne alakasi var oglum?" der. derken ders biter.
yazdimgitti
şu dakikalarda imam nikahıyla ilgili medyum memişin yorumları;"resmi olarak kendine eş olarak kabul etmediğin insana niye imam nikahı kıyıyorsun ya da allah katında eşin olan insana niye resmi nikahı layık görmüyorsun."
walide sultan
islam dinine sahip olanlar icin mutlaka uyulmasi gereken sozlu bir akit seklidir...
resmi nikahtan sonra bir de imamin kiydigi bu nikah seklinde; yeni evli ciftten erkek olaninin karsi tarafa, sahitler huzurunda yemin ettirilerek bosanma durumunda vermesi gereken bedeller sorulur...bunlar kilo altinin baz alinmasi seklinde hesaplanir...
mesela imam sorar- kac kilo altin veya kac tane bilezik vaadediyorsun?
yeni damat da aileden birkac buyugune danisaraktan ve de, gunun anlam ve onemine de caiz olaraktan bos keseden sallar oyle(asli yok yaylasinda binbesyuz koyunum var hesabi)
-iki kilo altin veya yirmidort ayar, oniki bilezik vaadediyorum, seklinde...
bosanmak en kotu ve hic arzu edilmeyen bir sonuc olmasina ragmen ilerde bu gerceklestigi taktirde de, imamin onunde, dini butunluk hassasiyeti ortaya koyularak yapilmis olan bu sozler maalesef unutulur, genellikle mahkeme mahkeme dolasilarak bu sozlu akitin izleri aranilir...

ankunft
dinen nikahın olabilmesi için (bildiğim kadarıyla) iki tane şahit yetiyor. imam falan sadece dua etsin vs. diyedir. yani iki kişi otursa, nikahlanalım dese, iki tane şahit bulacak, "biz evleniyoruz kardeşim. aha bu kadın benim karım bundan sonra.bu da benim kocam" diyecekler. böylece onlar dinen nikahlı sayılırlar, yani sorumlu olurlar.
pul koleksiyoncusu
tam olarak işleyişi şu şekildedir.

- boş ol.
- imam nikahı programını sonlandırmak istiyor musunuz?[boş ol][iptal]
- boş ol.
- imam nikahı programını gerçekten sonlandırmak istiyor musunuz?[boş ol][iptal]
- boş ol.
- işleminiz başarıyla gerçekleştirildi.
aykube
resmi evliliğin gercekleşmediği takdirde yapılması yasak olması ve aksi halde yapanlara canından bezdirecek yaptırımlar uygulanması gereken,yobazların ve kendini bilmezlerin elinde sömürü oyuncağı olan nikah cesididir.
king of swords
resmi nikahı yaptıktan sonra adı imam nikahı değil dini nikah olan olguyu allah karşısında da meşrulaştırmaktır.

..ki bütün dinlerde dini nikah mevcuttur, sanıldığı gibi gelenek olayı değildir.

ayrıca dini nikahın gerçekleşebilmesi için her iki tarafın ailelerinden en az bir kişi şahit olarak bulunup buna razı olmak durumundadır.
ve ayrıca birden fazla hatunla evleneyim diye dini nikahı kendine alet edenler ahmaktır salaktır ve şerefsizdir. ki dinde ikinci hatunu almak için birincinin rızası şarttır.
ayakli sozluk
mihr-i müaccel ve mihr-i müeccel gibi kavramlarla birlikte bakıldığında bir çeşit evlilik sözleşmesi olduğu görülür.
aslında ilişkileri meşrulaştırırken hem aileyi hem de kadının haklarını koruyan, onu güvence altına alan bir akittir. osmanlı zamanında kağıt üzerinde yapılan bu anlaşma ile modern dünyadaki evlilik sözleşmesi benzerlik göstermekte. ancak medeni kanunla bu anlamda kadına ait bir takım haklar geri alınmıştı. yeni medeni kanun bu eksikliği bir parça gidermiştir.
kadı tarafından akdedilen ve şahitlerin imzasıyla onaylanan bu akitnameyle kadın boşanma durumunda tayin edilmiş olan mihri alabilmekteydi. aynı zamanda nikah esnasında eğer isterse kocasını boşama hakkı kadına da verilebilmekteydi. bu tamamen tercih meselesi idi. örneğin "başka bir kadını nikahlaması durumunda boşama hakkım olmasını istiyorum" derse, bu hak kadına verilebilmekteydi.
yani "imam nikahı sadece erkeğin tasarrufundadır" gibi bir düşünce bilgi eksikliğinden başka bir şey değil.
sonuç olarak bu nikahın -esasen- sadece dini değil, aynı zamanda sosyal ve hukuki bir yönü de vardır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol