alex de souza

0 /
reyyan20
fenerbahçe'nin acilen ihtiyacı olduğu oyuncu tipi. dünyada sınırlı sayıda alex tipi oyuncu olması ve fiyatının yüksekliğiyle artık 2.sınıf oyunculara kaldı.
galahad
Yazı gerçekten şok edici. Dönemin yargısız infaz fb taraftarının, aykut hocaya neler çektirdiğini iyi hatırlıyorum. Ama daha da şok edici olan, ali koç denilen adamın bu tip karaktersiz insanlardan, aziz yıldırım düşmanlarından prim yapması. Kırk yıl düşünsem ali koç ve alex mevzusunun dolaylı yoldan da olsa birbirine bağlanacağı aklıma gelmezdi.
meekma
1 - Salak diye beynini kullanmayana denir.
2 - kendi takımım olduğu için insaflı söylüyorum fenerbahçe taraftarı biraz salaktır.

Şimdiden geçmiş olsun.

Hafızaları canlandırmak için Alıntı

+++


Fenerbahçe'nin bu duruma gelmesinin nedenlerinin özetini anlatmaya çalışacağım,tabii bir çok naylon Fenerbahçelinin hoşuna gitmeyecek ve kabul etmeyecekleri gerçekleri yazacağım,bunu Aziz Başkan metristeyken 3 mektupla ona da yazdım...

Her yıl elde ettiğimiz lig 2. Likleri sonunda Aziz yıldırım 2. Daum dönemini sonlandırıp takımı Aykut Kocaman'a teslim etti,işte Fenerbahçe için zor dönemin başlangıcı bu süreçle başladı...

Aykut Kocaman takım savunmasına önem veren,sağlam oyun anlayışı ile aslında Daum'dan farklı bir çalıştırıcı değildi,zor kazanırdı ama sağlam oyunu tercih ederdi buna rağmen her sezon 70 ve üzerinde gol ile ligi iyi bir yerde tamamlardı...

Camianın efsanesi Aykut Kocaman işe başladığında tribünler “ sen bizim Kocaman umudumuzsun “ koreografileri yapar,tribünler coşku ile “ nasıl koydu Aykut Kocaman” tezahüratları ile inlerdi...

Zaman ilerledikçe asıl büyük sorun ortaya çıkacaktı,bu sorunun adı Alex de Souza idi,inanılmaz bir oyun zekasına sahip bu futbolcu attığı goller,verdiği paslar ile taraftarın adeta sevgilisi olmuştu,her ne kadar Fenerbahçe'ye şampiyonluk kazandırmasa da...

Kendi istatistiklerinde zirvelere çıkıyordu...33 yaşına gelmiş bu futbolcu goller paslar atsa da takım savunmasına destek veremiyor,oyunu iki yönlü oynayamıyor,takım maç içerisinde zor duruma düşüyor,takım rakibin baskısına maruz kalıyordu...



Sağlam oyunu ile bilinen Aykut Kocaman bu oyuncuyu özellikle böyle anlarda oyundan alıyor yerine daha sert futbolcular alarak takımı dirençli hale getirmeye çalışıyordu...

Bu her takımda her teknik adamın yaptığı oyun içinde doğal karşılanan değişikliklerdi,ama Brezilyalı bundan rahatsız oluyordu,asıl rahatsız olduğu oyundan alınması değil takımdaki geleceği idi....

Kafasında sona erecek sözleşmesini en az 2 yıl daha uzatıp sonrada takımda bir başka görevde kendine yer açmaktı,ama kocamanın bu anlayışı ile bu hedefine ulaşması imkansızdı,taraftarın kendisine olan desteğinin bilinci ile vurulmakta kararlıydı...

Sezon ortasında,geleceğimi düşünmek zorundayım,sezon sonu palmeriasa gidebilirim,Fenerbahçe taraftarını çok seviyorum vs gibi açıklamalar ve örtülü tehditlerle sözleşmesini uzatma baskısı kurmaya başladı...

Ancak Kocaman kazanmak için onu bazı maçlardaki yedek bırakıp bazı maçlarda oyundan alıyor,sözleşme konusunda yönetim kanadından da bir hamle gelmiyordu...

Bunun farkına varan ve geleceği endişeli ile Aykut Kocaman'a karşı savaş başlattı taraftar arkasındaydı,oyundan alınırken. Sergilediği tavırlar,saate bakmalar,soyunma odasına gitmeler,tribüne çıkmalar,kadroya alınmadığı maçlarda çocuğunu alıp saha içinde taraftara mesaj vermeler

Artık geri dönüş yoktu,yönetimden bir hamle gelmiyor,Aykut Kocaman taraftarın yoğun tepkisine rağmen geri adım atmıyordu,artık tribünler tamamen Brezilyalıya sahip çıkarken Aykut Kocaman'a şiddetli tepkiler gösteriyordu...

Öyle ya önemli olan takımın kazanması değil Brezilyalının oynaması ve atacağı gollerdi..kadınların izlediği bir maçta ilk ciddi olay gerçekleşti,takım öndeyken protestolar başladı,Aziz yıldırım mikrofonu alıp çok sert tepki gösterdi...

Brezilyalı için her şey istediği gibi ilerliyordu,tribünleri Aykut Kocaman'a karşı kışkırtmayı başarmıştı,Aziz yıldırım hala sessizdi,ta ki Kasımpaşa maçından kadar...

O maçta takım çok zor durumdaydı,2.yarı Kocaman Brezilyalıyı oyundan aldı,2. Yarı yedek kulübesinde oturmayıp kale arkasında tribüne çıktı tek başına,2. Golü yediğimizde kameralara gülerken yakalandı,eliyle her ne kadar ağzını kapatsa da vücut dili her şeyi anlatıyordu...


Ve maçı kaybeden Aykut Kocaman pes etti ve soyunma odasında istifa ettiğini söyledi,ortalık karışınca devreye Aziz yıldırım girerek olaya müdahale etti kocamanı durdurdu...

Ertesi gün Aziz yıldırım kulübe çağırdı ve noktayı koyarak kadro Dışı bıraktı...artık alex fanatiği tribünler Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ın hedefindeydi net olarak,öyle ya onlar için alex bir tarafa Fenerbahçe bir tarafaydı...

Artık fenerbahçe'de yeni bir dönem başlıyordu,Aykut Kocaman UEFA liginde son iki finale yaklaşırken tribünlerin tepkisi dinmiyordu, Aziz yıldırım yeni sezonda taraftarın tepkisini dindirmek için transferler yaparak lige hazırlanıyordu ama artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı

Tribünler hiç bir şekilde tatmin olmuyordu,intikam hırsı ile her maç protestolar devam etti,Aziz yıldırım ne yaptı ise arasını düzeltemedi ve Aykut Kocaman dönemini sonlandırmak zorunda kaldı...

Bu değişim de tribündeki tepkileri dindiremedi,İsmail Kartal da Aykut Kocaman'ın yardımcısı olduğu için suçluydu,ligi 2. Bitirmesine rağmen oda barınamadı...

Yetmiyor,tribünler kurban istiyordu,takın içinde Brezilyalıya tepki gösteren Emre,Volkan,Gökhan,Selçuk,Bekir arka beşli sıfatıyla hedefteydi,her maç tepki altında devam ettiler ama Emre ayrılmak zorunda kaldı,sonra diğerleri bir bir dağıldılar...

Geriye iki isim kaldı takımda biri volkan diğeri Aziz yıldırımdı...Volkan her maç protestolar nedeniyle zor anlar yaşarken taraftar desteğinden yoksun hatalar içinde tamamlıyordu maçlarını ve genel kurula gelindi

İntikam kongresiydi,20 yıllık Başkan Aziz yıldırım bir simitçi gibi gönderiliyordu sevinç çığlıkları arasında,seçimi kazanan Ali Koç ne ilginçtir ki ilk açıklamalarında alexe itibarının iade edileceği müjdesini veriyordu...

Son yıllarını intikam protestoları ile geçiren,boş tribünlerle sezonu tamamlayan,ekonomik ambargoyla tecrit edilen Aziz yıldırım devri kapanmış,Fenerbahçe kurtulmuştu...

Yeni Başkan kendi dönemini ayırıp Aziz yıldırım dönemi araştırılsın derken,alex fanatiği volkan ballı da görevine dönüyordu....

Kulüp dışında da önemli gelişmeler yaşanıyordu,Aziz yıldırım karşısında a diyemeyen,federasyon,medya ve Fenerbahçe düşmanları yuvalarından çıkan böcekler gibi ortaya dökülüyor ve Fenerbahçe'ye saldırıyorlardı,ve maalesef Aziz Yıldırım'ı yalancılıkla suçlayanlar kulübü savunmaktan


Aciz bir şekilde savunmasız kalıyor,düne kadar yerin dibine soktukları Aziz Yıldırım'ı göreve davet ediyorlar...
Brezilyalı hala umudunu koruyor,Kadıköy'deki Konya maçına muhtemelen Ali Koç tarafından davet edildi,o Maçta bile tribünleri Aykut Kocaman'a karşı kışkırtmaktı amacı ancak olay deşifre olunca plaket töreni iptal edildi ve Hakan abisinin locasında izledi maçı...

Ali Koç ne kadar Aziz yıldırım düşmanı varsa hepsine sahip çıktı çıkıyor,şahsi düşüncem Ersun Yanal'la yollarını ayırdıktan sonra Brezilyalıya teslim edecek takımı ve Hakan Bilal Kutlualp....

İşte bir kısım naylon Fenerbahçe taraftarı,Brezilyalı sinsi hain uğruna,Aykut Kocaman,Aziz yıldırım ve Fenerbahçe'yi böyle harcadı,sonucunda her dönemin adamı vefa küçüğün dediği gibi Ali Koç 16 bin küsur oyla koltuğa böyle oturdu...

+++++++++


hittheroad2timesjack
bugün basın toplantısı düzenleyen fenerbahçe nin efsane futbolcusudur kendisi.

bir galatasaray taraftarı bile olsam çok severim kendisini.
giderken bile yaptı yapacağını. basın toplantısında yerinde sıradan bir futbolcu olsaydı içinde güttüğü kini çıkarmak için salya sümük etrafa bağıran bir tip olma olasılığı çok yüksek olacaktı. ama o çok sakin bir tavırla anlattı anlatacağını.

kendisinin gitmesiyle ilgili oluşabilecek tek olumlu durum belki de aziz yıldırım ın kendi taraftarı bakımından artık eleştirilebilir bir başkan olmasıdır.
ya gönderin şu başkanınızı bak yeminle ne düşmanlık kalacak ne başka bir şey. bir adam bir camiayı ancak bu kadar nefret edilir bir hale getirir. ya valla bak gönderin yine cumhuriyet olun siz, yine biz yenilelim size. hatta 3 sene üst üste şampiyon olun ama gönderin şu adamı.bak çok rica ediyorum.
esrakesh
saldırı yerine içini dökerek bir kere daha gösterdi büyüklüğünü.

http://www.cnnturk.com/2012/spor/futbol/10/08/gozler.alexte/679632.0/index.html
esrakesh
futbolcu olarak zaten gitmesinin zamanı gelmişti - her ne kadar sevsem de kendisini bunu kabul etmek gerek. lakin kesinlikle böyle gitmemeliydi. tepemizde taşıdığımız insanı iki günde kapı dışarı ederek milletçe en tipik huyumuzu sergilemiş olduk aslında..
derdiolanneylesin
çok büyük haksızlık ve terbiyesizlik edilen fenerbahçemizin ne yazık ki eski kaptanıdır. alex’i bu şekilde gönderenler bu taraftarın gözünde asla onun kadar değerli olmayacaktır, çıkıp milyonların önünde alex efsane değildir diyenler asla onun kadar sevilmeyecektir, sevilmemelidir. alex’e bu yapılanların hiç bir mantıklı açıklaması yok, siz bir oyuncu kaybetmediniz sadece bir insanı kaybettiniz, bir çok taraftarı küstürdünüz, alex gerek zekası gerek başarısı ile bu takımın en baba efsane oyuncularındandır.. ve unutulmayacaktır..
independence
fenerbahce ile ili$kisinin kesilmesi uzerine kendi $ahsi sitesinde $oyle bir aciklama yayinlami$;

"fenerbahçe’den ayrılmamla ilgili olarak gelişen olayları açıklığa kavuşturmak için böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim.

cumartesi akşamı kasımpasa’ya 2-0 yenildik. maç sonrası teknik direktörümüz soyunma odasına geldi ve istifa etti, bir yönetici birşeyler söyledi, başkan geldi, o da birşeyler söyledi. en son olarak da futbolcular konuştular. meselenin en üzücü tarafı ise o konuşmaların hiçbiri futbolla alakalı şeyler değildi.

pazar günü normal antrenmana katıldım. pazartesi günü ise tesislere gittiğimde teknik direktörün odasına çağrıldım ve benim kadro dışı bırakıldığımı söyledi. bunun karşısında da bir futbolcunun kadro dışı bırakılması için ancak disiplin kurallarına aykırı bir tavır olması gerektiğini ileri sürdüm. ancak böyle bir durum yoktu, olamazdı da bundan dolayı asıl sebebi öğrenmek istedim.

teknik direktör bunun karşısında "ben teknik direktörüm ve takımın liderliği bende. ama sen çok büyüksün ve kuvvetlisin. seni planlarım içerisine alamam, bundan dolayı böyle bir karar aldım" dedi.

bunun karşısında benim cevabım çok basit oldu. "tamam öyleyse. bazı kararların alınması gerekiyor, ama ben başkana gideceğim, bakalım o ne diyor bu duruma" dedim.

başkanın odasına 16:15’de girdim, ve 16:18’de de çıktım. 8 yıllık kulüp tarihinde ki varlığıma 3 dakikada karar verdi.

başkan "evet, konuşabilirsin" dedi. ben de "teknik direktörün kadro dışı bırakılmamla ilgili kararını nasıl değerlendirdiğini sordum.

" karar senin! istersen ayrı çalışırsın istersen gidersin" şeklinde cevap verdi benim eski başkanım. böylece de bitti. zaten onlar istedi diye ayrı çalışmam veya benim takım içinde ki varlığımdan endişelenmelerinden dolayı da böyle bir karar veremem.

pazartesi günü bir basın açıklaması yapacağım ve böylece fenerbahçe taraftarına daha açık olacağım. brezilya’ya gidebilmem için bunları açıkca anlatmak zorundayım.

alex "

pazartesi gunu de bir basin toplantisi duzenleyip sorulari yanitlayacakmi$.
zabit
futbol olarak türkiyeye 2gömlek üstün futbolcu,rakamlar ortada zaten arkadaş daha neyi tartışıyoruz zaten sizin isteklerinizi yapsa cok farklı rakamlara cok farklı yerlerde olurdu
not:fbli değilim yinede severim keratayı...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol