turkiye olimpiyatinda 18.oldugum ve kendimi bildim bileli onun icinde bulundugum,schopenhauer bergson gazali (ve ehemmiyetle sehabeddin suhreverdi) nin ekollestirdigi entuisyonizm/messailik-israkilik akimini takip ettigim,tum bilimlerin semsiyesi.
felsefe
hayatin kendisini anlamli kilan haraketlerimizi ve varligimizin dogasini sorgulayan dusunce yolu.
felsefe hocamiza felsefe nedir diye sordugumuzda bize felsefe yolda olmaktir demisti.zira ne demek istedigini aradan uc dort sene gecmesine ragmen hala daha tam oalrak anlayabilmis degilim.felsefe iste pek takmamak lazim neticede...
her şeyi sorgulayan bir bakış açısıdır felsefe. şüphesiz ki sorgulayabilen insanların yapabileceği bir şeydir. bir şey niye böyle olduğundan tut nasıl olması gerektiğine kadar sorgular. felsefeyi seven herkes sorgular ve sorgulamadan hiçbir şey üzerine yorum yapmak. en önemli şey şüphe etmektir.
ilkokuldaydik henuz, bir gun sormustum ogretmenime(yasiyorsa omru uzun olsun, vefat ettiyse allah rahmet eylesin adi feriha onal’di)
-ogretmenim simdi bu elimdeki defteri cantamin icine birakirsam, bu defter cantamin icindeki defter olur degil mi?
+evet.
-peki bu canta sinifin icindeki canta oyle degil mi?
+evet.
-peki bu sinif okulun icindeki sinif oyle degil mi?
+evet
ogretmenim, bu insanin icini bayiltacak kadar uzayip giden zincirleme sorulari, buyuk bir sabirla dinleyip konuyu baglayacagim yere kadar beklemisti, evet evet yanitlariyla...
hic unutmuyorum son sorum soyleydi;
-peki ogretmenim uzay neyin icinde o zaman?
+kainatin diyecegim ama sen ikna olmayacaksin.bu su anda sizin yasinizda, akil yetilerinizin erisemeyecegi felsefe adli ilim dalinin konusudur.
orada bu sorular tartisilir ve mevcut varolan birtakim gercekler biraraya getirilerek cevaplar aranir.
ogretmenim bana iste yaklasik bu tarz bir yanit vermisti.o zaman felsefe kelimesini ilk defa duymustum.kimsenin cozemeyecegi suallere cozum bulunan bir yer gibi...sansliydim belki boyle bir ogretmenim oldugu icin...benim bu tarz sorularimi ’sacmalama’ diye kestirip atan, bir ailem vardi ama boyle de bir ogretmenim...kader demek bir taraftan guluyor insanin yuzune...bu ogretmenimin bana hediye etmis oldugu(o yaslarda degil de saklayip ilerde okumam icin) montaigne’nin denemeler kitabini hala saklarim...demek ki cocuklarin sorduklari her soruyu dikkatle ve sabirla dinlemek onlarin ilerde , hayati her yonuyle irdeleyerek algilamalari konusunda cok onemliymis...diye de dusunuyorum ben hala...
-ogretmenim simdi bu elimdeki defteri cantamin icine birakirsam, bu defter cantamin icindeki defter olur degil mi?
+evet.
-peki bu canta sinifin icindeki canta oyle degil mi?
+evet.
-peki bu sinif okulun icindeki sinif oyle degil mi?
+evet
ogretmenim, bu insanin icini bayiltacak kadar uzayip giden zincirleme sorulari, buyuk bir sabirla dinleyip konuyu baglayacagim yere kadar beklemisti, evet evet yanitlariyla...
hic unutmuyorum son sorum soyleydi;
-peki ogretmenim uzay neyin icinde o zaman?
+kainatin diyecegim ama sen ikna olmayacaksin.bu su anda sizin yasinizda, akil yetilerinizin erisemeyecegi felsefe adli ilim dalinin konusudur.
orada bu sorular tartisilir ve mevcut varolan birtakim gercekler biraraya getirilerek cevaplar aranir.
ogretmenim bana iste yaklasik bu tarz bir yanit vermisti.o zaman felsefe kelimesini ilk defa duymustum.kimsenin cozemeyecegi suallere cozum bulunan bir yer gibi...sansliydim belki boyle bir ogretmenim oldugu icin...benim bu tarz sorularimi ’sacmalama’ diye kestirip atan, bir ailem vardi ama boyle de bir ogretmenim...kader demek bir taraftan guluyor insanin yuzune...bu ogretmenimin bana hediye etmis oldugu(o yaslarda degil de saklayip ilerde okumam icin) montaigne’nin denemeler kitabini hala saklarim...demek ki cocuklarin sorduklari her soruyu dikkatle ve sabirla dinlemek onlarin ilerde , hayati her yonuyle irdeleyerek algilamalari konusunda cok onemliymis...diye de dusunuyorum ben hala...
o karanlıkta ısıga bakmaktır ama karanlıgı yaratır
o bazen aglamaya sebep yaratır ama kendisi bizzat tebessümdür
onun tatminliği sadece diyaloglara carpar ve kanlı yere düşüp bagıran o sonra degeri bilinip yerden kalkması için el uzatılandır ve bu gülüşünü hiç unutmaz
o kurnaz ve kandırmayı sever o bilgedir ve sogugu sıcak,sıcagı soguk yapar ama yine de kavramların düşündürücü etkisi sadece onun özündeki kaynaktadır
o bir cahilin tek ve öz sözüyken yine de onun cahil oldugunu,sövdüğü bellekle anlatan hiç birseyi kabul etmez cocuktur
o erdemi savunurken bir bakarsınız onu tekrar teraziye vurun der anlasılmaz gibidir ama anlamı sadece mantıgındadır
o bazen ütopya bazense en pratik dogmadır
cıglık gibidir kulakları rahatsız eder ama bir sustumu sagır kalırsınız!
ah onun anlam denizindeki ufak ada oldugunu tasavvur ediyorum ve soy adı yapıyorum demelisiniz, hadi diyin bunu ve tartısmalarda acı ceken ve önyargılara boyun egen olun!en acısıda hayatı romana dönüştüren iç
çelişkileridir
o size stoacı olun bilin der ama deliliğinden taviz vermez!
onun sesi olun ya da durun olmayın,ölüme terkedin onu ve nefes alırken artık kokusuzlugu duyumsayın, tüm cevirilmiş önsözleri bastan yazın hadi bunu yapın!
o bazen aglamaya sebep yaratır ama kendisi bizzat tebessümdür
onun tatminliği sadece diyaloglara carpar ve kanlı yere düşüp bagıran o sonra degeri bilinip yerden kalkması için el uzatılandır ve bu gülüşünü hiç unutmaz
o kurnaz ve kandırmayı sever o bilgedir ve sogugu sıcak,sıcagı soguk yapar ama yine de kavramların düşündürücü etkisi sadece onun özündeki kaynaktadır
o bir cahilin tek ve öz sözüyken yine de onun cahil oldugunu,sövdüğü bellekle anlatan hiç birseyi kabul etmez cocuktur
o erdemi savunurken bir bakarsınız onu tekrar teraziye vurun der anlasılmaz gibidir ama anlamı sadece mantıgındadır
o bazen ütopya bazense en pratik dogmadır
cıglık gibidir kulakları rahatsız eder ama bir sustumu sagır kalırsınız!
ah onun anlam denizindeki ufak ada oldugunu tasavvur ediyorum ve soy adı yapıyorum demelisiniz, hadi diyin bunu ve tartısmalarda acı ceken ve önyargılara boyun egen olun!en acısıda hayatı romana dönüştüren iç
çelişkileridir
o size stoacı olun bilin der ama deliliğinden taviz vermez!
onun sesi olun ya da durun olmayın,ölüme terkedin onu ve nefes alırken artık kokusuzlugu duyumsayın, tüm cevirilmiş önsözleri bastan yazın hadi bunu yapın!
(bkz: dıdının dıdısını aramak )
liselerde ders olarak gösterilir. felsefeye meraklı, ögrenmek isteyen ögrenciyi hayal kırıklıgına ugratır. felsefe, düşünmektir, tartışmaktır.. ancak okullarda felsefe, her dersin oldugu gibi, ezberci sistemin kurbanı olur. hele ki bir de "ben işimi yaparım, alırım bu ders kitabını okurum derste, maaşımı alırım." türünde bir ögretmen varsa burda, daha bir çekilmez hale gelir.
liselerde felsefe tarihinin felsefe diye kaktırıldığı ders.
dersin öğretmenleri sallanmamaktan olsa gerek gayet komplekslidir.bu kompleks devlet memuru mantığı ile birleşince dayanılmaz hal alır.
sınavda "7 gün" yerine "bir hafta" yazsan puan kırarlar.
dersin öğretmenleri sallanmamaktan olsa gerek gayet komplekslidir.bu kompleks devlet memuru mantığı ile birleşince dayanılmaz hal alır.
sınavda "7 gün" yerine "bir hafta" yazsan puan kırarlar.
derinlemesine giden,derinleştikçe ebemizi seven, çok sevdiğim bi o kadar da anlayamadığım bilim dalı.
bilgiyi sevmek
philia (sevgi) ve sophia (bilgelik) sözcüklerinin birlesiminden olusan kavram.
<bkz philosophy>
(bkz: siktiret felsefesi)
arapça kökenli, türkçeye bilgelik ya da bilgi sevgisi olarak çevrilebilcek cümle.bence dünyanın en önemli bilim dalıdır.
lisede ki felsefe dersimizde aynen şöyle denmişti bize;
"felsefe insanın kafasının içinden geçenlerin içinden geçenleri düşünmektir."
(bkz: öğretmenlik)
"felsefe insanın kafasının içinden geçenlerin içinden geçenleri düşünmektir."
(bkz: öğretmenlik)
kanımca en güzel tanımı bertrand russellın yaptığı şey.russell;felsefe,bilimle teoloji arasında kalan ve her iki taraftan saldırıya uğrayan bir hiçkimsenin ülkesidir.
nicolai hartmann şöyle bir tanım yapmış:felsefe,felsefi sistemlerin toplamı değildir;felsefi sorunları görmenin tarihidir.
(bkz: analitik felsefe)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?