sevgili ile birlikte yagmur altinda yurunen, mum i$iginda yemek yenen, vucuda degil duygulara onem veren, bir tatli tebessumun zihine kazinip senelerce a$inmadan orada durmasini saglayan bir anlayi$ tarzi.
romantizm
(bkz: romantik)
edebiyatta realizm karsiti olusan akim. gercekdisicilik. gunluk kullanimda karsi tarafin duygularina hitab edebilme.
cosumculuk ya da coskuculuk diye turkceye cevrilmeye calisilmistir. almanca das romantiqueden gelir. romantizmin genel ozelliklerini hic kasmadan ogrenmek icin, (bkz: olu ozanlar dernegi) (bkz: mr keating) seyredin, mr keatingin her sozunu ve davranisini gonul rahatligiyla romantizmin birer manifestosu olarak ele alabilirsiniz, bunun yaninda,orjinal adi pandenomima olan,turkceye cehennem diye cevrilen ve wordsworthleve coleridgein hayatlarindan bahseden bi film daha var, bu da izlenmeli...e tabi sonra da acin biraz okuyup ogrenin kardesim. (bkz: carpe diem)
"gather the rose while you may"
"gather the rose while you may"
19. yy in baslarinda ingilterede ortaya cikan ozellikle fransa, ingitere ve almanyada cok gelisen akim. klasik akimin butun kural ve sekillerini kirmistir.
kadinlarin isteyip isteyip erkeklerin basinin etini yedikleri sey.
tutkunun yumusakcasi ve uslu hali.
18. yüzyılın sonunda başlar ve 19. yüzyılın ortalarına kadar sürer. kendisinden önceki klasizme bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. önce ön-romantizm dönemi denilen gelişmeler yaşanmıştır. bu gelişmelerin en önemlisi, halkın beğenisinin klasizmin görkemli, katı, soylu, idealize edilmiş ve yüce anlatım biçiminden, daha yalın ve içten ve doğal anlatım biçimlerine kaymış olmasıydı. romantizm, klasizmin düzenlilik, uyumluluk, dengelilik, akılcılık ve idealleştirme gibi özelliklerine bir başkaldırı niteliğindedir. romantizm, doğduğu çağın akılcılığı ve maddeciliğine tepki olarak bireye, öznelliğe, akıl dışılığa, düş gücüne, kişiselliğe, kendiliğindenciliğe ve aşkınlığa, yani sınırları zorlayıp geçmeye önem verir. tarisel olarak bu dönemde gelişen orta soylu sınıfın, yani burjuvazinin duygu, düşünce ve yaşam tarzını ön plana çıkarır.
soyluların zarif sanat biçimlerini yapay ve aşırı incelikli bulan bu yeni sınıf, duygusal açıdan kendisine yakın hissettiği daha gerçekçi sanat biçimlerinden yanaydı. böylece romantizm gelişme ve yaygınlaşma şansı buldu.
romantizmin en önemli habercisi fransız filozof ve yazar jean jacques rousseau’dur. ama ingiliz yazarlar william wordsworth ve samuel taylor coleridge’nin 1790 yılında birlikte yayınladığı lirik balatlar adlı eser romantizmin bildirgesi sayılır. yine ingiltere’de william blake, almanya’da friedrich hölderlin, johann wolfgang von goethe, jean paul, novalis, fransa’da chateaubriand ve madame de stael romantizmin ilk temsilcileridir. victor hugo, alphonse de lamartine, alfred de vigny, nodier, soumet, deschamp, alfred de musset romantik akımın önemli yazarlarıdır
soyluların zarif sanat biçimlerini yapay ve aşırı incelikli bulan bu yeni sınıf, duygusal açıdan kendisine yakın hissettiği daha gerçekçi sanat biçimlerinden yanaydı. böylece romantizm gelişme ve yaygınlaşma şansı buldu.
romantizmin en önemli habercisi fransız filozof ve yazar jean jacques rousseau’dur. ama ingiliz yazarlar william wordsworth ve samuel taylor coleridge’nin 1790 yılında birlikte yayınladığı lirik balatlar adlı eser romantizmin bildirgesi sayılır. yine ingiltere’de william blake, almanya’da friedrich hölderlin, johann wolfgang von goethe, jean paul, novalis, fransa’da chateaubriand ve madame de stael romantizmin ilk temsilcileridir. victor hugo, alphonse de lamartine, alfred de vigny, nodier, soumet, deschamp, alfred de musset romantik akımın önemli yazarlarıdır
jean jacques rousseaunun kurduğu akımdır, sanatta zarifliğin ön plana çıkartılması daha duygusallığın artması ve bunun insan yaşamına yansıması şeklinde çıkmıştır karşımıza.
(bkz: romantizmden anlamamak)
endüstriyel,kapitalist düzenin tüm değerlerine baş kaldıran onun yerine saf,duygusal,bireysel,kırsal öğeleri savunan güçlü bir sanat akımı.
felsefi olarak, insanın mevcudiyetini yüceltmek için girişilmiş bir seferdir
(bkz: romantizma)
19. yüzyılda neoklasisizmin özelliklerine tepki olarak ingilterede doğan ve sade, akılcı ne varsa karşı çıkan mimari akımdır.
victor hugonun hernani adlı oyunuyla klasisizme karşı tepki olarak doğmuş akımdır.
klasisizmdeki akıl ve sağduyu yerine bu akımda hayal ve duygular önemsenmiştir..eserlerde her kesimden insan konu edilir ve din büyük bir yer tutar..
bu akım edebi kalıplardan uzak, sanatın özgür bir şekilde ifade edilebileceği şekilde gelişmiştir..yapıtlarda günlük bir dil kullanılır.
yazarlar, eserlerinde oluşturdukları karakterler ile ilgili düşüncelerini esere yansıtmışlardır..dindar karakterler çoğunluktadır ve kişiler her şeyin gelip geçici olduğunun kanısında olan karamsar kişilerdir..
zıt anlamdaki kavramlar çok keskin çizgilerle ayırt edilir..
goethe, shakespeare, schiller, puşkin gibi yazarlar bu akıma öncülük etmişlerdir..
stendhal ve balzac da bazı eserlerinde bu akımdan izler taşıdıysa da sonra kanımca doğru yolu bulup realistlerden olmuşlardır..
klasisizmdeki akıl ve sağduyu yerine bu akımda hayal ve duygular önemsenmiştir..eserlerde her kesimden insan konu edilir ve din büyük bir yer tutar..
bu akım edebi kalıplardan uzak, sanatın özgür bir şekilde ifade edilebileceği şekilde gelişmiştir..yapıtlarda günlük bir dil kullanılır.
yazarlar, eserlerinde oluşturdukları karakterler ile ilgili düşüncelerini esere yansıtmışlardır..dindar karakterler çoğunluktadır ve kişiler her şeyin gelip geçici olduğunun kanısında olan karamsar kişilerdir..
zıt anlamdaki kavramlar çok keskin çizgilerle ayırt edilir..
goethe, shakespeare, schiller, puşkin gibi yazarlar bu akıma öncülük etmişlerdir..
stendhal ve balzac da bazı eserlerinde bu akımdan izler taşıdıysa da sonra kanımca doğru yolu bulup realistlerden olmuşlardır..
kitap ve filmlerden ozeniriz romantizme, erkeklerden siddetle bekleriz romantik davranmalarini. ay ısıgı altinda el ele yurumek, kumsalda sampanya icerek sevismek, romantik bir aksam yemegi yemek v.s aslinda kulliyen yalandir hepsi. tum sartlar bir araya gelse de arka fonda ortami yumusatan muzik olmaz hic bir zaman ya da her bir sahneyi en ince detaylarina kadar betimleyen ve ani yasamanizi saglayan yazarin abartilari da. romantizm i, yasadiginiz o anda değil, yasadiklarinizi baskalarina anlatirken hissederiz.
öyle ya da böyle, sonuç klişedir.
bir boka yaramaz ve hatta yaramadığı gibi zarar verir. dikkatli olunması gerekir, yoğunlaşan sevgi dolu duygular kontrolden çıkıp -varılan aşırı duygusallık sebebiyle- yerini incinmişliğe, hatta öfkeye bırakabilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?