ben küçükken çok salaktım

0 /
independence
annem erkegin cinsel organini "pipi" kadininkini "kutu" olarak
tanimlamisti.o zamanlar trt’de cenk koray’in sundugu "tele kutu" diye bir
yarisma vardi.
yarismacilar, "hayir cenk bey. ben kutumu acmak istiyorum" deyince
kosarak odadan kacardim.
addicted to pain
ben küçükken çok salaktım...dünyanın en tehlikeli işini karşıdan karşıya geçmek sanardım annemin tembihlerinden yola çıkarak.o da elini tutunca geçiyordu zaten bir büyüğümün.oysa kimi zaman kimi elleri tutmak yol açıyormuş asıl tehlikelere...belki de en büyüğüne...bilemedim...küçüktüm...

ben küçükken çok salaktım...gece ile gündüzü eşit sanardım.küçüktüm işte...
terkedilmeden bilemezdim ki, alkol eşliğinde uzayan, hiç durmadan durgunlaşan gece vakitlerinin açık ara farkla önde olduğunu...

ben küçükken çok salaktım...üzerinde ’vasati 40 çöp’ yazan kibritlerin sadece ocak yakmak için
üretildiklerini sanardım.hep bir ısrarcı bekleyişle "ya geçerse" kıvamında küçük ihtimal
parçacıklarında demlenirken, her seferinde daha bir iştahla asılacağım sigaraları yakacağımı
düşünmedim hiç.hem vasati 40 çöple vasati 40 adet sigara yakılabilirdi sanki ilk bakışta,
oysa öyle olmuyormuş, yüzümü eskitmeye yeminli, rüzgarlı havalarda...bilmiyordum...küçüktüm...

ben küçükken çok salaktım...içtiğim alkolün sayısını böbürlenerek,fiyaka adı altında
söylerdim her fırsatta...oysa şimdilerde saymayı bırakalı çok oldu...

ben küçükken çok salaktım...pessimistic le günümü gün ederken her karın ağrısı ile sonuçlanan
kahkaha krizlerinde,askere gideceği günün ansızın çıkıp beni hazırlıksız yakalayabileceğini düşünmezdim.
en azından bu kadar erken beklemedim...küçüktüm,salaktım,belki de hep bildim de hep kaçtım bu gerçekten...

ben küçükken çok salaktım...12 yıl boyunca kanka,ev arkadaşı,dost,kardeş,can ciğer bildiğim,hatta arkadaşlarla barda alkol alırken,karşımda oturmasına rağmen diğerlerinden çekindiği için bana
"gidersen bigün bu evden,bu can bu hayat gelir peşinden..." diye mesaj atan adamın,puslu bir sabahta kapıyı
çarpıp,beni orada öylece bırakabileceğine ihtimal vermezdim.ben küçükken çok salaktım...
sadece kızlar için gözyaşı dökülür sanardım.küçüktüm işte...salaktım...sen gittin ya hani...işte ben o gün bir
erkek için ağladım...

ben küçükken çok salaktım...6 yıllık kız arkadaşım aylar sonra birgün gelip "bu sefer söz, bu sefer son kez
herşeye rağmen senin olmaya geldim,kızımın babası olman için" dediğinde inanırdım.küçüktüm evet...salaktım...ne yalan
söyliyeyim meyilliydim de belki biraz...inanasım vardı.ama senin benden başkasına dokunabileceğini düşünemedim
asla...kızımın mezarını daha doğmadan tırnaklarımla kazacağım
hiç aklıma gelmemişti...dedim ya küçüktüm işte...salaktım...

ben küçükken çok salaktım...senin adına gelen ekler yukardan kesme işaretiyle ayrılıyor diye,kendini bu kadar özel isimden sayacağını düşünmemiştim...

ben küçükken çok salaktım...elimden birşey gelmediğinde annem hep yanımda olacak sanmıştım.
"elinden birşey gelmiyorsa gözünden yaş gelir"miş insanın...büyüdükçe öğrendim...

bendim...küçüktüm...ve evet...salaktım...
belkibirgunbiryerde
tamam ben de kucukken cok salaktim..patlayan lastik toplari gomer sonra da basinda ellerimi kaldirip uc kulhu bir elham okurdum...hatta okumayi bilmez uc kere kulhu,bir kere de elham der,eve gidip topum patladii! diye aglardim! ooh...
aysemayse
kardeşim ,çok zayıf ve güçsüzdü ilk doğduğunda.hergün doktora giderdik, bi gün annem dayanamayıp kardeşimin gerizekalı olup olmadığını doktora sorduğunda ; o da anneme kızmış ve reflekslerini çok iyi olduğunu en sonuna da ’bak görürsün o öyle bişiy olcak ki önüne bakarken arkasını görcek’ diye eklemişti.ben de bunu duyunca ilk önce çok korkmuş ve 1 hafta yanına yaklaşamamıştım, arkası dönükken kafatasının bana gülümsediğini filan zannederdim..sonra ki bir hafta saçının içindeki gözleri armakla geçti.en sonunda anneme sordum kardeşimin arkasındaki gözler neresinde diye..işte o an kadın gerizekalı olanın ben olduğumu anladı zannedersem.
independence
abimle karaoglancilik oynardik. o karaoglan olurdu, beni de bizans
askeri yapardi. sonra evire cevire doverdi. cok muhim bir sey
yaptigimi sandigim icin canim yansa bile hic sesimi cikarmazdim.
independence
annem banyodan ciktiktan sonra babamin soyledigi, "sihhatler olsun"
lafini "saatler olsun" diye anlardim. bunun da, "banyoda amma cok
kaldin" gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini
dusunurdum. annemin buna karsin niye sadece, "sagol" dedigini merak
ederdim. "ne kibar kadin, babam kizsa da hic muhatap olmuyor"
diyerek anneme hayran, babama kil olurdum.
agire jiyan
90’li yillarda cocuk olanlar bilirler, o zamanlar boyle pikachu yoktu biz de camdan a$agi atlamiyorduk, baba ne derse o olurdu evlerin cogunda. hafta sonu piknige gidilirdi cumbur cemaat, baba maa$i yeni aldiysa mangala tavuk yerine kirmizi et misafir edilirdi. neyse siradan bir hafta sonuna siradan bir piknikle renk katacagiz aklimizca.

toplandik konu kom$u bindik arabaya, araba da fiyakali: dogan slx.(sahi bir arabaya nasil sigiyoduk sekiz ki$i) serdik kilimlerimizi, babamin keyfi gicir ilk defa top oynuyor bizimle, anneme caktirmadan icmi$ anla$ilan. ben de usul usul ke$fi aleme cikiyorum, ye$illerin icinde hareket eden ba$ka bir ye$ile takiliyor gozum :kaplumbaga! ko$up cocuklara haber vereyim diyorum, $eytan rahat birakmiyor kendin yakala agiré diyor. kaplumbaga gidiyor ben takip ediyorum, koydum kafaya bir kere "yakalicam. ispanak yedircem, adini ismail koycaam. bincem sirtina vurcam kirbaci vurcam kirbaci. neyse bizim potansiyel ismail az gidiyor uz gidiyor nihayet ufak bir dereden kar$i yakaya geciyor, ben kaliyorum bu yanda. dereye bakiyorum, bacaklarima bakiyorum, atlamakla atlamamak arasinda secim yapmaya cali$iyorum. ismail bu arada yol almaya devam ediyor. hay babanin sinine diyip bir hamle yapiyorum beklenen oluyor, ayagim kayiyor kendimi derede buluyorum. bas artik cigligi "anneeee boguluyoom yeti$$", ayaga kalksam su dizime gelmez yirtiyorum ortaligi. ulan sacima kadar bok koktuguma mi yanayim, butun ustumun islandigina mi, ismail’in birakip beni gittigine mi, annemden yedigim dayaga mi?

kaplumbagaymi$ anasini satayim, git kelebegin pe$inden ko$ riza koyarsin adini..

demem o ki:
(bkz: ben kucukken cok salaktim) ha bir de
(bkz: ben kucukken cok dayak yedim)
independence
anaokulunda patates baskisi yapmayi ogrenmistik. o kadar hosuma
gitmisti ki, evde duvarlara, masa ortulerine filan basmistim. ancak sanat
merakim annemin yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu. hem
gonlunu almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak icin dahiyane bir
fikirle ogretmenimin yanina gittim. "annem" yazisini patatese oydurttum.
sevincle eve gelerek soyundum. renkli boyalara batirdigim patatesi vucudumun
her tarafina bastim. sonra da annemin karsisina gectim. beni o halde
gorunce aglamaya baslamisti.
instrument
küçüklük özğürlüğüm olmadı benim.
ailecek gidilen misafirliklerde
hep yanlarında oturmam öğretilmişti.
büyük bahçeli evlerin ağaçlarına çıkamadım
ya da çamurla oynayamadım.
çocukluğumun az kalan arkadaşlıklarında
onları görürdüm.
elinde bir mandalla
kertenkele yakalamaya çalışan
çocukları görürdüm.
ya da borularla kedilere
iğneli rulo kağıtlar fırlatanları görürdüm.
sonra annelerinin ve babalarının
onlara nasıl kızdığını
hatta nasıl dövdüklerini görürdüm.

salak bile olamadım küçükken.
halbuki ne var lan
git kertenkele yakalayama
sonra bir azar işit.
ne var yani.
ama geçmiş ve bitmiş bir çocukluğun özlemleri.
annem vuramazdı ki bana.
babam bırakıp gitmişti bizi.
kalakalmıştık ben, annem, kız kardeşim.
ne yapsın annem.
salak olmaya hakkımız olmadı bizim.
ama ısrarla istiyordum salaklığı
ki birgün komşunun oğlu elma yerken
geceye doğru.

- "anne elma istiyorum"

yoktu ki elma, nerden bulsun.
komşuya gitmiş bir tane elma varsa verirmisin demiş.
son elmayı yiyormuş salak oğulları.
nasıl anlayayım elmanın olmadığını.
o saatte olmadığı.
saat erken olsa bile olamayacağını.
nasıl alsın kadın?
annem hiç dövmezdi ben.
bir tane vurmuş.
sonra üzüntüsünden ve acılardan mı
bilmiyorum ki.
intihar etmek istemiş.
ben küçüğüm, kardeşim yeni yeni yürüyor.
babam bırakıp gitmiş.

salaklığım şimdilerde.
çocukluğumdan kalan bir sürü acı hatıra
ama en koyanı bu.
salaklığım dedim.
hiç elma yemiyorum ben.
çok faydalıymış sağlığa ama yemiyorum.

ailem yok yanımda, ya da salak olanların aileleri.
görmüyorum salaklığı yüzünden aza işiten çocukları.
belki bundandır salak kızlara salak bestelerim.

annem hiç elma almaz pazardan.
pessimistic
ben küçükken çok salaktım....
doktorculuk oynadığım komşu kızı eteğini kaldırınca koşup annesine şikayet etmiş ve birdaha onunla konuşmamıştım.
independence
dedemle parka gittigimiz bir gun trt’ciler cekim icin oradaydi.
beni oynarken cektiler. yayin gunu bizim aile jeneriginde gozuktugum
cocuk programini izlemek icin televizyon basina gecti. kendimi ekranda
gorunce, "beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gozyaslarina
bogulmustum.

faten
şimdiye kadar bir cok entry yazılmıs ,bunların arasından en salak olanlarınızı burada afişe etmek farz oldu,hepiniz kendınızle barısık ınsanlar oldugumuzu bu baslıgın altına entry
girerek kanıtladınız zaten,umarım benım yazdıgım top 10 a kızmak kımse..

1 numara ; #247222 nolu entrysi ile pixie

2 numara ; #216006 nolu entrysi ile bok bocegi

3 numara ; #115526 nolu entrysi ile belkibirgünbiryerde

4 numara ;#118878 nolu entrysi ile purplish

5 numara ; #131600 nolu entrysi ile serco

6 numara ; #115524 nolu entrysi ile seyhmerat

7 numara ;#216031 nolu entrysi ile walide sultan

8 numara;#235996 nolu entrysi ile prometheus

9 numara;#247196 nolu entrysi ile faso fiso

10 numara ;#237916 nolu entrysi ile fırambogaz

addicted to pain
şimdi hatırladım da hakkatten ben küçükken çok salaktım.internet kafeye girdim bi gün.o zaman da mırc falan yeni çıkmış.dedim bi deniyim nedir ne değildir diye.kanala falan girdik işte yardımdı falandı fişmandı derken bi baktım biri benim nickin aynısından almış,ilgimi çekti yazayım dedim.aramızda şöyle bi konuşma geçti;

-slm
+slm
-nbr?
+nbr?
-önce ben sordum :)
+önce ben sordum :)
-komik olduğunu mu sanıyosun?
+komik olduğunu mu sanıyosun?
-aman iyi be siktir git!
+aman iyi be siktir git!


sonradan anladım benmişim o,kendi kendime baya bi güldüm.
tandt
evet bende küçükken salak olanlardanım.bi keresinde balkona çıkıp buluta merhaba dedim.üst kattaki komşunun oğlu da bunu duyup bana cevap vermiş ama ben bulut sanmıştım bir müddet daha konuşup korkup içeri kaçmıştım.işin kötüsüde konuşanın komşunun çocuğu olduğunu 2-3 sene sonra farketmiştim.ben küçükken salaktım hemde çok.
deborah
"anlatırken tut elimi uykuya dalıp gitsem bile,bırakıp gitme sakın beni" diye şarkılar söylerdim babama. ben öyle dedikçe hiç gitmeyeceğini düşünürdüm.

bir gün o gitti, ben büyüdüm.
addicted to pain
ben küçükken çok salaktım...çok değil daha 8 ay önce çömezken, biri bana houstondan mesaj atmıştı hoşgeldin diye.çok hoşuma gitmişti, zaten kendimi yabancı hissediyodum ortama falan."holey bana yardımcı olacak birini buldum" dedim.msn istedim tersledi beni.ben de kendi kendime "demek burda msn işine ters bakıolar" diye düşünüp 7 ay boyunca kimseden msn istememiştim.onlar gönderdiğinde bile "ulan eklemesem mi acaba" diye düşünürdüm.bu kişiden yardım isteyip terslendiğim için bir ay boyunca kimseye gbkz, abkz, bkz ne diye soramadım utancımdan.abkzı hep "aa bakınız burda neler de varmış" gibi bişi sanıyodum.dedim komiklik olsun diye koymuşlar heralde.seçmeyi bilmediğim için basıyodum basıyodum çalışmıyodu.dedim heralde eski bilgiç olunca çalışıyo bunlar.öyleydim valla da billa da.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol