ayakkabı bağcığını ayakkabısının içine sokan insan

bağcığın ucundaki plastik şeyin topuğuna batıp canını yakmaya başlamasıyla bağcıkları bağlamaya karar vermesi olasıdır.

genellikle yazın yapılır. ayakkabının bağlarını bağlamayıp gerginliği azaltmak ve yaz sıcaklarında ayakkabı içerisindeki hava sirkulasyonunu daha iyi sağlamak niyeti ile yapılır. dışarıdan çirkin gözükmez aksine daha sade durur. kışın ayakları üşüttüğünden pek tercih edilmez.

-zaten içine sokulmuyor mu ağbi bu ya?!

diye bir tepki verebilecek derecede bu hareketi benimsemiş,yıllaryılı ayakkabısını hiç bağlamamış,ama yine de bağcıklı ayakkabı tercih etmiş insan modeli.

kısa zamanlı çözüm arayan pratik fikirli insan evladıdır.

en yakın arkadaşımdan esinlenip ben de denedim bi dönem ama yok. gıcıklandım böyle, olmadı. her yüz metrede bir çözülen bağcığı tekrardan bağlamak düştü hep nasibime.

ayakkabı bağcığından utanan insandır.

ayakkabının dışında hediye paketi kurdelesi gibi sallananmasından hoşlanmayan kişilerin bulduğu çözümdür. ayrıca kimi yerlerde mecburidir.

acelesi olan yahut kısa süre için kabı ayağında bulundurma durumu olan kişi için olağan durumdur.

kendimdir,bir gariplik görmemekteyimdir.

ayakkabisinin bagcigini hic sokmeyen insan modelinin bir değişik versiyonudur.

genelde bakkala-çakkala giderken uygulanan pratik yöntem.uzun uzadıya uğraşmadan bağcıkları teknik bi hamleyle ayakkabı ile, ayağın orta iç kısmında yer alan boşluğa itinayla sokuşturma eylemidir..dabbikine bu eylemi gerçekleştirmek için bir takım normlara uymanız gerekir canlar.öncelikle bağcığı yerleştirdiğiniz nokta ve bağcık boyutu çok önemli.bağcık boyu kısa olan ayakkabılarda yerleştirme işleminin, ayak dışı dediğimiz sağ ve sol noktaların ön kısımlarına doğru yapılması şarttır.çünkü o noktalarda ayaklar, ayakkabının iç kısma nazaran daha kuvvetli basınç uyguladığı için kısa bağçıklı ayakkabılarda ve tabi ki kısa mesafe yürüyüşlerinde başarılı sonuç almanıza yol açmaları işten bile değildir.
uzun bağcıklı ayakkabılarda bu yöntem daha bi etkisiz kalmaktadır sevgili konuklar.neden olarak ise; uzun bağcıklı ayakkabılarda ayağın dış tarafı bağcıkları bünyesinde tutma konusunda iç tarafına göre daha etkisizdir.ayağın iç kısmında bulunan derin ve geniş alan, fazla yer kaplayan uzun bağcıkları basınç altında tutma ve dışarı çıkmasını engellemek konusunda çok daha başarılıdır.kısa mesafeli yürüyüşlerde de başarılı olan bu yöntem maalesef uzun menzilli seyahatlerde etkisini yitirmektedir.500 metrenin üzerinde yapıla yürüyüşler için etkili bir yöntem olmadığından üşenmeyip bağcıklarınızı bağlamanızı şiddetle önermekteyiz kuzularım..
evet.bahsettiğimiz bu iki yöntem düğüm atılmadan,bağcıklar tamamen açık olarak yapılan operasyonlar için geçerlidir.düğüm atılmış fakat gereksiz uzun olduğu için fazlalık kısımları ayakkabının içine ittirilmiş bağçık modellerinde uygulanan etkili yöntemler için bir sonraki programı takip etmenizi tavsiye ediyor,bağcığa basma sureti ile gerçekleşen beyin tarvmalarından tanrı herkesi korusun istiyorum sevgili arkadaşlarım..amin

alistiktan sonra bir daha birakamayan insan modelidir...
bi kac kez tekrarladiktan sonra bu eylemi,kisacasi tadini aldiktan sonra bagciklari ole bi sekilde iceri sokma becerisi kazanir ki bagciklar da alisir artik ole kalmaya..
mutlu mesut yasarlar..

bazı ayakkabılarda bağlasan bile ip uzun olduğu için bağcıklar yere sürttügü için yapılması gerekli olan şey.

aceleci ve usengec bir tiptir bunu yapanlar. takdir edilir sadece.

(bkz: ayakkabısını bikere bağlayıp birdaha bağlamayan insan modeli)
(bkz: küflenen bağcık istemiyoruz)

ayakkabı bağcıklarına takılıp düşmemek amacıyla bu eylemi gerçekleştirmesi muhtemeldir.

ayakkabı bağlamayı bilmeyen insandır.

kesin çözümü cırt cırtlı ayakkabılardan edinmektir.

bazende ayakkabının bağcığını ne kadar bağlarsan bağla kısa bir süre içinde tekrardan çözülür ve adamı deler bu sürekli çözülmeler kesin çözüm olarak ayağın içine sokulur bağcıklar, napalım böle valla.

üsengec insan modeli.