wish you were beer

http://www9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?newsid=129162&categoryid=4

yazık oldu kendisine bir nebze olsun güvenen insanlara. daha doğrusu güvenmekten başka çaresi olmayan insanlara...

(bkz: wish you were beer)

(bkz: wish you were beer)

(bkz: karımı kıskandım kanser oldum)

radyoda santral görevi üstlendiğim zirvedir. gitmedik görmedik ama eğlenceliymiş duyduk.

zirve insanları buyrun yayına gelin madem. ben varım yayında efendim.

istanbul kartal da meydana gelen olayda otobüste yakalanan travesti kameralara şöyle bir açıklama yapmıştır: ay napiyim ayol başka yer mi var?

dünyanın en statükocu, baskıcı ve sansürcü devletinin, dünyanın geri kalanına insani müdahale adı altında demokrasi getirme çalışmalarıdır. saçmadır, komiktir, inandırıcı değildir. tabi bunun bir de cnn factor dediğimiz yönü vardır ki, kendi vatandaşlarının büyük çoğunluğu abd nin afganistan da, ırak ta gerçekten insani müdahale yaptığını ve başarılı olunduğunu düşünmektedir. geri kalan kısmı zaten hiç düşünmemektedir. refah seviyesi yüksekken zaten düşünmeye ne gerek vardır.

bizler atalarımızın adına leke düşürmemek adına sözde ermeni soykırımı iddialarına karşı senelerdir direniş gösterirken, pkk sorunuyla, şovenizmle, kıbrıs sorunuyla uğraşırken peki tek derdimiz para mıdır? paramız olunca huzurumuz da olacak mıdır? ya da tüm bu sorunlar eski dünyanın asırlardır debelendiği ve işin içinden bir türlü çıkamadığı sorunlar mıdır?

düşünmekteyim evet.

(bkz: özlenen)

eninde sonunda yalnız kalınca çok daha fazla koyan bir durumdur. evde her yerden ses gelmesine, uyuyamamaya, kalabalıkta yemek yemeye alışırsınız. yalnız kalma sürecinde canınız hiçbir şey yapmak istemez. zevk almaz olursunuz. artık ne film izlemenin, ne yemek hazırlamanın, ne de sigara içmenin bir keyfi kalmıştır.

(bkz: flatcast e kafam girsin)

(bkz: demokrasi olmasaydı sen bu otobüse domates atabilir miydin müberra)

ankara da kıtır da yiyilebilesi, anlatılmaz yaşanır tadında bir şey.

elime kumanda alıp ne zaman bu kanalı açsam bir sevişme sahnesiyle karşılaşıyorum. sorun bende mi acaba diye merak etmekteyim.

bacon ın 1624 tarihli yeni atlantis i more un ütopya sı ve campanella nın güneş ülkesi ile birlikte rönesans ın en tanınmış ütopyaları arasında yer alır. bu metin, daha çok edebiyata yakın bir anlatım tekniğiyle düşünürün bilim programını ve gelecekte mümkün olabilecek ideal bir bilim ve teknoloji toplumu tasarımını belgelemektedir.

ütopya, yorumları hala birbiri ile çelişen, birbirini tamamlayan bir klasiğidir. karşımızda, o dönemde keşfedilmiş ’yeni dünya’ yı cennet olarak tasvir eden ikinci bir platoncu ’devlet’ modeli mi vardır, yoksa thomas more, dönemin ingilteresi ne bir reform taslağı mı sunmak istemiştir? ütopya nın ideal bir devlet tasarımı sunduğu görüşünden ingiliz emperyalizminin ilk taslağı olduğu görüşüne kadar çok sayıda ’okuma’ düzlemi iç içe geçer burada. ama metin, her şeyden önce mizah yeteneği yüksek bir yazarın edebiyat örneğidir de.

güneş ülkesi thomas more un ütopya sı ve bacon ın yeni atlantis i ile birlikte yeni çağ ın daha iyi bir toplum düzeni tasarımlarının ayrılmaz parçasını oluşturur. platon un aristokrasi yönetimine dayalı devlet tasarımından farklı olarak papazların egemenliğini savunup bu yönetimin yapısını tasarlayan campanella nın ’güneş devlet’ inde, düşünürün her türlü eşitsizliğin kaynağı olarak gördüğü kişisel mülkiyet bulunmaz. özel mülkiyet tanımını aile ve eş kavramına genişleten campanella, ayrıca astrolojinin toplumların hayatı ile bağlantısını ciddi ciddi ilahiyatın çerçevesi içinde değerlendirirken de, yeni çağ ın girişinde ’bilimselleşmenin’ sancılarını dolaylı da olsa yansıtan anıt bir belge sunmaktadır.

her zaman cumhuriyet yönetiminden yana olan machiavelli, italya daki devletçiklerin, 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın başında içinde bulundukları siyasal kaosu, ekonomik, askeri ve ahlaksal çöküşü durduracak bir prens - hükümdar - arayışına girer. bu ’özel tarihsel’ durum, machiavelli nin, prense, sözünden dönme hakkını bile tanıyan bir yetkiler listesi sunmasına yol açmıştır. prens, özel duruma bağlı bir ’akıl verme’ metni olarak anlaşıldığı kadar, her zaman için geçerli olması gereken bir güç ve kudret politikasının el kitabı olarak da yorumlanınca, ortaya ’makyavelizm’ diye bilinen, politik amacın her türlü amacı mübah kıldığı ’devlet aklı’ modeli çıkmıştır.

(bkz: amaca giden her yol mübahtır)
(bkz: machiavelli)

(bkz: doktor korkuyorum)

eksikliği hissedilendir. her daim yanında istenilendir. yokluğunun acısı yüreğin en derininde duyulandır.